İçeriğe atla

Ağıt (anlam ayrımı)

Ağıt şu anlamlara gelebilir:

  • Ağıt, genellikle bir ölümün ya da acı, üzücü bir olayın ardından söylenen halk türküsü
  • Ağıt (film), yönetimi ve senaryosu Yılmaz Güney'e ait, 1971 yılında çekilmiş Türk filmi

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Ağıt</span> halk türküsü

Ağıt, genellikle bir ölümün ya da acı, üzücü bir olayın ardından söylenen halk türküsü. Doğal afet'ler, ölüm, hastalık gibi çaresizlikler karşısında korku, heyecan, üzüntü, isyan gibi duyguları ifade eden ezgili sözlerdir. Ağıt söylemeye ağıt yakma, ağıt söyleyenlere ise ağıtçı denir. Ağıtın İslamiyet öncesi Türk edebiyatındaki adı sagudur ve yuğ adı verilen cenaze törenlerinde okunur; divan edebiyatındaki adı ise mersiyedir.

Sagu, ölen bir kişinin ardından söylenen bir tür ağıt şiiridir. Genelde ölen kişinin erdemlerini ve yiğitliklerini konu alır. Geniş doğa tasvirlerine yer verilir. Yedili hece ölçüsü ile, nazım şeklinde söylenir. Edebi sanatlara yer verilir. Dörtlük esasına dayanır. Ölen kişinin kahramanlıklarını, başarılarını, erdemlerini; kalanların acısını ve duyulan üzüntüyü dile getirir. Bu şiirlere İslâmiyet sonrası halk edebiyatında ağıt, Divan edebiyatında mersiye denir. Yuğ denilen ölüm törenlerinde söylenir. Divân-ı Lugati-t Türk'teki Alp Er Tunga sagusu bu türün önemli örneklerindendir.

Gospel, kilisedeki törenler esnasında org ya da piyano eşliğiyle, genellikle bir kadın vokalin söylediği doğaçlamalardır. Cenazelerde ölen kişiye edilen dualarla ağıt şeklinde, dini günlerde ise İsa'yı öven, Tanrı'ya dualardan oluşan sözlerden oluşur.

Mersiye, şiirin temel konularından biridir. Ölülerin ardından, onların kaybı nedeniyle duyulan derin üzüntüyü ifade etmek için yazılan ağıt şiirlerini adlandırmak için kullanılan edebî bir terimdir.

<span class="mw-page-title-main">Lyra (takımyıldız)</span> Lyra ya da Çalgı takımyıldızı, modern 88 takımyıldızdan biridir

Lyra ya da Çalgı takımyıldızı, modern 88 takımyıldızdan biridir.

<i>İleri</i> (albüm) Grup Yorumun 1995 tarihinde çıkardığı dokuzuncu albümü

İleri, Grup Yorum'un 1995 yılında çıkardığı dokuzuncu albumüdür.

2. Afife Tiyatro Ödülleri ya da 2. Afife Jale Ödülleri, 1998 yılında, 13 dalda verilmiş olan tiyatro ödülleridir. Ödüller adlarını, ilk Türk kadın oyuncu Afife Jale'den almaktadır. İlk yıl olduğu gibi, bu yıl da, 13 dalda verilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Ellen Burstyn</span> Amerikalı sinema oyuncusu

Edna Rae Gillooly, Oscar ödüllü Amerikalı oyuncudur. 6 kez Oscar'a aday gösterilmiş bunlardan birini kazanmıştır. 1972 yılında Son Gösteri ile Yardımcı Kadın Oyuncu Oscarı'na; 1974'te Şeytan, 1975 yılında Alice Artık Burada Oturmuyor, 1979 yılında Same Time, Next Year, 1981 yılında Resurrection ve 2001 yılında Bir Rüya için Ağıt filmleri ile En İyi Kadın Oyuncu Oscarı'na aday gösterilmiş ve Martin Scorsese'nin yönettiği Alice Artık Burada Oturmuyor filmi ile En İyi Kadın Oyuncu ödülünü almayı başarmıştır. 2009 yılı ABD yapımı Greta filminde Katherine rolünü oynamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Sextus Propertius</span>

Sextus Propertius, Assisi yakınlarında doğmuş olan Latin ağıt şairi. Günümüze ulaşan tek eseri dört kitaptan oluşan Ağıtlar'dır.

<span class="mw-page-title-main">Aleksandr Sokurov</span>

Aleksandr Nikolayeviç Sokurov, Rus yönetmen ve yapımcı. 2004'te Rusya Halkın Sanatçısı unvanına layık görülmüştür.

<i>Ağıt</i> (film) Yılmaz Güneyin 1971 yapımı filmi

Ağıt, yönetimi ve senaryosu Yılmaz Güney'e ait, 1971 yılında çekilmiş Türk filmi.

<span class="mw-page-title-main">Avrupa Birliği marşı</span> Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi resmi marşı

Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi marşı, 1823 yılında Ludwig van Beethoven tarafından 9. senfoninin bitiş bölümü olarak bestelenmiş olan Neşeye Övgü adlı müzikal çalışma. Türkçede Neşeye Ağıt, Özgürlüğe Ağıt şekillerinde de adlandırılmaktadır. Adına yazılmış sözleri bulunmasına karşın, sözsüz biçimde Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi tarafından resmî ortamlarda marş olarak çalınmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Türk halk müziği</span> Türkçe yöresel etnik müziklerin tümü

