Atom ağırlığı ya da bağıl atom kütlesi, belirli bir örnekteki bir elementin atomlarının ortalama kütlesinin atomik kütle sabitine oranı olarak tanımlanan boyutsuz bir fiziksel niceliktir. Atomik kütle sabiti, bir karbon-12 atomunun kütlesinin 1/12'si olarak tanımlanır. Orandaki her iki miktar da kütle olduğundan, ortaya çıkan değer boyutsuzdur; dolayısıyla değerin göreceli (bağıl) olduğu ifade edilir.
Messier 32 veya NGC 221, Andromeda takımyıldızı bölgesinde yaklaşık olarak 2,5 MIy uzaklıkta bulunan bir cüce eliptik gökadadır. Guillaume Le Gentil tarafından 23 Ocak 1874 tarihinde keşfedildi. Halton Arp tarafından görüntülenmiş ve Arp 168 olarak "Dağınık karşı kuyruklara sahip gökadalar" kategorisi altında Tuhaf Gökadalar Atlası'na dahil edilmiştir. Meşhur Andromeda Gökadası'nın bir uydusudur.
Oganesson; simgesi Og, atom numarası 118 olan yapay bir elementtir. Periyodik tablonun p bloğunda yer alır ve 7. periyodun son elementidir. Soy gazlar olarak adlandırılan 18. grupta yer alsa da, bu gruptaki tek yapay elementtir ve diğer soy gazların aksine reaktif olduğu tahmin edilir. Keşfedilen elementler içinde en büyük atom numarasına ve atom kütlesine sahip olanıdır. Radyoaktif bir element olan oganesson, 1 milisaniyeden az yarı ömrüyle son derece kararsızdır. Önceki tahminlerin aksine gaz değil, göreli etkilerden ötürü normal koşullar altında bir katı ve ya yarı iletken ya da bir zayıf metal olduğu öngörülür. Elementin, varlığı teyit edilmiş bir izotopu ya da sentezlenmiş bir bileşiği yoktur.
Hidrojen'in (H) üç doğal izotopu bulunur, bunlar 1H, 2H ve 3H. Diğerleri, laboratuvar ortamında sentezlenen fakat doğada gözlenemeyen aşırı kararsız çekirdeklere sahiptir.
Yapay bir element olan kaliforniyum (Cf), diğer yapay elementler gibi kararlı izotopa sahip değiltir. Sentezlenen ilk izotopu 254Cf'dir. Bilindiği kadarıyla 237Cf ve 256Cf arasında yirmi radyoizotopu ve bir nükleer izomeri (249mCf) bulunmaktadır. En kararlı izotopu 900 yıllık yarı ömrü ile 251Cf'dir.
Preonlar parçacık fiziğinde, kuarklar ve leptonların altparçacıkları olan nokta parçacıklardır. Terim 1974’te, Jogesh Pati ve Muhammed Abdüsselam tarafından oluşturulmuştur. Preon modellerine olan ilgi, 1980’lerde zirve noktasına ulaşmıştır ancak parçacık fiziği Standart Model'i, fiziğin kendisini en başarılı şekilde tanımlamaya devam ettiğinden ve lepton ile kuark kompozitleri hakkında hiçbir deneysel veri bulunmadığından dolayı bu ilgi azalmıştır.
Per-Olov Löwdin İsveçli fizikçi, Uppsala Üniversitesi'nde profesör, paralel olarak 1993'e kadar Florida Üniversitesi'nde profesör. Ivar Waller adı altındaki eski lisans öğrencisi, Löwdin 1950 yılında moleküler orbital hesaplamalar için simetrik ortogonalizasyon düzenlemeleri yapmıştır. Bu şema Yarı-ampirik teorileri kullanılan sıfır diferansiyel örtüşme (ZDO) yaklaşım temelidir. Löwdin ayrıca kolay kuantum mekaniğinin çeşitli teoremlerin türetmelerini matrisleri için sembolleri kullanarak oluşturmuştur. ROHF,UHF ve RES-GVB teorilerinde kullanılan meşhur “Löwdin’s pairing theorem” onun değildir. Kendisine göre George G. Hall ve King Löwdin 'in resmi olmayan önerisinden sonra resmi bir sunum yapmışlardır. 1963 ve 1971 yılları arasında yayınlanmış pertürbasyon teorisi üzerindeki 14 sayfa dizi kuantum kimyası için en iyi bölümleme tekniği olarak görülmüştür. Löwdin ayrıca 1958 yılında Uppsala'da kuantum kimyası yaz okulundan başlayarak çok etkili ve aktif bir öğretmendir. 1958 ve 1960'ta Uppsala Üniversitesi kuantum kimyası grubuna kardeş olarak Florida Üniversitesi'nde kuantum teorisi projesine başlamıştır. Uluslararası Kış Enstitüleri yüzlerce Latin Amerikanların seksenler ve doksanlar boyunca katılımlarını sağladı. 1960 yılında Kış Enstitüsünün içindeki birleşimde Sanibel sempozyumunu kurdu. 1960'tan sonra her yıl düzenlenmiştir. Löwdin 1969'da İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi üyesi olarak seçilmiş ve 1972'den 1984'e kadar Fizik Nobel Ödülü komitesinde bulunmuştur. Kuantum kimyası uluslararası gazetesi ve kuantum kimyası gelişmeler serisi kurucudur. Uluslararası Kuantum Moleküler Bilimler Akademisi'nin de vakıf üyesidir.
