(90482) Orcus Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nden Michael Brown, Gemini Gözlemevi'nden Chad Trujillo ve Yale Üniversitesi'nden David Rabinowitz tarafından 17 Şubat 2004 tarihinde keşfedilen bir Kuiper kuşağı gök cismidir. Uluslararası Astronomi Birliği'nin adlandırma ilkelerine göre Plüton'a benzer büyüklükte olan ve yakın yörüngelere sahip olan gök cisimleri yeraltı dünyasının tanrılarından seçilerek adlandırılmaktadır. Buna uygun olarak gök cismini keşfedenler Roma mitolojisi'nde ölülerin bir tanrısı olan Orcus'un adını önermiş ve 22 Kasım 2004'te bu isim onaylanmıştır.
50000 Quaoar, Güneş'in Kuiper kuşağı'nda bulunan bir Neptün ötesi cisim ve olası cüce gezegendir. Palomar Gözlemevi'nde bulunan Samuel Oschin Teleskopu'ndan elde edilen görüntülerden faydalanarak 4 Haziran 2002'de Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nden gök bilimciler Chad Trujillo ve Michael Brown tarafından keşfedilmiştir. Bu gök cisminin ismi Uluslararası Astronomi Birliği'nin neptünötesi gök cisimlerini yaratılış mitlerinden tanrıların adlarının verilmesi ilkesine uygun olarak, keşfin yapıldığı Los Angeles bölgesinin yerlilerinden Tongva halkının yaratılış mitinde geçen tanrı olan "Quaoar"'dan gelmektedir.
10199 Chariklo, Satürn ve Uranüs arasında Uranüs'ün yörüngesine yakın şekilde Güneş etrafında dönen bir centaur gökcismidir. Centaur grubu içinde bilinen en büyük küçük gezegendir. 26 Mart 2014 tarihinde gök bilimciler bir yıldız örtülmesi gözlemleyerek Chariklo'nun etrafında iki halka keşfettiklerini duyurdular. Halkaları olduğu keşfedilen ilk küçük gezegendir.
99942 Apofis, (Geçici adlandırma:2004 MN4 ) 19 Haziran 2004'te R. A. Tucker, D. J. Tholen ve F. Bernardi tarafından Kitt Peak'de keşfedilen, Aten sınıfı Dünya'ya yakın bir yörüngesi bulunan bir meteorittir. Mısır kötülük tanrısı Apofis'in ismini taşır. NASA tarafından yapılan dikkatli ölçümlerle 2029 ve 2036 yıllarında dünyamızın çok yakınından geçeceği tespit edilmiştir. 13 Nisan 2029'te 300.000 kilometre Dünya'ya yakından geçerek Apollo sınıfı olacak, 2036 yılında ise 30-40 bin kilometre yakından geçecektir. 7 Ekim 2009 tarihinde yapılan hesaplamalara göre 2036 yılında Dünya'ya çarpma olasılığı 250.000'de 1'dir. Bir başka olası çarpışma tarihi ise 2037'dir. Bu tarihte dünyaya çarpma olasılığı 12,3 milyonda 1 olarak belirlenmiştir.
101955 Bennu, (geçici tanımı 1999 RQ36), 11 Eylül 1999'da LINEAR Projesi tarafından keşfedilen Apollo grubundaki karbon içerikli bir asteroittir. Sentry Risk Tablosunda listelenen ve Palermo Skalasında en yüksek kümülatif dereceye sahip olan potansiyel olarak tehlikeli bir cisimdir. 2178 ile 2290 yılları arasında Dünya'ya çarpma oranı kümülatif olarak 1.800'de 1'dir ve en riskli yıl 24 Eylül 2182'dir. Adını Güneş, yaratılış ve yeniden doğuşla ilişkilendirilen eski Mısır mitolojik kuşu Bennu'dan almıştır. 101955 Bennu'nun ortalama çapı 490 m'dir ve Arecibo Gözlemevi gezegen radarı ve Goldstone Derin Uzay Ağı tarafından kapsamlı bir şekilde gözlemlenmiştir.
Hayabusa , Japonya Uzay Araştırma Ajansı (JAXA) tarafından geliştirilen bir robotik uzay aracıydı. 25143 Itokawa adlı Dünya'ya yakın küçük bir asteroitten örnek malzeme toplamak ve bunları daha fazla analiz için Dünya'ya getirmek amacıyla tasarlanmıştır. Eskiden Mu Space Engineering Spacecraft C (MUSES-C) olarak da bilinen Hayabusa, 9 Mayıs 2003'te fırlatıldı ve Eylül 2005'in ortalarında Itokawa ile buluştu. Itokawa'ya varışından sonra asteroidin şekli, dönüş hızı, topografyası, rengi, bileşimi, yoğunluğu ve geçmişini inceledi. Kasım 2005'te asteroidin yüzeyine indi, asteroit malzemesinden çok küçük taneli örnekler topladı ve bunları 13 Haziran 2010'da uzay aracıyla birlikte Dünya'ya getirdi.
