İçeriğe atla

ARPANET

ARPANET'in mantıksal haritası, Mart 1977

ARPANET, (İngilizce: Advanced Research Projects Agency Network'ün kısaltması), bir bilgisayar ağıdır ve ilk olarak 1968'den itibaren Amerika Birleşik Devletleri Hava Kuvvetleri adına Massachusetts Teknoloji Enstitüsü ve ABD Savunma Bakanlığı liderliğindeki küçük bir araştırmacı grubu tarafından geliştirilmiştir. Günümüz internetinin öncüsüdür. Paul Baran (RAND Corporation) ve Donald Watts Davies (merkezsiz ağ yapısı ve paket şifreleme), ARPANET'in geliştirilmesinde iletişim için temel olarak kullanılan kısmî ağ düzeni ve paket şifreleme ağlar alanında önemli bulgular sağlamıştır.

Günümüzde veri ve ses iletişiminin dünya çapındaki baskın temeli olarak görülen paket dağıtımı veri iletişiminde yeni ve önemli bir kavram işlevi görüyordu. Daha önceleri veri iletişimi devre dağıtımı yöntemine dayanıyordu. Eski telefon devrelerini andıran bu yöntemde telefonun bir ucundaki kişinin konuşma süresinin sonuna dek hattın diğer ucundaki kişiden başkasıyla iletişim kurması olanaksızdı.

Paket dağıtma yönteminde bir sistemin tek bir iletişim hattı kullanarak birden çok makineyle haberleşebilmesi için verinin küçük parçalara ayrılıp bu parçaların daha sonra paketler halinde düzenlenmesi gerekiyordu. Bu sayede bağlantı hattı paylaşılabiliyor (Tek bir posta merkezinden farklı varış noktalarına birçok mektubun gönderilmesinde olduğu gibi) ve her paket diğer paketlerden bağımsız olarak gönderilebiliyordu.

Lincoln Laboratuvarı biliminsanlarından Larry Roberts tarafından geliştirilen bir paket dağıtım yöntemi ARPANET'in tasarımının temelini oluşturmuştur.[1]

Geçmiş

Çok sayıda bilgisayar kullanıcısının birbirleriyle haberleşebilmelerini öngören bir bilgisayar ağı hakkındaki ilk düşünceler Ağustos 1962'de Bolt, Beranek ve Newman (BBN)'den J.C.R. Licklider tarafından "Galaksilerarası Bilgisayar Ağı" kavramına atfen ortaya atılmıştır. İnternet'in günümüzde sahip olduğu tüm özellikler bu çalışma sırasında belirlenmiştir.

Ekim 1963'te Licklider, ABD Savunma Bakanlığı'nın Gelişmiş Araştırma Projeleri Dairesi (o tarihteki adıyla ARPA) bünyesindeki Davranış Bilimleri ve Denetim ve Komuta Programları başkanlığına atandı. Daha sonraları Ivan Sutherland ve Bob Taylor'ı bu projenin çok önemli bir kavram kurgusuna sahip olduğuna ikna etti ancak çalışmaların somut sonuçlarını göremeden ARPA'dan ayrıldı.

ARPA ve Taylor'ın bir bilgisayar iletişim ağı kurma çalışmaları sürmekteydi. Öncelikli hedef, ARPA tarafından sağlanan bilgisayarların bulunduğu farklı konumlardaki ARPA destekli araştırmacıların birbirleriyle iletişiminin sağlanması ve üretilecek yazılımların daha geniş bir çevrede kullanılmasının yolunun açılmasıydı. Taylor, ofisinde ARPA tarafından sağlanan üç bilgisayar yardımıyla üç farklı konumla iletişim sağlayabiliyordu. Bunlar; Santa Monica'da Sistem Geliştirme Kuruluşu için kullanılan Q-32, Kalifornia Üniversitesi'nde için kullanılan bir bilgisayar ve MIT'de bulunan ve Multics projesi için kullanılan bilgisayardı. Taylor'ın bu konudaki sözleri şöyle:

"Her üç terminal için üç farklı komut bulunuyordu. Bu nedenle farklı konumlardaki kişilerle görüşme yapabilmek için etkin hattaki bağlantıyı kesmem ve yeni iletişim hattı için yeni kod ile giriş yapmam gerekiyordu. Kendi kendime şunu söyledim: Farklı üç bağlantı noktasına sahipsek her bağlantı noktasına ulaşabilen bir çıkış noktası olmalı. ARPAnet bu düşünceden doğmuştur." [1]22 Eylül 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..

