Kara delik; astrofizikte, çekim alanı her türlü maddesel oluşumun ve ışınımın kendisinden kaçmasına izin vermeyecek derecede güçlü olan, büyük kütleli bir gök cismidir. Kara delik, uzayda belirli nitelikteki maddenin bir noktaya toplanması ile meydana gelen bir nesnedir de denilebilir. Bu tür nesneler ışık yaymadıklarından kara olarak nitelenirler. Kara deliklerin "tekillik"leri nedeniyle, üç boyutlu olmadıkları, sıfır hacimli oldukları kabul edilir. Kara deliklerin içinde ise zamanın yavaş aktığı veya akmadığı tahmin edilmektedir. Kara delikler Einstein'ın genel görelilik kuramıyla tanımlanmışlardır. Doğrudan gözlemlenememekle birlikte, çeşitli dalga boylarını kullanan dolaylı gözlem teknikleri sayesinde keşfedilmişlerdir. Bu teknikler aynı zamanda çevrelerinde sürüklenen oluşumların da incelenme olanağını sağlamıştır. Örneğin, bir kara deliğin potansiyel kuyusunun çok derin olması nedeniyle yakın çevresinde oluşacak yığılma diskinin üzerine düşen maddeler diskin çok yüksek sıcaklıklara erişmesine neden olacak, bu da diskin yayılan x-ışınları sayesinde saptanmasını sağlayacaktır. Günümüzde, kara deliklerin varlığı, ilgili bilimsel topluluğun hemen hemen tüm bireyleri tarafından onaylanarak kesinlik kazanmış durumdadır.
NGC 1300, Irmak takımyıldızı kenarında, yaklaşık 61 milyon ışık yılı uzaklıkta yer alan çubuklu sarmal gökadadır. John Herschel tarafından 11 Aralık 1835 tarihinde keşfedilmiştir.
Gökada merkezi, Samanyolu Gökadası'nın dönüş merkezidir. Dünya'dan uzaklığı, Samanyolu'nun parlak noktası; Yay, Yılancı ve Akrep takımyıldızları yönünde, 25,000 ışık yılı dir. Samanyolu'nun gökada merkezinde, Sagittarius A* süper büyük kütleli kara delik olduğu şüphesi vardır.
Kara Delik (The Black Hole), ABD'nin "The Sci-Fi Channel" adlı televizyon kanalında gösterime girmiş olan, 2006 ABD yapımı bir televizyon filmidir. Bilimkurgu, dram, gerilim tarzlarını harmanlayan ve Tibor Takács tarafından yönetilen film, bir parçacık hızlandırıcısının bir kara delik gelişmesine neden oluşunu ve hem bu kara deliğin hem de kara delikten gelen enerji canavarının yarattığı tehlikeyi konu edinmektedir.
Cygnus X-1, Kuğu takımyıldızı bölgesinde bulunan ve içinde kara delik olduğu düşünülen tanınmış bir galaktik X-ışını kaynağıdır. Bir roket uçuşu sırasında 1964 yılında keşfedilmiştir ve Dünya'dan görülen en güçlü x-ışını kaynaklarından birisidir. Cygnus X-1, geniş ölçüde bir kara delik olduğu kabul edilen ilk X-ışını kaynağıdır ve kendi sınıfında en çok incelenen astronomik nesneler arasındadır. Güneş'in 14,8 katı bir kütleye sahip olduğu tahmin edilmektedir ve bu tür bilinen diğer yıldızlara veya kara deliklere göre çok küçük olduğu gösterilmiştir. Şayet öyleyse, olay ufkunun yarıçapı yaklaşık olarak 44 km olmalıdır.
Omega Centauri, Erboğa takımyıldızında yaklaşık olarak 15.800 ışık yılı uzaklıkta bulunan bir küresel yıldız kümesidir. Edmond Halley tarafından 1677 yılında keşfedilmiş ve "yıldız olmayan bir cisim" olarak tanımlanmıştır. Omega Centauri, 2000 yıl önce Batlamyus kataloğunda yıldız olarak gösterilmişti. Lacaille, kataloğuna I.5 olarak eklemiştir. İngiliz astronom John William Herschel 1830'larda ilk kez küresel yıldız kümesi olarak tanımladı.
