İçeriğe atla

Abdominal gebelik

Abdominal gebelik, sperm ile birleşen yumurtanın abdomende gelişmesi sonucu oluşan dış gebelik türüdür.[1][2]

Diğer ektopik gebelikler ve normal gebelikler ile kıyaslandığında abdominal gebelikler morbidite oranı ve mortalite oranı en yüksek türdür. Buna rağmen abdominal gebelikler ara sıra sağlıklı bebek doğumuyla sonuçlanabilmektedir.[3]

Semptomlar ve belirtiler

Hamilelik sırasında karın ağrısı ve vajinal kanama olabilir.[1] 

Abdominal gebelik sonucu karın içi kanama oluşabilir. Karın içi kanama kan basıncının düşmesine ve hatta ölüme neden olabileceği için tehlikelidir. Maternal ölümün diğer sebepleri anemi, pulmoner emboli, enfeksiyon ve koagülasyon bozukluklarıdır.[4]

Mekanizması

İmplantasyon abdomendeki herhangi bir yerde olabilir. Uterus üzerindeki periton, excavatio rectouterina (Douglas çıkmazı), omentum, bağırsak, bağırsakları karın duvarına bağlayan zar (mezenter), mezosalpinks, pelvis ve karın duvarındaki periton zarı ve hatta diyaframın altı implantasyon bölgesi olabilir.[5][6] Büyümekte olan plasenta birkaç karın içi organla temas halinde olabilir. Nadiren embriyo karaciğer veya dalağa tutunur. Bu durumlara sırasıyla hepatik gebelik ve splenik gebelik denir.[7][8][9][10]

Tanı

Abdominal gebeliğe sahip kişi anormal hiçbir şey hissetmeyebilir veya kişide karın ağrısı, vajinal kanama ve/veya gastrointestinal semptomlar oluşabilir.[6]

Ultrason

23 haftalık abdominal gebelik ultrasonografisi. Amniyon sıvısı ve normal fetus görünüyor.

Abdominal gebelik vakalarının çoğuna ultrason ile tanı konulabilir.[11] Tanı, ultrason cihazını kullanan kişinin becerisine bağlıdır.[12][13]

Epidemiyoloji

Her 8000 gebeliğin yaklaşık 714'ü ektopik gebeliktir. Her 1000 ektopik gebeliğin %1,4'ü abdominal gebeliktir. Her 8000 gebeliğin 1'i abdominal gebeliktir.[11]