O sıralar başka kişiler de (büyük çoğunluğu birbirinden bağımsız olmak üzere) daha sonraları "paket dağıtma" olarak adlandırılacak olan kavramın birçok yönünü çözmüşlerdi. Bu nedenle, ARPANET'in asıl tarihi tüm bu farklı kaynaklara dayanmaktadır.

Kurulum

1968 yazı itibarıyla eksiksiz bir plan hazırlanmıştı. Planın ARPA'dan onay almasının hemen ardından 140 kuruluşa açık artırma için fiyat belirleme isteğinde bulunuldu. Bunlardan çoğu isteği tuhaf buldu ve içlerinde yalnızca dördünün dünya çapında olduğu 12 şirket fiyat bildiriminde bulundu. Yıl sonu itibarıyla katılımcı sayısı ikiye kadar düşen ihale, sonuç müzakerelerinin ardından 7 Nisan 1969 tarihinde BBN'e verildi.

BBN'in proje planı Roberts'ın planıyla örtüşmekteydi. Şöyle ki, ağ şu anda "yönlendiriciler" olarak adlandırılan arayüz ileti işlemcilerinden oluşacaktı. Her konumdaki işlemciler "kaydet ve yönlendir" denilen paket dağıtma işlevini görecek ve bu işlemciler birbirlerine 50 kbps hızda çalışan çevirgeler yardımıyla bağlanacaklardı. Sunucu bilgisayarlarla işlemciler arasındaki bağlantı özel arayüzler aracılığıyla sağlanacaktı.

BBN birinci kuşak işlemci yapımı için sağlamlaştırılmış bir Honeywell DDP-516 kullanmaya karar verdi. 516, 24 kBlik bir belleğe (artırılabilir) ve 16 kanallı bir doğrudan bellek erişimli bir kontrol birimine sahipti. Sunucu ve çevirge bağlantıları için özel arayüzler kullanıldı. 516, ön yüzdeki lambalara ek olarak 24 sinyal ışığından oluşan ve işlemcinin iletişim kanallarının durumunu gösteren lamba kümesine de sahipti. Her işlemci dört yerel sunucuyu destekliyor ve altı işlemciyle bağlantı kurabiliyordu.

BBN'in küçük ekibi (başlangıçta yalnızca yedi kişiden oluşmaktaydı) fiyat bildirimi metninde belirtilen ayrıntılara uymak koşuluyla kısa süre içinde çalışan bir sistem tasarladılar. Donanım ve dünyanın ilk paket dağıtma yazılımından oluşan sistemin kurulumu dokuz ay içinde tamamlandı.

İlk konumlanma

İlk ARPANET dört işlemciden oluşmaktaydı. Bu işlemciler aşağıda listelenen konumlara kuruldular.

  • Leonard Kleinrock'un SDS Sigma 7 kullanarak kurduğu bir ağ ölçüm merkezinin bulunduğu UCLA'da.
  • Douglas Engelbart'ın NLS sistemi ('Genie' adıyla anılan bu sistem ilk önemli yüksekmetin sistemi olarak bilinir)ni kurduğu Stanford Araştırma Enstitüsü'nde.
  • IBM 360/75 türü bilgisayarlara sahip olan Culler Etkileşimli Matematik Merkezi'nin bulunduğu UC Santa Barbara'da.
  • Ivan Sutherland tarafından getirilen PDP-10'lerin bulunduğu Utah Üniversitesi Örüntü Bölümü.

İlk kesin ARPANET hattı Kaliforniya Üniversitesi ile SAE'deki işlemciler arasında 21 Kasım 1969 tarihinde kurulmuştur. Dört üçlü ağ 5 Aralık 1969 tarihi itibarıyla tamamlanmıştır [2].

ARPANET üzerinden ilk ileti gönderimi 29 Ekim 1969 tarihinde saat 22:30'da iki sunucu arasında gerçekleşmiştir. İleti, UCLA profesörlerinden Leonard Kleinrock'un danışmanlığını yaptığı UCLA öğrencisi bir programcı olan Charley Kline tarafından gönderilmiştir. Yalnızca "login" sözcüğünü içeren ileti UCLA'daki SDS Sigma 7 sunucusundan SAE'deki SDS 940 sunucusuna gönderilmiştir. İlk iki harf olan "l" ve "o" sorunsuz biçimde iletildi ancak sistem bundan hemen sonra durdu. Böylece ARPANET üzerindeki ilk başarılı ileti "lo" oldu. "login" sözcüğünün tamamının gönderilmesi için bir saate yakın bir çalışma gerekti.