Beyaz delik ya da ak delik, kara deliğe düşen bir maddenin solucan delikleri aracılığıyla evrenin başka bir yerinde yeniden ortaya çıktığı noktalardır. Başka bir zamana veya başka bir Bebek Evren'e de açılabilirler. Kara delikler, içine düşen hiçbir şeyin kendisinden kaçamadığı cisimlerdir. Bunların tam tersi olan beyaz deliklere ise hiçbir madde giremez, yalnız kara deliğe düşen maddeler çıkabilir. Bu sebeple beyaz delik olarak adlandırılmışlardır. Bu konuda önemli çalışmalar yapmış olan teorik fizikçi Stephen Hawking, son makalesinde solucan deliklerinin ve beyaz deliklerin bulunmadığını savunmuştur. Genel görelilikte; beyaz delik, madde ve ışık kendisinden kaçabildiği halde dışarıdan girişe izin vermeyen uzayın varsayımsal bir bölgesidir. Bu anlamda, sadece dışarıdan giriş olabilen, madde ve ışığın kaçamadığı kara deliğin tersidir. Beyaz delikler, sonsuz kara delikler teorisiyle ortaya çıkar. Gelecekteki kara deliğe ek olarak, Einstein alan denkleminin bir çözümü geçmişinde bir beyaz deliğe sahiptir. Fakat, bu alan, yerçekimsel çöküş boyunca oluşturulan kara delikler için mevcut değil ve beyaz deliğin oluşmuş olabileceği bilinen bir fiziksel süreç de yok. Şimdiye kadar hiçbir beyaz delik gözlenmemiştir. Ayrıca, termodinamik yasaları der ki, evrenin net entropisi ya artar ya da sabittir. Bu kural beyaz deliklerin entropiyi düşürme eğilimleriyle ihlal edilir. Tıpkı kara delikler gibi, beyaz delikler de kütle, yük ve açısal momentum özelliklerine sahiptir ve diğer kütleler gibi maddeleri çekerler. Ama beyaz deliğe doğru düşen nesneler asla beyaz deliğin olay ufkuna tam olarak ulaşamazlar(Aşağıda tartışılan maksimum genişletilmiş Schwarzschild çözüm durumda bile, geçmişteki beyaz delik olay ufku, gelecekteki siyah delik olay ufku olur. Böylece, beyaz deliğe doğru düşen herhangi bir nesne, sonunda siyah delik ufkuna ulaşacaktır.) Yüzeyi olmayan, yerçekimsiz bir alan hayal edin. Bu durumda, yerçekimi ivmesi herhangi bir vücut yüzeyinde en fazladır. Ama kara deliklerin bir yüzeyi olmadığından, yerçekimi ivmesi katlanarak artar; fakat asla son değerine ulaşamaz çünkü tekillikte kabul edilen bir yüzel bulunmamaktadır. Kuantum mekaniklerinde, kara delik Hawking radyasyonu yayar ve böylece radyasyon gazıyla termal dengeye gelebilir. Stephen Hawking, termal dengedeki bir kara deliğin zaman tersinin yine termal dengedeki bir kara delik olduğunu savundu çünkü termal denge durumu, zaman- tersinir- değişmezdir. Bu da, beyaz deliklerle kara deliklerin aynı nesne olduğu anlamına gelebilir. Sonradan, sıradan bir kara delikten yayılan Hawking radyasyonu, beyaz delik ışıması olarak tanımlandı. Hawking'in yarı-klasik argümanı kuantum mekanik Ads/CFT benzeşmesinde yeniden oluşturuldu. Aynı zamanda Ads/CFT'de; zaman tersi kendisiyle aynı olan bir gauge teorisinde, anti-de Sitter'deki bir kara delik bir termal gazla açıklanır.
Messier 87 Başak takımyıldızı bölgesinde yaklaşık olarak 72,08 MIy (22,1 Mpc)uzaklıkta bulunan dev bir eliptik gökadadır. Charles Messier tarafından 18 Mart 1781 tarihinde keşfedildi. Messier, gözlem defterine düştüğü notta gökada için "içinde yıldız olmayan bir bulutsu" diyordu. Oysa Messier'in yıldızsız bulutsu sandığı şey, en az birkaç yüz milyar yıldızdan oluşmuş dev bir sistemdi. Halton Arp tarafından görüntülenmiş ve Arp 151 olarak "Fışkırmalara sahip gökadalar" kategorisi altında Tuhaf Gökadalar Atlası'na dahil edilmiştir.
NGC 2276 Kral takımyıldızı bölgesinde yaklaşık olarak 106,32 MIy (32,6 Mpc)uzaklıkta bulunan bir ara sarmal gökadadır. Friedrich August Theodor Winnecke tarafından 26 Haziran 1876 tarihinde keşfedildi. Halton Arp'ın Tuhaf Gökadalar Atlası'nda, "Tek kolu yoğun olan sarmal gökadalar" kategorisinde Arp 25 olarak ve "Yakınında rahatsız edici sarmal gökadalar olan eliptik gökadalar" kategorisinde de NGC 2300 ile birlikte Arp 114 olarak iki defa yer almıştır.