Dış bağlantılar

Kaynakça

  1. ^ a b Nkusu Nunyalulendho D, Einterz EM (2008). "Advanced abdominal pregnancy: case report and review of 163 cases reported since 1946". Rural Remote Health. 8 (4). s. 1087. PMID 19053177. 
  2. ^ DOI:10.1111/tog.12109
  3. ^ Masukume G (2014). "Live births resulting from advanced abdominal extrauterine pregnancy, a review of cases reported from 2008 to 2013". WebmedCentral OBSTETRICS AND GYNAECOLOGY. 5 (1). ss. WMC004510. 22 Temmuz 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Temmuz 2015. 
  4. ^ KY Kun, PY Wong, MW Ho, CM Tai, TK Ng (2000). "Abdominal pregnancy presenting as a missed abortion at 16 weeks' gestation" (PDF). Hong Kong Medical Journal. 6 (4). ss. 425-7. PMID 11177167. 29 Şubat 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 25 Ocak 2009. 
  5. ^ Atrash HK, Friede A, Hogue CJ (1987). "Abdominal pregnancy in the United States: frequency and maternal mortality". Obstet Gynecol. 69 (3 Pt 1). ss. 333-7. PMID 3822281. 
  6. ^ a b Maurice King, Peter C. Bewes, James Cairns, Jim Thornton (editors). "Primary Surgery; Volume One: Non-trauma. Chapter 8, Abdominal pregnancy". Bonn University. 28 Şubat 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Ocak 2010. 
  7. ^ Anderson PM, Opfer EK, Busch JM, Magann EF (2009). "An Early Abdominal Wall Ectopic Pregnancy Successfully Treated with Ultrasound Guided Intralesional Methotrexate: A Case Report". Obstetrics and Gynecology International. doi:10.1155/2009/247452Case+Report. 1 Kasım 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Temmuz 2015. 
  8. ^ Chui AK, Lo KW, Choi PC, Sung MC, Lau JW. (Nisan 2001). "Primary hepatic pregnancy". ANZ Journal of Surgery. 71 (4). ss. 260-1. doi:10.1046/j.1440-1622.2001.02085.x. PMID 11355741. 
  9. ^ Yagil Y, Beck-Razi N, Amit A, Kerner H, Gaitini D (2007). "Splenic Pregnancy: The Role of Abdominal Imaging". Journal of Ultrasound Medicine. 26 (11). ss. 1629-32. PMID 17957059. 
  10. ^ Norenberg DD, Gundersen JH, Janis JF, Gundersen AL. (Mayıs 1977). "Early pregnancy on the diaphragm with endometriosis". Obstetrics and Gynecology. 49 (5). ss. 620-2. PMID 850582. 
  11. ^ a b Gibbs, Ronald S (2008). Danforth's obstetrics and gynecology (10th ed. bas.). Philadelphia: Lippincott Williams & Wilkins. s. 84. ISBN 9780781769372. 29 Kasım 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Temmuz 2015. 
  12. ^ Sunday-Adeoye I, Twomey D, Egwuatu EV, Okonta PI (2011). "A 30-year review of advanced abdominal pregnancy at the Mater Misericordiae Hospital, Afikpo, southeastern Nigeria (1976-2006)". Archives of Gynecology and Obstetrics. 283 (1). ss. 19-24. doi:10.1007/s00404-009-1260-4. PMID 19876640. 
  13. ^ DOI:10.1111/j.1479-828X.2005.00489.x

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">DNA</span> Canlıların genetik bilgilerini barındıran molekül

Deoksiriboz nükleik asit veya kısaca DNA, tüm organizmaların ve bazı virüslerin canlılık işlevleri ve biyolojik gelişmeleri için gerekli olan genetik talimatları taşıyan bir nükleik asittir. DNA'nın başlıca rolü bilgiyi uzun süre saklamasıdır. Protein ve RNA gibi hücrenin diğer bileşenlerinin inşası için gerekli olan bilgileri içermesinden dolayı DNA; bir kalıp, şablon veya reçeteye benzetilir. Bu genetik bilgileri içeren DNA parçaları gen olarak adlandırılır. Bazı DNA dizilerinin yapısal işlevleri vardır, diğerleri ise bu genetik bilginin ne şekilde kullanılacağının düzenlenmesine yararlar.

<span class="mw-page-title-main">Otizm</span> Bilinçsel ve zihinsel rahatsızlık

Otizm, üç yaşından önce başlayan ve ömür boyu süren, sosyal etkileşime ve iletişime zarar veren, sınırlı ve tekrarlanan davranışlara yol açan beynin gelişimini engelleyen bir rahatsızlıktır. Bu belirtiler otizmi, Asperger sendromu gibi daha hafif seyreden otistik spektrum bozukluğundan (OSB) ayırır. Otizm kalıtımsal kökenlidir ancak kalıtsallığı oldukça karmaşıktır ve OSB'nin kökeninin çoklu gen etkileşimlerinden mi yoksa ender görülen mutasyonlardan mı kaynaklandığı çok açık değildir. Nadir vakalarda, doğum sakatlıklarına neden olan etmenlerle yakından bağlantılıdır. Diğer görüşlere göre ise çocuklukta yapılan aşılar gibi nedenler tartışmalıdır ve aşı kökenli varsayımların ikna edici bilimsel kanıtları yoktur. 2007 yılında yapılan araştırmalara göre otizmin prevalansını 1.000 kişiye bir ya da iki vaka olarak tahmin eder, aynı araştırmalardaki tahminlere göre OSB yaklaşık 1.000 kişide altı vakadır ve erkeklerde rastlanma oranı kadınlara göre 4,3 kat daha fazladır. 2022 yılı CDC verilerine göre otizmin görülme sıklığı 44 çocuktan 1'e yükselmiştir. Otizm vakalarının sayısı 1980'lerden beri oldukça fazla oranda artmıştır. Bunun nedeni kısmen tanı koyma yöntemlerindeki değişikliklerdir; gerçek prevalansın artıp artmadığı anlaşılamamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Bakteri</span> mikroorganizma üst âlemi

