İçeriğe atla

Ada devleşmesi

Yeni Zelanda'da soyu tükenmiş büyük Harpagornis moorei ve moa.
Tenerife'de yaşamış olan soyu tükenmiş dev sıçan Canariomys bravoi

Ada devleşmesi, adalarda izole olmuş türlerin boylarının anakarada bulunan benzerlerine nazaran önemli derecede artması olan biyolojik bir fenomen. Ada devleşmesi, anakarada yaşayan hayvanların adaları kolonize etmesi durumunda küçük cüsseli türlerin büyümesi ve büyük cüsseli türlerin de küçülmesi yönünde evrimleştiğini söyleyen Foster kuralının bir yönüdür. Adalara insanoğlunun ve onunla bağlantılı köpek, kedi, sıçan ve domuz gibi hayvanların gelmesiyle birlikte, adalara endemik dev türlerin soyu tükenmiştir.

Muhtemel nedenler

Genellikle adalarda büyük etçil memelilere rastlanmaz. Bunun nedenleri yetersiz alan ve su üzerinden dağılmanın zorluklarıdır. Bu hayvanların yokluğunda, büyük yırtıcıların ekolojik nişi normalden büyük boyutlara erişen kuşlar ve sürüngenler tarafından doldurulabilir. Örneğin, Akdeniz'de Miyosen-Pliyosen Devirlerinde bulunan tarihöncesi Gargano Adası'nda, Karayiplerde bulunan Küba gibi adalarda ve Madagaskar ile Yeni Zelanda'da süper avcıların bazıları ya da tamamı kartallar, doğanlar ya da baykuşlar gibi kuşlardı ve bunların arasında kendi türlerinin bilinen en büyük örnekleri bulunmaktaydı. Ancak, kuşlar ve sürüngenler, daha ilerlemiş olan etçillerden daha az etkili avcılardır.

Dolayısıyla otçullar için avcılardan kaçma imkânı sağlayan küçük cüsseye adalarda yırtıcıların baskısı azaldığı için gerek kalmamış ve boyları büyüme yönünde gelişmiştir. Küçük otçullar, aynı zamanda büyük otçulların olmaması sayesinde rekâbet içine de girmemişlerdir.

Yani, ada devleşmesi, küçük cüsseli hayvanların üzerinden yırtıcılara av olma ve rekâbet sınırlamalarının kalkmasından ileri gelen evrimsel bir yönelimdir. Bu sınırlamalar hayvanlar üzerinde farklı şekillerde tezahür edebilir. Örneğin küçük cüsseli otçullar yırtıcılardan saklanarak kaçarken, büyük cüsseli otçullar da cüsselerini kullanarak yırtıcıları korkutabilirler. Bunun sonucunda tamamlayıcı fenomen olarak ada cüceleşmesi de bu tarz sınırlamaların ortadan kalkması sonucu büyük cüsseli otçullar için oluşmaktadır.[1] Buna karşın, yırtıcılar arasında görülen ada cüceleşmesinin nedeni de adalarda yeterli av olanaklarının olmamasıdır.[1] Ada cüceleşmesinin aksine, ada devleşmesine önemli omurgalı gruplarında ve omurgasızlarda rastlanır.

Ada devleşmesine maruz kalmanın başka bir yolu da anakara popülasyonunun büyük üyelerinin adaları kolonize etmede daha başarılı olmalarından gelen kurucu etkisidir.[2]

Örnekler

Ada devleşmesine maruz kalmış hayvanlara şöyle örnekler verilebilir:

Memeliler

Madagaskar'da Palaeopropithecidae familyasından soyu tükenmiş Archaeoindris

Adalarda kemiricilerden çoğu devleşirken, etçiller, hortumlular ve çift toynaklılar cüceleşir.

Kuşlar

Yeni Zelanda'da yaşayan kakapo en ağır ve uçamayan tek papağandır.
Dodo, Mauritius'ta yaşamış ve soyu tükenmiş olan güvercin türü.

