İçeriğe atla

Açlık Planı

Nazi askerleri ele geçirdikleri Sovyet esirlerine yiyecek veriyor (Temmuz 1941). Açlık Planı doğrultusunda Sovyet esirlere kasıtlı olarak çok kötü kalitede ve çok az miktarda besin verildi.

Açlık Planı (Almanca: der Hungerplan; der Backe-Plan), ana hatları Herbert Backe tarafından belirlenen, bununla birlikte Heinrich Himmler gibi üst düzey Nazi yöneticilerinin de katkı sunduğu, Nazi Almanyası'nın gıda talebini güvence altına almayı hedeflemiş plan.

Nazilerin Sovyet savaş esirlerine karşı işledikleri suçlar kapsamındaki plan savaş sonrası kurulan Nürnberg Uluslararası Askerî Ceza Mahkemesince mahkûm edilmiş ve savaş suçu olarak kabul edilmiştir.

Hakkında

Nazi Almanyası Lebensraum olarak bilinen doğu bölgelerinde yaşam alanı elde etmek ve bölgeyi sömürge haline getirmek amacıyla Sovyet coğrafyasına topyekûn bir imha savaşı başlattı ve Genel Doğu Planı hazırlayarak bölgede soykırım ve etnik temizlik politikaları uyguladı. Nasyonal sosyalizme dayanan ırkçı ve antikomünist tutumları nedeniyle savaş sırasında ele geçirdiği esirleri yok etme yolu izledi. Nazi liderleri bu kapsamda çok sayıda bildiri yayımladı; Barbarossa Kararnamesi Nazi subaylarına yargısız infaz yetkisi verirken, Komiser Emri Sovyet siyasi komiserlerin tamamının derhal idam edilmesini emretti. Esir alınanlar sadece askerler değildi, Komünist Parti çalışanları, herhangi bir Sovyet organında görev yürütenler, Sovyet entelijansiyası ve çatışma bölgelerindeki tüm sivil erkekler esir kapsamına alındı. Nazi liderleri Açlık Planı hazırladı ve savaş sonrasında yaklaşık 30 milyon insan açlıktan öleceği varsayıldı.

Adolf Hitler, Sovyet halklarına karşı soykırım ve etnik temizlik uygulamayı, Sovyet coğrafyasını Almanya'nın sömürgesi haline getirmeyi ve komünizmi yeryüzünden silmeyi amaçladı.[] Hitler'in ırkçı ve antikomünist söylemleri Açlık Planı'nın zeminini hazırladı.[]

Wehrmacht Ana Ekonomik Bölümü tarafından 23 Mayıs 1941 tarihli "Doğu'daki Örgütler için Politik-ekonomik Kılavuzlar" isimli bildirisi esirlerin beslenmesi konusunda büyük bir etkiye sahipti. Bu "kılavuz" bildirilerin ortaya çıkışı Barbarossa Harekâtı planlamasının ilk aşamalarına kadar uzanmaktadır. Savaş ilerlediğinde Nazi personeline, ön cephelere ve Sovyetlerin ulaşım altyapısına uzak mesafelere merkez depolardan yeterli miktarda malzeme tedarik etmenin son derece zor olduğu ortaya çıktı. Bu durum sonrasında, 1941 ve 1942'de "bütün Nazi ordusunun Rusya kaynaklarıyla besleneceğine" karar verildi.[1] Bu amaçla Naziler Sovyetler Birliği'nin en verimli tarımsal alanlara sahip güney bölgelerindeki gıdalara büyük ölçüde el koyma niyetindeydiler. Zamanla Nazi planları daha da büyük bir ivme kazandı; el koyulan gıdalar yalnızca cephede asker beslemekle kalmadı, aynı zamanda Nazi Almanyası'nın kendi sivil nüfusu için savaşı aşırı masraf olmadan sürdürmesine izin verdi. Dahası çıkartılan bu emirler Sovyet sanayisini geriletmenin yanı sıra, Sovyetler Birliği'ni sanayi öncesi döneme geri döndürme amacı da güttü. Nazi liderleri bilinçli olarak bu emirleri çıkardılar ve planların uygulanması sonucunda yaklaşık 30 milyon insan açlıktan öleceği varsayıldı. Bu nedenle gerek Sovyet halkı gerekse günümüz dünyası bu kılavuz bildirileri "Açlık Planı" olarak adlandırmıştır.[2]

Mauthausen-Gusen toplama kampı'ndaki açlıktan aşırı zayıflayan Sovyet savaş esirleri.