Bakteri (İngilizce telaffuz: [bækˈtɪəriə] ( dinle); tekil isim: bacterium), tek hücreli mikroorganizma grubudur. Tipik olarak birkaç mikrometre uzunluğunda olan bakterilerin çeşitli şekilleri vardır, kimi küresel, kimi spiral şekilli, kimi çubuksu, kimi virgül şeklinde olabilir. Yeryüzündeki her ortamda bakteriler mevcuttur. Toprakta, deniz suyunda, okyanusun derinliklerinde, yer kabuğunda, deride, hayvanların bağırsaklarında, asitli sıcak su kaynaklarında, radyoaktif atıklarda büyüyebilen tipleri vardır. Tipik olarak bir gram toprakta bulunan bakteri hücrelerinin sayısı 40 milyon, bir mililitre tatlı suda ise bir milyondur; toplu olarak dünyada beş nonilyon (5×1030) bakteri bulunmaktadır, bunlar dünyadaki biyokütlenin çoğunu oluşturur. Bakteriler gıdaların geri dönüşümü için hayati bir öneme sahiptirler ve gıda döngülerindeki çoğu önemli adım, atmosferden azot fiksasyonu gibi, bakterilere bağlıdır. Ancak bu bakterilerin çoğu henüz tanımlanmamıştır ve bakteri şubelerinin sadece yaklaşık yarısı laboratuvarda kültürlenebilen türlere sahiptir. Bakterilerin araştırıldığı bilim bakteriyolojidir, bu, mikrobiyolojinin bir dalıdır.

<span class="mw-page-title-main">RNA</span> nükleotitlerden oluşan polimer

Ribonükleik asid (RNA), bir nükleik asittir, nükleotitlerden oluşan bir polimerdir. Her nükleotit bir azotlu baz, bir riboz şeker ve bir fosfattan oluşur. RNA pek çok önemli biyolojik rol oynar, DNA'da taşınan genetik bilginin proteine çevirisi (translasyon) ile ilişkili çeşitli süreçlerde de yer alır. RNA tiplerinden olan mesajcı RNA, DNA'daki bilgiyi protein sentez yeri olan ribozomlara taşır, ribozomal RNA ribozomun en önemli kısımlarını oluşturur, taşıyıcı RNA ise protein sentezinde kullanılmak üzere kullanılacak aminoasitlerin taşınmasında gereklidir. Ayrıca çeşitli RNA tipleri genlerin ne derece aktif olduğunu düzenlemeye yarar.

<span class="mw-page-title-main">Anevrizma</span> kan damarlarının duvarında oluşan baloncuk şeklindeki patolojik genişlemeler

Anevrizma, kan damarlarının duvarında oluşan baloncuk şeklindeki patolojik genişlemeleri tarif eden genel tıbbi tanımlamadır. Beyin atardamarları ve aort, anevrizmaların en sık yerleştiği bölgelerdir. Anevrizmalar biçimlerine, bulundukları bölgelere, duvar yapılarına veya boyutlarına göre sınıflandırılabilirler. Anevrizmalar, toplardamarlara kıyasla atardamarlarda çok daha sık görülür.

