Messier 32 veya NGC 221, Andromeda takımyıldızı bölgesinde yaklaşık olarak 2,5 MIy uzaklıkta bulunan bir cüce eliptik gökadadır. Guillaume Le Gentil tarafından 23 Ocak 1874 tarihinde keşfedildi. Halton Arp tarafından görüntülenmiş ve Arp 168 olarak "Dağınık karşı kuyruklara sahip gökadalar" kategorisi altında Tuhaf Gökadalar Atlası'na dahil edilmiştir. Meşhur Andromeda Gökadası'nın bir uydusudur.
Aşağıda dikkate değer gökadaların bir listesi bulunmaktadır.
NGC 4631, Av köpekleri takımyıldızında yaklaşık olarak 38,81 MIy (11,9 Mpc) uzaklıkta bulunan ve kenardan görünen bir çubuklu sarmal gökadadır. William Herschel tarafından 20 Mart 1787 tarihinde keşfedildi. Halton Arp tarafından görüntülenmiş ve yakınındaki NGC 4627 ile birlikte "çift ve çoklu gökadalar" kategorisi altında "çekilen ve düşen gökadalar" olarak Tuhaf Gökadalar Atlası'na dahil edilmiştir. Gökada, hafifçe bozulmuş şeklinin balinayı andırması nedeniyle Balina Gökadası olarak adlandırılır.
Yerel Grup, Samanyolu Gökadası'nı da barındıran bir gökada grubudur. Çapı yaklaşık olarak 3 milyon parsek (10 milyon ışık yılı; 9×1019 kilometre) ve toplam kütlesi ise 2×1012 güneş kütlesi (4×1042 kg) civarındadır. "Dambıl" şeklinde iki gökada topluluğundan oluşur. Samanyolu ve ona bağlı cüce gökadalar bir lobu, Andromeda Gökadası ve ona bağlı cüce gökadalar ise diğer lobu oluşturur. Bu iki topluluk birbirinden yaklaşık 800 kiloparsek (3×10^6 ly; 2×1019 km) uzaklıktadır ve birbirlerine doğru 123 km/s hızla hareket etmektedir. Yerel Grup, daha büyük olan Başak Süperkümesi'nin bir parçasıdır ve bu da Laniakea Süperkümesi'nin bir parçası olabilir. Samanyolu bazı gökadaları gizlediği için Yerel Grup'taki tam sayı bilinmemekle birlikte, en az 80 üyesi olduğu tahmin edilmektedir ve bunların çoğu cüce gökadalardır.
Bu liste, Güneş Sistemi'ne 3,8 megaparsek uzaklıktaki bilinen gökadaları, güneş merkezli veya Güneş'e olan mesafeye göre artan sırada göstermektedir. Bu liste, yaklaşık 50 büyük Yerel Grup gökadasını ve komşu gökada gruplarının üyeleri olan bazı gökadaları ve şu anda tanımlanmış herhangi bir gökada grubunda olmayan bazı gökadaları içermektedir.
Süperkümeler küçük gökada kümelerinden ve gökada gruplarından oluşan büyük kümeler olup Evren'de şimdilik gözlemlenebilen en büyük yapı birimleridir. Süperkümelerin varlığı gökadaların Evren'de tek biçimli dağılmamış olduğunu gösterir.
Bir cüce galaksi, yaklaşık 1000 ila birkaç milyar yıldızdan oluşan galaksilere verilen isimdir; Samanyolu'nun 200-400 milyar yıldızına kıyasla bu sayı oldukça sınırlıdır. Samanyolu'nun yakın çevresinde yer alan ve 30 milyardan fazla yıldız içeren Büyük Macellan Bulutu kimi zaman bir cüce galaksi olarak sınıflandırılırken, kimileri de onu tam anlamıyla bir galaksi olarak kabul etmektedir. Cüce galaksilerin oluşum ve faaliyetlerinin daha büyük galaksilerle olan etkileşimlerden büyük ölçüde etkilendiği düşünülmektedir. Gök bilimciler şekillerine ve bileşimlerine göre çok sayıda cüce galaksi türü tanımlamaktadır.