Plan, Adolf Hitler'in Aralık 1940'ta Sovyetler Birliği’ni işgal etme niyetini açıklamasından hemen sonra hazırlanmaya başlandı. verilebilir. 2 Mayıs 1941’e kadar yüksek oranda ana ilkeler belirlendi ve tüm büyük Nazi devlet bakanlıkları ile General Georg Thomas başkanlığındaki Oberkommando der Wehrmacht'nin (OKW) ekonomi ofisinde görüşülmeye hazır hale getirildi.[3] Sovyet demiryolu kapasitelerinin yetersizliği,karayolu taşımacılığının yetersiz oluşu ve yakıt sıkıntısı, Nazi ordusunun Sovyetler Birliği'nin batı bölgelerinde ele geçirdikleri bölgelerde karadan yaşayarak kendisini beslemesi gerektiği anlamına geliyordu.[3] 2 Mayıs 1941'de Sovyetler Birliği'nin işgali için lojistik planlamasından sorumlu kalıcı sekreterlerin yanı sıra, sonuçlarına katılan diğer üst düzey Nazi partisi görevlileri, devlet memurları ve askeri yetkililer arasında görüşmeler gerçekleştirildi.

Toplantı tutanakları, Sovyetler Birliği'nin işgali için Nazi planlamasını örneklemektedir. Naziler yerel halkın büyük bölümlerinin yaşamı ya da ölümü hakkında kasıtlı ve kaçınılmaz kararlar vermişlerdir.[4] Üç hafta sonra, 23 Mayıs 1941'de, işgale ilişkin ekonomik politika kılavuzları, Doğu Yakası'nın ekonomik ve tarımsal sömürüsünün bizzat Nazi devlet aygıtları tarafından üretilmiştir.

Ukrayna'da belirlenen hububat fazlası, özellikle "kendi kendine yetecek" bir Almanya vizyonunda belirgin bir şekilde ortaya çıktı. Hitler'in Ağustos 1939'da Almanya'nın “Ukrayna’da, kimsenin bizi son savaşta olduğu gibi aç bırakamaması” gerektiğini belirtti.[5] Ancak Ukrayna, Almanya'nın sorunlarını çözmek için ihracata yetecek kadar tahıl üretmemiştir.[3] Naziler Almanya'yı beslemek için Ukrayna'daki tarımsal fazlalığı bulmak amacındaydılar.

Vitebsk'teki esir kampında Sovyet savaş esirlerine yemek veriliyor (Temmuz 1941).

6 Ağustos 1941'de Oberkommando des Heeres'a bağlı Abteilung Kriegsverwaltung (TürkçeSavaş İdaresi Departmanı) yönetimi esirlerin beslenmesiyle ilgili ilk genel rehberi yayınladı. Bildiride cephelerde çalıştırılan esirlerin moralini düşürmemek için gerekli önlemlerin alınması gerektiği ifade edildi. Ayrıca açlıktan ölmek üzere olan esirlerin durumunu haklı gösterme amacıyla Sovyetler Birliği'nin Cenevre Sözleşmesi'ni imzalamadığı hatırlatıldı. Rehberde gıda standardı çalışmayan esirler için günlük 2040 kalori, çalıştırılan esirler için ise günlük 2.200 kalori olarak belirlendi. Bu oran, eğer gerçekten verilseydi bile standart yaşam gereksinimi için son derece düşüktü. Gerçekte esirlere çok daha az miktarda yiyecek verildi esirler Ağustos 1941'in sonlarına doğru kitlesel bir şekilde açlıktan ölmeye başladılar.[6] 21 Ekim 1941' "işe yaramayan" esirler için gıda oranı yüzde 27 oranında düşürüldü. Bu yeni oran esirlerin hala belirlenen düzeyde düzenli olarak yemek aldığı varsayımına göre belirlendi, ancak zaten yaralı veya hasta esirlere yiyecek nadiren veriliyordu.[7] Dahası Wagner esirler için belirlenen yiyeceklerin yalnızca toplama kamplarının bulunduğu alanlardan gelmesini emretti, yani Wehrmacht'tan kamplara yemek ulaştırma durumu kaldırıldı. Açlık Planı'nın varsayımına göre; Sovyetler Birliği'nin işgal altındaki bölgelerinde ele geçirilen gıda ürünleri ilk önce Wehrmacht birliklerine, daha sonra Nazi Almanyası'nda yaşayan sivillere ve işgal altındaki yerlerin nüfusuna, en son ise savaş esirlerine ulaştırılacaktı.[8] 13 Kasım 1941 tarihinde Wagner "Toplama kamplarında çalışmayan esirler açlıktan ölmeye mahkûmdur" açıklaması yaptı.[9] Aynı politikanın bir parçası olarak Nazi askerlerine "esirleri beslemenin Alman çocuklarının beslenmesini mahrum etme ile aynı durum olduğu" propagandası yapıldı.[10] İşgal altındaki bölgelerdeki nüfusun esirlere herhangi bir yardımda bulunması kesin bir dille yasaklandı ve ağır ceza kapsamına alındı.[11] Ayrıca ön cephedeki bazı bölümlerde esirlere kış giysileri vermek yasaklandı. İşgal edilen toprakların yönetimine getirilen Alfred Rosenberg esirlerin beslenmesi konusunda şu ifadelerini kullandı;[12]