NGC 541, Balina takımyıldızı bölgesinde yaklaşık olarak 227,65 MIy (69,8 Mpc)uzaklıkta bulunan bir merceksi gökadadır. Heinrich Ludwig d'Arrest tarafından 30 Ekim 1864 tarihinde keşfedildi. Halton Arp tarafından görüntülenmiş ve Arp 133 olarak "Yakınlarında parçalar olan gökadalar" kategorisi altında Tuhaf Gökadalar Atlası'na dahil edilmiştir. Abell 194 gökada kümesinin bir üyesidir ve 3C 40A olarak da bilinen Fanaroff-Riley sınıf I radyo gökadasıdır.
NGC 1128, Yeni Genel Katalog'da yer alan bir galaksi çiftidir. Gökyüzünde Balina takımyıldızı yönünde yaklaşık olarak 299,73 MIy (91,9 Mpc)uzaklıkta bulunur. Amerikan astronom Lewis A. Swift tarafından 1886 yılında 40,64 cm çaplı mercekli tip bir teleskopla keşfedilmiştir.
NGC 1277, Yeni Genel Katalog'da yer alan bir merceksi galaksidir. Gökyüzünde Kahraman takımyıldızı yönünde yaklaşık olarak 218,52 MIy (67 Mpc)uzaklıkta bulunur. İngiliz astronom Lawrence Parsons tarafından 1875 yılında 182,88 cm çaplı aynalı tip bir teleskopla keşfedilmiştir.
Abell 400, NGC 1128 gökadası ve ikili dev kütleli kara delik içeren bir gökada kümesidir.
Sagittarius A*, Samanyolu'nun Galaktik Merkezi'ndeki süper kütleli kara deliktir. Yay ve Akrep takımyıldızlarının sınırında, ekliptiğin yaklaşık 5,6° güneyinde, Kelebek Kümesi (M6) ve Lambda Scorpii'ye görsel olarak yakın bir konumda yer alır.
Süper kütleli kara delikler, kara deliklerin en büyükleridir. Milyarlarca güneş kütlesi büyüklüğünde olabilirler. Çoğunlukla -ya da muhtemelen tüm- galaksiler galaktik merkezlerinde bir süper kütleli kara delik bulundururlar. Samanyolu Galaksisi'nin galaktik merkezindeki süper kütleli kara deliğin Sagittarius A* olduğu düşünülmektedir.
Yıldız kaynaklı kara delik, bir yıldızın kütleçekimsel çöküşüyle oluşan bir kara deliktir. Kütleleri yaklaşık 5 ila birkaç on güneş kütlesi arasında değişir. Bunlar süpernova patlamalarının kalıntılarıdır ve bir tür gama ışını patlaması olarak gözlemlenebilirler. Bu kara deliklere ayrıca çökmüş yıldız (collapsar) olarak da atıfta bulunulur.
İkili kara delik, iki kara deliğin birbirine yakın bir yörüngede bulunduğu sistemdir. Yıldızsal ikili kara delik sistemleri ve süper kütleli ikili kara delik sistemleri olarak iki alt grupta incelenebilir. Yıldızsal ikili kara delik sistemleri büyük kütleli çift yıldız sistemlerinin kalıntısıdır. Süper kütleli ikili kara delik sistemlerinin ise galaksilerin birleşmesi ile oluştuğu düşünülmektedir.
Bu, Dünya'nın bir parçası olduğu gezegen sistemi olan Güneş Sistemine yakın bilinen kara deliklerin bir listesidir.
Kara deliklerin bu listesi kütleye göre düzenlenmiştir ; Bu listedeki bazı öğeler, bir kara deliğin etrafında organize olduklarına inanılan galaksiler veya yıldız kümeleridir. Mümkün olan yerlerde Messier ve New General Catalogue (NGC) adları verilmiştir.
X-şekilli radyo galaksiler, düşük yüzey parlaklığına sahip iki radyo lobu ("kanatlar") sergileyen ve bu lobların, aktif veya yüksek yüzey parlaklığına sahip loblara belirli bir açıyla hizalandığı ekstragalaktik radyo kaynakları sınıfıdır. Her iki lob da, lobların kaynağı olan eliptik galaksinin merkezinden simetrik olarak geçer ve bu da radyo galaksisine radyo haritalarında gözlenen X-şekilli bir morfoloji verir.