İçeriğe atla

3D Antisemitizm Testi

3D Antisemitizm Testi antisemitizm tarafından İsrail eleştirisinin meşruluğunu ayırt etmeye yönelik kriterler kümesidir.

Üç D Delegitimization (Gayri meşrulaştırma), Demonization(Şeytanlaştırma) ve Double standards (Çifte Standartlar) dayanır; her biri antisemitizmi gösterir.

Test, Yahudi lider ve İsrailin mevcut Yahudi Ajansı başkanı Natan Sharansky[1] tarafından geliştirilmiştir. 2004 yılında Jewish Political Studies Review'de yayınlanmıştır.[2]

Test, antisemitik hale gelen hareketleri, politikaları ve gayri meşru eleştirileri kavramsal araç olarak hizmet vererek İsrail devleti üzerine meşru eleştiri limitini tanımlar.[3]

Profesör Irwin Cotler, insan haklarında önde gelen bir akademisyen, “çizginin nerede geçileceğinin sınırlarını belirlemeliyiz, buna inanlardan biriyim, sadece konuşma özgürlü değil, aynı zamanda sıkı bir tartışma, görüşme, diyalektik ve benzerlerini. Eğer kolayca her şeye antisemitik derseniz, o zaman hiçbir şey antisemitik olmaz ve artık ayrım yapamayız.”[4] 3D Antisemitizm Testi “İsralin devleti üzerine yapılan her eleştiri antisemitik olarak göz önünde bulundurulur, bu nedenle meşru eleştiri susturulmuş ve göz ardı edilmiştir.[6] ” görüşünün aksini ispat eder. Bu test ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından kabul edilmiştir.[1] “akademik veya devlet amaçları için değişiklik olmadan kullanılması özeni”[7] bulundurmadığından dolayı eleştirilmiştir.

Ana Kavramlar

Teori birçok farklı durum için uyarlanabilir, özellikle klasik olmayan antisemitizm, bu tanınması daha zor antisemitizm. Bu klasik olmayan antisemitizm Yahudi devleti İsraile saldırıya dönüşüyor. Sharansky açıkladığı gibi, “ 'meşru İsrail eleştirisi' arkasında saklanmak, açığa çıkarması daha zor olan bir antisemitizm.”. Bir kişi yeni bir haberi, köşe yazısını, röportajı hatta bir protestoyu analiz edebilir ve takip eden “D”'lerden en az birinin sınırı geçildiğinde eleştiri yapılıdığını görecektir.

Delegitimization (Gayri Meşrulaştırma)

Gayri meşrulaştırma özerkliğe uygun Yahudi halkının haklarının red edilmesini gösterir. Örneğin, İsrail Devletinin bir ırkçı çabanın varlığı olduğunu iddia etmek.[5] Bu iddia uluslararası hukuk tarafından karar verilen özerkliğe uygun temel hakları red ederek Yahudileri ayrı tutmaktadır. Özel bir etniği, inançı, ırkı veya ulusal gruba karşı bir ayrım ırkçlığın tipi olarak düşünülür, özerkliğe uygun Yahudi halkın haklarının ayrı tutulması Yahudilere karşı ırkçılık olarak işaretlenmiştir, örn antisemitizm.

İsviçrenin Eski Başbakan yardımcısı, Per Ahlmark, antisemitizm mücadelesinin öncü savunucusu, “Birçok daha önceki Anti-Yahudi salgınıyla karşılaştırıldığında bu yeni Antisemitizm Yahudi bireylerine doğrudan daha az karşı. Öncelikle kolektif Yahudilere, İsrail devletine saldırıyor ve daha sonra bireysel Yahudi enstütülelerine zincirleme bir saldırı tepkisi başlıyor.[...] geçmişte en tehlikeli Antisemitizm yahudilere izin verilmeyen dünya isteyenlerdi. Günümüzde en tehlikeli Antisemitizm Yahudi devletine izin verilmeyen dünya isteyenlerin olabilir.”[9]

Prof. Irwin Cotler Gayri Meşrulaşmayı “yeni antisemitizm”'in dokuz durumundan biri olarak tanımladı. Cotler “Politikal Antisemitizm” terimi kullanarak Yahudi halkının özerklik haklarının ve İsrail devletinin gayri meşrulaştırılımasının red edilmesini tanımlamıştır.[6]