Sovyet savaş esirlerinin kaderi büyük biçimli bir trajedidir. [...] Sovyetler Birliği'ndeki mevcut haberlere dayanarak, bölge insanının esirlere yiyecek vermeye isteği yoğundu. Bunu önleyici birkaç toplama kampı komutanı bu fırsattan başarıyla yararlandı. Bununla birlikte çoğu durumda sivil nüfusun savaş esirlerine yiyecek dağıtmasını yasakladılar ve onları açlığa mahkûm etmeyi tercih ettiler.

Kaynakça

Özel;
  1. ^ Rees, Laurence (2005). Hitler i Stalin. Wojna stulecia (Lehçe). Prószyński i S-ka. s. 60. ISBN 978-83-7648-364-1. 
  2. ^ Snyder, Timothy (2011). Skrwawione ziemie (Lehçe). Świat Książki. s. 185-186, 191-192. ISBN 978-83-7799-456-6. 
  3. ^ a b c Tooze, The Wages of Destruction, pp. 476–485 and 538–549.
  4. ^ Christopher Browning: The Origins of the Final Solution. The Evolution of Nazi Jewish Policy, September 1939 – March 1942. With contributions by Jürgen Matthäus. Lincoln, University of Nebraska Press and Jerusalem, Yad Vashem 2004, 0-8032-1327-1, p. 235.
  5. ^ Gerhard, Gesine (2009). "Food and Genocide: Nazi Agrarian Politics in the Occupied Territories of the Soviet Union". Contemporary European History. 18 (1). doi:10.1017/S0960777308004827. 7 Ocak 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Haziran 2019. 
  6. ^ Megargee, Geoffrey P. (2009). Front Wschodni 1941 (Lehçe). Świat Książki. s. 138. ISBN 978-83-247-1230-4. 
  7. ^ Snyder, s. 200.
  8. ^ Snyder, s. 202-204.
  9. ^ Aly, Götz (2006). Państwo Hitlera (Lehçe). Oficyna Wydawnicza Finna. s. 211. ISBN 83-89929-32-5. 
  10. ^ Snyder, s. 193.
  11. ^ Snyder, s. 203-204.
  12. ^ Megargee, s. 173.
Genel;
  • Wigbert Benz: Der Hungerplan im "Unternehmen Barbarossa" 1941. Wissenschaftlicher Verlag Berlin, Berlin 2011, 978-3-86573-613-0.
  • Christopher Browning: The Origins of the Final Solution. The Evolution of Nazi Jewish Policy, September 1939 – March 1942. With contributions by Jürgen Matthäus. Lincoln, University of Nebraska Press and Jerusalem, Yad Vashem 2004, 0-8032-1327-1.
  • Lizzie Collingham: The Taste of War: World War Two and the Battle for Food. Allen Lane, 2011, 978-0-7139-9964-8.
  • Gesine Gerhard: "Food and Genocide: Nazi Agrarian Politics in the Occupied Territories of the Soviet Union", in: Contemporary European History, 18/1 (2009), pp. 45–65.
  • Christian Gerlach: Kalkulierte Morde. Die deutsche Wirtschafts- und Vernichtungspolitik in Weißrussland 1941 bis 1944. Hamburger Edition, Hamburg 1998, 3-930908-54-9.
  • Hilberg, Raul (1961). The Destruction of the European Jews. Chicago: Quadrangle Books.
  • Alex J. Kay: Exploitation, Resettlement, Mass Murder: Political and Economic Planning for German Occupation Policy in the Soviet Union, 1940-1941. (Studies on War and Genocide, Vol. 10) Berghahn Books, New York, Oxford 2006, 1-84545-186-4.
  • Alex J. Kay: "Germany's Staatssekretäre, Mass Starvation and the Meeting of 2 May 1941", in: Journal of Contemporary History, 41/4 (October 2006), pp. 685–700.
  • Alex J. Kay: "Verhungernlassen als Massenmordstrategie: Das Treffen der deutschen Staatssekretäre am 2. Mai 1941", in: Zeitschrift für Weltgeschichte, 11/1 (spring 2010), pp. 81–105.
  • Alex J. Kay: "'The Purpose of the Russian Campaign is the Decimation of the Slavic Population by Thirty Million': The Radicalization of German Food Policy in early 1941", in: Alex J. Kay, Jeff Rutherford and David Stahel, eds., Nazi Policy on the Eastern Front, 1941: Total War, Genocide, and Radicalization. (Rochester Studies in East and Central Europe, Vol. 9) University of Rochester Press, Rochester, NY, 2012, 978-1-58046-407-9, pp. 101–129.
  • Timothy Snyder: Bloodlands. Europe between Hitler and Stalin. The Bodley Head, London 2010, 978-0-224-08141-2, pp. xiv, 162-188, 411.
  • Adam Tooze, The Wages of Destruction, Allen Lane, London 2006, 0-670-03826-1.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">II. Dünya Savaşı</span> 1939-1945 yılları arasındaki küresel savaş