Sürüngenler

Notlar

  1. ^ a b Raia, P.; Meiri, S. (Ağustos 2006). "The island rule in large mammals: paleontology meets ecology". Evolution. 60 (8). ss. 1731-1742. doi:10.1111/j.0014-3820.2006.tb00516.x. 14 Temmuz 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Haziran 2013. 
  2. ^ Lomolino, M. V. (5 Eylül 2005). "Body size evolution in insular vertebrates: generality of the island rule". Journal of Biogeography. 32 (10). ss. 1683-1699. doi:10.1111/j.1365-2699.2005.01314.x. 11 Aralık 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Haziran 2013. 
  3. ^ a b Naish, Darren (28 Ocak 2008). "Titan-hawks and other super-raptors". scienceblogs.com/tetrapodzoology. ScienceBlogs LLC. 8 Mayıs 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Haziran 2013. 
  4. ^ Meijer H. J. M.; Due, R. A. (4 Kasım 2010). "A new species of giant marabou stork (Aves: Ciconiiformes) from the Pleistocene of Liang Bua, Flores (Indonesia)". Zoological Journal of the Linnean Society. 160 (4). ss. 707-724. doi:10.1111/j.1096-3642.2010.00616.x. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Ada</span> çevresi bütünüyle sularla çevrili kara parçası

Ada, çevresi bütünüyle sularla çevrili kara parçasına verilen addır. Yeryüzündeki adaların bütünü on milyon kilometrekarelik bir yer kaplar. Adalar, tek tek olabileceği gibi, gruplar halinde de olabilir. Bu şekildeki adalara “takımada” adı verilir. Yarımada ise suyla çevrili, ancak bir tarafından ana kara parçasına bağlı bulunan coğrafi şekildir. Yer bilimi açısından adalar, kıtasal adalar ve okyanus adaları olmak üzere temelde ikiye ayrılır. Yüzen adalar ise yeni bir yer bilimi konusudur.

<span class="mw-page-title-main">Doğan</span>

Doğan, gündüz yırtıcı kuşları (Falconiformes) takımından Falconidae (doğangiller) familyasından Falco cinsini oluşturan yırtıcı kuş türlerinin ortak adı. Bazı türlerine kerkenez adı verilir.

<span class="mw-page-title-main">Etçiller</span> memeli takımı

Etçiller ya da yırtıcı memeliler, memeliler sınıfına ait bir takımdır.

<span class="mw-page-title-main">Kretase</span> 145 ile 66 milyon yıl önce arasını kapsayan, Mezozoyik Zamanın üçüncü ve son dönemi

Kretase veya Kretase dönemi, Mezozoyik Zaman'ın üç alt bölümünden sonuncusudur. Jura'dan sonra, Paleojen'den önce gelir. Günümüzden 145 milyon yıl önce başlayıp ~ 66 milyon yıl önce sona erdiği kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Süper avcı</span> bir besin zincirinin tepesinde yaşayan ve kendine ait bir yırtıcı hayvanı olmayan yırtıcı hayvan

Süper avcılar, normal şartlar altında doğada yetişkin haldeyken başka türler tarafından avlanmayan ve av türlerini kontrol altında tutan avcı canlılardır. Ayrıca süper yırtıcı, alfa yırtıcı, doruk yırtıcı, doruk avcı veya büyük avcı olarak da bilinir.

<span class="mw-page-title-main">Sansargiller</span>

Sansargiller (Mustelidae), etçiller (Carnivora) takımına ait bir Caniiformes (köpeğimsi) familyasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Soy tükenmesi</span> bir taksonun son üyesinin ölümü ile sona ermesi

Soy tükenmesi, biyolojide ve ekolojide, bir türün veya cinsin varlığının sona ermesi, biyosferin küçülmesidir. Soy tükenmesi durumu doğal evrim sürecinin bir parçasıdır. Türler değiştikçe bazen yaşadıkları çevrelere daha iyi uyarlanmış ve aynı zamanda çevre tarafından değişikliğe uğratılmışlardır. Bu türler varlıklarını sürdürürken, çevreye uyum sağlayamayanlar ise var olma savaşında yenik düşüp yeryüzünden silinmişlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Hassas türler</span>

Neslinin tükenme riski yüksek olan türlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Bayağı peçeli baykuş</span> Kuş türü

Bayağı peçeli baykuş ya da peçeli baykuş en yaygın dağılmış baykuş türü olmasının yanı sıra en yaygın kuş türlerinden de biridir. Gece yırtıcıları (Strigiformes) takımının peçeli baykuşgiller (Tytonidae) familyasında sınıflandırılır. Dünya üzerinde kutuplar, çöller, Asya'da Himalayaların kuzeyi, Endonezya'nın çoğu bölgesi ile bazı Pasifik Adaları dışında her yerde yaşarlar.

