Cami, toplamaktan toplayıcı anlamında, Müslümanların ibadet yeri, İslam mabedi demektir. Mescit Türkçede küçük mabetler için kullanılır ancak Arapçada geniş manada ibadet yerlerine mescit denir.

Atik Ali Paşa Camisi ve Külliyesi, II. Mahmud Türbesi'nden Çarşıkapı'ya uzanan Yeniçeriler Caddesi üzerindedir. Külliyenin inşa edildiği alan, Bizans döneminde I. Konstantin tarafından yaptırılan dikilitaşın bulunduğu Konstantin Forumu’nun sınırları içindedir. Külliyenin banisi aslen Bosnalı olan “Hadım, Tavaşi, Şehit, Eski” lakapları ile de anılan ve iki defa sadrazam olup 1511’de Şah Kulu Vakasında şehit olan Atik Ali Paşa’dır. Külliyenin Vakfiyesi 1509 tarihlidir. Cami, “Sedefçiler”, “Eski Ali Paşa”, “Çemberlitaş”, “Dikilitaş”, “Vezirhanı” ve “Sandıkçılar Camisi” isimleriyle de tanınır. Fetih sonrası İstanbul’un en eski eserlerinden biridir.

Mescid-i Nebevî veya Peygamber Mescidi, Hicret'ten sonra Medine'de İslam peygamberi Muhammed ile arkadaşları tarafından inşa edilen, Muhammed'in kabrinin de içerisinde bulunduğu mescit. "Nebevi" Arapçada "peygambere ait" anlamına gelir, "Mescid-i Nebevî" tamlamasının anlamı ise "Peygamber Mescidi"dir. Mekke'de bulunan Mescid-i Haram'dan sonra Müslümanlara göre ikinci en kutsal mescittir.

Cerrah Mehmed Paşa Camii, İstanbul ili Fatih ilçesi Aksaray Mahallesinde bulunan tarihi cami. 1594'te Cerrah Mehmed Paşa tarafından yaptırılmıştır. Mimarı Mimar Davud Ağa'dır.

Sokullu Mehmet Paşa Cami ya da bilinen diğer ismiyle Köprübaşı Camii, İstanbul'da bulunan 16. yüzyıldan kalma bir Osmanlı camisinin kalıntısıdır.

Sokollu Mehmet Paşa Külliyesi, Mimar Sinan'ın İstanbul Kadırga'da Şehit Mehmet Paşa yokuşunda bulunan ve cami ile külliyeden oluşan bir eseri. Sinan'ın en güzel eserlerinden biri sayılır. Üç padişaha sadrazamlık yapan Sokollu Mehmet Paşa adına 1571'de karısı tarafından yaptırılmıştır.

Bayezid Ağa Camii ya da Arabacı Bayezid Ağa Camii, İstanbul'un Fatih ilçesi Topkapı mahallesi Topkapı Meydanı'nda camidir. Fetihten sonra 1453'te II. Mehmed'in Sekbanbaşısı Bayezid Ağa tarafından yaptırıldı. Zamanla harap olan ve kullanılamaz hale gelen cami cemaatin yardımları ile 1954–57'de yeniden inşa edildi.
Kızıl Minare Mescidi veya Kızılminare Camii, İstanbul'da Fatih ilçesinde, Gureba Hüseyin Ağa Mahallesi'nde Horhor Caddesi'ndeki Kızıl Minare Mescidi iki yapıdan oluşan bir bütündür. Vatan Caddesi tarafından Fatih'e çıkan Horhor Caddesi ile Halit Ağa Sokağı köşesindedir. Birinci yapı kubbeli bir camidir ve minaresi kırmızı tuğlalıdır. Sağındaki bitişik ikinci yapı ise mescittir ve kubbeli camiden alçaktadır. Cami yapısı kullanılmayıp, mescit bölümü açıktır.
Tavaşi Hasan Ağa Camii ya da İnadiye Camii, İstanbul'un Üsküdar ilçesinin Ahmediye Mahallesi'nde yer alan, Osmanlı Dönemi'nden kalma tarihi bir cami. Sokullu Mehmet Paşa'nın hazinedarı olan Tavaşi Hasan Ağa tarafından yaptırılmıştır. Yapımına 1587 yılında başlanan cami, 1 yıllık inşaat sürecinden sonra 1588 yılında ibadete açılmıştır. Cami mimari olarak Osmanlı esintilerini yansıtmaktadır.
Nalçacı Halil Camii, Şeyh Tului Tekkesi ya da Nalçacı Camii, İstanbul'un Üsküdar ilçesinin Zeynep Kamil Mahallesi'nde yer alan, Osmanlı Dönemi'nden kalma tarihi bir camidir. Şeyh Halil Efendi tarafından yaptırılmıştır. Yapımına 1625 (?) yılında başlanan mescit, bir yıllık inşaat sürecinden sonra 1626 (?) yılında ibadete açılmıştır. Cami mimarî olarak Osmanlı esintilerini yansıtmaktadır.

Karaköy Camii veya diğer adıyla Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Camii, 1903'te Karaköy Meydanı'nda Raimondo D'Aronco tarafından inşa edilen cami. 1956'da dönemin Başbakanı Adnan Menderes tarafından başlatılan “İstanbul’da İmar Hareketi” kapsamında Karaköy Meydanı'ndaki tarihi caminin de yerinden sökülerek Kınalıada'da yeniden inşa edilmesine karar verildi; bu yüzden günümüzde, camii Karaköy Meydanı'ndaki yerinde bulunmamaktadır.