Renk süperiletkenliği eğer baryon yoğunluğu yeterince yüksekse (nükleer yoğunluğun üzerinde) ve sıcaklık çok yüksek değilse (1012 kelvinden) kuark maddesinde var olduğu düşünülen olgu. Süperiletkenlik renkleri fazları, kaurkların Fermi sıvısıyla sadece zayıfça etkileşen, normal fazlara zıttır.
Parçacık hızlandırıcılarda sentezlenen yapay bir element olan küriyum (96Cm), bu yüzden bir standart atom ağırlığına sahip değildir. Tüm yapay elementler gibi kararlı izotopları yoktur. 1944'te sentezlenen ilk izotopu olan 242Cm 162,8 milisaniyelik yarılanma süresine sahipti. Elementin, kütle numarası 233 ile 251 arasında bilinen 19 radyoizotopunun yanı sıra bilinen 10 nükleer izomeri bulunmaktadır. En uzun ömre sahip izotop, 15,6 milyon yıllık yarı ömre sahip 247Cm'dir.
Kromun (24Cr), kütle numaraları 42 ile 67 arasında, kararlı olmayan yapay izotopları dahil toplam 26 izotopu vardır. 50Cr, 52Cr, 53Cr ve 54Cr, doğal ve kararlı izotoplarıdır. Bunlar arasında, %83,789 doğal bolluk oranıyla 52Cr, en bol bulunan krom izotopudur.
Bozunma zinciri ya da bozunum zinciri, farklı radyoaktif bozunma ürünlerinin bir dizi değişimler geçirmesiyle sonuçlanan bozunma dizisidir. Radyoizotopların çoğu tek bir bozunma sonrasında direkt olarak kararlı bir duruma geçmez ve kararlı bir izotop ortaya çıkana kadar bir dizi bozunmaya maruz kalır.
Parçacık hızlandırıcılarda sentezlenen yapay bir element olan berkelyum (97Bk), bu yüzden bir standart atom ağırlığına sahip değildir. Tüm yapay elementler gibi kararlı izotopları yoktur. İlk izotopu, 1949'da sentezlenen 243Bk olup 233Bk ile 253Bk arasında bilinen 18 radyoizotopunun yanı sıra 6 nükleer izomeri vardır. 247Bk, 1.380 yıl ile en uzun yarı ömre sahip izotoptur.
Radon-222, radonun bir izotopudur. Yaklaşık 3,8 günlük yarı ömrü ile radon izotoplarının en kararlısıdır. İlksel uranyum-238'in bozunma zincirinde geçici olarak bulunurken radyum-226'nın birincil bozunma ürünüdür. İlk olarak 1899'da gözlemlenmiş olup birkaç yıl sonra yeni bir kimyasal elementin izotopu olarak tanımlanmıştır. 1957'de, radon-222'i tanımlamak için kullanılan radon kelimesi, elementin adı olarak belirlenmiştir. Gazlı yapısı ve görece yüksek radyoaktivitesinden ötürü radon-222, akciğer kanserini meydana getiren nedenler arasındadır.
Bizmutun (83Bi), 184Bi ile 224Bi arasında, tamamı kararlı olmayan toplam 41 izotopu vardır.
Astatinin (85At), tamamı radyoaktif olan ve kütle numaraları 191 ile 229 arasında değişen 39 bilinen izotopu vardır. Bunların yanı sıra 24 bilinen yarı kararlı uyarılmış hâli mevcuttur. Elementin en uzun yarı ömre sahip izotopu olan 210At'nin yarı ömrü 8,1 saatken doğal izotopları arasındaki en uzun yarı ömre sahip olanı ise 56 saniyeyle 219At'dir.
Bizmut-209 (209Bi, Bi-209), bizmutun bir izotopudur. 2,01×1019 yıllık yarı ömrüyle, alfa bozunmasına uğrayan bilinen radyoizotopların arasında en uzun yarı ömre sahip olanı konumundadır. 83 proton ile sihirli sayı olan 126 nötrona sahip olup atom kütlesi 208,9803987 akb'dir.
İyot-131, iyodun bir izotopudur. 8,0197 günlük yarı ömrünün ardından beta bozunmasına uğrayarak ksenon-131'i oluşturur.
Radyumun (88Ra) bilinen izotopları, 202Ra ile 234Ra aralığında ve tamamı radyoaktif olup toplamda 33 tanedir. Yarı ömrü 1600 yıl olan 226Ra en kararlı ve en yaygın bulunan radyum izotopudur.
Beta bozunmasına karşı kararlı izobar, çekirdeğindeki bir nötronun protona ya da protonun nötrona dönüşmesiyle meydana gelen beta bozunmasına uğraması mümkün olmayan bir izobardır. Günümüzde bu tanıma uyan 350 bilinen nüklit vardır.
Eser radyoizotop, doğal yollarla ve eser miktarda oluşan bir radyoizotoptur. İlksel nüklitlerin eser miktardan çok daha fazla miktarda oluşmaya yönelik eğilimlerinden ötürü eser radyoizotoplar genelde, Dünya'nın yaşına kıyasla kısa yarı ömre sahiplerdir. Bundan ötürü Dünya'daki doğal süreçlerden ötürü var olurlar. Eser radyoizotopları oluşturan doğal süreçler arasında kararlı nüklitlerin kozmik ışın bombardımanına maruz kalması, uzunca bir süredir varlığını sürdüren ağır nüklitlerin alfa ve beta bozunması geçirmeleri, uranyum-238'in kendiliğinden fisyonu ve arka plan radyasyonunun yol açtığı nükleer dönüşüm reaksiyonları yer alır.