<span class="mw-page-title-main">Mahmuzlu incir kuşu</span>

Mahmuzlu incir kuşu, Avustralya, Yeni Zelanda ve Yeni Gine'de açık ülkenin oldukça küçük ötücü kuşlara ait bir kuşudur. Kuyruksallayangiller (Motacillidae) familyasından İncir kuşu Anthus cinsine ait orta büyüklükte bir incir kuşu türüdür.

<span class="mw-page-title-main">Kılıç dişli kaplan</span> uzun dişli büyük kedi türü

Kılıç dişli kaplan, soyu tükenmiş kedigil cinsi. Smilodon ya da Kılıç Dişli Kaplan, nesli tükenmiş olan kılıç dişli kedilerden. Bu hayvanların nesli tükenmeden Amerika kıtasının ormanlık alanlarında yalnız dolaşan büyük cüsseli hayvanları avladığı bilinmekte. Bu hayvanların grup halinde avlandıklarına dair bir veriye rastlanmamıştır, Genellikle yalnız dolaşıp nadiren bir araya gelirlerdi. Smilodonların 20 cm boyundaki dişleri onu oldukça tehlikeli bir yırtıcı yapıyor. 300-400 kilo ağırlığa çıkabilen bu yırtıcılar saatte 50 kilometre hızla koşabiliyordu. 12 bin yıl önce Buzul Çağının sona ermesiyle ve en çok avladıkları hayvan olan Amerika bizonlarının ormanlık alanlardan çıkıp açık arazide dolaşmaya başlamalarından ötürü nesillerinin tükendiği bilinmekte.

<i>Ayı</i> memeli familyası

Ayılar veya Ayıgiller, Ursidae familyasının etçil memelileridir. Ayılar Köpeğimsiler veya köpek benzeri etoburlar olarak sınıflandırılır. Her ne kadar sadece sekiz ayı türü mevcut olsa da, Kuzey yarımkürede ve kısmen Güney yarımkürede çok çeşitli habitatlarda görülürler. Ayılar, Kuzey Amerika, Güney Amerika, Avrupa ve Asya kıtalarında yaşarlar. Modern ayıların ortak özellikleri arasında, tıknaz bacaklı büyük gövdeleri, uzun burunları, küçük yuvarlak kulakları, tüylü saçları ve kısa kuyrukları bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Auckland Adaları</span>

Auckland Adaları, Büyük Okyanus'un güneyinde, idari bakımdan Yeni Zelanda'ya bağlı olan takımada. Güney Adası'nın 467 km güneyinde yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Moa</span>

Moalar ya da Dinornithiformes soyu tükenmiş 9 kuş türünden oluşan bir koşucu kuş takımıdır. Yeni Zelanda'nın ormanlarında ve ovalarında 7 milyon yılı aşkın bir süre yaşadıktan sonra soyu tükenmiştir. Uçamayan bir kuş türüdür. Uzun boyunları, güçlü bacakları ve gagaları vardı. Bazı türlerinin ağırlıkları 240 kilograma ve 3.6 metre uzunluğa kadar ulaşabilmekteydi.

<i>Mammuthus exilis</i>

Mammuthus exilis filgillerden, Mammuthus exilis türünden evrimleşmiş, soyu tükenmiş cüce bir fil türüdür. Ada cüceleşmesinin bir örneği sayılan bu tür üzerinde 2010 yılında yapılan bir incelemede omuz yüksekliğinin ortalama 1,72 m. ve ağırlığının da 760 kg. civarında olduğu ortaya konmuştur. Soyundan geldiği M. columbi ise 4,3 m uzunluğunda ve 9100 kg ağırlığındaydı.