162173 Ryugu, yaklaşık bir kilometre çapında olan Apollo grubunun yakın Dünya nesnesi ve tehlikeli olabilecek cisim olarak sınıflandırılmış bir asteroittir. 1999'da LINEAR tarafından keşfedilmiş olup adını Ryūgū-jō'dan almaktadır.
Baryum yıldızları, spektrumları λ 455,4 nm'de tek başına iyonize baryum, Ba II varlığıyla s-süreci elemanlarının aşırı bolluğunu gösteren spektral G ila K yıldızlardır. Baryum yıldızları ayrıca CH, CN ve C2 moleküllerinin bantları olan karbonun gelişmiş spektral özelliklerini de gösterir. Sınıf ilk olarak William P. Bidelman ve Philip Keenan tarafından tanındı ve tanımlandı. Başlangıçta, keşiflerinden sonra kırmızı dev oldukları düşünülüyordu; ancak aynı kimyasal imza ana dizideki yıldızlarda da gözlemlendi.
3552 Don Kişot, Amor grubunun Dünya’ya yakın bir cismi, Mars yörüngesi ve Jüpiterle-kesişen ve aynı zamanda bir sönmüş kuyruklu yıldız olarak sınıflandırılan olağanüstü dış merkezliğe sahip bir asteroittir.
Aktif asteroitler, asteroit benzeri yörüngelere sahiptir ancak kuyruklu yıldız benzeri görsel özellikler gösteren küçük Güneş Sistemi cisimleridir. Yani, koma, kuyruk veya kütle kaybının diğer görsel kanıtlarını gösterirler, ancak yörüngeleri Jüpiter'in yörüngesi içinde kalır. Bu cisimler ilk olarak 2006 yılında astronomlar David Jewitt ve Henry Hsieh tarafından ana kuşak kuyruklu yıldızları (MBC'ler) olarak adlandırılmıştı, ancak bu isim onların bir kuyruklu yıldız gibi zorunlu olarak buzlu olduklarını ve yalnızca ana kuşakta var olduklarını, oysa artan nüfus Aktif asteroitlerin sayısı bunun her zaman böyle olmadığını gösterir.
65803 Didymos, Apollo grubunda potansiyel olarak tehlikeli, Dünya'ya yakın bir asteroit ikili sistemdir. Asteroit, 1996 yılında Kitt Peak'teki Spacewatch araştırması tarafından keşfedildi. 2003 yılında ise Dimorphos adlı 160 metrelik küçük gezegen uydusu keşfedildi. İkili yapısı nedeniyle daha sonra Yunanca 'ikiz' anlamına gelen Didymos adı verildi.
1040 Klumpkea, geçici ismi 1925 BD, asteroid kuşağının dış bölgelerinden gelen, yaklaşık 23 kilometre (14 mi) çapında bir Tirela asteroididir. 20 Ocak 1925'te Rus-Fransız astronom Benjamin Jekhowsky tarafından Kuzey Afrika'daki Cezayir Gözlemevi'nde keşfedildi. Bu oldukça uzun asteroid, Klumpkea ailesi olarak da bilinen taş Tirela ailesinin en büyük üyesidir ve ortalama dönüş süresi 59,2 saatten daha uzundur. Adını Amerikalı astronom Dorothea Klumpke'den almıştır.
144 Vibilia, asteroit kuşağının merkez bölgesinden, yaklaşık 140 kilometre çapında karbonlu bir asteroittir. 3 Haziran 1875'te Alman-Amerikalı astronom Christian Peters tarafından Clinton, New York, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Hamilton Koleji'nin Litchfield Gözlemevi'nde keşfedililmiştir. Peters, yakın zamanda Venüs geçişini gözlemlemek için dünya çapında bir yolculuktan döndüğü için Roma'nın seyahat tanrıçası Vibilia'nın adını verdi. Peters ayrıca aynı gece 145 Adeona keşfetti. Resmi adlandırma alıntısı Paul Herget tarafından 1955'te The Names of the Minor Planets'te yayınlandı.