Double Standarts (Çifte Standartlar)

İkinci 'D' benzer durumlardaki presiplerin farklı şekillerde uygulamayı gösterir. Eğer bir kişi İsraili eleştirir ve sadece belirli konularda İsraili eleştirise, ama diğer ülkeler tarafından yapılan benzer durumları yok saymayı tercih ederse İsraile karşı çifte standart politikası yürütüyordur. Dünyanın geri kalanıyla karşılaştırıldığında Yahudilere ve İsraile farklı bir moral standardı uyarlamak, aynı Gayri meşru iddiada olduğu gibi, belirli bir grubu karşı ayrım yapmaktır ve antisemitizm olarak işaretlenir. Benzer görüş Thomas Friedman tarafından yapılmıştır. Boykot, Tecrit ve Yaptırım(BDS) hareketi Suriyenin, Suudi Arabistanın ve İranın ikiyüzlü ve antisemitik durumunu göz ardı ediyor.[7] Aynı konuda,Friedman ayrıca “İsrail eleştirisi, Antisemitik ve bunu söylemek aşağlık değildir. Ama hakaret ve uluslararası yaptırım için İsraili tecrit etmek - Orta Doğudaki herhangi diğer tarafların oranı üzerinden- Antisemitiktir ama sahtekarlıktır demiyorum.” [10] Prof. Irwin Cotler Gayri Meşrulaşmayı “yeni antisemitizm”'in dokuz durumundan biri olarak tanımladı. Cotler İsralin uluslararası arenadaki (örn, “İsrailin tecrit edilmesine yönelik uluslararası arenedaki ayırıcı ve ayrımcı muamele”) kanun önünde eşitliğin İsrail için red edilmesi yeni bir antisemitik davranış olarak sunuyor.[10] Bu kriteri eleştirenler, ABD ve Batının yakın müttefikleri olarak, İsrail Anti-Batı Orta Doğu dikdatörlerinden daha yüksek bir standarta adilce tutulabilir.

Demonization (Şeytanlaştırma)

Son 'D' belli grupların şeytanı, uğursuz veya satanic betimlenmesini gösterir. Avrupa Birliği Temel Haklar Ajansı (EUMC) antisemitizmi “Yahudileri sıklıkla insanlığa zarar verme komplosuyla,ve sıklıkla “neden işler yanlış gidiyor” suçlamasıyla sorumlu tutmak ” olarak tanımlamıştır. Konuşmada, yazıda, görsel form ve hareketlerde,ve basmakalıp çalışmalarda ve negatif karakter özelliklerinde ifade edilmiştir.” Eğer eleştiri metaforlar kullanıyorsa, İsrailillerin veya Yahudilerin şeytan olduğunu ima eden resimler veya retorikler, bir kez daha antisemitik kan iftirası ve retoriğini yansıtmaktadır. Bunun bir örneği yalancı, insan olarak görülmemesi, şeytanlaştırılması veya Yahudiler hakkında basmakalıp iddilarda bulunulması tıpkı Yahudiler kolektif olarak güçlü,Yahudi dünya komplosu hakkındaki mit veya Yahudilerin medyayı, ekonomiyi, hükûmeti veya diğer sosyal kurumları kontrol etmesi gibi.

Tepki

Jonathan Judaken “şeytanlaştırma, gayri meşrulaştırma ve çifte standartların kriterlerinin sınırlarnı çizerken İsrail eleştirisi yahudi fobisine dönüştü yararlı bir başlanıç ama hala zayıf ve sorun teşkil ediyor.” Kenneth L. Marcus “ Sharansky’ın 3D testi hatırlatıcı zeka için kısmen yardımcı, Amerikadaki Yahudi Kimliği ve Sivil Haklarında akademik veya devlet amaçları için değişiklik olmadan kullanılması özeni olmadığını savundum.”[8]

