İçeriğe atla

Abbas ve Gülgez

Abbas ve Gülgez 
Aşık Tufarganlı Abbas
Özgün adıAbbas və Gülgəz
Yazım yılı17. yüzyıl
Ülke Azerbaycan
Özgün diliAzerbaycanca
Konu(lar)aşk
Türdestan

Abbas ve Gülgez (AzericeAbbas və Gülgəz), Aşık Tufarganlı Abbas'nın şiirlerine dayanan Azerbaycan aşk destanı. Muhtemelen 17. yüzyılda yazılmıştır. Aşık Abbas'ın Gülgez isimli bir kıza olan aşkını anlatır.[1]

Destan'da Gülgez zorla Şah'ın sarayına götürülür. Çeşitli engelleri aşan Abbas, sevgilisine kavuşur. Dastan, Gülgez'i da yanına alan Şah I. Abbas'ın Azerbaycan topraklarına yaptığı seferi anlatıyor. Destan, sevgilisinden ayrılan Aşık Abbas'ın çektiği acıları da anlatır.[2]

"Abbas ve Gülgez" destanında gergin bekleme sahneleri ve lirizm dolu destansı görüntüler vardır. Destan, Orta Çağ Azerbaycan aşk destanının klasik bir örneğidir. Destan âşıklar tarafından söylenir ve birkaç versiyonu vardır.[3]

Kaynakça

  1. ^ Namazov, Qara (16 Ekim 2015). "Mən gəlirdim Tufarqanın elindən..." Xalq Cəbhəsi. Bakü. s. 14. 11 Nisan 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Nisan 2022. 
  2. ^ Mammad Arif (1971). История азербайджанской литературы (Краткий очерк). Bakü: Elm. s. 67. 
  3. ^ Azerbaycan Sovyet Ensiklopedisi. I. Bakü: Azerbaycan İlimler Akademisi. 1971. s. 11. 

İlgili Araştırma Makaleleri

Türklerin Anadolu'ya geldikten sonra edebiyatları iki gruba ayrılmıştır. Arapça ve Farsçayı çok iyi bilen aydınların oluşturduğu "Yüksek Zümre Edebiyatı" ve İslam öncesinden gelen sözlü bir "Halk Edebiyatı". Anadolu'ya göç eden Türkler arasında aynı ayrım devam etti. Medrese eğitimi gören aydın kesim Arap ve Fars edebiyatlarının tesirini devam ettirirken, halk yine saz şairleri aracılığıyla halk edebiyatını devam ettirdi. Dolayısı ile Anadolu Türk Edebiyatı iki grupta incelenmektedir. Bu gruplardan biri halk edebiyatıdır.

<span class="mw-page-title-main">Safevîler</span> 1501–1736 arasında İranda varlığını sürdürmüş devlet

Safevî İmparatorluğu, Safevîler veya Safevî Devleti, 1501 ve 1736 yılları arasında varlığını sürdürmüş, sıkça modern İran tarihinin başlangıcı olarak kabul edilen, İran tarihindeki en önemli hanedanlıklardan biri olan Türk kökenli Safevi Hanedanı tarafından yönetilmiş devlet. Bugünkü İran, Azerbaycan, Ermenistan, Irak, Afganistan, Türkmenistan ve Türkiye'nin doğu kesiminde varlığını sürdürmüş, Şiî Onikiciliği resmî mezhep olarak kabul etmiş ve İran'ın varisi olduğu Safevî Hanedanı'nın devletidir.

Âşık halk edebiyatı, halk diliyle ve hece vezniyle meydana getirilen, saz eşliğinde söylenen şiirlerden oluşan geleneksel Türk edebiyatı dalıdır. âşıkların oluşturduğu eserlerin bütününe verilen isimdir.Halk edebiyatı içerisinde yer alır. Anonim ürünlerin dışında kalan şiirlerin oluşturduğu edebi ürünler toplamıdır. Kimi âşıkların başından geçen ve yaygınlaşıp ünlenen hikâyeler de âşık edebiyatı içinde incelenir.

<span class="mw-page-title-main">Gence</span> Azerbaycanda şehir

Gence, 1935-1989 Kirovobad, Azerbaycan'ın en kalabalık ikinci şehridir. Eski bir yerleşim yeri olan Gence, Rus İmparatorluğu döneminde Çar I. Aleksandr'ın eşine atfen şehrin ismi Elizavetpol olarak değiştirilmiştir (1804-1918), 1920-1935 arasında Gence, 1935-1991 arasında Kirovabat olarak adlandırılmış, şehir 1989'da tekrar Gence ismine kavuşmuştur. Bakü'nün 360 km batısında, Gence Çayı'nın iki yakasında yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Oğuz Kağan Destanı</span> Türk destanı

Oğuz Kağan Destanı Türk destanlarından, Hun-Oğuz destanları grubundandır. Oğuz Kağan Destanı'nın dört ayrı yazması vardır. Çağatayca, Farsça ve Uygurca yazmalardaki Oğuz Kağan Destanı; Oğuz boyları, Türk dili, edebiyatı, folkloru, târihi ve kültürü hakkında bilgi verir. Destan Türklerin atası olduğu varsayılan Oğuz Kağan'ın hayatını anlatır.

<span class="mw-page-title-main">Köroğlu</span> efsanevi Türk halk ozanı

Köroğlu, hem bir Türk destan kahramanının adıdır, hem de 16.yüzyılda yaşayıp büyük ün kazanmış bir halk ozanının mahlasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Âşık Alesker</span>

Âşık Alesker, 19. yüzyıl Azerbaycan saz üstadlarının en önemli temsilcisi, Azerbaycan aşık edebiyatının klasiklerinden biridir.

