İçeriğe atla

2000 Camp David Zirvesi

2000 Camp David Zirvesi, 2000 yılının Temmuz ayında Maryland'deki Camp David'de Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Bill Clinton'un, İsrail başbakanı Ehud Barak'ın ve Filistin Ulusal Yönetimi başkanı Yaser Arafat'ın bir araya geldikleri zirvedir.

Müzakereler

Ehud Barak'ın ısrarı sonucu ABD Başkanı Bill Clinton'ın aracı olduğu zirvede İsrail ile Filistin arasında devam eden çatışmalara bir son vermek amacıyla nihai statü belirlenmeye çalışıldı. Zirve iki tarafın daimi statü sorunları, sınırlar, yerleşimler, mülteciler ve Kudüs'ün de dahil olduğu konularda bir anlaşmaya varamaması üzerine belli bir sonuca ulaşılamadan sona erdi. Ancak, iki taraf da müzakerelere en yakın zamanda bir anlaşmaya varma amacı ile devam edecekleri sözünü yinelediler. Barış görüşmeleri devam etmeyince, bölgedeki durum da kötüye gitmeye başladı. Zirve, Filistinliler ile İsrail arasındaki güvenilmezlik tezleri artırmasına neden olmuştur.

Kamuoyunun zirve ile ilgili düşünceleri

Filistin halkı müzakere süreci boyunca Arafat'ı destekledi. Hatta, zirve sonrası Arafat'ın kamuoyu desteği %39'dan %46'ya kadar arttı.[1] Genel olarak, Filistin halkının %68'i Camp David'de nihai bir anlaşma üzerinde Arafat'ın tavrını desteklerken %14'ü Arafat'ı gereğinden fazla uzlaşımcı bularak zirvedeki tutumuna karşı çıktı. %6'lık bir kesim ise Arafat'ın yeterince uzlaşımcı bir tavır takınmadığı görüşünü belirtti.[2]

Öte yandan, Barak kamuoyu yoklamalarında başarılı olamadı. İsrail halkının sadece %25'i Camp David'deki tutumunu doğru bulurken %58'i barış sürecinde fazla uzlaşımcı davranması sebebiyle tavrına karşı çıktı.[3] İsraillilerin büyük bir kısmı Barak'ın güvenlik hariç diğer tüm konularda savunduğu düşünceleri hatalı buldu.

Bibliyografya

  • Ehud Barak. Statement by Prime Minister Barak at Press Conference upon the Conclusion of the Camp David Summit 16 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  • Shlomo Ben-Ami. Camp David Diaries 17 Temmuz 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Excerpts from an April 6, 2001 article in Ma'ariv
  • Gilead Sher (2006). The Israeli-Palestinian Peace Negotiations, 1999-2001. Routledge. A first hand account from the chief negotiator for the Israeli team
  • Mahmoud Abba, Reports of the Camp David Summit, 9 September 2000 Excerpts published in the Journal of Palestine Studies, vol. XXX, No. 2 (Winter 2001), pp. 168–170
  • Akram Haniyah, The Camp David Papers, first hand account by a member of the Palestinian negotiating team, originally published in the Palestinian daily al-Ayyam. English translation in Journal of Palestine Studies, vol. XXX, No. 2 (Winter 2001), pp. 75–97
  • Madeleine Albright (2003). Madame Secretary. New York: Hyperion (especially chapter 28)
  • Bill Clinton, My Life: The Presidential Years (especially chapter 25)
  • Dennis Ross The Missing Peace : The Inside Story of the Fight for Middle East Peace
  • Kenneth Levin. The Oslo Syndrome: Delusions of a People Under Siege. Hanover: Smith and Kraus, 2005.

Kaynakça

  1. ^ Camp David Summit, Chances for Reconciliation and Lasting Peace, Violence and Confrontations, Hierarchies of Priorities, and Domestic Politics. Palestinian Center for Policy and Survey Research, 2000. [1] 7 Haziran 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  2. ^ "Arşivlenmiş kopya". 7 Haziran 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Haziran 2011. 
  3. ^ Israeli Poll 1 27–31 July 2000. Harry S. Truman Institute for the Advancement of Peace, 2000. [2] 9 Haziran 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">İntifada</span> başkaldırma hareketleri