Kaynakça

  1. ^ Jonathan Judaken (2008). "So what's new? Rethinking the 'new antisemitism' in a global age" (PDF). Patterns of Prejudice. 27 Mart 2013 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Temmuz 2015. 
  2. ^ Sharansky, Natan (Sonbahar 2004). "3D Test of Anti-Semitism: Demonization, Double Standards, Delegitimization". Jewish Political Studies Review. 8 Temmuz 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Temmuz 2015. 
  3. ^ Cohen, Florette. The New Anti-Semitism Israel Model: Empirical Tests. s. 12. 17 Aralık 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Temmuz 2015. 
  4. ^ Cotler, Irwin. "On judging the distinction between legitimate criticism and demonization". Engage – the anti-racist campaign against antisemitism. 15 Ekim 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Temmuz 2012. 
  5. ^ "Working Definition of Antisemitism" (PDF). EUMC. 15 Eylül 2012 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Temmuz 2012. 
  6. ^ Dershowitz, Alan (2003). The Case For Israel. New Jersey, USA: John Wiley & Sons Inc. ss. 208-216. ISBN 0415281164. 
  7. ^ Friedman, Thomas. "Campus Hypocrisy". The New York Times. 17 Temmuz 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Temmuz 2015. 
  8. ^ Marcus, Kenneth. "The New OCR Antisemitism Policy" (PDF). Journal for the Study of Antisemitism. 3 Şubat 2014 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Temmuz 2015. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Siyonizm</span> Yahudilerin ana vatanına dönüş projesi

Siyonizm, tarihî İsrail Toprakları olarak tanımlanan topraklarda bir Yahudi devletinin asırlar sonra yeniden kurulmasını destekleyen, savunan ve Yahudi milliyetçiliğini temel alan ideolojik fikir hareketidir. Modern Siyonizm, 19. yüzyılın sonlarında Orta ve Doğu Avrupa'da ulusal bir canlanma hareketi olarak hem şiddetlenen antisemitizm dalgalarına tepki olarak hem de "Yahudi Aydınlanması" olarak da bilinen Haskala'ya bir cevap olarak ortaya çıktı. Kuruluşundan çok kısa bir süre sonra varlıklı Yahudi soyluların ilgisini çeken hareket, Osmanlı İmparatorluğu'nun kontrol ettiği Filistin'de sürdürülebilir bir Yahudi devletini, 1900 yıl sonra tekrar yaratmayı amaçlıyordu.

<span class="mw-page-title-main">Antisemitizm</span> Yahudi ulusuna, kültürüne ve dinine karşı duyulan düşmanlık, önyargı veya ayrımcılık

Antisemitizm (anti-semitizm), Yahudi milletine karşı duyulan düşmanlık, nefret, ön yargı veya ayrımcılıktır. Bu tür pozisyonlara sahip bir kişiye antisemit denir. Antisemitizm bir ırkçılık olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de Yahudilik</span> Türkiyedeki Yahudilerin tarihi

Türkiye'deki Yahudilerin tarihi, Yahudilerin Anadolu'da bulundukları yaklaşık 2400 yılı kapsar. Anadolu'da en az MÖ beşinci yüzyıldan beri Yahudi toplulukları bulunuyordu ve Elhamra Kararnamesi ile 15. yüzyılın sonlarına doğru İspanya'dan sürülen İspanya ve Portekiz Yahudilerinin birçoğu Osmanlı İmparatorluğu'na kabul edildiler ve Osmanlı Yahudilerinin çoğunluğunu oluşturdular. Bugün Türkiye Yahudilerinin büyük çoğunluğu İsrail'de yaşarken günümüz Türkiye'si, yaklaşık 14 bin kişilik bir Yahudi nüfusuna ev sahipliği yapmaya devam etmektedir.

Arap dünyasında Antisemitizm, Yahudilere karşı uygulanan ayrımcılığa atıfta bulunur. Her ne kadar Araplar da Yahudiler gibi Sami ırkına mensup bir halk olsalar da, günümüzde bütün dillerde "Antisemitizm" kelimesi sadece Yahudilere yönelik ayrımcılığı tanımlamak için kullanılmaktadır.

Yahudilerin Arap topraklarından toplu göçü 20. yüzyılda, başta Sefarad ve Mizrahiler olmak üzere, Yahudilerin Arap ve Müslüman ülkelerden kovulması veya toplu olarak ayrılmasına atıfta bulunmaktadır. Göç, 19. yüzyılın sonlarında başlamışsa da özellikle 1948 Arap-İsrail Savaşı'nın ardından ivme kazanmıştır.