2867 Šteins asteroit kuşağının iç bölgelerinden gelen, yaklaşık 5 kilometre çapında düzensiz, elmas şeklinde bir arka plan asteroitidir. 4 Kasım 1969'da Sovyet gök bilimci Nikolay Çernık tarafından Kırım'da bulunan Kırım Astrofizik Gözlemevi'nde keşfedildi. Eylül 2008'de, ESA'nın uzay sondası Rosetta, Šteins'ın yanından geçti ve bu sayede Šteins, bir uzay aracıyla ziyaret edilmiş birkaç küçük gezegenden biri oldu. Parlak E-tipi asteroit, 23 adlandırılmış kratere sahiptir ve 6,05 saatlik bir dönme süresine sahiptir. Adını Litvanyalı gök bilimci Kārlis Šteins'tan almıştır.
Europa, asteroit kuşağındaki en büyük 6. asteroittir. Çapı 300 km'nin üzerindedir, fakat buna uygun bir kütleye sahip değildir. Yuvarlak olmayıp, yaklaşık 380 × 330 × 250 km boyutlarında elipsoid şeklindedir. 4 Şubat 1858'de Hermann Goldschmidt tarafından Paris'teki evinin balkonunda keşfedildi. Adını Yunan mitolojisinde Zeus'un fetihlerinden biri olan ve Jüpiter'in uydusu Europa'ya da adını veren Europa'dan almıştır.
Scylla bir ana kuşak asteroididir. 8 Kasım 1875'te Avusturyalı gök bilimci Johann Palisa tarafından Austrian Naval Gözlemevi'nde keşfedilmiş ve adını Yunan mitolojisindeki canavar Scylla'dan almıştır. Keşfedilmesinden iki hafta sonra bu asteroit kayboldu ve 95 yıl boyunca yeniden bulunamadı. Sonunda, 1970 yılında Conrad M. Bardwell tarafından Cincinnati Gözlemevi'nde oluşturulan bir efemeris yardımıyla İsviçre, Bern'den Paul Wild tarafından bulundu.
1076 Viyola, geçici ismi 1926 TE, asteroit kuşağının iç bölgelerinden gelen, yaklaşık 22 kilometre çapında bir Nysa asteroitidir. 5 Ekim 1926'da Alman astronom Karl Reinmuth tarafından Almanya'nın güneybatısındaki Heidelberg Gözlemevinde keşfedildi. Asteroit, adını Viola (Menekşe) çiçekli bitkisinden almıştır.
1867 Deiphobus, geçici adlandırması 1971 EA, çapı yaklaşık 123 kilometre (76 mi) olan, Truva kampına dahil karanlık görünümlü büyük bir Jüpiter truvasıdır. 3 Mart 1971 tarihinde Arjantin'de bulunan Leoncito Astronomi Kompleksinde, Arjantinli astronomlar C. U. Cesco ve A. G. Samuel tarafından keşfedilmiştir. Ennomos ailesinin bir üyesidir ve 58,66 saat olarak ölçülen çok uzun bir Dönme süresi sahiptir. En büyük Jüpiter truvalıları arasında yer alan cisim D tipi bir asteroittir. Yunan mitolojisindeki Truva prenslerinden Deiphobos'a atıfla isimlendirilmiştir.
152830 Dinkinesh (geçici adlandırma 1999 VD57) 900 metre (3.000 fit)çapında küçük boyutlu ve taşlı bir ana kuşak asteroididir. Lincoln Near-Earth Asteroid Research (LINEAR) araştırması tarafından 4 Kasım 1999 tarihinde Socorro, New Mexico'da keşfedilmiştir. Bu asteroit, 1 Kasım 2023'te asteroide 450 km (280 mi) yaklaşacak olan NASA'nın Ocak 2023'teki Lucy görevi için bir yakın geçiş hedefi olarak belirlenmiştir. Dinkinesh, hem Lucy'nin ilk ve en küçük yakın geçiş hedefi hem de şimdiye kadar bir uzay aracı tarafından ziyaret edilen en küçük ana kuşak asteroidi olması beklenmektedir. Lucy fırlatıldıktan sonra Nice Gözlemevi'nin görev ortaklarından Raphael Marschall tarafından hedef olarak belirlenmiştir. Asteroit 52,67±0,04 sa saatlik bir dönme süresi ile yavaşça dönmekte ve parlaklığı 0,39±0,02 kadirlik bir ışık eğrisi genliği ile değişmektedir, bu da uzunlamasına bir şekle sahip olduğunu göstermektedir.
Uzay aşındırması veya uzay ayrıştırması, dış uzayın zorlu ortamına maruz kalmış herhangi bir nesnede meydana gelen bir ayrışma türüdür. Atmosferi bulunmayan cisimler çok çeşitli çevresel koşullara maruz kalmaktadır:
- galaktik kozmik ışınların ve güneş kozmik ışınlarının cisim yüzeyine çarpması,
- Güneş rüzgarı partikülleri kaynaklı irradyasyon, implantasyon ve püskürme,
- farklı boyutlardaki meteorlar ve mikrometeorit çarpmaları.