<span class="mw-page-title-main">Clive Granger</span> Galli ekonomist

Sir Clive William John Granger Galli ekonomist ve Nottingham Üniversitesi ve Kaliforniya Üniversitesi'nde emekli profesör. 2003 Nobel Ekonomi Ödülü'nü Robert F. Engle ile paylaştı.

Yumurtalık tüpü kanseri fallop tüpleri kökenli habis bir neoplazmadır. Yumurtalık tüpü kanseri jinekolojik kanser vakalarının ancak % 1-2’sini oluşturan, nispeten nadir görülen bir kanser türüdür. Demografik dağılımı yumurtalık kanserinin demografik dağılımıyla aynıdır, daha çok 60 ile 79 yaşları arasındaki kadınlarda görülür.

<span class="mw-page-title-main">Wolfgang Ketterle</span>

Wolfgang Ketterle, Alman fizikçi. 2001 yılında Eric Allin Cornell ve Carl Wieman ile beraber Nobel Fizik Ödülü'nü kazanmıştır.

Hormona duyarlı lipaz, insanlarda LIPE geni tarafından kodlanan bir enzimdir. LIPE, çeşitli esterleri hidroliz edebilen bir hücreiçi enzimdir. Enzimin kısa ve uzun olmak üzere iki tipi vardır. Uzun biçimi steroid üreten dokularda bulunur, steroid hormon üretimi için kolesteril esterleri kolesterole dönüştürür. Kısa biçimi, en çok adipositler olmak üzere, çeşitli dokularda bulunur; adipositlerde depolanmış olan trigliseritler bu enzim aracılığıyla yağ asitleri ve gliserole dönüştürülür.

Sterol O-asiltransferaz (SOAT) veya asil-KoA kolesteril asil transferaz, EC 2.3.1.26 asil transferaz sınıfı bir enzimdir. İnsanda iki tip ACAT enzimi vardır, ACAT1 ve ACAT2 enzimleri SOAT1 ve SOAT2 adlı genler tarafından kodlanır. Bu enzimler kolesterol metabolizmasında ve safra tuzu biyosentezinde önemli rol oynarlar. ACAT1 enziminin geni için ACAT1 kullanılmamalıdır çünkü ACAT1 kısaltması ketotiyolaz aktivitesine sahip asetil-Koenzim A asetiltransferaz 1 enziminin genine aittir.

<span class="mw-page-title-main">Açık kümeler dizini</span> Vikimedya liste maddesi

Bu dizin, Güneş Sistemi'nden uzaklığına göre sıralanmış olan açık yıldız kümelerinin bir listesidir. Açık küme, aynı dev moleküler bulut içinde oluşan ve yerçekimsel olarak birbirlerine bağlı olan birkaç bin yıldızın oluşturduğu bir gruptur. Samanyolu gökadasında 1,000'den fazla açık küme bilinmektedir ancak gerçekte bu rakam on katına kadar çıkabilir.

Faktör VIII (FVIII), anti-hemofilik Faktör (AHF) olarak da bilinen önemli bir kan pıhtılaşma faktörüdür. İnsanlarda, Faktör VIII F8 geni ile birlikte kodlanır. Faktör VIII geni X kromozomu üzerinde yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Dış gebelik</span>

Dış gebelik veya ektopik gebelik, gebelik ürünü olan döllenmiş yumurtanın rahim boşluğu dışında yerleşmesiyle oluşan bir gebelik komplikasyonudur. Çok nadir istisnalar haricinde embriyo canlılığını sürdüremez. Bununla birlikte anne için de ciddi bir risk oluşturur. Annede iç kanamalar gelişebilir ve bu durum hayatı tehdit edebilir. Gebeliğin ilk 3 ayındaki anne ölümlerinin en sık sebebidir.