II. Dünya Savaşı, 1939'dan 1945'e kadar süren küresel savaştır. Savaşa dönemin büyük güçleri ve dünya ülkelerinin büyük çoğunluğu katıldı, Müttefikler ve Mihver olmak üzere iki karşıt askerî ittifak kuruldu. 30'dan fazla ülkeden gelen 100 milyondan fazla personelin doğrudan katıldığı bu topyekûn savaşta, savaşın büyük tarafları tüm ekonomik, endüstriyel ve bilimsel kapasitelerini savaş için seferber ettiler. 70 ila 85 milyon ölümle sonuçlanan II. Dünya Savaşı, insanlık tarihindeki en ölümcül savaştı ve savaş boyunca askerî personelden daha çok sivil kayıp verildi. Milyonlarca insan soykırımdan, planlanmış açlık ölümlerinden, katliamlardan ve hastalıklardan öldü. Tanklar, zırhlı araçlar, savaş uçakları, stratejik bombardımanlar, uçak gemileri, radar ve sonar, nükleer silahların geliştirilmesi ve roketler gibi birçok savaş teknolojisi savaşta önemli rol oynadı.

<span class="mw-page-title-main">Etnik temizlik</span> bir etnik gruba mensup insanların zorla yerinden edilmesini amaçlayan değişik siyasal politikalar

Etnik temizlik, bir etnik gruba mensup insanların zorla yerinden edilmesini amaçlayan değişik siyasal politikaları ifade eder. Genellikle, zorla göç ettirme, belirli bir nüfusun yerini değiştirme gibi uygulamaların sonucunda ortaya çıkar. Bu terim, etnosid ve jenosid ile yakından ilişkilidir.

<i>Wehrmacht</i> Nazi Almanyasının Silahlı Kuvvetleri

Wehrmacht, 1935 ile 1945 yılları arasında Nazi Almanyası'nın silahlı kuvvetleridir. "Waffenträger der Nation" olan Heer, Kriegsmarine ve Luftwaffe'den oluşmaktaydı.

<span class="mw-page-title-main">Azeri Lejyonu</span>

Azeri Lejyonu, II. Dünya Savaşı sırasında Doğu Cephesi'nde Nazi Almanyası'na esir düşen Azeri asıllı Kızıl Ordu esirlerden Doğu lejyonları (Ostlegionen) nın bir parçası olarak oluşturduğu askerî birlikler.