Libya'daki Yahudilerin tarihi MÖ 3. yüzyıldan beri Yunan hakimiyeti altındaki Sirenayka'da Yahudilerin varlığı bilinmektedir. II.Dünya Savaşı sırasında Yahudi nüfusu Faşist rejimli İtalya'nın antisemitik kanunlarına ve Alman birliklerince sürülmelere maruz kalmıştır. Savaş sonrası anti-Yahudi saldırılar yüzünden birçok Yahudi başta İsrail olmak üzere başka ülkelere göç etti. 1969'da başa Muammer Kaddafi'nin geçmesiyle Yahudiler için yaşam daha da zorlaşınca geriye kalan bütün Yahudiler de ülkeyi terk etmek zorunda kaldı. Libya'daki son Yahudi Rina Debach ülkeyi 2003'te terk etti.

<span class="mw-page-title-main">Ermenistan'daki Yahudilerin tarihi</span>

Ermenistan'daki Yahudilerin tarihi 2000 yıl öncesine dayanır.

<span class="mw-page-title-main">Bulgaristan'daki Yahudilerin tarihi</span>

Bulgaristan'daki Yahudilerin tarihi MÖ 2. yüzyıla kadar uzanır. Bu zamandan beri her zaman bir Yahudi nüfusu olan Bulgaristan'da Yahudilerin Bulgaristan tarihinde antik çağlardan Orta Çağa ve bugüne kadar önemli rolleri bulunur.

Kazakistan'da uzun geçmişi olan Kazak Yahudileri'nin nüfusu 12,000 ila 30,000 olup toplam nüfusun %1'inden azını oluşturur.

Malezya Yahudileri Malezya'da yaşayan veya Malezya kökenli Yahudilere denir. Başta Penang olmak üzere ülkenin Kuala Lumpur ve Malacca gibi diğer şehirlerinde de yaşarlar. Yahudilerin çoğu Doğulu olmakla birlikte Avrupa (Aşkenaz) ve Çin (Kaifeng) Yahudileri de bulunur. Çin Yahudileri Çin'den Malezya'ya 1949'da Milliyetçi Çin komünistler tarafından ele geçirildiği zaman kaçmıştır.

İslam ve antisemitizm, Yahudilere ve Yahudiliğe karşı İslami öğretiler ve İslam hakimiyeti altındaki Yahudilere yapılan muamelelerle ilgilidir.

Türkiye'de antisemitizm, Yahudi etnik geçmişi, kültürü veya dini baz alınarak Türkiye Yahudilerine karşı beslenen nefrettir.

Venezula'daki Yahudilerin tarihi, bir grup marranonun Caracas ve Maracaibo'da yaşadığı 17.yy'ın ortalarına kadar dayanır. Fakat, Venezuela'daki Yahudi cemaati 19.yy'ın ortalarına kadar kurulmadı. 2008 yılından beri Hugo Chávez ile Yahudi cemaati arasındaki gerginlik nedeniyle ülkedeki Yahudi nüfusunun beşte biri yakın zamanda ülkeyi terk etti.

Sovyetler Birliği'nde antisemitizm, Sovyetler Birliği'nde kuruluş yıllarındaki dinî baskılar ve özellikle 1948'den sonra çok sayıda Yahudi şair, yazar, ressam ve heykeltıraşın tutuklandığı veya öldürüldüğü antisemitik hareketler bütünüdür. 1917 Rus Devrimi antisemitist uygulamalara ev sahipliği yapan Rus İmparatorluğu yönetimini devirdi. 1940'lı yılların sonlarında bazı Yahudilere karşı suçlamalar ortaya çıktı. Doktorlar Komplosu olarak adlandırılan olayda, Moskova'da görev yapan ve çoğunluklu olarak Yahudi olan bir doktor ekibinin Josef Stalin'e suikast planladığı suçlaması gerçekleşti ve bununla ilgili davalar görüldü. Bu olay kimi kaynaklarca antisemitizmin bir örneği olarak sunulmuştur. Çokuluslu bir imparatorluk coğrafyasını devralan Sovyetler Birliği kuruluş felsefesi olarak tüm uluslara eşit mesafede durmaya gayret göstermiştir ancak hiçbir ulusun milliyetçi yönelimlere savrulmasına izin vermemiştir. Bu kapsamda Sovyetler Birliği Yahudi halkının yanında olsa da siyonizme açık bir cephe almıştır.