Birinci İntifada (ayaklanma) veya Birinci Filistinli İntifada, İsrail’in, aralık 1987’den 1993 Oslo Anlaşmasının imzalanmasına kadar süren, Filistin topraklarını ele geçirmesine karşı, Filistinlilerin ayaklanmasıdır. Ayaklanma 9 Aralık'ta Cebaliye mülteci kampında başladı. Gittikçe yükselen tansiyon, ölen Filistinli ve İsrailliler ve son olarak İsrail ordusuna ait bir aracın dört Filistinli’ye çarpıp öldürmesi, ayaklanmayı ateşledi. Aracın dört Filistinliye kasıtlı çarptığı söylentisi hızlı bir şekilde Gazze’de, Batı Şeria’da ve Doğu Kudüs’te yayıldı. Genel grev, Gazze ve Batı Şeria’daki İsrailli kurumları boykot, ordu emirlerine karşı sivil itaatsizlik, İsrail yerleşkelerinde çalışmamak, İsrail ürünlerini satın almamak, vergi vermemek, Filistinli araçları İsrail ehliyetleriyle kullanmayı reddetmek, grafitiler yapmak, barikatlar kurmak ve Filistin sınırları içindeki İsrail’e ait askeri binalara taş ve molotofkokteyli atmak, ayaklanma sürecinde gerçekleşen eylemlerdi. Buna cevaben, İsrail, ayaklanmaları durdurmak için 80.000 askeri mobilize etti. Çocuk haklarını dünya çapında savunan “Save the Children” raporuna göre ilk iki yıl boyunca, 18 yaş altı bütün Filistinlilerin 7% si ateşlenen silahlardan, dayaklardan veya göz yaşartıcı gazdan dolayı yaralandı. Filistinlilerin kendi arasında, İsraille iş birliği yapma suçlamarından dolayı gerçekleşen şiddet eylemleri de ayaklanmaların daimi özelliklerinden biriydi. İsrail güvenlik güçleri 1087 Filistinliyi öldürürken, Filistinliler, 100 İsrailli sivili ve 60 İsrail güvenlik personelini öldürdü, 1400 den fazla sivili ve 1700 askeri yaraladı. Filistinliler 822 Filistinliyi, İsraille iş birliği yapma suçlamalarıyla öldürdü, yarısından fazlasının sonralarda İsraille hiçbir alakalarının olmadığı kanıtlandı.

<span class="mw-page-title-main">Kudüs</span> Orta Doğuda yer alan bir şehir

Kudüs veya Yeruşalim, Orta Doğu'nun Kenan bölgesinde, Akdeniz ile Lut Gölü arasındaki Yehuda Dağları'ndaki bir plato üzerine kurulmuş eski bir şehirdir. Üç büyük İbrahimî din olan Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam için kutsal sayılan bir şehirdir. İsrail, başkentinin Kudüs olduğunu ilan etmiştir. Birleşmiş Milletler, bu kararı tanımadığını açıklamıştır. Aynı şekilde Filistin de tıpkı İsrail gibi kendi başkentinin Kudüs olduğunu ilan etmiştir. Günümüzde İsrail ve Filistin Kudüs'ü başkent olarak kabul eder fakat Uluslararası alanda bu kararlar tanınmamaktadır. Çoğu ülke İsrail'deki diplomatik misyonlarını ve Büyükelçiliklerini Tel Aviv'de bulundururken, Filistin'deki diplomatik misyonlar ve Büyükelçilikler ise Ramallah, Gazze Şehri, Kahire ve Şam gibi çeşitli yerlerde bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Yaser Arafat</span> Filistinin ilk devlet başkanı (1989–2004)

Yaser Arafat, tam adıyla Muhammed Abdurrahman Abdurrauf Arafat el-Kudva el-Hüseyni, kod adı Ebu Ammar olan Filistinli lider. Filistin Kurtuluş Örgütünün (FKÖ) lideri ve Filistin Ulusal Yönetimi'nin ilk başkanı olan Arafat, Filistin'in özerkliği için İsrail'e karşı mücadele etmiştir. Hayatının çoğunu 1958 ile 1960 yılları arasında kurduğu siyasi el-Fetih örgütünün liderliğini yaparak geçirdi. Önceleri İsrail'in varlığına karşı olmasına rağmen sonradan 1988 yılında, BM Güvenlik Konseyi'nin 242 sayılı kararını kabul ederek bu görüşünü değiştirmiştir.

