28 Şubat katliamı
28 Şubat katliamı veya 228 katliamı Tayvan'da iktidarı zorla ele geçirerek adada Çin Cumhuriyetini ilan etmiş olan Kuomintang rejimine yönelik gösterilerin 28 Şubat 1947 tarihinden itibaren zorla bastırılmasını ve sonrasında düzenlenen katliamı anlatır. Vali Chen Yi ve Cumhurbaşkanı Çan Kay Şek tarafından örgütlenen katliamda binlerce sivil öldürülmüştür. Olay Tayvan'ın modern tarihindeki en önemli olaylar arasında sayılır ve Tayvan bağımsızlık hareketinin temellerinden birisidir.
Arka plan
Tayvan adası 1895-1945 yılları arasında Japonya İmparatorluğu sömürgesi olur. Ada Japonya ile Asya arasındaki tedarik zincirinde depo noktası olarak görev gördüğü için görece yüksek bir yaşan standardına kavuşmuş, Japonya tarafından özellikle Çin'de uygulanan vahşi sömürü koşullarına maruz kalmamıştır. II. Dünya Savaşı'nın Pasifik Cephesinde Japonya'nın mağlubiyetiyle sona ermesinin ardından 2 Eylül 1945 itibarıyla ada Japonya kontrolünden çıkmıştır. İmzalanan Japonya'nın teslimiyet belgesi uyarınca ada Çin Cumhuriyeti denetimine verilmiştir. II. Dünya Savaşı sırasında Çin İç Savaşında birbirleriyle savaşan Çin Komünist Partisi ve Kuomintang savaş süresince ortak düşman olan Japonya'ya karşı mücadele etmek için ateşkes ilan etmişti. Uluslararası kamuoyunda Müttefik Devletler tarafından tanınan Çin Cumhuriyeti yönetimi ise Kuomintang'dan oluşmaktaydı. Tayvan'ı Çin'deki bölgesel yapıya dahil etmeyen Kuomintang temsilcisi He Yingqin adada özerk bir yönetimin altyapısını kurmuş, sonrasında adaya yönetici olarak da Chen Yi atanmıştı.
Chen Yi'nin adadaki yönetimi yolsuzluk ve kolluk güçlerinin disiplinsizliğiyle öne çıkıyordu. Yönetimde her kademede yaşanan yolsuzluklar nedeniyle Chen Yi yavaş yavaş tüm iktidarı elinde toplamaya başladı. Ada ekonomisi savaşın ardından patlak veren krizde durgunluğa düşmüş, ada halkı yoksullaşmaya başlamıştı. Ayrıca adadaki Kuomintang rejimi Japonların kurduğu ve ada kaynaklarını sömürme sistemini hiç değiştirmeden devam ettirdi. Bu kapsamda tütün, şeker, çay, kağıt, kimyasal ürünler, madencilik ve çimento endüstrisindeki sömürü mekanizmaları ada halkı aleyhine olacak şekilde korundu. Ayrıca Japonlara ait taşınmazlara el koyan Kuomintang liderleri bunları zimmetlerine geçirdi. Chen Yi rejiminin yürürlüğe koyduğu Japonlardan arındırma siyaseti adadaki göçmenlerle yerli halk arasındaki gerilimi artırmıştı. Yeni yönetim özel mülkiyete yönelik saldırılar, adam kayırma, siyasi yasaklamalar, polis şiddetiyle anılır hale geldi.
Olaylar 27 Şubat 1947 tarihinde Taipei'de yaşanan bir cinayetle patladı. Yoksul bir dul Tayvanlı kadının kaçak sigara sattığını tespit eden emniyet güçleri kadına şiddet uygulayınca çevredekilerden tepki alır. Biriken kalabalıktan çekinen emniyet güçleri kalabalıktan kurtulmak için ateşe açınca çok sayıda kişi yaralanmış, bir kişi de ölmüştür. Ertesi gün 28 Şubat günü olaylar büyüyerek devam eder. Taipei'de başta tütün tekel kurumu binası olmak üzere çok sayıda devlet kurumu yağmalanır ve kundaklanır. Göstericilere ateş eden güvenlik güçleri durumu kontrol edemez haldedir. Radyo binasını ele geçiren eylemcilerin yayınları sayesinde ayaklanma tüm adaya yayılır. Kuomintang temsilcisi yetkili Chen Yi ana karadan asker desteği ister ve gösteriler şiddetli şekilde bastırılır.
