
Erzurum, Türkiye'nin Erzurum ilinin merkezi olan şehirdir. Erzurum Ovası'nın güneydoğu kenarında, bu ova ile Palandöken dağının temas sahasında kurulmuş olan Erzurum, tarihin ilk dönemlerinden beri yerleşim yeridir. Şehir, tarihî eserleri ve kış sporları tesisleriyle de tanınır.

İbrahim Refik Saydam, Türk hekim ve siyasetçi. Türkiye Cumhuriyeti'nin 4. başbakanıdır.
Varlık Vergisi, Türkiye'de 11 Kasım 1942 tarih ve 4305 sayılı kanunla konulan olağanüstü servet vergisinin adıdır.

Polatlı, Ankara ilinin batı kesiminde, Eskişehir-Ankara Devlet Yolu üzerinde Ankara'ya en yakın ilçedir (76 km). 1 Ağustos 1926 tarihinde 877 sayılı kanunla ilçe olmuştur.

Aşkale, Erzurum'un ilçelerinden biridir.

Aziziye, eski ismi Ilıca, Türkiye'de Erzurum ilinin bir ilçesidir. Merkez yani Erzurum Ovasında bulunan mahalleleri Doğu Anadolu Bölgesi'nde Ovacık (Toprakkale) kısmı ise Karadeniz Bölgesi'nde yer alır.

Öküz Kara Mehmed Paşa veya Öküz Damad Mehmed Paşa I. Ahmed saltanatı döneminde 17 Ekim 1614-17 Kasım 1616 ve II. Osman saltanatı döneminde 18 Ocak 1619-23 Aralık 1619 tarihleri arasında toplam üç yıl, yedi gün sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır.
Kara Dev Murad Paşa IV. Mehmed saltanatında 21 Mayıs 1649 - 5 Ağustos 1650 ve 11 Mayıs 1655 - 19 Ağustos 1655 tarihleri arasında iki kez, toplam bir yıl, beş ay, yirmi dört gün sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır.
Kurumlar vergisi (KV), kurum kazançları üzerinden alınan doğrudan/dolaysız bir vergi türüdür. Gelir üzerinden alınan vergiler kategorisindedir. Ancak gelir vergisi gibi subjektif değil, objektif nitelikte bir vergidir; bu nedenle artan oranlı tarife yapısına değil, düz/sabit oranlı tarife yapısına sahiptir.
Korporatizm, toplumun tarım, emek, askeri, iş, bilim veya lonca dernekleri gibi şirket grupları tarafından ortak çıkarlar temelinde örgütlenmesini savunan kolektivist bir siyasi ideolojidir. Terim, Latince corpus veya "insan vücudu"ndan türetilmiştir.

Cahide Sonku ya da doğumdaki adıyla Cahide Serap, Türk sinema ve tiyatro oyuncusu. Türk sinemasının ilk kadın film yönetmeni ve sinema oyuncusu.
Ayhan Aktar, Türk profesör, yazar ve gazeteci.

II. Dünya Savaşı öncesinde Çekoslovakya'nın ve Arnavutluk'un işgallerinden endişelenen Türk hükûmeti, 1939'da İngiltere ve Fransa ile ortak bir bildiri yayımladı. 19 Ekim 1939'da Ankara'da bu iki devlet ile Türkiye arasında ittifak kuruldu. Buna göre Akdeniz'de bir savaşın olması halinde üç devlet yardımlaşacaktı. Maddeler arasında askerî ve maddi yardımdan da bahsedilmekteydi. Ancak savaş zamanı Türkiye, Sovyet Rusya unsurunu gerekçe göstererek savaşa fiilen katılmadı. 25 Mart 1941 tarihinde Türkiye ile Sovyet Rusya arasında saldırmazlık halini duyuran bildiri yayımlandı. Aynı yıl Nazi Almanyası ile Sovyet Rusya arasında saldırmazlık paktı geçerliyken Balkan Seferi başladı. İşgal ihtimali üzerinden baskı yapan Müttefiklere rağmen Türkiye çatışmaya girmedi ve Alman büyükelçisi Von Papen aracılığıyla diplomatik ilişkiler geliştirildi; 18 Haziran 1941'de Türk-Alman Dostluk Paktı imzalandı.