Fetih, Türkçe kaynaklardaki yaygın adıyla El-Fetih ya da tam adıyla Filistin Ulusal Kurtuluş Hareketi, Yaser Arafat'ın önderliğinde 1959'da kurulan Filistin kökenli direniş örgütü ve Filistin Ulusal Yönetimindeki iktidar partisi.

<span class="mw-page-title-main">İsrail-Filistin çatışması</span> Levantta devam eden askerî çatışma

İsrail-Filistin çatışması, Filistin ile İsrail Silahlı Kuvvetleri arasında Filistin topraklarında devam eden silahlı çatışmadır. Başta 1897 Birinci Siyonist Kongresi ve 1917 Balfour Deklarasyonu olmak üzere, Filistin'deki bir Yahudi vatanına ilişkin iddiaların kamuoyuna duyurulması, bölgede erken gerilim yarattı. O zamanlar, Yahudi göçü önemli ölçüde artmasına rağmen, bölgedeki Yahudi nüfusu çok azdı. İngiliz hükûmetine "Filistin'de Yahudi halkı için ulusal bir yuva kurulması" için bağlayıcı bir yükümlülük içeren Filistin Mandası'nın kurulması ardından gerilim, Yahudiler ve Araplar arasında çatışmaya dönüştü. Erken çatışmayı çözme girişimleri, 1947 Birleşmiş Milletler Filistin Bölme Planı ve daha geniş Arap-İsrail çatışmasının başlangıcı olan 1947-1949 Filistin savaşıyla sonuçlandı. İsrail-Filistin süregelen durumu, 1967 Altı Gün Savaşı'nda İsrail'in Filistin topraklarını işgal etmesiyle başladı.

<span class="mw-page-title-main">Karameh Muharebesi</span>

Karameh çarpışması, 21 Mart 1968 tarihinde İsrail birliklerinin Karameh Kampı'na yaptıkları saldırılarla El Fetih örgütünün gösterdiği direnişe verilen isim.

<span class="mw-page-title-main">İzak Rabin</span> 5. İsrail başbakanı

İzak Rabin, İsrailli asker ve politikacı. İsrail’in 5. Başbakanı olan Rabin, 1974-77 yılları arasında ve 1992 ile 1995 yılındaki suikastına kadar olan süre olmak üzere iki dönem başbakanlık yaptı.

<span class="mw-page-title-main">Şimon Peres</span> 9. İsrail devlet başkanı

Şimon Peres, İsrailli siyasetçi ve İsrail Devleti'nin 9. Başkanı.

İkinci İntifada veya El Aksa İntifadası , Eylül 2000'den 2005 yılına kadar devam eden ikinci Filistin ayaklanmasıdır. İsrail ve Filistin arasındaki çatışmalar Şubat 2005 yılında Ariel Şaron ve Mahmud Abbas'ın katıldığı Sharm ek-Sheikh Zirvesi ile sona ermiş. Ayrıca Oslo Savaşı olarak da bilinir. Toplam ölü sayısı Filistin tarafında 3000 ve İsrail tarafında 1000 i buldu ve ayrıca 64 yabancı da hayatını ayaklanma sürecinde kaybetti. B’Tselem’in raporlarına göre, 30 Nisan 2008 tarihine kadar öldürülen Filistinlilerin 35.2% si ayaklanmalarda aktif bir şekilde rol aldı, 46.4% ü ayaklanmalara katılmadı ve 18.5% inin katılıp katılmadığı bilinmiyor. Yine B’Tselem raporlarına göre, İsrail tarafında ölenlerin 31.7% si güvenlik güçlerinden ve 68.3% ü sivillerdendi. Diğer yandan, İsrail Uluslararası Terörle Mücadele Enstitüsü’nün 2005 tarihli bir çalışmasına göre, Filistinliler arasında yaşamını kaybedenlerin çoğunluğu mücahitti. Enstitü, İsrailli şiddete başvuranların, 22% olduğu ve sivillerin, 78% olduğu sonucuna vardı. Bundan önceki Birinci İntifada 1987 ve 1993 yılları arasında gerçekleşti.