Stalin ve antisemitizm, Josef Stalin'in antisemitizm ile ilgili görüşlerini kapsar. Stalin'in Yahudi karşıtlığı düşüncesinin derecesi, tarihçiler tarafından geniş ölçüde tartışılmıştır. Stalin'in bazı dönemlerde antisemitik tutumlar sergilediğine dair örnekler çağdaşları tarafından görülmüş ve tarihsel kaynaklar tarafından belgelenmiştir.

Rusya'daki antisemitizm, Rusya'daki Yahudi kartşıtlığını ve Rusya Federasyonu'nda antisemitik hareketleri ifade etmektedir. Bu makale Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonraki dönemde yaşanan olayları kapsamaktadır. Önceki dönemler Rus İmparatorluğu'nda antisemitizm ve Sovyetler Birliği'nde antisemitizm makalelerinde ele alınmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Yahudi Bolşevizmi</span>

Yahudi Bolşevizmi, ayrıca Yahudi-Bolşevizm, Yahudilerin 1917 Rus Devrimi'nin yaratıcıları olduğunu ve devrime önderlik eden Bolşevikler arasında birincil gücü ellerinde tuttuklarını iddia eden anti-komünist ve antisemitik bir iddiadır. Benzer şekilde, Yahudi Komünizminin komplo teorisi, Yahudilerin dünyadaki Komünist hareketlere hakim olduğunu iddia eder ve Yahudilerin dünya siyasetini kontrol ettiğini iddia eden Siyonist İşgal Hükümeti komplo teorisi (ZOG) ile ilişkilidir.

Filistinlilik, zaman zaman Filistin halkının Filistin milliyetçiliği/ulusal siyasi hareketi'ni ifade etmek için kullanılan bir terimdir. Edward Said'in çalışmalarında ve Hıristiyan Siyonizm'e karşı çıkan ve Siyonizm'e ve İsrail'in var olma hakkına meydan okuyan belirli bir teoloji damarını tanımlamak için kullanılmasıyla yaygınlık kazanmıştır.

Uluslararası Yahudi komplosu veya dünya Yahudi komplosu, "yirminci yüzyılın en yaygın ve dayanıklı komplo teorisi" ve "en yaygın ve uzun süreli komplo teorilerinden biri" olarak nitelendirilmiştir. Genelde Uluslararası Yahudilik adı verilen kötü niyetli, çoğu zaman küresel bir Yahudi çemberinin dünya hakimiyetini amaçladığını iddia etse de, komplo teorisinin içeriği çok değişkendir ki bu da teorinin geniş yayılımının ve uzun süreliliğini açıklamaya yardımcı olur. Teori, on dokuzuncu yüzyılın sonlarında ve yirminci yüzyılın başlarında, özellikle antisemitik bir uydurma metin olan Siyon Bilgelerinin Protokolleri tarafından popülerleştirilmiştir. Bir uluslararası Yahudi komplosunun varlığını iddia eden komplolar arasında Yahudi Bolşevizmi, Kültürel Marksizm, Yahudi-Mason komplosu, beyaz soykırımı ve Holokost inkarı bulunur. Nazi liderliğinin II. Dünya Savaşı'nı başlatmak ve Müttefik kuvvetleri kontrol etmekle suçladığı bir uluslararası Yahudi komposuna inancı, Nihai Çözüm'ü başlatma kararlarında kilit rol oynadı.

<span class="mw-page-title-main">Wilhelm Marr</span> Alman gazeteci, siyasetçi (MdHB) ve yayımcı (1819-1904)

Friedrich Wilhelm Adolph Marr, Alman gazeteci, ırkçı sosyalist ve siyasetçiydi. Almanca konuşulan dünyada anarşizmin propagandasını yapan ilk kişiydi. Ayrıca 1879'da Alman İmparatorluğu'ndaki ilk antisemitik siyasi örgüt olan Antisemitler Birliği'ni (Antisemiten-Liga) kurdu. Yahudilere karşı dini temelli olmaktan ziyade ırksal temelli bir düşmanlığı baz alan yeni bir antisemitizm terimini ilk kez kullandı.