Katliam
28 Şubat günü yaşananların ardından Kuomintang rejimine karşı ayaklanan Tayvanlılar adanın bazı bölgelerinde duruma hakim olur. Kimi yerlerde eylemcilere silah bıraktıktan sonra adada kalmış olan işsiz Japon askerler de dahil olur. Komiteler oluşturan halk hükûmete çeşitli talepler iletmiş ve yönetimde iyileştirme istemiştir. Ayrıca talepler arasında adada bulunan Çin askerlerinin geri gönderilmesi, adaya özerklik verilmesi bulunuyordu. Hükûmet ana karada destek gelene kadar göstericileri oyaladıktan sonra 8 Mart günü takviye askerî birliklerin gelmesi üzerine saldırıya geçmiştir. Üç gün boyunca cadde ve sokaklarda ayrım yapılmaksızın sivil Tayvanlılar katledilmiş, evlere girilerek sorgusuz sualsiz tutuklamalar, yerinde infazlar gerçekleştirilmiştir. Görgü tanıklarına göre yollarda cesetlerden yürünememektedir. Mart ayının sonlarında Chen Yi özellikle bağımsızlık yanlısı Tayvanlı aydınları hedef almış ve siyasette aktif olan tüm isimler büyük oranda katledilmiştir.
Sonrası ve günümüze etkisi
Ayaklanmanın ardından ada halkı Kuomintang rejiminin Japon işgalinden hiçbir şekilde iyi olmadığını görmüştür. Kuomintang rejimi de ada halkını Japon etkisi altında dejenere olmuş, Çin ile bağı kalmamış ve sıkı bir şekilde yeniden eğitilmesi gereken ikinci sınıf bir toplum olarak görmüştür. Çin anakarasında 20 Temmuz 1946 tarihinde Çan Kay Şek önderliğinde Çin Komünist Partisine karşı başlatılan saldırı başarısız olur. 1949 yılında Çin İç Savaşı'nı kaybettiği ortaya çıkan Çan Kay Şek ve beraberindeki 300 bin kılıç artığı Tayvan'a çekilmek durumunda kalır. Çin Komünist Partisi'nin Tayvan'ı işgal etme girişimleri 25-27 Ekim 1949 tarihinde bugün Tayvan Boğazındaki Kinmen takımadaları civarındaki Guningtou Muharebesinde komünistlerin adayı almayı başaramaması Tayvan'daki rejimin ayakta kalmasını sağlar.
Katliamı iki yıl içinde tam 38 yıl sürecek olağanüstü hal uygulaması takip etmiş, 1987 yılına kadar süren[1] dikta rejimi sırasında en az 100 bin kişi siyasi görüşlerinden dolayı tutuklanmış, en az 1000 kişi de idam edilmiştir. Yıllar içinde baskılara rağmen Tayvanlılar yapılan katliamı unutmamış ve ölenleri anmıştır. 28 Şubat 2004 yılında Tayvanlılar tarafından örgütlenen 228 Elele Mitingi'ne katılan binlerce Tayvanlı elele tutarak 500 km uzunluğunda bir insan zinciri oluşturmuştur.[2]
Kaynakça
- ^ 15 Temmuz 1987 tarihli 8 Şubat 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. The New York Times haberi (İngilizce) 3 Ağustos 2023 tarihinde erişilmiştir
- ^ Eylemlere dair haber (Çince) 3 Ağustos 2023 tarihinde erişilmiştir