<span class="mw-page-title-main">Sovyet savaş suçları</span> Sovyetler Birliğinin gerçekleştirdiği katliamlar

Sovyet savaş suçları, 1919 ve 1991 arasında Kızıl Ordu ve NKVD tarafından işlenen savaş suçlarını ifade eder. Bazı durumlarda, bu suçlar, Sovyet lideri Josef Stalin'in emriyle işlendi. Diğer durumlarda ise, savaş esirlerine ve sivillere karşı partizan savaşı veya diğer ülkelerin SSCB ile silahlı çatışmaları sırasında Sovyet birlikleri tarafından herhangi bir emir alınmadan işlendi.

<span class="mw-page-title-main">Nazilerin Sovyet savaş esirlerine karşı işledikleri suçlar</span>

Nazilerin Sovyet savaş esirlerine karşı işledikleri suçlar, Nazi Almanyası'nın II. Dünya Savaşı'nın Doğu Cephesi'ndeki çatışmalar sırasında 1941-1945 yılları arasında teslim olan veya zorla yakalanan Sovyet savaş tutsaklarına karşı kasıtlı olarak kötü muamele uygulamasıdır. Bu uygulamaların sonucunda esir alınan yaklaşık 5,7 milyon Kızıl Ordu askerinden 3,1 ila 3,5 milyon arası kişi yaşamını yitirdi.

<span class="mw-page-title-main">Dulag</span>

Dulag ya da tam adıyla Durchgangslager, Nazi Almanyası'nın İkinci Cenevre Sözleşmeleri kapsamındaki savaş esirlerinin kısa süreli konaklamaları amacıyla inşa edilen kamplardır. Birinci ve İkinci Dünya Savaşı döneminde kullanıldı. İlk başlarda sabit tesisler olarak değil, savaş esirlerinin bir yerden bir yere nakillerine hizmet eden doğaçlama savaş kamplarıydı. Daha sonra esirlerin parmak izi alınmaya başlandı ve Stalag ve Oflaglara bölündü.

<i>Generalplan Ost</i> Nazilerin Orta ve Doğu Avrupada yaşayan Slav Halklarını köleleştirme ve soykırım yapma planı

Generalplan Ost ya da kısaca GPO, Nazi Almanyası hükûmetinin planlı soykırım ve etnik temizlik amacıyla geniş ölçekte hazırladığı Orta ve Doğu Avrupa'nın Alman kolonizasyonunu içeren plan. II. Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanyası'nın işgal ettiği bölgelerde uygulanacaktı. Plan, savaş sırasında kısmen gerçekleşti ve dolaylı olarak ve doğrudan milyonlarca etnik Slavların açlıktan ölmesi, hastalık veya zorla çalıştırılarak imha edilmesi ile sonuçlandı. Ancak tam olarak uygulanması bakımından büyük askeri operasyonlar sırasında uygulanabilir değildi ve Nazilerin savaştan yenilgiyle çıkmasıyla tamamen uygulanamadı.

<i>Untermensch</i> Terim

Untermensch veya alt insan, Naziler tarafından sık sık "Doğu’dan gelen kitleler" olarak adlandırılan, Aryan olmayan kitleleri alt insan olarak betimleyen terim. Yahudiler, Romanlar, Slavlar bu tanımlama içerisine sokulmuştur. Terim aynı zamanda Siyahlar, Mulattolar ve Fin-Asya'ya da uygulandı. Nihai Çözüm ile Yahudilerin Holokost ile Polonyalı ve Romanların, ayrıca fiziksel ve zihinsel engelli insanların yok edilme planları bu fikre dayanır. Generalplan Ost’a göre, Doğu-Orta Avrupa’nın Slav nüfusu kısmen Holokost’taki toplu cinayetlerle azaltılacaktı, çoğunluğu Asya’ya sürüldü ve Almanya'da köle emeği olarak kullanıldı. Bu kavram Nazi ırk politikasının önemli bir parçasıydı.