Yazılım ve protokol geliştirme

İki sunucunun ARPANET üzerindeki iletişiminin başlangıç noktası sunucuların ARPANET işlemcilerine hangi yolla ileti gönderebileceklerini tanımlayan 1822 protokolüdür. İleti biçimi geniş bir bilgisayar mimarisine hizmet sunacak biçimde tasarlanmıştı. Bir 1822 iletisi; ileti türü, sunucu adresi ve bir veri alanından oluşmaktaydı. Bir sunucudan diğerine ileti göndermek için gönderici sunucunun alıcı sunucunun sunucu adresini içeren bir iletiyi biçimleyip onu 1822 donanım arayüzü yardımıyla karşıya iletmesi gerekiyordu. İletinin yerel bir sunucuya ya da başka bir işlemciye gönderilmesi durumunda işlemci, iletinin gönderildiğini görebiliyordu. İleti karşı tarafa ulaştığında alıcı göndericiye bir onay iletisi (Sonraki İleti İçin Hazırım) gönderiyordu.

Çagdaş İnternet datagramlarının aksine ARPANET, tüm 1822 iletilerinin başarılı bir biçimde karşı tarafa iletilmesini amaçlıyordu. Ne var ki, 1822 protokolünün aynı sunucu üzerinde çalışan farklı uygulamalar arasındaki bağlantılarda karışıklığa yol açtığı gözlenmiştir. Bu sorun Ağ Denetim Programı yoluyla çözülmüştür. Buna göre, farklı sunuculardaki farklı işlemler arasındaki çift yönlu iletişim hatları standart bir yöntem kullanmak suretiyle kurulabilirdi. Bu arayüz, yazılım uygulamaları kullanarak üst düzey iletişim protokollerinin oluşturulmasına yardımcı oldu. Bu, OSI modeline aktarılan bir kavram olan protokol katmanlama nın ilk örneğidir.

1983'te TCP/IP protokolleri ARPANET'in ana kısmı haline gelirken ARPANET, yeni doğmakta olan İnternet'in birçok bileşeninden yalnızca biri olmak üzereydi.

Ağ uygulamaları

Ağ Denetim Programı bir sunucu üzerinde çalışan çeşitli uygulamalar tarafından kullanılan standart bir ağ hizmetleri kümesi sunmaktaydı. Bu, üzerine inşa edildiği ağ hizmetinden az çok bağımsız olarak çalışan uygulama protokollerinin gelişimine katkıda bulundu. ARPANET'in İnternet protokollerine geçtiği 1983 yılında kayda değer uygulama protokolleri de aynı yolu izledi.

  • E-posta: 1971 yılında BBN'den Ray Tomlinson ilk e-postayı gönderdi [3]6 Mayıs 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. 1973 yılı itibarıyla e-posta, ARPANET trafiğinin %75'ini oluşturmaktaydı.
  • Dosya aktarımı: 1973 yılı itibarıyla FTP'nin teknik ayrıntıları tanımlanmıştı. Bu protokol, ARPANET üzerinden dosya aktarımına izin veriyordu.
  • Ses trafiği: Bir Ağ Ses Protokolü (NVP) standardı tanımlandı (RFC 741) ve hemen uygulandı. Ne var ki, ARPANET üzerinden yapılan konferans görüşmeleri teknik nedenlerle sürekli başarısızlığa uğradı. İnternet üzerinden sesli iletişim uzun yıllar boyunca makul bir olgu olarak görülmeyecekti.

Gelişim

Mart 1970'te BBN'in doğu yakasındaki bir işlemciyle birleşen ARPANET'in etkinlik alanı genişledi. Ağ, bundan sonra çabucak büyüdü: Haziran 1970'te 9, Aralık 1970'te 13, Eylül 1971'de 18 işlemciye ulaştı (Bu sırada üniversite ve devlet araştırma merkezlerinde toplam 23 sunucu ağa bağlıydı). Ağustos 1972'de 29'a ulaşan işlemci sayısı Eylül 1973'te 40'a kadar yükseldi.

Ayrıca, Pasifik Okyanusu üzerinden Hawaii'ye ve Atlantik Okyanusu üzerinden Norveç'e iki uydu hattı kuruldu. Kısa bir süre sonra, Norveç ile İngiltere'yi birbirine bağlamak amacıyla Londra'da karasal bir devre kuruldu.

Haziran 1974'te 46 olan işlemci sayısı Temmuz 1975'te 57'ye yükseldi. 213'e ulaşan sunucu sayısı ortalama yirmi günde bir artmaktaydı.

