Sinonim veya eş anlamlılık, canlıların latince isimlerinin birden fazla olması. Tabiattaki taksonlar bilim alemi içinde ilk defa tespit edildikleri zaman elde edilen ilk örneklere dayanarak morfolojik özellikleri tanımlanır ve takson nomenklatür kurallarına uygun biçimde isimlendirilir. Verilen ismin binominal olmasının yanı sıra, bir tanıma sahip olması da şarttır.

Doğal Dil İşleme, yaygın olarak NLP olarak bilinen yapay zekâ ve dilbilim alt kategorisidir. Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca gibi doğal dillerin işlenmesi ve kullanılması amacı ile araştırma yapan bilim dalıdır.
Edat veya ilgeç; farklı tür ve görevdeki kelimeler ve kavramlar arasında anlam ilgisi kurmaya yarayan yardımcı kelime. İlgeçlerin tek başına anlamı yoktur; diğer kelimelerle birlikte, cümle içinde görev kazanır.
Cümlenin ögeleri, cümlede yüklem ile görev ve anlam yönünden yükleme eşlik eden diğer parçalardan her biri. Cümlenin ögeleri tek bir sözcükten veya sözcük grubundan oluşabilir. Ögeler anlamlı ve doğru cümleler kurulabilmesini sağlar. Türkçede cümlenin ögeleri şunlardır:
- Yüklemler
- Yapım ekleri
- Çekim ekleri
- Nesneler
- Bağlaçlar
- Dolaylı tümleçler
- Zarf tümleçleri
- Edat tümleçleri
- Özneler
- Noktalama işaretleri
Devrik cümleler, öğeleri bir dilin yaygın kullanım kurallarına göre sıralanmamış cümlelerdir. Türkçede devrik cümleler, yüklemi cümle sonunda olmayan cümlelerdir. Devrik cümleler edebî sanat yapmak için, yüklemi vurgulamak için veya pratik amaçlarla kullanılırlar. Hatalı veya bozuk cümleler değillerdir. Devrik olmayan cümlelere kurallı cümle denir. Aşağıdaki devrik cümle örneklerinde yüklemlerin altı çizilidir:
- Çıkar ağzından şu baklayı artık.
- Babam söyledi bugün geleceğinizi.
Latince, fazlasıyla çekim içeren bir dil bilgisi yapısına sahiptir. Bu açıdan zaman zaman Türkçedeki çekim yapısını andırsa da, genel olarak çekim yapısı Türkçeden daha farklıdır. Her kitap, okul ve hattâ öğretmen, dil bilgisini farklı bir yöntem ve yapısal sıra ile öğretse de, Latince dil bilgisi genel olarak dokuz ana başlık altında incelenebilir:
- Latin alfabesi ve telaffuz.
- İsimler (nomina) ki bu, ismin hâlleri ve isim çekimlerini içerir.
- Zamirler (pronomina).
- Fiiller (verba) ki bu; zamanların kullanımı, fiil çekimleri ve düzensiz fiiller gibi konuları içerir.
- Sıfatlar (adiectiva).
- Zarflar (adverbia).
- Bağlaçlar (coniunctiones).
- Edatlar (praepositiones).
- Ünlemler (interiectiones).
Bağlaçlar veya rabıt (bağlama) edatları; kelimeleri, kelime gruplarını veya cümleleri biçim veya anlam yönüyle birbirine bağlayan kelimeler: ve, veya, ile, ama, de (da), ancak, çünkü, eğer, hâlbuki, hem … hem …, hiç değilse, ise, ki, lâkin, meğer, nasıl ki, ne … ne …, öyle, öyle ki, sanki, şu var ki, üstelik, yahut, yalnız, yani, yoksa, zira vs. Bağlaçlar, ifadeleri ilgi ve önem sırasına koyarak düzenlememize yardımcı olur.
Noktalı virgül (;), bir noktalama işareti. Çoğunlukla kendi içinde virgülle ayrılmış grupları birbirinden ayırmak ve sıra cümleleri birbirinden ayırmak için; virgülden kuvvetli, noktadan zayıf bir duraksama işareti olarak kullanılır.
Özne ya da fâil, bir cümlede yüklem ile bildirilen işi, eylemi ya da oluşu yerine getiren veya yüklem aracılığıyla hakkında bilgi verilen ögedir. Özne, yükleme sorulan "kim" ve "ne" sorularıyla bulunur.
- Öğrenciler yerlerine oturdular.
- Kitap yere düştü.
- Manzara ne kadar da güzel.
Yüklem; cümlede özne tarafından gerçekleştirilen eylemi, oluşu, hareketi veya bir olguyu ya da yargıyı bildiren sözcük veya sözcük grubu. Özne ile birlikte cümlenin ana öğelerinden biridir. Yüklemler fiil veya isim soylu olabilir:
- Öğretmen sınav kâğıtlarını dağıttı.
- Kapıyı çalan postacıymış.
