
38 Leda, 12 Ocak 1856 tarihinde Fransız astronom Jean Chacornac tarafından keşfedilen 6 Asteroit'ten biridir. "38 Leda" Asteroit kuşağı'nda bulunan bir asteroittir. "Leda" adını Yunan mitolojisindeki Leda'dan almıştır.

39 Laetitia, 8 Şubat 1856 tarihinde Fransız astronom Jean Chacornac tarafından keşfedilen 6 Asteroit'ten biridir. Asteroit kuşağı'nda bulunan asteroit, adını eski Roma tanrıçası Laetitia'dan almıştır.

951 Gaspra 30 Temmuz 1916'da G. Neujmin tarafından Rechen Enstitüsü, Simeis'te keşfedilen, asteroid kuşağı asteroidi. Galileo uzay aracı tarafından ziyaret edilmiştir. Güneş'ten ortalama olarak 330 milyon km uzaklıktadır. Boyutları 19x11x10 km'dir yani bu asteroid bir sosise benziyor da denebilir. Diğer asteroidlerden farklı ve ilginç bir şekilde bu asteroidin kuvvetli bir manyetik alanı bulunmaktadır.

99942 Apofis, (Geçici adlandırma:2004 MN4 ) 19 Haziran 2004'te R. A. Tucker, D. J. Tholen ve F. Bernardi tarafından Kitt Peak'de keşfedilen, Aten sınıfı Dünya'ya yakın bir yörüngesi bulunan bir meteorittir. Mısır kötülük tanrısı Apofis'in ismini taşır. NASA tarafından yapılan dikkatli ölçümlerle 2029 ve 2036 yıllarında dünyamızın çok yakınından geçeceği tespit edilmiştir. 13 Nisan 2029'te 300.000 kilometre Dünya'ya yakından geçerek Apollo sınıfı olacak, 2036 yılında ise 30-40 bin kilometre yakından geçecektir. 7 Ekim 2009 tarihinde yapılan hesaplamalara göre 2036 yılında Dünya'ya çarpma olasılığı 250.000'de 1'dir. Bir başka olası çarpışma tarihi ise 2037'dir. Bu tarihte dünyaya çarpma olasılığı 12,3 milyonda 1 olarak belirlenmiştir.
26955 Lie 30 Haziran 1997 tarihinde, P. G. Comba tarafından Prescott Rasathanesi'nde, Asteroit Kuşağı'nda gözlemlenen bir asteroit. Adını 1842-1899 yılları arasında yaşamış Norveçli matematikçi Sophus Lie'den almaktadır.

(101429) 1998 VF31 Mars'ın Lagrange noktalarında yörüngede bulunan küçük bir asteroittir. Ortalama 60°lik açı ile Mars'ı izlemektedir. Uydusu oldukça sabittir ve bir Mars trojeni olan 5261 Eureka ile ölçümsel açıdan benzer olduğu düşünülür. Bundan dolayı ikisinin de Mars'ın eski asteroitlerinden olduğu düşüncesi hakimdir.
15 Eunomia, Annibale de Gasparis tarafından 29 Temmuz 1851'de Napoli'de keşfedilen taşlı asteroittir. Taşlı asteroitlerin en büyüğüdür. En büyük Eunomiyen asteroididir ve tüm asteroit kuşağı kütlesinin %1'i kütlesinde olduğu tahmin edilmektedir.
JPL Small-Body Database (SBDB), küçük Güneş Sistemi cisimleri hakkında bir astronomi veritabanıdır. Jet İtki Laboratuvarı (JPL) ve NASA tarafından sürdürülür ve yörünge parametreleri ve diyagramları, fiziksel diyagramlar ve küçük cisimle ilgili yayın listeleri dahil olmak üzere bilinen tüm asteroitler ve birkaç kuyruklu yıldız için veri sağlar. Veritabanı günlük olarak güncellenir.

Marguerite Laugier Fransız astronomdur. 1930'lu yıllardan 1950'li yıllara kadar Nice Gözlemevinde çalışmıştır.