ARPANET'in birkaç yıl boyunca sorunsuz çalışması ARPA'yı ağı yönetecek başka bir birim aramaya yöneltti. Bunun nedeni, ARPA'nın kuruluş amacının bir iletişim hattı yönetmekten çok araştırma-geliştirme çalışmaları için kaynak sağlamak olmasıydı. Görüşmeler sonucunda ağın yönetimi Savunma Bakanlığı'na bağlı Savunma İletişim Dairesi'ne bırakıldı.

1983 yılında ARPANET'in ordu ile ilintili kısmı MILNET adı altında başka bir ağa ayrıldı. Ayrılmadan önce 113 terminalden oluşan ARPANET'e, MILNET'in kurulmasının ardından 68 terminal kaldı.

Donanım gelişimi

230.4 kbit/s hızları destekleyen işlemci devreleri 1970 yılında ağ bünyesine katıldı ancak bu kapasite çok kullanılmadı.

1971 yılı Honeywell 316 adlı düşük yoğunluklu makinelerin işlemci olarak kullanıldıkları ilk tarihtir. Makine, terminal işlemcisi olarak kullanıldığında sunucuların tek terminaline karşılık 65 ASCII seri terminaline izin veriyordu. 316, mali ve bakım kolaylığı açısından 516'ya göre daha elverişliydi. Bu makine, sunucu sürümlerinde 40 kB'lik bir belleğe sahipti. 1973 yılında, bellek boyutu işlemciler için 32 kB'a, sunucu işlemciler için 56 kB'a yükseltildi.

BBN 1975 yılında Pluribus işlemcilerinde çalışabilecek bir yazılım geliştirdi ancak kısa süre içinde pek yayılma olanağı bulamadı. 1981 yılında ise BBN, kendi ürettiği C/30 işlemcileri için bir yazılım geliştirdi.

NSFNet'in kurulmasını izleyen süreçte ARPANET bünyesindeki çoğu işlemci devre dışı bırakıldı. Az sayıdaki diğer işlemciler ise 1989 yılına kadar çalışmayı sürdürdü.

ARPANET ve nükleer saldırılar

ARPANET hakkındaki bir yarı efsaneye göre ağın kuruluş amacı nükleer saldırılara karşı koymaktı. Internet Society'nin ARPANET'in teknik ayrıntılarını anlattığı yazıda şöyle deniliyor:

"ARPANET'in bir nükleer saldırıya karşı korunma amacıyla ortaya çıktığı iddiası RAND çalışması sonucunda ortaya çıkmıştır. Bu kesinlikle doğru değildi. Nükleer bir saldırı olasılığı yalnızca RAND çalışması kapsamında ortaya atılmıştı. Gene de, daha sonraları İnternet üzerinde yapılan çalışmalar büyük ağ bölümlerindeki kapasite kayıplarının engellenebilmesi için sağlamlık ve dayanıklılık üzerine eğilmek gerekliliğini ortaya koymuştur."[2]

ARPANET'in asıl amacı herhangi bir nükleer saldırıya maruz kalınmadığında bile ortaya çıkabilecek düğüm ve hat işlev bozukluklarını engellemekti. 1965-1967 yılları arasında ARPA'da yöneticilik görevini üstlenen Charles Herzfeld, kısıtlı bilgisayar kaynaklarının ARPANET'in ortaya çıkışını nasıl güçleştirdiğini anlatıyor:

"ARPANET, günümüzde iddia edilenin aksine nükleer bir saldırıya karşı koymak amacıyla tasarlanmamıştır. Bu askeri bir gereklilikti ancak kesinlikle ARPA'nin görevi değildi. Aslında, bu tür bir çabanın varlığı durumunda ciddi eleştırılere maruz kalabilirdik. ARPAnet'in asıl ortaya çıkış amacı yurt çapındaki birçok araştırmacının coğrafik bakımdan birbirlerinden kopuk bulunması ve bu durumun üzerimizde yarattığı hayal kırıklığıydı."

Retrospektif

ARPA tarafından sunulan destek ve bakım hizmetinin ARPANET'in başarısında büyük etkisi vardı. BBN ve ARPA'nın ortak çalışması sonucunda hazırlanan ARPANET Sonuç Raporu şöyle bitiyor:

...Raporun sonuna şunu eklemek uygun olacaktır ki, ARPANET programı içinden fışkırdığı berimsel bilimlerin gücüne sağlam bir katkıda bulunmuştur.