<span class="mw-page-title-main">Komiser Emri</span>

Komiser Emri, II. Dünya Savaşı sırasında Barbarossa Harekâtı öncesi, 6 Haziran 1941'de Wilhelm Keitel liderliğindeki Silahlı Kuvvetler Yüksek Kumandanlığı (OKW) tarafından yayımlanan emirdir. Verilen emirde Wehrmacht'ın ele geçirdiği birlikler arasında tespit ettiği herhangi bir Sovyet siyasi komiserinin ya da Yahudilerin bulundukları yerde infaz edilmeleri istenmektedir. Nazilerin Sovyet savaş esirlerine karşı işledikleri suçlar kapsamında çok sayıda kişi bu emir nedeniyle infaz edildi.

<span class="mw-page-title-main">Dęblin</span> şehir

Dęblin, Polonya'nın Lublin Voyvodalığı'na bağlı Vistül ve Wieprz nehirlerinin birleştiği noktada yer alan yerleşim yeri. 2016 sayımına göre nüfusu 16.656'dır. Dęblin, tarihi Küçük Polonya eyaletinin bir parçasıdır. 1927'den beri Polonya Hava Kuvvetleri Akademisi'nin önemli yerlerinden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Barbarossa Kararnamesi</span>

Barbarossa Kararnamesi, tam adıyla Savaş Yasasının Yargılama Kararı ve Birliklerin Özel Tedbirleri Hakkında Kararname veya resmi ismiyle C-50, 30 Mart 1941 tarihinde gerçekleşen üst düzey askeri toplantıda Adolf Hitler tarafından ortaya atılan, Sovyetler Birliği'ne karşı gerçekleştirilecek savaşın topyekûn bir imha savaşı olacağı, Nazi zaferini uzun süreli sağlamak için Nazi kuvvetleri tarafından siyasi yetkili ve entelektüel olan herkesin öldürüleceğini öngören karardır. Hitler, infazların askeri mahkemeler yoluyla değil, ordunun örgütlü eylemleri yoluyla toplu infazlar şeklinde olacağını vurguladı. Wilheim Keitel'in Barbarossa Operasyonu'ndan birkaç hafta önce çıkardığı kararnamede, düşman olarak sayılan Sovyet sivillerin askeri adalet yetki alanlarına girmesi göz ardı edildi. Şüpheliler yalnızca vurulacaklarına karar verecek olan bir subay önüne çıkarılacaktı. Wehrmacht tarafından sivillere karşı kovuşturma yapılmaması, disiplinin sürdürülmesi için gerekli olmadıkça herhangi bir yargılama yapılmaması gerektiği ilan edildi. Kararname savaş boyunca yapılan yargısız infazların önünü açtı ve Nazilerin Sovyet savaş esirlerine karşı işledikleri suçlar kapsamında çok sayıda kişi bu kararname nedeniyle infaz edildi.

<span class="mw-page-title-main">Eduard Wagner</span>

Eduard Wagner, II. Dünya Savaşı'nda görev yapan Nazi Almanyası ordusu generali. Güvenlik konusunda genel sorumluluğa sahipti ve böylece ordunun yetkisi altındaki işgal altındaki bölgelerde güvenlik birimlerinin işlediği savaş suçlarından sorumluydu.

NKVD mahkûm katliamları, Nazilerin Sovyetler Birliği’ni işgal girişimi sonrası Doğu Avrupa'da, başta Polonya, Ukrayna, Baltık ülkeleri, Besarabya olmak üzere, Sovyetler Birliği İçişleri Halk Komiserliği NKVD tarafından yürütülen bir dizi kitlesel infazlardır. 22 Haziran 1941'de işgalin başlamasından sonra, NKVD'de görevli askerlerin siyasi mahkûmları Sovyetler Birliği'nin iç bölgelerine doğru tahliye etmesi gerekiyordu. Ancak işgalin ardından Kızıl Ordu'nun aceleci bir şekilde geri çekilmesi, ulaşım ve diğer malzemelerin yetersizliği ve yasal prosedürlere genel olarak uyulmaması nedeniyle mahkûmlar genellikle idam edildi.

<span class="mw-page-title-main">Zamość</span>

Zamość, güneydoğu Polonya'da yer alan şehir. UNESCO Dünya Mirası Listesi'ndedir. 1999'dan beri Lublin Voyvodalığı'nın güney kısmında yer alır. 2014 yılındaki sayıma göre nüfusu 65.149'dur. 1580 yılında yerleşim merkezi olarak kurulan Zamość, Roztocze Ulusal Parkı'ndan yaklaşık 20 km uzaklıktadır.

