Spor, önceden belirlenmiş kurallara göre bireysel veya takım halinde yapılan, genellikle rekabete dayalı yarışma ve kişisel eğlence veya mükemmelliğe ulaşmak için yapılan fiziksel veya zihinsel aktivite. Sporları kabaca homo sapiens türünün medeniyete ulaşmadan önce doğayla veya diğer canlılarla yaptığı fiziksel mücadelelerin günümüzdeki medeni karşılığı olarak da tanımlayabiliriz. Sporlar güç, kardiyovasküler dayanıklılık ve esneklik bazlı veya bunların heterojen birleşiminden oluşmuş kompleks aktiviteler olabilir. Güç bazlı sporlara fitness, powerlifting, halter; kardiyovasküler dayanıklılık bazlı sporlara yüzme, atletizm; esneklik bazlı sporlara jimnastik, pilates gibi örnekler verilebilir. Bu unsurların birleşiminden doğan sporlara futbol, basketbol, tekvando, judo gibi örnekler verilebilir. Çünkü spor kişilerin yaptıkları hareketlere ek olarak top, hayvan gibi birtakım objelerle yapılan hareketlerin tümünü kapsamaktadır. Bazı kesimlerce yalnızca zihinsel yeteneklere dayalı bazı masa oyunları da spor olarak kabul edilmektedir. Günümüzde, kendine has kuralları ve oynayış biçimi olan birçok spor dalı bulunmaktadır. Bilinen en eski spor dalı atletizmdir.
Türkçe ya da Türk dili, Güneydoğu Avrupa ve Batı Asya'da konuşulan, Türk dilleri dil ailesine ait sondan eklemeli bir dildir. Türk dilleri ailesinin Oğuz dilleri grubundan bir Batı Oğuz dili olan Osmanlı Türkçesinin devamını oluşturur. Dil, başta Türkiye olmak üzere Balkanlar, Ege Adaları, Kıbrıs ve Orta Doğu'yu kapsayan eski Osmanlı İmparatorluğu coğrafyasında konuşulur. Ethnologue'a göre Türkçe, yaklaşık 90 milyon konuşanı ile dünyada en çok konuşulan 18. dildir. Türkçe, Türkiye, Kuzey Kıbrıs ve Kıbrıs Cumhuriyeti'nde ulusal resmî dil statüsüne sahiptir.
Deyim, dil biliminde, kavramları, durumları hoşa giden bir anlatımla ya da özel bir yapı veya söz dizimi içinde belirten ve çoğunlukla gerçek anlamlarından ayrı anlamlara gelen sözcüklerden oluşan kalıplaşmış sözcük topluluğu ya da cümledir. İki veya daha çok sözcükten kurulu bir çeşit dil ifadesi olan deyimler, duygu ve düşünceleri dikkati çekecek biçimde anlatan ad, önad, belirteç, yalın ve birleşik eylem görünüşlü dilsel yapılardır. Ya tam bir tümcedirler ya da bir söz öbeğidirler.
Fotoğraf, “ışık “, “aydınlık“ ve Yunanca: γράφειν (grafein), “çizmek“, “kazımak“, “resim yapmak“, "yazmak" kelimeleri birleştirilerek türetilmiş bir isimdir. Kelime anlamı, ışık yardımı ile iz bırakmaktır. Osmanlı döneminde fotoğraftan bahsedilirken ilk olarak "ateş yazması" şeklinde bir tanımla adlandırıldığı belirtilmektedir. Halk dilinde fotoğraf anlamında kılık sözcüğü tespit edilmiştir. Fotoğraf anlamında yaygın bir kullanımı bulunmamakla birlikte yaçın sözcüğü de mevcuttur. Fotoğraf, cisimlerden yansıyan elektromanyetik radyasyonun toplanıp odaklanmasıyla oluşturulur. En yaygın rastlanan fotoğraflar insan gözünün görebileceği kalıcı görüntüler meydana getiren dalga boylarıyla olan fotoğraflardır.
Etimoloji veya kökenbilim, sözcüklerin köklerini, hangi dile ait olduklarını, ne zaman ortaya çıktıklarını, ilk olarak hangi kaynakta kayıt altına alındıklarını, ses ve anlam bakımından geçirdikleri dönüşümleri inceleyen bilim dalıdır.
Fince (
Hoparlör, elektrik akımı değişimlerini ses titreşimlerine çeviren alettir. Türkçe eş anlamlısı sesucaltan sözcüğüdür.