Medyadaki yankılar

  • Metal Gear Solid 3: Snake Eater oyunundaki Sigint karakteri ARPANET'in kurulumunda görev alıyor.
  • 1981'de kurgulanmış olmasına karşın 2003'te yazılan Blue Box, ARPANET'in 2000 yılı itibarıyla dört yüz makineye ulaşacağı iddiasında bulunan bir karaktere sahip.
  • Arpanet adıyla anılan bir elektronik müzik şarkıcısı bulunuyor. Bu ad bir sözcük olarak kavranmasına karşın ARPANET'le ilintili olduğu açıktır. Şarkıcının 2002 albümü Wireless Internet, İnternet'in kablosuz iletişime olan yayılışına dair ipuçları içerir. Japon telekomünikasyon devi NTT DoCoMo''yla aynı adı taşıyan şarkı buna bir örnek olarak sayılabilir.
  • X Files televizyon dizisinin çoğu bölümünde ARPANET'e atıfta bulunulmakta ve ağ Lone Gunmen tarafından işlevsiz hale getirilmektedir. Bu vurgunun en güçlü yapıldığı bölüm Unusual Suspects'tir.
  • Person of interest dizisindeki bir karakter olan Harold Finch babasının Alzheimer hastası olduğunu öğrenilir ve Finch babasına yardımcı olması için sadece hafıza belleğinden daha fazlası olmasını planladığı ilk Makine prototipini yapar. Bu prototipe daha fazla güç gerektiği için ilk internet prototiplerinden biri olan ARPANET'e sızar ve sızma ile bilgiyi halkın kullanımına açık hale getirir.

Ayrıca bakınız

Notlar

  • Abbate, İnternet'in İcadı, s. 8
  • Norberg, O'Neill, Dönüşen Bilgisayar Teknolojisi, s. 166
  • Hafner, Büyücülerin Uyumadıkları Zaman, s. 69, 77
  • ARPANET'in Tarihi, Kısım III, s.132, Bölüm 2.3.4

Kaynakça

  1. ^ "Yaşayan İnternet: Lawrence Roberts ARPANET Programını yürütüyor". 19 Temmuz 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  2. ^ "A Brief History of the Internet". Internet Society (İngilizce). 8 Ekim 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ekim 2023. 

Bibliyografya

  • Arthur Norberg, Judy E. O'Neill, Dönüşen Bilgisayar Teknolojisi: Pentagon'da Bilgi İşlem, 1962-1982 (Johns Hopkins Üniversitesi, 1996) s. 153-196
  • ARPANET'in Tarihi: Birinci On Yıl (Bolt, Beranek ve Newman, 1981)
  • Katie Hafner, Büyücülerin Uyumadığı Zzaman: İnternet'in Kökeni (Simon ve Schuster, 1996)
  • Janet Abbate, İnternet'in İcadı (MIT Press, Cambridge, 1999) s. 36-111
  • Peter H. Salus, Ağı Fırlatmak: ARPANET'ten İnternet ve ötesine (Addison-Wesley, 1995)
  • M. Mitchell Waldrop, Rüya Makine: J. C. R. Licklider ve bilişimi kişiselleştiren devrim (Viking, New York, 2001)

