İçeriğe atla

Abdülbaha

Abdülbaha
DoğumAbbas Efendi
23 Mayıs 1844
Tahran, İran
Ölüm28 Kasım 1921(1921-11-28) (77 yaşında)
HayfaFilistin Mandası
Milliyetİranlı
Diğer ad(lar)ı
Hazreti Abdülbaha
Abdülbaha Abbas,
Ahit ve Misak'ın Merkezi
EvlilikMünire Hanım (1873–1921)
Çocuk(lar)
Ziayiye Hanım, Tuba Hanım, Ruha Hanım, Münevver Hanım
AileBabası: Bahaullah
Annesi: Asiye Hanım

Abdülbaha (Arapça/Farsça: عبد البهاء‎, 23 Mayıs 1844 – 28 Kasım 1921), doğum adı Abbas Efendi (Farsça: عباس افندی), Bahai dininin kurucusu Bahaullah'ın en büyük oğlu. Abdülbaha, 1892 yılında babasının vasiyetnamesinde Bahai dininin başı ve merkezi olarak tayin edilmiştir. Abdülbaha, Tahran'da sarayın asil bir ailesinde dünya geldi. Henüz sekiz yaşında iken babası hapsedildi ve ailenin mal varlığı yağmalandı. Abdülbaha, ailenin dokuz yıl boyunca kalacağı Bağdat'a babasının yanında sürgün edildi.

Ayrıca bakınız

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Bahâîlik</span> tek tanrı inancına dayalı bir din

Bahâîlik, bütün insanlığın ruhanî birliğini vurgulayan tek tanrılı bir dindir. Üç ana prensip Bahâî öğretileri ve itikadı için bir temel oluşturur: Tanrı birliği, yani tüm yaratılışın kaynağı olan tek bir tanrı vardır, din birliği, yani tüm ilahi dinler aynı ruhanî kaynağa sahiptirler, aynı Tanrı'dan gelirler ve insanlığın birliği, yani bütün insanlar eşit yaratılmıştır, çeşitlilik içinde birlik ile bir araya getirilmiştir; ırkların ve kültürlerin bu çeşitliliği takdire ve kabule değer görülmelidir. Bahâî inancının öğretilerine göre insanın amacı dua, tefekkür ve insanlığa hizmet yoluyla Allah'ı tanımayı ve sevmeyi öğrenmektir.

Kitab-ı İkan, yani İkan Kitabı, Bahâî inancının kutsal kitaplarındandır.

<span class="mw-page-title-main">Ali Muhammed Şirazi</span> Bâbîliğin kurucu peygamberi (1819–1850)

Ali Muhammed Şirazi ya da bilinen adıyla Bab, Babi inancının kurucusudur. Lakabı olan Bab, Arapçada kapı demektir.

<span class="mw-page-title-main">Bahaullah</span> Bahailiğin kurucu peygamberi (1817–1892)

Baháʼu'lláh veya doğum adıyla Mirza Hüseyin Ali, Bahailik dininin kurucusu.

Şeyhî, Caferiliğin müctehidi Şeyh Ahmed'in teolojisine bağlı ekol.

Asiye Hanım (1820-1886), Bahaullah'ın eşi. Nevvab, En Yüce Yaprak, Büyük Hanım adlarıyla da tanınır.

<span class="mw-page-title-main">Şevki Efendi</span> 1921den 1957de ölümüne kadar Bahai inancının lideri

Şevki Efendi, Abdülbaha’nın torunu ve halefiydi. 1921 yılında Bahai Dini’nin Velisi olarak tayin edildi ve 1957 yılında vefat edene kadar bu görevi sürdürdü. Bahai Dini’nin birçok yeni ülkeye yayılması için tebliğ planları serisi oluşturdu ve Bahai Dini’nin merkezî şahsiyetlerinin birtakım yazılarını İngilizceye tercüme etti. Vefatının ardından dünya Bahai toplumuna 1963’te Yüce Adalet Evi seçilene kadar Emrin Elleri önderlik etti.

<span class="mw-page-title-main">Yüce Adalet Evi</span>

Yüce Adalet Evi Bahai Dini'ndeki idari düzenin dokuz üyeli en yüksek yönetim merciidir. Kurulması Bahai yasa ve hükümlerini içeren Kitab-ı Akdes'te açıkça belirtilen Yüce Adalet Evi, Bahai Dininin uluslararası idari kurumu olmakla beraber Bahaullah'ın Ahit ve Misak'ının bugünkü merkezidir. Bahaullah, bu kurumu Bahai kutsal yazılarında ayrıntıları bulunmayan veya yer almayan konularda yasa koyma yetkisi ile donatmış ve kararlarında Tanrı'dan ilham alacağına dair güvence vermiştir. Dinler tarihinde daha önce benzeri görülmemiş bu kurum ilk olarak 1963'te kurulmuştur ve o tarihten beri her beş yılda bir, dünya çapındaki Bahai Milli Ruhani Mahfillerinin üyelerinden oluşan delegeler tarafından seçilmektedir.

Saklı Sözler, Bahai inancının kurucusu olan Mirza Hüseyin Ali tarafından Bağdat civarında yazılan bir kitaptır. Saklı Sözler'in 1858 yılında Dicle Nehri kıyılarında nazil olduğuna inanılır. Yetmiş biri Arapça, seksen ikisi Farsça olan bu eser, Bahaullah'ın deyişiyle belli ruhani hakikatlerin özünü alarak kısa ayetler şeklinde yazılmıştır. Bu derleme bir öğüt kitabı ve bazı dini konuları açıklayıcı niteliktedir. Emrinin başlangıcında bu derleme 'Hz. Fatıma'nın Saklı Kitabı' olarak biliniyordu. Saklı Sözler eseri Türkçeye Mecdi İnan tarafından Arapça ve Farsça asıllarından tercüme edilmiştir.