Iolanda Güneş'in etrafında dönen bir küçük gezegendir.
991 McDonalda, bir Themis asteroitidir. Otto Struve tarafından 1922'de ABD'nin Williams Bay, Wisconsin bölgesinde bulunan Yerkes Gözlemevi'nde keşfedildi. Adını, Struve'nin 1939'da kurulmasına katkıda bulunduğu McDonald Gözlemevi'nden almıştır.
Gözlemsel astronomide, bir Güneş Sistemi cisminin gözlem yayı, cismin yolunu izlemek için kullanılan en erken ve en son gözlemleri arasındaki süredir. Genellikle gün veya yıl olarak verilir. Terim çoğunlukla asteroitlerin ve kuyruklu yıldızların keşfi ve takibinde kullanılır. Yay uzunluğu, bir yörüngenin doğruluğu üzerinde en büyük etkiye sahiptir. Ara gözlemlerin sayısı ve aralığı daha az etkiye sahiptir.

Hera, 4,44 yıllık bir yörünge süresine sahip orta büyüklükte bir ana kuşak asteroitidir. Kanadalı-Amerikalı astronom James Craig Watson tarafından 7 eylül 1868'de keşfedilmiş ve adını Yunan mitolojisinde Olympos tanrılarının kraliçesi Hera'dan almıştır. Bu asteroit, silikat yüzey bileşimine sahip bir S-tipi asteroittir.

Minimum yörünge kesişme mesafesi, astronomide iki astronomik cisim arasındaki çarpışma riskini değerlendirmek için kullanılan bir ölçüdür. İncelenen iki cismin salınan yörüngelerinin en yakın iki noktası arasındaki mesafe olarak tanımlanır. Genellikle bir gezegenden daha küçük olan bir cisim için, gezegenin yörüngesinin kesişme noktasındaki minimum mesafe olarak hesaplanır. En yoğun ilgi Dünya ile çarpışma riskidir. Dünya MOID genellikle JPL Small-Body Database gibi kuyruklu yıldız ve asteroit veri tabanlarında listelenir. MOID değerleri diğer cisimlere göre de tanımlanır: Jüpiter MOID, Venüs MOID vb.
Valda, Avusturyalı astronom Johann Palisa tarafından 3 Kasım 1886'da Viyana'da keşfedilen bir ana kuşak asteroitidir. İsmin kökeni bilinmemektedir.
768 Struveana, Güneş'in etrafında dönen küçük bir gezegendir. Asteroit, Baltık Alman astronomları Friedrich Georg Wilhelm von Struve, Otto Wilhelm von Struve ve Karl Hermann Struve'nin onuruna adlandırılmıştır.
992 Swasey, Güneş'in etrafında dönen küçük bir gezegen olan bir asteroittir. Otto Struve tarafından 1922'de Amerika Birleşik Devletleri, Wisconsin, Williams Bay'deki Yerkes Gözlemevinde keşfedildi. Adını McDonald Gözlemevi'nde Struve'nin adını taşıyan 82 inçlik teleskopu inşa eden Warner & Swasey Company'den Ambrose Swasey'den almıştır.

832 Karin, Güneş'in etrafında dönen küçük bir gezegendir. Kendi adını taşıyan Karin Kümesi'nin en büyük ve en parlak üyesidir. 2002'de bulunan Karin Kümesi, çok genç olmasıyla dikkat çekiyor. Şu anda yalnızca 5,8 milyon yıl önce bir çarpışmada oluştuğuna inanılıyor.

704 Interamnia,F-tipi bir asteroit ve 330 kilometre yaklaşık çapa sahip olup Güneş Sisteminde 5. büyük asteroittir. Güneş'ten yaklaşık 3.067 Astronomik birim uzaklıktadır ve 2 EKim 1910 yılında Vincenzo Cerulli tarafından bulunup Teramo kentinin Latince ismini almıştır. Kütlesi Asteroit kuşağı asteroitlerinin yaklaşık %1.2'sidir.

Astronomide ön keşif gözlemi veya kısaca ön keşif, daha doğru bir yörünge hesabı yapabilmek amacıyla bir cismin keşfinden önceki görüntülerinin, fotoğraflarda veya fotoğraf plakalarında bulunması işlemidir. Bu işlem, genellikle küçük gezegenler için gerçekleştirilir, fakat bazen kuyruklu yıldız, cüce gezegen, doğal uydu veya bir yıldız eski arşivlenmiş görüntülerde bulunabilir, hatta ötegezegen ön keşif gözlemleri de elde edilmiştir. İngilizcedeki tanımlamasıyla "ön keşif" (pre-discovery) keşif öncesi görüntüye, "yeniden bulma" (recovery) ise görüş alanımızın dışında kalan fakat tekrar görülebilir hale gelen bir cismin görüntülenmesini ifade eder.