Ayrıntılı teknik kaynakça

  • Larry Roberts ve Tom Merrill, Yardımlaşmalı Ağ ve Zaman Paylaşımlı Bilgisayarlar (AFIPS Güz Konferansı, Ekim 1966)
  • Larry Roberts, Çoklu bilgisayar ağları ve bilgisayarlararası iletişim (İşletim Sistemleri Üzerine ACM Sempozyumu. Ekim 1967)
  • D. W. Davies, K. A. Bartlett, R. A. Scantlebury ve P. T. Wilkinson. Hızlı bilgisayarlardan oluşan sayısal bir iletişim ağı (İşletim Sistemleri Üzerine ACM Sempozyumu. Ekim 1967)
  • Larry Roberts ve Barry Wessler, Kaynak Paylaşımı İçin Ağ Geliştirme[] (Bahar Dönemi Bilgisayar Konferansı, Atlantic City, New Jersey - Mayıs 1970)
  • Frank Heart, Robert Kahn, Severo Ornstein, William Crowther, David Walden, ARPA Bilgisayar Ağı İçin Arayüz İşlemcisi (1970 Bahar Dönemi Bilgisayar Konferansı, AFIPS Proc. Cilt 36, s. 551-567, 1970)
  • Stephen Carr, Stephen Crocker, Vinton Cerf. ARPA Ağında Sunucu-Sunucu İletişim Protokolü (1970 Bahar Dönemi Bilgisayar Konferansı, AFIPS Proc. Cilt 36, s. 589-598, 1970)
  • Severo Ornstein, Frank Heart, William Crowther, S. B. Russell, H. K. Rising ve A. Michel, ARPA Ağı İçin Terminal İşlemcisi (1972 Bahar Dönemi Bilgisayar Konferansı, AFIPS Proc. Cilt 40, s. 243-254, 1972)
  • John McQuillan, William Crowther, Bernard Cosell, David Walden ve Frank Heart, Improvements in the Design and Performance of the ARPA Ağının Tasarım ve Başarımındaki İyileştirmeler (1972 Güz Donemi Bilgisayar Konferansı, AFIPS Proc. Cilt 41, Bölüm 2, s. 741-754, 1972)
  • Feinler, Elizabeth J.; Postel, Jonathan B. ARPANET Protokolü Elkitabı, NIC 7104 1 Mayıs 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (Ağ Bilgi Sistemi (NIC), SRI International, Menlo Park, Ocak, 1978)
  • Lawrence Roberts, Paket Dağıtımının Evrimi (IEEE İlerleme Raporu, Kasım, 1978)
  • Larry Roberts, ARPANET & Bilgisayar Ağları (Eylül 1986 ACM)

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Bilgisayar ağı</span> kaynaklarını paylaşmak üzere birbirine bağlanmış iki veya daha fazla bilgisayarın oluşturduğu yapı

Bilgisayar ağı, küçük bir alan içerisindeki veya uzak mesafelerdeki bilgisayarların ve/veya iletişim cihazını iletişim hatları aracılığıyla birbirine bağlandığı, dolayısıyla bilgi ve sistem kaynaklarının farklı kullanıcılar tarafından paylaşıldığı, bir yerden başka bir yere veri aktarımının mümkün olduğu iletişim sistemidir. En az iki bilgisayarı birbirine bağlayarak bir ağ oluşturulur. 1980'li yıllarla birlikte, Ethernet ve LAN teknolojisinin gelişmesiyle, kişisel bilgisayarlar ve ofisler bilgisayar ağlarına kavuşmuştur. En bilinen ve en büyük bilgisayar ağı, İnternettir.

<span class="mw-page-title-main">VoIP</span>

VoIP, IP üzerinden ses, video veya mesaj gönderilmesidir. İnternet veya bilgisayar ağları üzerinden çalıştığı için genellikle daha ucuz, bazen bedavadır. Bu nedenle günümüzden en çok tercih edilen telekomünikasyon iletişim yönetimidir. Analog hatları VoIP'e dönüştürmek için VoIP Gateway cihazları kullanılır.

Telnet, Internet ağı üzerindeki çok kullanıcılı bir makineye uzaktaki başka bir makineden bağlanmak için geliştirilen bir TCP/IP protokolü ve bu işi yapan programlara verilen genel isimdir. Telnet iki bileşenden oluşur: (1) iki tarafın nasıl iletişim kuracağını belirleyen protokolün kendisi ve (2) hizmeti sağlayan yazılım uygulaması.Kullanıcı verileri, İletim Kontrol Protokolü (TCP) üzerinden 8 bitlik bayt yönlendirmeli bir veri bağlantısında Telnet kontrol bilgisi ile bant içi serpiştirilir. Telnet, 1969'da RFC 15 ile başlayarak geliştirildi, RFC 855'te genişletildi ve ilk İnternet standartlarından biri olan İnternet Mühendisliği Görev Gücü (IETF) İnternet Standardı STD 8 olarak standartlaştırıldı. encryption sağlayan bazı Telnet eklentileri geliştirilmiştir. Bağlanılan makineye girebilmek (login) için orada bir kullanıcı isminizin (İng:username) ve bağlantının gerçekleşebilmesi için bir telnet erişim programınızın olması gereklidir. Fakat bazı kütüphane ve herkese açık telnet bazlı web servisleri, bağlantı sırasında kullanıcı ismi (numarası) istemeyebilirler; ya da, kullanıcı isim ve parola olarak ne yazmanız gerektiği bağlandığınızda otomatik olarak karşınıza çıkar. Telnet, BBS sistemlere İnternet üzerinden erişimde günümüzde yaygın olarak kullanılmaktadır. Telnet erişim programları, günümüzdeki işletim sistemlerinin çoğunda işletim sistemi ile birlikte gelmektedir. Çok kullanıcılı işletim sistemleri genellikle kullanıcılara metin tabanlı bir arayüz sunar ve bu sistemlerde tüm işlemler klavye vasıtası ile komut isteminden gerçekleştirilir.