Erzurum Lala Mustafa Paşa Camii, Türkiye'de Erzurum İli merkez ilçesi Yakutiye'de Lala Mustafa Paşa tarafından yaptırılmış Erzurum ’daki ilk Osmanlı camisidir.
Yirmi Kur'a Nafıa Askerleri ya da Yirmi Kur'a İhtiyatlar Olayı, 27 ile 40 yaş aralığındaki gayrimüslim erkeklerin, II. Dünya Savaşı nedeniyle Nisan 1941'de amele taburu olarak silah altına alınmasına rağmen silahlı eğitim yaptırılmak yerine yol, köprü, tünel inşaatlarında nafıa askerleri olarak Temmuz 1942'ye kadar çalıştırılmalarını konu alan ayrımcılık olayıdır. Askere alınan gayrimüslimlerde daha önce askerliğini yapıp yapmama, hastalık ve akıl sağlığı gibi kıstaslar uygulanmadı. Dil, din, ırk farkı gözetmeksizin vatandaşlarını eşit birer Türk yurttaşı olarak kabul eden 1924 Anayasası'na aykırı olarak askere alınan gayrimüslimlerin terhisinin yapıldığı 27 Temmuz 1942 tarihinden üç buçuk ay sonra ise Varlık Vergisi kanunu yürürlüğe girdi ve gayrimüslimlere art arda vurulan bu iki darbe ile birlikte ülke sermayesinin Türkleştirilmesi yolunda önemli bir aşama kaydedildi. Ülke sermayesinin Türkleştirilmesi yolunda azınlıklara vurulan son darbe ise 6-7 Eylül Olayları'yla İstanbul'daki hatrı sayılır derecede gayrimüslimin ülkeyi terk etmesine yol açan azınlıklara yönelik tahrip ve yağma hareketiydi.

Osmanlı toplumu, Osmanlı İmparatorluğu bünyesinde yaşamış halkların bütününü ifade eder. Toplum, Müslüman ve Müslüman olmayan (gayrimüslim) milletlerden oluşuyordu. Gayrimüslimler, "cizye" vergisi ödemek dışında toplumdan bir ayrıma tâbi değildi. Müslüman toplumun yaşantısı şeriat ile şekillenirken, farklı milletlerin din ve örflerine göre mahalli yaşam tarzlarını koruma imkânı da vardı. Toplumu "yönetenler" ve "yönetilenler" olarak, art zamanlı şekilde, iki sınıfa ayırmak mümkündür. Sınıflar arası geçiş yasak değildir, ancak sınırlı tutulmuştur.
Rıdvan Akar,, Türk araştırmacı, gazeteci ve belgesel yapımcısı.
Yorgo Hacıdimitriadis'in Aşkale-Erzurum Günlüğü (1943), İkinci Dünya Savaşı yıllarında uygulanan Varlık Vergisi’nin kurbanlarından olan un tüccarı Yorgo Hacıdimitriadis'in 22 Mart 1943'te trenle yollandığı Erzurum Aşkale'deki çalışma kampında tuttuğu günlüklerinden yararlanılarak hazırlanan 2011 basımı kitap. Ayhan Aktar'ın yayına hazırladığı kitap İletişim Yayınları'ndan çıkmıştır.
Türkiye, Holokost döneminde Nazi Almanyası ile güçlü diplomatik ilişkilerini sürdürmesine rağmen, 2. Dünya Savaşı sırasında tarafsız kaldı. Savaş sırasında Türkiye, yurt dışında yaşayan 3.000 ila 5.000 Yahudiyi vatandaşlıktan çıkardı; 2.200 ve 2.500 Türk Yahudi, Auschwitz ve Sobibor gibi imha kamplarına sürüldü ve birkaç yüz Nazi toplama kamplarında hapsedildi. Nazi Almanyası tarafsız ülkeleri Yahudi vatandaşlarını geri göndermeye teşvik ettiğinde Türk diplomatlar, Türk vatandaşlıklarını kanıtlasalar bile Yahudileri ülkelerine geri göndermekten kaçınmaları için talimatlar aldı. Türkiye aynı zamanda savaş sırasında Yahudi karşıtı yasaları uygulayan tek tarafsız ülkeydi. Ancak Alman yetkililer, Türkiye'nin açıkça Yahudi karşıtı yasalar uygulamadığını ve Yahudi karşıtı nefret kampanyaları için uygun olmadığını savaş boyunca birçok kez kaydettiler. 1940 ile 1944 yılları arasında, Türkiye üzerinden Filistin Mandası'na yaklaşık 13.000 Yahudi geçti. Rıfat Bali'nin bir araştırmasına göre, savaş sırasında ayrımcı politikalar sonucunda Türkiye tarafından kurtarılandan daha fazla Türk Yahudi zarar gördü. Bunun yanında, İzzet Bahar'a göre dönemin Türk otoritelerinin Yahudilere olan tavrı diğer ülkelerin hükûmetlerinden farklı değildi ve bu yüzden bu sıradışı zamanlarda meydana gelen olumsuz olayların çoğu için Türkiye suçlanmamalıydı.