<span class="mw-page-title-main">Oslo I Anlaşması</span>

Oslo I Anlaşması veya Oslo I, resmen Geçici Yönetim Düzenleme İlkelerinin Bildirgesi olarak adlandırılır ve Filistin-İsrail çatışması için bir dönüm noktasıdır. Bu görüşme, İsrail ile Filistin temsilcilerinin üst düzeyde ilk doğrudan yüz yüze anlaşma çabası olarak tarihe geçmiştir. Bu anlaşma görüşmeleri İsrail ve Filistinliler arasındaki çatışmaların iki taraf arasında kalan nihai olarak çözecek bir anlaşma ve gelecekteki ilişkiler için bir çerçeve olarak düşünülmüştü.

<span class="mw-page-title-main">Kudüs'ün statüsü</span>

Uluslararası platformda Kudüs'ün statüsü hakkında yasal ve diplomatik açıdan farklı görüşler görülmektedir. Devletler ve uzmanlar da aynı şekilde uluslararası kanunlar altında Kudüs'ün statüsü hakkında bölünmüşlerdir. İsrail ve Filistin Kudüs'ü başkent olarak kabul etmektedir. Fakat çoğu ülke Kudüs'ü İsrail ve Filistin'in başkenti olarak tanımamaktadır. Hatta çoğu tam anlamıyla İsrail ve Filistin'e ait olduğunu da düşünmemektedir. Birçok BM üye devleti resmi olarak bir BM önergesi olan Kudüs'ün uluslararası statüsüne sadık kalmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Wye Nehri Memorandumu</span>

Wye Nehri Memorandumu, İsrail ile Filistin Ulusal Yönetimi arasında Oslo II Anlaşması'nı uygulamak amacıyla ABD aracılığıyla Maryland'in doğu kıyılarındaki Wye Nehri civarında yapılan memorandum. Bill Clinton'ın evsahipliğini yaptığı dokuz gün süren bir zirve sonucunda İsrail ve FKÖ arasındaki bu memorandum Washington, DC'deki Beyaz Saray'da 23 Ekim 1998'de imzalanmıştır. Genel anlamda memorandum, Oslo II Antlaşması'nın yerine getirilmesiyle ilgili taraflara düşen karşılıklı sorumluluklara açıklık getirmekteydi. Daha detaylı olarak, Oslo II Antlaşması'nda belirtilen İsrail askerlerinin geri çekilmesi ile ilgili aşamaların ne zaman uygulanacağı ve çekilmenin miktarına değinilmekteydi.

<span class="mw-page-title-main">Şarm eş-Şeyh Memorandumu</span>

Şarm el Şeyh Memorandumu, 4 Eylül 1999'da İsrail Başbakanı Ehud Barak ile FKÖ Lideri Yaser Arafat tarafından Mısır'ın Şarm El-Şeyh kentinde ABD gözlemciliğinde imzalanan memorandum.

<span class="mw-page-title-main">Doğu Kudüs</span> Kudüsün doğusu

Doğu Kudüs veya Doğu Yeruşalim ,1948 Arap-İsrail Savaşı'nda Ürdün'ün ve 1967'deki Altı Gün Savaşı'nda İsrail'in eline geçen Kudüs'ün doğusudur. İçinde, Eski Şehri ve Yahudilik, İslam ve Hristiyanlıkta kutsal yerler olan Tapınak Dağı, Ağlama Duvarı, Mescid-i Aksa, Kutsal Kabir Kilisesi gibi yerleri barındırır. "Doğu Kudüs" terimi, bazen 1949'dan 1967'ye kadar Ürdün'ün hakimiyeti altında olan fakat 1967'den sonra İsrail hakimiyeti altında Batı Kudüs ile birlikte tek bir belediye altında birleştirilen 70 km²'lik alanı bazen de 1967 öncesi bir Ürdün belediyesi olan 6.4 km²'lik alanı tasvir eder. Filistin Devleti, Doğu Kudüs'ü başkent yapmak istemektedir fakat Kudüs tamamen İsrail'in kontrolünde olduğu için şu andaki fiili başkenti Ramallah'tır. İsrail ise 30 Temmuz 1980'de Kudüs Yasası ile Batı Kudüs ve Doğu Kudüs olmak üzere Kudüs'ün tamamını ebedi başkent ilan etmiştir.