Aziziye Camii, Konya'da 17. yüzyıl Osmanlı dönemine ait tarihi camidir.

Fatih Paşa Camii, Türkiye'nin Diyarbakır şehrinde yer alan bir camidir. Şehrin ilk Osmanlı Valisi Bıyıklı Mehmed Paşa tarafından 1516-1520 tarihleri arasında inşa ettirilmiştir.

Veled-i Yaniç Camii ya da Yaniçoğlu Camii, Bursa'nın Osmangazi ilçesi, hisar semtinde bulunan erken dönem Osmanlı camisidir. Kapısı üzerindeki yazıtına göre 844 Hicri Safer ayında Yaniçoğlu Hacı Hayrûddin oğlu Mahmud Çelebi tarafından yaptırılmıştır. Mimarı bilinmeyen caminin kitabe ve vakfiyesi mevcuttur. Plan şeması ve özellikle son cemaat yerinin kullanılışı nedeniyle özel bir düzenlemeye sahiptir.

Kızıl Cami, Eyüpsultan, semtindedir. Kızıl Mescid ve Kiremitçi Süleyman Medcidi olarak da bilinir. Kiremitçi Süleyman Çelebi tarafından 1531 tarihinde yaptırılmıştır. Mabet, Zalpaşa Caddesi ile Kızıldeğirmeni Sokağı’nın birleştiği sokağın sağ köşesindedir. Caminin karşısında Sokullu Mehmed Paşa’nın yaptırdığı çeşme, çeşmenin yanında ise Afife Hatun Tekkesi bulunmaktadır. Batı cephesindeki ince kırmızı tuğladan inşa edilen minaresinden dolayı Kızıl Mescit adını almıştır. Ahşap minberini Feyzullah Nafiz Efendi'nin eşi Hace Fâtıma Hanım yaptırmıştır. Avlusundaki taş tekneyi de 1865 de Yusuf Daniş Bey yaptırmıştır. 2015 yılında restorasyonu yapılmıştır. Günümüzde faaldir. Kiremitçi Süleyman Çelebi'nin türbesi caminin mihrap yönündedir. 1586 tarihinde türbenin üzerine Ramazan Ağa tarafından bir sıbyan mektebi yaptırılmıştır. Cami çevresinde tarihi mezarlar bulunmaktadır.

Kaptan İbrahim Ağa Camii, 1622 yılında Kaptan İbrahim Paşa tarafından İstanbul'un Beşiktaş ilçesinde yaptırılmıştır.

Laleli Camii, Lefkoşa'nın kuzey kesiminde, Abdi Çavuş mahallesinde yer alan bir camidir. Ali Ruhi Sokak'ta yer alır. "Laleli Camii" adının, orijinal minaresini süsleyen lale motiflerinden türemiş olduğu düşünülmektedir. Aslen küçük bir Orta Çağ kilisesi olan yapı 19. yüzyılda büyütülmüş ve camiye çevrilmiştir.
Arakiyeci Mehmet Ağa Camii, İstanbul'un Fatih ilçesinde yer alan bir camidir. Takyeci Mehmed Ağa Camii ve Yeni Çeşme Camii gibi isimlerle de anılır. Arakiyeci Mehmet Ağa tarafından 1520 tarihinde mescid olarak yaptırılmıştır. Ahşap olarak yapılan mescidin minberini, Sadrazam Maktül İbrahim Paşa'nın mühürdarı Reis Abdullah Efendi koydurarak camiye tebdil etmiştir. Uzun yıllar bakımsız kalan cami 1951-1958 yılları arasında betonarme olarak yenilenmiştir. Arakiyeci Mehmet Ağa'nın kendi de mihrabın önüne defnedilmiştir. Caminin içi 113 m², mezarlık ve bahçe ise 180 m²'dir. Camide 11 adet pencere vardır ve bunlar sahabe-i kiramın isimleri ile süslenmiştir. Minber ve kürsü ahşaptan, mihrabı ise alçıdandır. Kadınlar ve müezzin mahfili betonarmedir. 1958'de eklenen mozaikli minare, caminin sağında olup minarenin girişi içeridendir. Tek şerefeli olan minare ve külahı kurşun kaplamalıdır. Düz olan tavanı beyaz renktedir ve bütün duvarları pencerelerin üst kısmına kadar çini ile kaplanmıştır.
Alaca Mescit Camii, kentin merkezinde Rüstem Çelebi Mahallesi'nde Plevne İlkokulu'nun hemen yanındadır. Selçuklukların İlhanlı Sultanı Gazan Han ile ortak yönetimleri vaktinde inşa edilmiştir. Sonra büyük bir zarara uğrayan caminin minaresi dışında kalan kısımları, Abdurrahman bin Ahi Eda'nın ismine ithafen Abdülaziz bin İbrahim tarafından 1505 yılında inşa edilmiştir. Selçuklu döneminde inşa edilmiş olan minaresinin tuğla işçiliği oldukça göz alıcıdır.

Hacı İlyas Yatağan Camii, İstanbul ili Fatih ilçesi Ayvansaray mahallesinde bulunan II. Mehmed döneminde inşa edilen camidir. II.Mehmed'in Topçubaşısı Hacı İlyas Ağa tarafından mescit olarak yaptırıldı. II. Süleyman döneminde Yatağâni Dede adına bir kişi tarafından cami yakınına çeşme yaptırılması ve ölümünden sonra cami haziresine defnedilmesi nedeniyle "Yatağan Camii" olarak da bilinir. III. Mehmed döneminde (1598'de) minber eklenerek camiye dönüştürüldü.