Cümle veya tümce; bir ifade, soru, ünlem veya emiri dile getiren; kendi başına anlamlı sözcükler dizisi. Çoğunlukla özne, tümleç ve yüklemden meydana gelir. Bazen yan cümleciklerle anlamı pekiştirilir veya genişletilir.
Sıfat ya da ön ad; isimlerin ya da diğer sıfatların önüne gelerek onları miktar, sıra, konum, renk, biçim, bıraktığı izlenim gibi çeşitli yönlerden tanımlayan, tarif eden kelime türüdür. Sıfat ile nitelediği veya belirttiği ismin oluşturduğu kelime grubuna "Sıfat Tamlaması" denir. Her sıfat, bir Sıfat Tamlaması kurar. Sıfatın olduğu heryerde aynı zamanda Sıfat Tamlaması'ndan da sözedilir. Sıfat Tamlaması'nın çeşitleri yoktur.

Standart Tibetçe, Ü-Tsang Tibetçesi veya Lhasa Tibetçesi, genellikle Çin içindeki Tibet bölgesinde ve Çin dışındaki Tibetli diaspora tarafından konuşulan bir dildir. Tibetçe, dünyanın hâlâ kullanılan en eski yazımlarından birine sahiptir ve 1200 yıldır aynı şekilde yazılmaktadır. Eski Tibetçede kelime başlarında ünsüz kümeleri varken Ü-Tsang ve Khams lehçelerinde bu ünsüz kümeleri kaybolmuş ve diller tonal bir hâl almıştır.
Birleşik cümle veya bileşik cümle, bir ana (temel) cümle ile onun anlamını tamamlayan bir veya daha fazla yardımcı cümleden meydana gelen cümledir. Birleşik cümlelerde ana yüklemin haricinde yargı veya eylem bildiren başka sözcükler de bulunur. Aşağıdaki örneklerde yardımcı cümleler eğik çizgi (/) ile ayrılmıştır ve bazı noktalama işaretleri anlatım kolaylığı açısından kullanılmamıştır:
- Gittin / sanıyordum.
- Otobüs zamanında gelmezse / geç kalacağız.
Anlatım bozuklukları, yazılı veya sözlü anlatımda karşılaşılan hatalardır. Bu hatalar yapısal (dilbilgisel) veya anlam ve mantık bakımından olabilir. Öge eksikliği, ek eksikliği gibi yapısal bozukluklara "bağlaşıklık hataları"; gereksiz sözcük kullanımı, yanlış sözcük kullanımı gibi anlamsal bozukluklara ise "bağdaşıklık hataları" denir.
Ge'ez (ግዕዝ), Eritre ve Kuzey Etiyopya'da konuşulmuş eski bir Sami dilidir. Dil Etiyopya Ortodoks Tevhîdî Kilisesi'nin ayin dili olup Ge'ez alfabesi ile yazılmaktadır.
Participium coniunctum ya da kısaca PC, Latince dilinde bulunan söz dizimsel bir yapıdır. Buna göre partisipler (Ortaçlar) anlattıkları kelime ile sayı, durum ve cinsiyet açısından eşleşmek durumundadır. İsimler bu sayede cümlenin öğesi fonksiyonunu üstlenirken, partisipler bu ismi tanımlayan yüklemsel ifadeleri içerirler. Partisipler kendi içlerinde yahut cümleden çıkarıldıkları takdirde hala cümleliklerini koruyacak yapıya sahiplerdir. Bu durumda isim özneyi, Partisip ise yüklem görevini üstlenir. İsim ve yüklem arasına adverbial (belirteçsel) ifadeler gelebilir ve bu ifadeler de bu yapının parçası sayılırlar.
Maher-Şalal-Haş-Baz, Eski Ahitte anlatıldığı şekli ile peygamber Yeşaya'nın ikinci oğludur.
Genitivus absolutus, Grekçede partisiplerin kullanıldığı özel bir ifade biçimi. Latincedeki ablativus absolutus ile benzerlik göstermektedir. İsmin tamlayanı olan -in halinin eklerini taşımak zorundadır. Genellikle geçmiş zaman ya da şimdiki zamanlı yan cümlelerin ifade edilmesinde kullanılır.
Grekçe fiiller, haber, emir, dilek-şart ve istek kipi olmak üzere dört farklı kipe; etken, edilgen ve dönüşlü/orta olmak üzere de üç farklı çatıya sahiptir.
- Haber kipi, şimdiki zaman, şimdiki zamanın hikâyesi, gelecek zaman, aoristum, iki farklı geçmiş zaman ve gelecek bitmiş zaman olarak çekimlenebilir..
- Dilek-Şart ve emir kipleri, yalnızca şimdiki zaman, aoristum ve bilinen geçmiş zamanda çekimlenebilir.
- İstek kipinde ise, mastar ve partisipler şimdiki zaman, aoristum, bilinen geçmiş zaman ve gelecek zamanda çekimlenebilirler.