<span class="mw-page-title-main">Hepatit</span> Karaciğer inflamasyonu

Hepatit, karaciğer hücrelerinde inflamasyon ile karakterize tıbbi durumdur. İsim Yunanca hepar (ἧπαρ); hepat- (ἡπατ-), karaciğer kökünden ve sonek -itis, "inflamasyon" 'dan türemiştir (c. 1727) Karaciğerdeki inflamasyon zamanla kendini sınırlayabilir ya da fibrozis ve siroza ilerleyebilir.

<span class="mw-page-title-main">Werner Arber</span>

Werner Arber İsviçreli mikrobiyolog ve genetikçi. Amerikalı araştırmacılar Hamilton Smith ve Daniel Nathans ile birlikte, Werner Arber 1978 yılı Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü'nü restriksiyon endonükleaz enzimlerini keşfi nedeniyle kazanmıştır. Bu araştırmacıların çalışmaları rekombinant DNA teknolojisinin gelişimine öncülük etmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Phillip Allen Sharp</span> Amerikalı biyolog

Phillip Allen Sharp, Amerikan genetikçi ve moleküler biyolog. RNA bağlanmasının kaşiflerinden biridir. Richard J. Roberts ile birlikte ökaryot hücrelerinin DNA dizelerindeki genlerin bitişik sırada olmadığını, aralarda intron denilen okunmayan ve protein sentezine katılmayan bölümlerin olduğunu keşfettiler. Bu sayede mRNA'lar aynı DNA dizesinden bu bölümleri farklı şekilde silmeleri ile farklı proteinleri kodlayabilmektedir. İkili bu keşifleri ile 1993 Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülünü kazanmışlardır.

<span class="mw-page-title-main">Subklinik enfeksiyon</span>

Belirti göstermeden veya belirgin işaretleri gözlemlenemeden seyreden enfeksiyonlara subklinik enfeksiyon denir. Subklinik enfeksiyon gösteren bir kişi mikrobun asemptomatik taşıyıcısıdır, parazitler ya da virüsler genellikle hastalıklara neden olurlar, bazı etkenler kendi konakçıları vasıtasıyla sessizce yayılım gösterirler, bu gibi enfeksiyonlar insanlarda ya da hayvanlarda meydana gelebilirler. Bir asemptomatik enfeksiyona yakalanmış kişi kendini hafif soğuk algınlığına yakalanmış gibi hissedebilir. bu tarz enfeksiyon etkenleri mikrobiyolojik kültüre alınarak veya DNA testi teknikleri ile tespit edilebilirler.

Aktif gözlem veya bekle ve gör, tıbbi problemlerde müdahale ya da tedavi öncesinde uygulanan tıbbi bir yaklaşımdır. Bu süre içerisinde tekrar tekrar tetkikler yapılır.

<span class="mw-page-title-main">Abdominal travma</span> Karın yaralanması

Abdominal travma, abdomendeki ciddi yaralanmalara denir. Künt veya penetran tarzda olabilir. Abdominal travma sonucu abdominal organlar hasar görebilir. Karın ağrısı, karında morarma, karın bölgesinde hassasiyet, karın bölgesinde sertlik ve bükülmeye direnç abdominal travma belirtisi olabilir. Abdominal travma sonucu kan kaybı ve enfeksiyon riski oluşur. Ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi ve peritoneal lavaj tanıda kullanılan yöntemlerdendir. Tedavi için ameliyat gerekebilir. Karnın üst kısımlarındaki yaralanmalar sonucu karaciğer ve/veya dalak hasar görebilir.

Abdominal aort anevrizması, abdominal aort damarının çapının 3 santimetreden büyük veya normal çapından en az %50 daha büyük olacak şekilde genişlemesi. Genelde patladığı durumlar dışında herhangi bir belirtiye yol açmaz. Zaman zaman karında, sırtta veya bacakta ağrı hissedilir. Büyük anevrizmalar bazen karnı bastırarak hissedilebilir. Patlaması karın ve sırtta ağrıya yol açabilir, tansiyonu düşürür, bayılmaya neden olabilir, sıkça ölümcüldür.