1970 İstanbul kolera salgını
1970 İstanbul kolera salgını, 1961 ile 1975 arasında yayılan Yedinci kolera pandemisinin bir parçasıdır. Salgın ilk olarak Sağmalcılar'da baş göstermiş, Esenler ve Taşlıtarla'ya da sıçramıştır. Salgının kaynağının Habipler köyündeki dereye karışan çöp suları olduğu düşünülmektedir.
13 Ekim 1970 günü saat 04.00'te Çapa Kliniğine 15, Cerrahpaşa Hastanesine 10 ve Samatya Hastanesine 8 hasta kusma ve ishal şikayetiyle başvurmuştur.[1] Salgından ilk kez Cumhuriyet gazetesi "Sağmalcılar'da salgın hastalık baş gösterdi" başlığıyla 14 Ekim 1970'te bahsetmiştir. 15 Ekim'de ise salgında hasta sayısının 150'yi aştığını belirtmiştir. Dönemin sağlık bakanı Vedat Ali Özkan, bunun içme suyundan bulaşan gastroenterit olduğunu söylemiştir.
16 Ekim günü İl Hıfzıssıhha Kurulu aldığı kararlarla, damacana ve bidonlarda su, kalıp buz ve dondurma, açıkta balık, köfte ve lahmacun satışını yasaklamış; çevreden merkeze doğru aşı kampanyası yapılacağını ve hastalık görülen evlere sarı kağıtlar asılacağını duyurmuştur. Bu evlerde yaşayanlar işe ve okula bir süre gitmeyecek ve her yer dezenfekte edilecektir; hastalıktan ölenler antiseptik solüsyon ile yıkanacak ve mezarlar kireçlenecektir; umumi tuvaletler temizlenecektir; okullarda beslenme eğitimine 15 gün ara verilecektir; süt ve yumurtalı besinleri yapanlar sıkı kontrolden geçirilecektir; halk eğitimleri verilecektir.
20 Ekim günü Vedat Ali Özkan, salgının kolera olduğunu kabul etmiştir.
27 Ekim günü yani salgının 15. gününde İstanbul'un çeşitli bölgelerinden koleraya yakalananlar olduğu bildirilmiştir.Buna göre, Mecidiyeköy 55, Zeytinburnu 24, Kadıköy 23, Gaziosmanpaşa 20, Bakırköy 15, Üsküdar 14, Fatih 13, Eyüp 9, Kasımpaşa 7, Küçükköy 6, Şehremini 6, Topkapı 5, Balat 4, Davutpaşa 3, Rami 3, Küçükyalı 3 ve Yedikule 2 kişi salgından etkilenmiştir.
28 Ekim'de Başbakan Süleyman Demirel bölgeyi ziyaret etmiştir. Esenler Belediye başkanı Nadir Bayır'ın "Hükümetimizin yoklamadığı, gelmediği, yardım etmediği beldemizde tifo, tifüs, kolera gibi hastalıklar gelip yerleşmiş ve diğer bulaşıcı hastalıklar da sıraya girmiştir. Devlet yönetiminde sorumlu kişilerin tarafsız olmaları ve hizmetlerin politik mülahazalardan ziyade gerçek ihtiyaçlara göre yapılması gerektiği inancındayım." sözlerine Demirel, "Esenler Belediye olalı ne kadar oldu?” diye sormuş ve şunları söylemiştir: “Sen, bana yüz yıllık dertleri sayıyorsun. Sefalet edebiyatıyla bir şey yürümez. Senin durumunda binlerce köy var. Ankara’da, İstanbul’da, İzmir’de de lağımlar açıkta akıyor. Ankara’nın ortasında lağım geçiyor. Bunların hepsi kapatılmış da bir tek Esenlerinki mi kapatılmamış?”
Salgının ardından
Salgın, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi hocası Ekrem Kadri Unat'ın karantinaya gerek olmadığını Dünya Sağlık Örgütü'ne bildirmesi üzerine Türkiye'ye yönelik ambargo da rafa kalkmıştır. Salgından beş ay sonra, 1 Nisan 1971'de Sağmalcılar bölgesinin adı IV. Murat'ın sadrazamı Bayram Paşa'dan esinlenerek Bayrampaşa olarak değiştirilmiştir.[2]
Konuyla ilgili yayınlar
- Çoşkun Bakar - 47 yıl sonra yeniden bir salgının hikâyesi: 1970 Sağmalcılar kolera salgınından günümüze dersler[3]
- Fethi Tezok - 1970 İstanbul Kolerasının Nedenleri ve Koleraya Genel Bir Bakış
Kaynakça
- ^ "Milliyet Gazete Arşivi". 22 Temmuz 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ "Resmi Gazete" (PDF). 24 Kasım 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF).
- ^ "Reexamination of an outbreak after forty-seven years: Key lessons from the Sagmalcılar outbreak, 1970". 18 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi.