Kırgızca ya da Kırgız Türkçesi, Kırgızların ana ve Kırgızistan'nın resmî dili. Altay dillerinin içerisinde sınıflanan Türk dillerinin Kıpçak grubuna ait bir dildir. Kazakça ile yakın özellikler gösteren Kırgızca 4 milyondan fazla kişi tarafından konuşulmaktadır.
Burun, anatomik olarak hayvan ve insan yüzü üzerinde alınla üst dudak arasında bulunan, dışa çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organıdır. İnsan burnu ve hayvan burnu arasında birçok anatomik farklar bulunur.
Yemek borusu, yenilen yiyeceklerin ağız ve yutaktan sonraki geçiş bölgesidir.
Boğaz, kafatası alt kısmından başlayıp alt gırtlak kıkırdağı hizasında yemek borusu ile birleşen, duvarlarını kasların teşkil ettiği sindirim sisteminin ağızdan sonraki ikinci ünitesi.
Yutak veya farinks, sindirim kanalının, ağız ve burun boşluğunun arkasında yer alan bölümüdür.
İnsan sindirim sistemi, gastrointestinal kanal ile dil, tükürük bezleri, pankreas, karaciğer ve safra kesesi gibi sindirime yardımcı organlardan oluşur. Sindirim, yiyeceklerin giderek daha küçük parçalara ayrılması ve bu parçaların vücut tarafından emilmesi ve kullanılmasına kadar süren bir süreçtir. Sindirim süreci üç aşamadan oluşur: sefalik faz, gastrik fazı ve intestinal fazı.
Organ, biyolojide belirli bir görevi veya görevler bütününü yapan doku grubudur. Bazı organlar kendilerini farklı yollarda yenileyebilir. Birlikte çalışan organlar sistemleri oluşturur. Organ Latince organum sözcüğünden türemiştir. Organın Türkçe eş anlamlısı olarak örgen ve kılgan sözcükleri bulunmaktadır.
Solunum sistemi, kandaki karbondioksit (CO2) gazının oksijen gazı (O2) ile yer değiştirmesini sağlayan sistemdir.
Oral ve maksillofasiyel cerrahi ağız boşluğu, çene kemikleri ve dişler ile ilgili patolojilerin tedavisi ve gelişimsel bozuklukların tedavisi ile ilgili cerrahi dalıdır. Beş yıllık dişhekimliği eğitiminden sonra uzman eğitimi sırasında asistan 4 veya 6 yıl boyunca hastane veya fakülte ortamında yüzün, ağzın ve çenelerin yumuşak ve sert dokularına yönelik geniş çaplı prosedürlerini öğrenir. Ayrıca plastik cerrahi eğitiminde maksillofasiyal cerrahi eğitimi verilmektedir.
Ses aygıtı veya vokal organlar, konuşmayı ve sesin oluşmasını sağlayan organların tümüne verilen addır. Göğüs boşluğu ile karın boşluğunu birbirinden ayıran diyaframdan dudaklara kadar olan kısıma ise ses yolu denir.
Cüzzam veya lepra, Hansen basili adı verilen bir mikroorganizmanın yol açtığı, çevresel sinir sistemi ve deri başta olmak üzere birçok sistem ve organı etkileyebilen, bulaşıcı bir hastalıktır. Ancak bulaşma ihtimali yok denecek kadar azdır, bu nedenle uzun yıllar bulaşıcı bir hastalık olarak kabul edilmemiş ancak halk arasında en az veba kadar bulaşmasından korkulan bir hastalık olmuştur. İnsandan insana bulaştığı düşüncesi temelde bir varsayımdır, zira henüz nasıl bulaştığı kanıtlanamamıştır. Hastalık eski dönemlerde miskin hastalığı olarak da adlandırılmıştır. Çağlar boyu çok korkulan bir hastalık olan cüzzam, birçok yazıya ve sinema yapıtına da konu olmuştur.