Suyılanı Kümesi, Suyılanı takımyıldızında yaklaşık olarak 193,1 Mly (59,2 Mpc) uzaklıkta bulunan ve 158 parlak gökadadan oluşan bir gökada kümesidir.
UDFj-39546284, 2009 yılında Hubble Uzay Teleskobu tarafından kızılötesi Hubble ultra derin alan (HUDF) gözlemleri sırasında keşfedilen yüksek kırmızıya kayma gösteren bir Lyman kesiği gökadasıdır. Ocak takımyıldızında bulunan nesne, 2009 ve 2010 yılları arasında G. Illingworth, R. Bouwens ve HUDF09 Ekibi tarafından tanımlanmıştır. Hubble ve Spitzer Uzay Teleskobu fotometrik verileri kullanılarak z~ 10'luk bir kırmızıya kayma değeriyle rapor edilmiş, fakat 2012'de yapılan daha sonraki çalışmalar bu değerin z = 11,9 kadar yüksek olabileceğini öne sürmüştür.
Dragonfly 44, Berenis'in Saçı takımyıldızı'nda yaklaşık olarak 326,15 MIy (100 Mpc) uzaklıkta bulunan bir aşırı dağınık gökadadır. Gökada, Saç Kümesi'nin üyesidir. İyi bilinen bu gökadanın 2016 yılında yapılan hız dağılımı gözlemleri, Samanyolu ile yaklaşık olarak aynı olan bir trilyon güneş kütlesi kadar bir kütleye sahip olduğunu göstermişti. Bu kütle, iki farklı çalışmada Dragonfly 44 etrafında gözlemlenen yaklaşık 70 ve 90 küresel kümenin sayısıyla uyumludur.
Yetim gezegen doğrudan bir yıldızın yörüngesinde bulunmayan gezegen kütleli bir cisimdir. Bu tür cisimler, kendi başına oluşmuş veya herhangi bir yıldıza veya kahverengi cüceye yerçekimsel olarak bağlı olmadıkları bir gezegen sisteminden fırlatılmıştır. Samanyolu tek başına milyarlarca yetim gezegene sahip olabilir.
Solgun (anemik) gökada, sarmal kolları ve diski arasındaki düşük kontrast ile karakterize edilen bir tür sarmal gökadadır. Bu terim 1976 yılında Kanadalı gökbilimci Sidney van den Bergh tarafından gaz bakımından zengin, yıldız oluşturan sarmal gökadalar ile gaz bakımından fakir, etkin olmayan merceksi gökadalar arasında bir ara form olan gökadaları sınıflandırmak için icat edildi.
Denizanası gökadası, gökada kümelerinde bulunan bir gökada türüdür. Küme içi ortam tarafından etkilenen gökadadaki gazın, çarpma basıncıyla sıyrılması ile karakterize edilirler ve bir gaz kuyruğu boyunca yıldız patlamalarını tetiklerler. Disklerinden onbinlerce ışık yılı öteye uzanan dikkat çekici uzun dokunaçlar nedeniyle bu adı almışlardır.
NGC 1052-DF2, Balina takımyıldızı'nda yaklaşık olarak 61,96 MIy (19 Mpc) uzaklıkta bulunan ve Dragonfly Telephoto Array tarafından NGC 1052 Grubu'nun geniş alan görüntüleme taraması sırasında tespit edilen aşırı dağınık gökadadır (UDG). Gerçekte bir NGC nesnesi değildir, fakat NGC 1052 ile ilişkili olduğu düşünüldüğünden bu ad verilmiştir. Gökadanın az veya hiç karanlık madde içermediği önerilmiş ve bu keşif ilk defa yapılmıştır. 20 Mart 2019'da, karanlık madde içermeyen ikinci bir UDG keşfi olan NGC 1052-DF4'ün duyurulduğu bir takip çalışması yayınlandı.