Bahâî takvimi veya Bahai takvimi, Bahâîlikte kullanılan bir takvimdir. Takvim 21 Mart 1844'te kabul edilmiştir.

Ruhani Mahfil, Abdülbaha tarafından Bahai Dinini yöneten seçilmiş heyetlere atfen belirlenmiş bir terimdir. Bahailikte herhangi bir ruhban sınıfı olmadığı için toplumun işlerini yürütenler bu mahfillerdir. Yerel seviyede olanlara ilaveten milli Ruhani Mahfiller de vardır.

<span class="mw-page-title-main">Bahaullah'ın Makamı</span>

Bahaullah'ın Makamı, Bahailer için en kutsal yer ve namazlarında yöneldikleri kıbledir; konumu İsrail'de Akka yakınlarında bulunan Behci'dir. Bahaullah'ın naaşının bulunduğu Makam'ın hemen yanında öldüğü yer olan Behci Köşkü bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Bab'ın Makamı</span>

Bab'ın Makamı, Babi Dininin kurucusu ve Bahai Dininde Bahaullah'ın müjdecisi olan Bab'ın naaşının bulunduğu bir yapıdır; İsrail, Hayfa'daki bu Makam, Bahailer için Bahaullah'ın Akka'daki Makamından sonra dünya üzerindeki en kutsal ikinci noktadır. Kermil Dağındaki tam konumu 1891 yılında bizzat Bahaullah tarafından en büyük oğlu Abdülbaha'ya belirtilmiştir. Planlarını Abdülbaha'nın yaptığı bu yapı birkaç yılın ardından torunu Şevki Efendi tarafından tasarlanıp tamamlanmıştır.

Tanrı Emrinin Elleri ya da Emrin Elleri, asıl vazifeleri Bahai Dininin yayılması ve korunması olan ve bu göreve yaşam boyu sürecek şekilde tayin edilen seçkin bir grup Bahai idi. Bahai Dinindeki seçilmiş kurumlarda veya diğer atanmış kurumlarda hizmet eden üyelerden farklı olarak, Emrin Elleri'nin, dinin hizmet alanında ayırt edilen bir rütbeyi haiz olduğu kabul edilir.

Martha Root tam ismiyle Martha Louise Root Bahâîlik inancını tebliğ eden Amerikalı bir gezgin.

Bahâî inancında Tanrı figürü, öbür İbrahimî inançlarda olduğu gibi tek, yaratıcı ve mutlak bir güce haiz olduğuna inanılan bir figür olarak geçer.

Bahai öğretileri önemli sayıda teolojik, etik, toplumsal ve ruhani fikirleri temsil eder ki bunlar, Bahai Dini'nin kurucusu Bahaullah tarafından tesis edilmiş ve Bahai toplumunun birbirini izleyen liderleri Abdülbaha ve Şevki Efendi tarafından açıklığa kavuşturulmuştur. Öğretiler çeşitli Bahai yazılarında yazılmıştır. Zerdüştlük, Hinduizm, Yahudilik, Budizm, Hıristiyanlık ve İslam gibi geçmiş bazı dinlerin sahih öğretileriyle birleşen Bahai öğretileri, Bahailerce Allah tarafından vahyedilmiş olarak kabul edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Bahai İnancında Ahit ve Misak</span>

Bahai Dininde iki çeşit Ahit ve Misak vardır. İlki Tanrısal vahyin yani dinin aşamalı olarak zuhur etmesi ile ilgili bir antlaşmaya atıftır, öyle ki Allah belirli her dönemde bir peygamber gönderir ve insanlığa düşen vazife onu tanımak ve öğretilerine göre yaşamaktır. Böylece Allah insanları asla yalnız ve kılavuzsuz bırakmaz; insanlar da kendi zamanlarındaki peygamberi ve dini kabul ederek hem kendi gelişimleri için gerekli ruhani bilgi ve güçleri edinirler hem de Tanrı'nın istek ve iradesini öğrenip O'na itaat etmiş olurlar. İkincisi ise dinin kurucusu olan Bahaullah ile O'nun takipçileri arasındaki antlaşmadır ve bu, Kendisinden sonraki yasal halefleri ve birliğin muhafaza edilmesi ile ilgilidir.

Bahai idari düzeni, Bahai toplumunun işlerini yönetmek üzere seçilmiş ve atanmış kurumlardan oluşan bir sistemdir. En üst yönetim kurumu her beş yılda bir seçilen Yüce Adalet Evi'dir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de Bahai Dini</span>

Bahai İnancı, Türkiye ile güçlü bağları bulunan bir dindir; kurucusu Bahaullah dinin ilk dönemlerinde İran'dan o zaman Osmanlı hakimiyetinde bulunun Bağdat'a ve ardından İstanbul'a ve Edirne'ye sürgün edilmiştir. Bahaullah ve Abdulbaha, yaşamlarının büyük kısmını bu şekilde Osmanlı idaresi altındaki yerlerde geçirmiş ve bunun doğal sonucu olarak İmparatorluk uzun yıllar Bahai Dininin merkezi olmuştur. İlk Türk Bahailerinin tarihi bu erken döneme kadar uzanmaktadır. Onlar günümüz Türkiye Bahai toplumunun ilk inananlarıdır.