<span class="mw-page-title-main">İnternet iletişim kuralları dizisi</span>

İnternet protokol takımı, bilgisayarlar ve ağ cihazları arasında iletişimi sağlamak amacıyla standart olarak kabul edilmiş kurallar dizisidir. Bu kurallar dizisi temel olarak verinin ağ üzerinden ne şekilde paketleneceğini ve iletilen veride hata olup olmadığının nasıl denetleneceğini belirlemektedir.

<span class="mw-page-title-main">Sanal özel ağ</span> Uzaktan erişim yoluyla farklı ağlara bağlanmayı sağlayan internet teknolojisi

Sanal özel ağ ya da VPN, uzaktan erişim yoluyla farklı ağlara bağlanmayı sağlayan internet teknolojisidir. VPN sanal bir ağ uzantısı oluşturduğu için, VPN kullanarak ağa bağlanan bir cihaz, fiziksel olarak bağlıymış gibi o ağ üzerinden veri alışverişinde bulunabilir. Kısacası Virtual Private Network (VPN), internet ya da başka bir açık ağ üzerinden özel bir ağa bağlanmayı sağlayan bir bağlantı çeşididir. VPN üzerinden bir ağa bağlanan kişi, o ağın fonksiyonel, güvenlik ve yönetim özelliklerini kullanmaya da devam eder. VPN'in en önemli iki uygulaması OpenVPN ve IPsec'dir.

<span class="mw-page-title-main">TCP</span>

TCP (Transmission Control Protocol), TCP/IP protokol takımının taşıma katmanı protokollerinden birisidir. Son güncellemesi Ağustos 2022 tarihi itibarıyla RFC 9293 içerisinde tanımlanmıştır.

Network Address Translation (NAT), TCP/IP ağındaki bir bilgisayarın yönlendirme cihazı ile başka bir ağa çıkarken adres uzayındaki bir IP ile yeniden haritalandırma yaparak IP paket başlığındaki ağ adres bilgisini değiştirme sürecidir.

Adres Çözümleme Protokolü ağ katmanı adreslerinin veri bağlantısı katmanı adreslerine çözümlenmesini sağlayan bir telekomünikasyon protokolüdür. 1982 yılında RFC 826 aracılığıyla tanımlanmıştır. STD 37 kodlu bir internet standardıdır.

<span class="mw-page-title-main">Vekil sunucu</span>

Vekil sunucu veya yetkili sunucu, İnternet'e erişim sırasında kullanılan bir ara sunucudur. Bu durumda, örneğin bir ağ sayfasına erişim sırasında doğrudan bağlantı yerine:

<span class="mw-page-title-main">Yönlendirici</span>

Yönlendirici, aynı ağ iletişim kurallarını kullanan iki bilgisayar ağı arasında veri çerçevelerinin iletimini sağlayan ağ donanımıdır. Yönlendirme için OSI yedi katman modelinin üçüncüsü olan ağ katmanı kullanılır. Genellikle bu iş için özel üretilmiş donanımlar varsa da birden çok arayüzü olan bilgisayarlar da yazılım desteğiyle yöneltici olarak çalışabilirler.

<span class="mw-page-title-main">İnternetin tarihi</span>

İnternetin tarihi, bilgisayar teknolojisinin gelişimi ve küresel ağların birbirine bağlanması süreçleri ile yakından ilişkilidir. 1950'lerde bilgisayar bilimlerinin gelişimiyle başlayan bu süreç, 1960'larda ARPANET projesiyle devam etti.

<span class="mw-page-title-main">Komut satırı</span> yazıyla komutlar girilen ve çıktının da yazıyla ifade edildiği bilgisayar arayüz sistemi

Komut satırı, bir bilgisayar kullanıcısının, belirli metinleri (komutları) girerek, bilgisayarla iletişime geçmesini sağlar. Komut satırı arayüzleri; konsol, kabuk, terminal veya uçbirim diye de adlandırılır.

<span class="mw-page-title-main">İnternet</span> elektronik iletişim ağı

İnternet, bilgisayar sistemlerini birbirine bağlayan elektronik iletişim ağıdır. TDK, internet sözcüğüne karşılık olarak genel ağı önermiştir. İnternet yerine zaman zaman sadece net sözcüğü de kullanılır.