Karanlık galaksi, hiç yıldızı olmayan veya çok az sayıda yıldızı olduğu varsayılan galaksidir. Adlarını görünür yıldızları olmadığı için alırlar ancak önemli miktarda gaz içerdikleri takdirde tespit edilebilmeleri mümkündür. Gökbilimciler uzun süredir karanlık galaksilerin varlığı üzerine tartışma halindeler, ancak bugüne kadar onaylanmış bir örneği mevcut değildir. Karanlık galaksiler, galaktik gelgit etkileşimlerinin neden olduğu galaksiler arası gaz bulutlarından farklıdır, çünkü bu gaz bulutları karanlık madde içermezler, dolayısıyla teknik olarak galaksi olarak nitelendirilemezler. Galaksiler arası gaz bulutları ile galaksiler arasında ayrım yapmak epey zordur. Karanlık galaksi olduğu iddia edilenlerin çoğunun gelgit gaz bulutları olduğu ortaya çıkmıştır. Bugüne kadarki karanlık galaksiler arasında en iyi aday HI1225+01, AGC229385, ve kuasar çalışmalarında tespit edilen çok sayıda gaz bulutu bulunmaktadır.
KBC Boşluğu, adını 2013 yılında bu boşluğu inceleyen gök bilimciler Ryan Keenan, Amy Barger ve Lennox Cowie'nin baş harflerinden alan devasa, nispeten boş bir uzay bölgesidir. Bu bölge, birçok yazı ve araştırma makalesine konu olmuştur.
Bezelye gökadaları adı verilen gökadalar, son derece yüksek oranlarda yıldız oluşumu gösteren parlak mavi kompakt türü gökadalar olabilir. Bu ismi, küçük boyutları ve Sloan Dijital Gökyüzü Araştırması (SDSS) tarafından elde edilen görüntülerdeki yeşilimsi görünümlerinden dolayı almışlardır.
Balıklar A, Balıklar takımyıldızında yaklaşık olarak 18,39 MIy (5,64 Mpc) uzaklıkta bulunan bir cüce gökadadır. Yerel Boşluk'ta Balıklar B'nin yakınında bulunur. 2015 yılında Samanyolu'nun yakın çevresindeki nötr hidrojen bulutlarını haritalamayı amaçlayan Galactic Arecibo L-band Feed Array HI (GALFA-HI) çalışması sırasında bir başka gökada olan Balıklar B ile birlikte WIYN Gözlemevi teleskobuyla keşfedildi. Başlangıçta soğuk hidrojen bulutları olarak tanımlanan yapıların, daha sonra cüce gökadalara özgü özelliklere sahip oldukları görüldü. Yaklaşık 100 milyon yıl önce gökada, boşluktan çıkıp yerel iplikçik bölgesine ve daha yoğun gazlı ortama doğru hareket etmeye başladı. Bu durum, yıldız oluşum oranının iki katına çıkmasına neden oldu.
Bu, şimdiye kadar keşfedilen en büyük kara deliklerin (ve olası adayların) güneş kütlesi birimleri (M☉, M☉ = yaklaşık 2×1030 kg) cinsinden ölçülen, sıralı bir listesidir.
Lyman kesiği gökadaları, Lyman sınırının konumuna bağlı olarak çeşitli görüntüleme filtrelerinde farklı görünümler sergileyen, yüksek kırmızıya kaymalı ve yıldız oluşumu aktif olan gökadalardır. Bu teknik, esas olarak z = 3–4 kırmızıya kayma aralığındaki gökadaları seçmek için ultraviyole ve optik filtrelerle kullanılmıştır. Bununla birlikte, ultraviyole astronomisi ve kızılötesi astronomisindeki ilerlemeler, bu tekniğin daha düşük ve daha yüksek kırmızıya kayma aralıklarında, ultraviyole ve yakın kızılötesi filtreler kullanılarak uygulanmasına olanak sağlamıştır.