<span class="mw-page-title-main">Belarus Merkez Konseyi</span>

Beyaz Rusya Merkez Konseyi veya Beyaz Rusya Merkez Radası, Nazi işgali altındaki Beyaz Rusya Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'nde II. Dünya Savaşı sırasında sınırlı hükûmet işlevlerine sahip işbirlikçi hükûmet. Nazi Almanyası tarafından 1943-44 yıllarında Reichskommissariat Ostland içinde, Nazi desteğiyle bağımsız bir Beyaz Rusya devleti yaratmayı ümit eden işbirlikçi Beyaz Rus politikacılarının talepleri üzerine kuruldu.

<i>Wehrmacht</i> savaş suçları

1935 ile 1945 yılları arasında Nazi Almanyası'nın silahlı kuvvetleri olan Wehrmacht, II. Dünya Savaşı sırasında Polonya, Yunanistan, Sırbistan ve Sovyetler Birliği başta olmak üzere işgali altındaki bölgelerde çeşitli savaş suçları işledi. Wehrmacht'ın dahil olduğu ilk önemli çarpışma, 1 Eylül 1939'da başlayan Polonya Seferi'ydi. Nihai Çözüm'ün mimarı olan Reinhard Heydrich, Nisan 1939'da Wehrmacht ve Einsatzgruppen'in istihbarat bölümleri arasında işbirliği gerçekleşmesini çoktan sağlamıştı. Ordunun Polonya'daki eylemleri daha sonra gerçekleşecek olan imha savaşının başlangıcıydı, Wehrmacht sivillerin ve potansiyel partizanların toplu olarak katledilmesinde yer almaya ilk kez Polonya'da başladı.

<span class="mw-page-title-main">Ukrayna'da Holokost</span>

Ukrayna'da Holokost, II. Dünya Savaşı boyunca işlenmiş Holokost'un Reichskommissariat Ukraine, Kırım Genel Hükümeti, Reichskommissariat'ın doğusunda yer alan ve Nazi askerî işgâli altında bulunan topraklar, Romanya işgâli altında bulunan Transdinyester Valiliği, Romanya işgâli altında sonra Romanya tarafından ilhâk edilen Kuzey Bukovina ve o dönem Macaristan'a ait Karpat Rutenya'daki tezahürlerini kapsar. Bütün bu topraklar günümüz Ukrayna devletine ait. 1941 ile 1944 yılları arasında, Sovyetler Birliği'nde yaşayan bir milyondan fazla Yahudi, Nazi Almanyası'nın "Nihai Çözüm" imha politikaları kapsamında katledildi. II. Dünya Savaşı öncesinde Sovyet Yahudilerinin çoğunun Ukrayna'nın en büyük parçasını oluşturduğu Çit Yerleşimi'nde yaşamasından dolayı bu Yahudilerin çoğu Ukrayna'da öldürüldü.

<span class="mw-page-title-main">Ciepielów Katliamı</span>

Ciepielów Katliamı, 8 Eylül 1939'da gerçekleşen, Polonya'nın işgali sırasında Wehrmacht'ın işlediği en büyük ve en iyi belgelenmiş savaş suçlarından biridir. O gün, Ciepielów yakınlarındaki orman, Polonya Yukarı Silezya 74. Piyade Alayı'ndan Polonyalı savaş esirlerinin toplu olarak öldürüldüğü yerdi. Katliam, Albay Walter Wessel komutasındaki Alman Ordusu'nun 15. Motorize Piyade Alayı, 29. Motorize Piyade Tümeni askerleri tarafından gerçekleştirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">A-A hattı</span>

Arhangelsk–Astrahan hattı, kısaca A–A hattı Operasyon Barbarossa'nın askeri hedefiydi. Ayrıca Volga–Arhangelsk hattı, daha nadir olarak da Volga–Arhangelsk–Astrahan hattı olarak bilinir. İlk kez 18 Aralık 1940'ta Adolf Hitler tarafından Sovyetler Birliği'nin işgalinin belirlenen hedeflerini ve koşullarını açıklayan Direktif 21'de ilan edildi ve Volga–Arhangelsk hattını nihai askeri hedef olarak belirledi.