UUCP, Unix-to-Unix Copy 'nın kısaltmasıdır. Bu kavram, genellikle uzaktan komut çalıştırmaya ve bilgisayarlar arasında dosya, e-posta ve ağ haberleri taşınmasına imkân sağlayan bilgisayar programı ve protokoller paketi olarak adlandırılır.

Uzak yordam çağrısı (ya da uzak prosedür çağrısı; İngilizce: Remote Procedure Call , bir diğer adres uzayı üzerinde programcı açıkça bu uzaktan etkileşim detayları kodlama olmadan çalıştırmak için bir alt yordam veya prosedürü sağlayan bilgisayar programına izin veren süreçler arası iletişim teknolojisidir. Sunucu üzerindeki servisleri kontrol ettiğimizde karşımıza çıkan RPC, arka plânda birçok şeyi gerçekleştiren bir servistir. RPC, temelde istemci ve sunucu arasında yapılan işlemlerin iletişimi için tasarlandı. Bir işlemin gerçekleşmesi için bir gönderici ve bir de istemci vardır.. Yani programcı, alt prosedür ister çalışan programın yerelinde ister uzağında olsun, temelde aynı kodu yazar. Bu bir tür istemci-sunucu etkileşimidir ve tipik olarak bir istek-yanıt mesaj geçirme sistemi aracılığıyla uygulanır. Nesne yönelimli programlama modelinde, RPC'ler uzaktan yöntem çağırma ile temsil edilir. RPC modeli bir konum şeffaflığı seviyesini ifade eder, yani çağrı prosedürleri yerel ya da uzak olsun büyük ölçüde aynıdır, ancak genellikle aynı değildirler, bu nedenle yerel çağrılar uzak çağrılardan ayırt edilebilir. Uzak çağrılar genellikle yerel çağrılardan çok daha yavaş ve daha az güvenilirdir, bu nedenle bunları ayırt etmek önemlidir.

Network Control Program (NCP), modern Internet'in atası olan ARPANET'in sunucu bilgisayarındaki iletişim kuralı yığının orta katmanlarını sağladı. Fakat bazen NCP'nin açılımı yanlışlıkla Network Control Protocol olarak söyleniyor. Bu terim contemporaneous belgesinde bulunmuyor.

Ağ donanımı, bir bilgisayar ağındaki aygıtlar arasında iletişim ve etkileşim için gerekli olan elektronik aygıtlardır. Özellikle, bir bilgisayar ağında veri aktarımına aracılık ederler. Son alıcı olan veya veri üreten birimlere host, uç sistemler veya veri terminal ekipmanı denir.

<span class="mw-page-title-main">SoftEther VPN</span> Baymuhammet

SoftEther VPN, Tsukuba Üniversitesi'nden Daiyuu Nobori'nin yüksek lisans tezi araştırması kapsamında geliştirilen ücretsiz bir açık kaynak kodlu, çapraz platform, çoklu protokol destekli VPN çözümüdür. SoftEther VPN, SSL VPN, L2TP/IPsec, OpenVPN ve Microsoft Güvenli Yuva Tünel Protokolü gibi VPN iletişim kurallarını tek bir VPN sunucusundan verilecek şekilde desteklemektedir. 4 Ocak 2014 tarihinde GPLv2 lisansını kullanarak yayınlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">İnternet faks</span>

İnternet faksı veya çevrimiçi faks, standart telefon bağlantısı ve faks makinesi kullanmak yerine, faks göndermek için internet ve internet protokollerinin kullanılmasıdır. İnternet faksının, e-posta gibi internet üzerindeki diğer iletişim araçlarına kıyasla ayırt edici bir özelliği, geleneksel telefon tabanlı faks makineleriyle faks mesajı alışverişi yapabilmesidir.

Bilgisayar ağlarında bağlantı noktası (port) veya bağlantı noktası numarası, bir bağlantı uç noktasını benzersiz bir şekilde tanımlamak ve verileri belirli bir hizmete yönlendirmek için atanan sanal bir numaradır. Yazılım düzeyinde, bir işletim sistemi içinde, bir bağlantı noktası belirli bir işlem veya bir ağ hizmeti türünü tanımlayan mantıksal bir yapıdır. Yazılım düzeyindeki bir bağlantı noktası, her taşıma katmanı protokolü ve adres kombinasyonu için kendisine atanan bağlantı noktası numarasıyla tanımlanır. Port numaralarını kullanan en yaygın taşıma protokolleri TCP ve UDP 'dir; bu port numaraları 16 bitlik işaretsiz sayılardır.