Türk halk müziği ya da kısaca Türkü, Türkiye'nin çeşitli yörelerinde farklı ağızlar ve formlarda söylenen Türkçe yöresel etnik müziklerin tümü. Yapısal olarak folklorun bir parçası olan Türk halk müziği, sözlü halk müziği ve sözsüz halk müziği olmak üzere ikiye ayrılır. Sözlü halk müziğine genel olarak türkü adı verilir. Sözsüz halk müziğine ise ezgi adı verilir. Klasik Türk halk müziği, çeşitli yörelerden derlenmiş birçoğu anonim olan türkülerden ve sözsüz halk müziklerinden oluşur, anonim eserlerin sözü ve bestesinin kime ait olduğu bilinmez ve yöreye mâl olmuştur. Modern Türk halk müziği ise, 1970'li yıllardan sonraki dönemde eski yöresel müzik kalıpları örnek alınarak oluşturulmuş, sözü ve bestesi belli olan halk müzikleridir. Türk halk müziği, halk oyunları ve halkbilim ile de yakından ilgilidir. Bunun dışında genel karakteristiğine göre; bektaşi, halay, teke, zeybek gibi türlere ayrılır. Ayrıca il bazında türküler kategorilendirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Zeyneb bint Ali</span> Muhammedin ilk kız torunu

Zeyneb bint Ali, Muhammed'in ilk kız torunu. Ali ve Fatıma’nın kızıdır. Hicret'in beşinci veya altıncı yılında Medine’de dünyaya gelmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Adana Katliamı</span>

Adana Katliamı veya Osmanlı Türkçesi ile Adana İğtişaşı olarak da adlandırılan, 1909 Nisan'ında Osmanlı İmparatorluğu'nun Adana vilayetinde meydana gelen karşılıklı silahlı etnik çatışmalar sonucu Adana bölgesindeki Müslüman nüfus tarafından Ermeni mahalle ve köylerinde uygulandığı iddia olunan Ermeni karşıtı pogrom. Olaylarda 15.000 ile 30.000 arasında Ermeni'nin öldürüldüğü rapor edilmektedir. Osmanlı ve Türk kaynakları ile bunun aksi yönde iki tarafın karşılıklı çatışmaları neticesinde her iki taraftan ölenlerin olduğunu belirtmektedir. Bu olaylar üzerine hükûmet derhâl Rumeli'den Adana'ya asker sevk etmiş, bunların gelmesi üzerine olaylar yeniden alevlenmiş ama bu defa isyan çabuk bastırılmıştır. Cemal Paşa, Adana Vakası'nda 17.000 Ermeni ve 1.850 Müslüman öldüğünü, eğer şehrin nüfus oranı Ermenilerin lehine olsaydı bu sayıların tersine tecelli etmiş olacağını belirtmiştir. Yeni Tasvir-i Efkâr gazetesi de ölenlerin sayısını şöyle vermiştir: Müslümanlardan 1.186 kişi, gayrimüslimlerden ise 5.243 kişi. Ayrıca İsmail Hami; ölü sayısını 1.850 Türk, 1.700 Ermeni olarak tespit etmiştir. Öte yandan Patrikhane kendi yaptırdığı araştırma ile 21.300 ölü rakamı çıkarmıştır. Edirne mebusu Babikyan Efendi, meclise takdim etmek üzere bir rapor hazırlamıştı. Pek kısa bir zaman sonra öldüğü için mecliste görüşülemeyen bu raporda ölü sayısını 21.001 olarak gösteriyordu. Cemal Paşa'nın verdiği rakam, mahkemelerin bitmesinden sonraya ait olduğu cihetle, olay sırasında kaçıp da sonra geriye gelenler olabileceği düşünülürse ölen Ermenilerin 21.000'den ziyade 17.000'e yakın olduğu kabul edilebilir.

Beş megilot veya Beş tomar, Tanah'ın üçüncü ana bölümü olan Ketuvim'in içinde bulunur. Bu beş tomar, Ezgiler Ezgisi, Rut kitabı, Ağıtlar, Vaiz ve Ester kitabıdır. Bu beş kitap kısmen kısa ahit kitapları olup Yahudi geleneğinde birlikte gruplandırılmışlardır.

Ağıtlar kitabı peygamber Yeremya tarafından şiirsel bir kitap olarak yazılan Tanah'ın Ketuvim kitabında bir metindir. MÖ 6. yüzyılda Kudüs ve Tapınağın yıkılmasına karşı tutulan yasla ilgilidir.

<span class="mw-page-title-main">Tapınak Tepesi</span> İsrail Devletinde yerleşim birimi

Tapınak Tepesi, veya bilinen adıyla Harem'üş-Şerif Kudüs'ün Eski Şehri'nde, binlerce yıldır Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslam'da kutsal bir yer olarak saygı duyulan bir tepedir.

<i>Ağıtlar</i> (Yaşar Kemal) Yaşar Kemalin 1943 yılında Adana Halkevi tarafından yayımlanan ve Türkiyedeki ilk ağıt çalışması olan kitabı

Ağıtlar, Yaşar Kemal'in 1943 yılında Adana Halkevi tarafından yayımlanan kitabıdır. Yazar eserdeki ağıtları 1940-1941 yılları arasında Çukurova ile Toroslar'dan derlemiştir.

<span class="mw-page-title-main">Ümmü'l-Benîn</span>

Ümmü’l-Benin diye meşhur olan Fatıma bint Hizam, Müminlerin Emiri Ali bin Ebu Talib’in eşidir. Ümmü’l-Benin, Şialar nezdinde saygınlığı ve ihtiramı yüksek olan bir hanımefendidir. Ümmü’l-Benin; Ebu’l-Fazlı’l Abbas, Abdullah, Cafer ve Osman’ın annesidir. Bunların her dördü de Kerbela’da Aşura günü şehit olmuşlardır. Dört erkek çocuğun annesi olduğu için kendisine Ümmü’l-Benin denmiştir.