İçeriğe atla

1956 Gürcistan protestoları

1956 Gürcistan protestoları
Destalinizasyon
9 Mart Katliamı'nı anmak amacıyla gösterilerdeki taleplerin iletildiği Rustaveli Caddesi'ndeki eski İletişim Binası'na yerleştirilen plaka.
Tarih 4-10 Mart 1956
Yer Tiflis • Gori • Kutaisi • Rustavi • Sohum • Batum
Sebep Destalinizasyon
Sonuç Olaylar bastırıldı.
Taraflar
 • Destalinizasyon karşıtı Sovyet Gürcü protestocular  • Sovyetler Birliği hükûmeti
Öne çıkan kişiler
N. I. Parastishvili  • Nikita Kruşçev
 • İvan Fedyuninskiy
 • Vasily Gladkov
Sayı
 • 70.000'den fazla kişi (ilk gün)
Kayıplar
 • 22-800 arası ölü[1][2][2][3][4][5]

1956 Gürcistan protestoları, 1956 Tiflis ayaklanması veya 9 Mart Katliamı, Gürcistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'nde Nikita Kruşçev'in destalinizasyon politikalarına karşı Josef Stalin'i destekleyen Sovyet Gürcülerin düzenlediği protestolar dizisi. Eylemlerin merkezi cumhuriyetin başkenti Tiflis'te idi. Stalin'in ölümünün üçüncü yıldönümünde gerçekleştirilen spontan mitinglerde Kruşçev'in gizli söylevi yoğun şekilde protesto edildi ve hızla kontrol edilemez kitle gösterilerine dönüştü ve ortaya çıkan isyan dalgası kentin yaşamını felç etti. Protestolarda Sovyetler Birliği hükûmetinin değişmesi gerektiği ve Gürcistan'ın Sovyetler Birliği'nden bağımsızlığını ilan etmesi gibi siyasi talepler ortaya çıktı.[6]

İstikrarsızlık ortamında Gürcü yetkililer sorumluluğu Sovyet ordusuna devretti. Ardından 9 Mart'ta şehre yerleştirilen askerî birlikler, resmi Sovyet görüşündeki "hükûmet savunması" amacıyla hükûmet binalarını ele geçiren üniversite öğrencilerine ateş açtı.[4] Olaylar sonucunda çok sayıda ölü olmasına rağmen geri adım atmayan göstericiler 10 Mart'a kadar direnişlerini sürdürdü, ancak sonunda tanklar eşliğinde dağıtıldı. Ölü sayısına dair veriler çeşitli kaynaklarda birkaç düzineden birkaç yüze kadar değişmektedir.[5][7]

Arka plan

Kruşçev'in konuşması

25 Şubat 1956 tarihinde düzenlenen Sovyetler Birliği Komünist Partisi 20. Kongresi'nin kapalı oturumunda Sovyetler Birliği Komünist Partisi genel sekreteri Nikita Kruşçev, bir önceki Sovyetler Birliği Komünist Partisi genel sekreteri Josef Stalin döneminde özellikle Kızıl Ordu'da gerçekleştirilen tasfiye politikalarını eleştirdiği "gizli bir konuşma" yaptı. Vladimir Lenin'i savunmaya ve komünizmin diğer ideallerine destek söylemlerine devam ederken Sovyetler Birliği Komünist Partisi'ndeki yönetici kademelerde Stalin'e dair bir kişilik kültü oluştuğunu iddia etti.