Saniye, Uluslararası Birimler Sistemine (SI) göre en düşük enerji seviyesindeki Sezyum-133 atomunun iki hyperfine seviye arasındaki geçiş radyasyonunun 9.192.631.770 periyoduna karşılık gelen süredir, . 1997 deki CIPM toplantısında bu tanımın durağan ve 0 K termodinamik sıcaklıkta Sezyum atomu için geçerli olduğu onaylandı. Değişkendir.
Arkadaşlık, bir kişilerarası ilişkidir, birbirlerine karşı sevgi ve anlayış gösteren kimselerin kurduğu sosyal ve duygusal bağdır.
Vikisözlük (Wiktionary), Wikimedia Vakfı'nın projelerinden olup her dilde özgür birer sözlük oluşturma amacıyla 12 Aralık 2002 tarihinde başlatılmıştır. Vikipedi'nin kardeş projelerindendir. Türkçe Vikisözlük ise 2 Mayıs 2004 tarihinde başlatılmıştır.
Dallık. Uzunköprü'de baharın gelişini kutlamak için ilçe halkının, civar kasaba ve köy insanlarının Bülbül Korusu'nda bir araya gelerek yemek yiyerek, oyunlar oynayarak eğlendiği piknik. Keşan, Malkara ve çevresinde de Hıdırellez günü yapılan geleneksel şenliğe verilen addır. Son yıllarda Keşan Belediyesi'nce düzenlenen Dallık Şenliği, Mayıs ayının ikinci pazar günü Kılıç Köyü mevkiinde yapılmaktadır. 2000'li yılların başına kadar Koru Dağları mevkiinde yapılmaktaydı.
Kelime veya sözcük, tek başına anlamlı, bir ya da birbirine bağlı birden fazla biçimbirimden (morfem) oluşan, ses değeri taşıyan dil birimidir.
Kibrit ya da çakmaksız, ağaç dallarından yontularak kürdana benzetilen ve başına sıvı yapışkan bir madde sürüldükten sonra, üzerine fosfor içeren bir katı karışım konularak oluşturulan yanıcı maddedir.
Heteroseksüellik veya karşıcinsellik, cinsel ve duygusal açıdan karşı cinse ilgi duymaya yönelik olan cinsel yönelime verilen isimdir. Cinsel açıdan kadınlara ilgi duyan erkeklere ve erkeklere ilgi duyan kadınlara heteroseksüel denir. Heteroseksüellik hayvan cinselliğini tanımlamada da sıkça kullanılır.
Mühimmat; askerî terminolojide savaş için gerekli, demirbaş olmayan tüm yedek parça ve cephaneyi kapsayan bir terim. Cephane ise ateşli silahlardan atılmak üzere hazırlanmış her türlü patlayıcı veya delici malzemedir.
Eş anlamlı, anlamdaş, müteradif veya sinonim; yazılışları farklı olduğu hâlde anlamları aynı veya çok yakın olan sözcükler.
Biçimbilim, yapıbilim, biçim bilgisi, şekil bilgisi, morfoloji veya yapı bilgisi dilbilimde sözcüklerin içyapısını inceleyen alt dalıdır. Temel inceleme nesnesi, dilin anlam taşıyan en küçük parçaları olan biçimbirimlerdir. Biçimbilim, sözcükleri, nasıl oluşturulduklarını ve diğer sözcüklerle ilişkilerini inceler ve sözcüklerin kök, gövde ve ek gibi bileşenlerinin yapısını çözümler.
Takvim, zamanın yüzyıl, yıl, ay, hafta ve gün gibi parçalara bölünüp düzenli bir sırayla gösterildiği çizelgedir.
Lokanta veya restoran, ücret karşılığında müşterilere yemek ve içecek hazırlanıp servis edilen yer. Çoğunlukla büyük bir yemek salonu ve mutfaktan meydana gelir. Sözcük, Fransızca restaurer kelimesinden türemiştir.
Morg, cesetlerin gömülmeden veya yakılmadan önce bekletildikleri oda. Morglara daha çok mezarlıklarda, krematoryumlarda ve hastanelerde rastlanır. Cesetler çoğunlukla kimlik tespiti, kriminal inceleme veya otopsi gerekçeleriyle morglarda bekletilirler. Günümüzde morglar çoğunlukla, cesetlerin bozulmasını önleyecek şekilde soğutmalı odalardır.