Üst çene kemiği, maksilla veya maxilla, iskeletin yüz bölümünde Altçene kemiğinden sonraki en büyük alanı kaplayan ve çift olan bu kemik, göz çukuru, burun boşluğu ve ağız boşluğu gibi boşlukların meydana gelmesine yardım eder. Üst çene kemiğinin içinde üstçene kemiği giriti denilen büyük bir boşluk vardır. Üst çene kemiğinde, tabanı burun boşluğuna bakan bir piramit şeklinde üstçene kemiği gövdesi denilen bir cisim vardır. Ayrıca kemiğin elmacık çıkıntısı, alın çıkıntısı, diş yuvası çıkıntısı ve damak çıkıntısı denilen dört çıkıntısı, üst, ön, alt ve arka olmak üzere dört kenarı vardır.
Ra veya Rı (ر), Arap alfabesinin onuncu harfi. Bu harfin İbranice benzeri Reş harfidir. Ebced hesabındaki değeri 200'dür. Şemsî harflerdendir.
Dudak, çenelere bağlı yatay bir çift yumuşak uzantılardır ve insanlar da dahil olmak üzere birçok hayvanın ağzının en görünür kısmıdır. Omurgalılarda dudaklar yumuşak hareket eden bir yapıya sahiptir. Yemek yeme, konuşma, öpme gibi fonksiyonları sağlar. İnsan dudakları da somatosensoriyel bir organdır ve öpüşme ve diğer samimiyet eylemlerinde kullanıldığında erojen bir bölge olabilir.
Üstçene kemiği gövdesi ya da Corpus maxillae, üst çene kemiğinin orta bölümünü oluşturur. İç kısmında boşluk bulunan bu cismin iç ve dış olmak üzere iki yüzü; üst, ön, alt ve arka olmak üzere dört kenarı vardır.
Çift olan kafatası kemiklerinden olan damak kemiği os palatinum, üst çene kemiğinin arkasında ve temel kemiğin os sphenoidale nin altında yer alır.Göz çukuru, burun boşluğu, fossa pterygopalatina ve ağız boşluğunun oluşturulmasını sağlayan bu kemiğin iki laminası vardır.
Damak insan ve diğer memelilerde ağzın tavanını oluşturur. Ağız boşluğunu burun boşluğundan ayırır. Benzer bir yapı timsahlarda da görülür ancak diğer dört üyelilerin çoğunda ağız ile burun boşlukları tam olarak ayrılmamıştır. Damak iki bölüme ayrılır: Öndeki kemiksi sert damak ile arkada bulunan yumuşak damak
Treacher Collins sendromu, yüz bulgularının ön planda olduğu kalıtsal bir sendromlardan biridir. Otosomal dominant yolla aktarılan 3 fenotipi vardır; bunlardan fenotip 2’nin otosomal resesif yolla da aktarılabildiği bilinmektedir. Fenotip 2, Treacher Collins-Franceschetti sendromu olarak da bilinir. Mandibulofacial dysostosis sendromu tiplerinden biri olarak niteleyen uzman görüşü vardır.
Kraniyofasiyal yarıklar, kraniyofasiyal malformasyonların en önemlilerinden biridir; baş-boyun ve yüz bölgesinin oluşma ve gelişme aşamalarındaki aksamalar ya da sapmalar sonucu ortaya çıkan yapısal ve işlevsel bozuklukların önemli bir bölümünü oluştururlar. Embriyolojik kökenlerine göre; nöral tüp kökenli anomaliler, 1. ve 2. farengeal ark kökenli malformasyonlar, ektodermal displaziler söz konusudur.
Artdişyuvasıl ünsüzler veya post-alveolar ünsüzler, dilin diş yuvası sırtının arkasına yakın bir şekilde durarak veya ona dokunarak çıkardığı ünsüzlerdir. Mafsal yeri, sırtın kendisinde bulunan dişyuvasıl ünsüzlerden daha geridedir, ancak damak ünsüzlerinin mafsal yeri olan sert damak kadar geride değildir. Türkçedeki örnekleri: ç, c, ş, j, l.