<span class="mw-page-title-main">İki devletli çözüm</span> İsrail-Filistin çatışması için önerilen diplomatik çözüm

İki devletli çözüm, İsrail-Filistin çatışmasını çözmek için "iki grup halk için iki devlet" yaklaşımıdır. İki devletli çözüm, Ürdün Nehri'nin batısındaki İsrail Devleti'nin yanında bağımsız bir Filistin Devleti öngörmektedir. İki ülke arasındaki sınır hala anlaşmazlık ve müzakereye tabidir. Filistin ve Arap liderliği İsrail tarafından kabul edilmeyen "1967 sınırları" üzerinde ısrarcıdır. Filistin Devleti'nin bir parçasını oluşturmayacak olan eski Filistin Mandası toprakları ise İsrail topraklarının bir parçası olacaktır.

<span class="mw-page-title-main">Trump Barış Planı</span> Trump yönetiminin 2020de İsrail-Filistin barış önerisi

Refah İçin Barış: Genellikle Trump Barış Planı olarak bilinen Filistin ve İsrail Halkının Yaşamlarını İyileştirme Vizyonu, Trump yönetiminin İsrail-Filistin çatışmasını çözme niyetini taşıyan bir önerisidir. Donald Trump, 28 Ocak 2020'de İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ile birlikte bir Beyaz Saray basın toplantısında planı resmen açıkladı; Filistinli temsilciler davet edilmedi.

<span class="mw-page-title-main">Filistin toprakları</span> Orta Doğudaki topraklar

"Filistin toprakları" terimi, 1967'den beri İsrail'in işgal ettiği bölgeler olan, Batı Şeria ve Gazze Şeridi'ni tanımlamak için uzun yıllardır kullanılmaktadır. Uluslararası Adalet Divanı (UAD), Doğu Kudüs dahil Batı Şeria'dan "İşgal Altındaki Filistin Toprakları" olarak bahsetti ve bu terim UAD tarafından verilen Temmuz 2004'teki kararda yasal tanım olarak kullanıldı. 1999'dan bu yana, Birleşmiş Milletler (BM) resmî terminolojisinde, işgal edilmiş Filistin toprakları giderek diğer terimlerin yerini almıştır. Avrupa Birliği (AB) de bu kullanımı benimsemiştir. "İşgal Altındaki Filistin Bölgesi" terimi, BM ve diğer uluslararası kuruluşlar tarafından Ekim 1999 ile Aralık 2012 arasında Filistin Ulusal Yönetimi tarafından kontrol edilen alanlara atıfta bulunmak için kullanıldı. AB, aynı dönemde ara sıra "Filistin Yönetimi toprakları" gibi paralel bir terim de kullanmıştır.

Gazze-Eriha Anlaşması, resmi olarak Gazze Şeridi ve Eriha Bölgesi Anlaşması olarak adlandırılmaktadır. Filistin özerkliğinin ayrıntılarının sonuçlandırıldığı Oslo I Anlaşması'nın devamı niteliğindeki bir anlaşmaydı. Anlaşma genel olarak 1994 Kahire Anlaşması olarak bilinir. 4 Mayıs 1994'te Yaser Arafat ve dönemin İsrail Başbakanı Yitzhak Rabin tarafından imzalandı.

<span class="mw-page-title-main">Filistin Sivil Polis Gücü</span> Filistin polis gücü

Filistin Sivil Polis Gücü, Filistin Ulusal Yönetimi tarafından yönetilen özerk topraklarda geleneksel kolluk görevleriyle görevli Sivil Polis teşkilatıdır. Sivil Polis, Filistin Güvenlik Hizmetlerinin bir parçasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Oslo Anlaşmaları</span> İsrail-Filistin barış sürecindeki anlaşmalar

Oslo Anlaşmaları, İsrail ile Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) arasında 1993 yılında Washington, DC'de imzalanan Oslo I Anlaşması ve 1995 yılında Mısır'ın Taba kentinde imzalanan Oslo II Anlaşması'dır. Bu anlaşmalar, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 242 sayılı kararı ve 338 sayılı kararı temelinde bir barış anlaşmasına ulaşmayı ve "Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkını" yerine getirmeyi amaçlayan bir barış süreci olan Oslo sürecinin başlangıcına işaret ediyordu. Oslo süreci, Norveç'in Oslo kentinde yapılan gizli görüşmelerin ardından başladı ve hem FKÖ'nün İsrail'i tanıması hem de İsrail'in FKÖ'yü Filistin halkının temsilcisi ve ikili müzakerelerde bir ortak olarak kabul etmesiyle sonuçlandı.