Destanların nazım şekli ve türünü, hem Halk Edebiyatı hem de Âşık Edebiyatı bünyesinde bulmak mümkündür.

<span class="mw-page-title-main">Şeki</span> Azerbaycanda şehir

Şeki, Azerbaycan'ın kuzeyinde, başkent Bakü'nün 370 km kuzeybatısında Büyük Kafkas Sıradağları eteğinde yer alan ve Şeki Rayonu'nun merkezi olan kenttir. 1968 yılına kadar Nuxa adlandırılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Azerbaycan edebiyatı</span>

Azerbaycan edebiyatı Azerbaycan dilinde yazılan edebiyatı veya Azerbaycanlı yazarların, şairlerin veya Azerbaycanlı muhacirlerin yazdığı edebiyatı ifade eder.

<span class="mw-page-title-main">Azerbaycan müziği</span>

Azerbaycan müziği, Kafkas, Orta Asya ve İran ağırlıklı etkileri görülür. Tar, kemençe, ut, bağlama, balaban, zurna, kaval, nağara, garmon, tütek, tef ve davul kullanılan başlıca müzik aletleridir.

<span class="mw-page-title-main">Bakü Hanlığı</span>

Bakü Hanlığı, 1718-1806 yıllar arasında Azerbaycanın doğusunda hüküm süren bir hanlık.

İslamiyet öncesi Türk edebiyatı ya da Destan dönemi Türk edebiyatı, Türklerin İslamiyeti kabulünden önceki dönemlerde oluşturdukları edebiyata verilen isimdir. İslamiyet öncesi Türk edebiyatı M.Ö 4000'li yıllardan başlayarak Türklerin İslamiyeti kabul ettiği XI. yüzyıla kadar sürmektedir. Bu dönem edebiyatı genellikle sözlü ürünlerden oluşmuştur ve yazılı ürünler yok denecek kadar azdır. İslamiyet öncesi Türk edebiyatında M.S VI. yüzyıla kadar olan dönem sözlü edebiyat dönemi olarak adlandırılırken, ilk yazılı eserlerin verilmeye başlamasından sonra yazılı edebiyat dönemi başlamıştır. Eski Türklere ait olan en eski yazılı belgeler ise Orhun Yazıtları'dır Bu yazıtlar Türklerin bilinen ilk alfabesi olan Orhun alfabesi ile Göktürkler tarafından yazılmış yapıtlardır. Genel olarak Orhun Yazıtları'ndan önceki dönem sözlü edebiyat, sonrası ise yazılı edebiyat olarak nitelendirilmiştir.

Miskin Abdal, 1430-1535'te yaşamış Azeri halk ozanıdır.

<span class="mw-page-title-main">Hüseynkulu Sarabski</span>

Hüseynkulu Melik oğlu Rızayev, Azeri operacı, oyuncu, yönetmen.

Türk edebiyatında destan, efsaneden sonra ortaya çıkmış bir edebî türdür. Türk milletinin bir bütün olarak zamanımıza ulaşmış büyük destanları olmasa da yabancı kaynaklarda yer alan bazı parçaları mevcuttur. Türk destanlarına ait çeşitli parçalar Çin, Fars, Moğol ve Arap kaynaklarında bulunmaktadır. Bilinen Türk destanları arasında en eskisi Yaratılış Destanı’dır. Bu destan, Altay Türkleri arasında anlatılagelmiştir. Rus Türkolog Vasili Radlof tarafından saptanıp yazıya geçirilmiştir. İslâmiyet'ten önceki döneme ait en eski destanlar Saka Türkleri'ne aittir. Bu destan zinciri içinde Alp Er Tunga ve Şu Destanı parçaları bulunur. Bunlar Kaşgarlı Mahmut'un Divân-ı Lügati't-Türk adlı eserinde yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Azerbaycan Âşıkları</span>

Azerbaycan'da Âşık sanatı, şiir, hikâye anlatma, dans, vokal ve enstrümantal müziği geleneksel bir performans sanatında birleştirir. Bu sanat Azerbaycan kültürü'nün sembollerinden biridir ve ulusal kimliğin bir koruyucusu olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Azerbaycan folkloru</span>

Azerbaycan folkloru, Azerbaycan halkının yüzyıllar boyunca gelişen halk geleneğidir. Azerbaycan folkloru, geniş bir anlatı koleksiyonunda ve üstü kapalı olarak vazo boyama ve adak hediyeleri gibi temsili sanatlarda somutlaşmıştır.

Destan, Âşık edebiyatında bir nazım şeklidir. Kökeninin Farsça "dâstân" kelimesi olduğu düşünülmektedir. Destan “hikâye, masal, sergüzeşt, manzum hikâye (kıssa), vak‘a, tarih, roman ve hayvan masalı (fabl)” gibi anlamlara da gelmektedir. Destan, şekil itibarıyla koşmaya benzemektedir. Ancak ezgisel olarak farklılık gösterebilir. 40 dörtükten, 100 dörtlüğe kadar örnekleri görülmektedir.

Bay Bican Bey, Dede Korkut Kitabı 'ndaki destanda kullanılan antroponimlerden biridir. Üçüncü biçimde kullanılan "Baybican", Deli Karçar ve Banu Çiçek'in babasıdır.