<span class="mw-page-title-main">Dinornithidae</span> Moa familyası

Dinornithidae, iki türden oluşan nesli tükenmiş bir Moa familyasıdır. Moalar içindeki en uzun ve büyük türleri içerir bu yüzden dev moa familyası olarak da adlandırılır. Dinornis isminde bir cinsi ve iki türü vardı. 240 kilograma ve 3.6 metre uzunluğa kadar ulaşabilmekteydi. Koşucu bir kuş familyasıydı ve uçamayan kuşlardandı. Yaşam alanları Yeni Zelanda'nın kuzey ve güney adalarında yayılmıştır. Güney adasında yaşayan Dinornis robutus türü, öncelikle açıklıklarda ve alçaklardaki ormanlarda veya çalılıklarda bitki örtüsünün olduğu alanlarla yaşardı ve kuzey adasında yaşayan akrabası Dinornis novaezealandiaeden daha büyüktü. D. novaezealandiae'nin baskın olduğu yağışlı, yoğun yüksek ormanlarda nadiren yaşardı.

<span class="mw-page-title-main">Dinornis robustus</span>

Güney Adası dev moası ya da Dinornis robustus, soyu tükenmiş Dinornis cinsinin iki türünden biridir. 3.5 metreyi aşan boylarıyla tüm kuşlar içinde en uzun boylulardandır. Koşucu kuşlar alt sınıfı içindeki bu tür uçamaz ancak atalarının adaya uçarak geldiğine inanılmaktadır. İnsanların adaya gelişinden kısa süre sonra av baskısı nedeniyle soyları tükenmiştir. Yeni Zelanda'nın Kuzey adasındaki Yakın akrabası Kuzey Adası dev moası ile aynı cinsin üyesidir.

Pachystruthio dmanisensis deve kuşu benzeri soyu tükenmiş bir koşucu kuş türüdür. Struthionidae familyası içindeki Pachystruthio cinsi içinde yer alır ve bayağı deve kuşu ile akrabadır. 450 kiloya ulaşan kütlesi ve 3.5 metrelik uzunluğu ile kuzey yarımkürede yaşamış en büyük kuş türlerindendir. Doğu Avrupa ve Kafkasya'da yaşadı. Oldukça büyük bir vücuda sahip olmasına rağmen iyi bir koşucuydu bu sayede etoburların bulunduğu bölgelerde yaşayabildi. Pleistosen dönemde Karadeniz'in kuzeyinde, Pliyosen dönemde ise Anadolu ve Gürcistan'da yaşamıştır. Kırım'da bulunan ilk fosilden elde edilen bilgilere göre Homo erectus ve modern insan arasındaki bir tür olan Homo georgicus ile aynı dönemde yaşadığı için H. georgicus tarafından bir et kaynağı olarak avlanmış olabilir. Hatta bu türün neslinin tükenmesinde ilkel insanların etkisi olabilir.

<i>Balaur bondoc</i>

Balaur bondoc Geç Kretase Romanya'sında 70 milyon yıl önce yaşamış teropod dinozor türüdür. Avrupa Geç Kretase çağında adalar topluluğuydu ve bu ekosistemlerde pek çok otçul dinozor bulunsa da bu dönemin etçilleri bir esrar perdesi altında kalmıştı. Balaur keşfedilince, işte bu ekosistemdeki yırtıcıların ilk belirtisi olarak değerlendirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Rokh Kuşu</span>

Roc, Rokh, Rukh, Ruh, Orta Doğu'nun popüler mitolojisinde yer alan dev boyutlardaki mitolojik efsanevi bir yırtıcı kuştur. Arap coğrafyalarında ve doğa tarihinde yer alan Roc kuşu, Arap masallarında ve denizcilerin folklorunda popüler hale gelmiştir.Binbir Gece Masalları'nda sık sık geçer. Denizci Sinbad'ın ikinci ve beşinci seyahatlerinde ortaya çıkar. Alaaddin'in Sihirli Lambası'nın bazı versiyonlarında Roc kuşunun yumurtası cinlerin efendisi olarak geçer. İbn Battuta, Çin Denizleri üzerinde havada süzülen bir dağdan söz eder. Binbir Gece Masallarının çoğu Türkçe çevirisinde Anka ile karıştırılır ve öyle anılır. Oysa Anka'dan farklı özelliklere sahiptir. Yeniden doğan Anka güneş ve ateşle bağlantılı olup herhangi bir boyutta olabilir. Rokh'un tek önemli özelliği devasa boyutu olup, bulutlar gibi güneşi gölgeleyebilecek kudur uzun kanatları ve av olarak filleri ve dev yılanları yakalayabilen ve iri kayalar fırlatabilen dev pençeleridir.