Sovyet komünizminin ilk yıllarından bu yana de Stalin'e dair ana sembol olarak kurulan "Vozhd" (Lider) ve "Ulusların Babası" gibi lakaplar Kruşçev'in yönetimi sırasında da Sovyetler Birliği'nde yaygın bir kullanım olmaya devam etmekteydi. Bu sebeple yeni ortaya çıkan destalinizasyon politikaları Sovyet halkı şok etkisi yarattı.[4]

Gürcistan'da tepkiler

Partinin Gürcü milliyetçiliğini kısıtlamasına rağmen, Kruşçev'in Stalin politikalarının kaldırılması hamlesi Sovyet Gürcüleri açısından ulusal gurura vurulan bir darbe oldu.[8] Özellikle Gürcü genç kuşak büyük oranla Stalin'e hayranlık duymakta ve onu örnek almaktaydı.[5] Stalin'in "dehalarına" yönelik daimi bir övgü mevcuttu onun "Rusya'yı yöneten bir Gürcü" olduğu efsanesi Gürcülerde ulusal bir gurura vesile oluyordu. Stalin'in başarılarının inkârı, Gürcü ulusal bilincinin Rus/Sovyet yöneticilerinin kendilerine kötü muamele etmesinin bir sembolü olarak görüldü..[5][8]

Siyasi protestolarla birlikte gelişen yurtseverlik duygusu, Kruşçev'in eski dönemlerde yaşanan tüm "kötü şeylerin" Stalin'e atfetmesi ve imalı olarak Gürcü ulusuna laf dokundurması Gürcüler'in ulusal gururuna dokundu.[2] O zamanlar Kutaisi'de Komsomol lideri olan ve nihayetinde Sovyetler Birliği'nin dağılması Gürcistan devlet başkanı olacak olan Eduard Şevardnadze, daha sonra Kruşçev'in konuşmasının sonunda Gürcüler hakkındaki ironik ifadesinin Gürcü gençlerin gururuna zarar verdiğini belirtti.[9]

Stalin döneminde Gürcistan'da yaşanan olaylar ve 1956 Gürcistan protestoları farklı şekillerde yorumlanır. Ancak olayların Stalinizmin yeniden canlanması olduğu ve 1924'teki Ağustos Ayaklanması 'ndan bu yana Gürcü milliyetçiliğinin ilk açık ifadesi olduğu birçok kaynağın ortak olduğu görüştür.[5]

Gürcistan'daki olaylar büyük ölçüde Sovyet basınında ele alınmadı ve bu konu birkaç on yıl boyunca bir tabu teması haline geldi. Sık sık birbiriyle çelişse de, olaylar sırasında yaşananlar birkaç çağdaş raporun, görgü tanıklarının anlattıklarının ve hayatta kalan birkaç gizli Sovyet belgesinin analiziyle günümüze ulaşmıştır.[4]

Gösteriler

Gürcistan SSC İçişleri Bakanı Vladimir Janjgava'nın özel raporuna göre, gösteriler 4 Mart 1956'da, üniversite öğrencilerinden oluşan grupların Stalin'in ölümünün üçüncü yıldönümünü anmak üzere Tiflis şehir merkezindeki Kura Nehri'nde bir araya gelmesiyle başladı. Kruşçev'in gerçekleştirdiği konuşmaya öfkeli olan öğrenciler bölgeye gönderien polislere karşı saldırgan tavırlara sahipti. Gürcü komünist Parastishvili Stalin anıtına tırmandı, bir şişeden biraz şarap içti, şişeyi parçaladı ve ardından "Stalin'in düşmanları bu şişe gibi ölsün!" diye bağırdı.[4][9]

Gösteriler yavaş yavaş büyüdü, Stalin anıtına çelenkler getiren insan sayısı giderek daha fazla oldu. Yerel yetkililer bu faaliyetlere aktif olarak karşı çıkmadı. Başkentteki gösteriler, cumhuriyetin Gori, Kutaisi, Rustavi, Sohum ve Batum gibi diğer bölgelerinde de benzer protestoları tetikledi.[4]

6 Mart'a kadar Tiflis'teki gösteriler daha organize ve çok sayıda olmaya başladı. O gün Sovyetler Birliği Komünist Partisi Merkez Komitesi'nin kapalı bir mektubu olan “Kişilik Kültü Üzerine”, Parti Genel Sekreteri'nin geçen Şubat ayında düzenlenen Parti Kongresi'nin son gününde okuduğu konuşmanın bir özeti, katıldığı özel bir oturumda yüksek sesle okundu. Gürcistan SSC Bakanlar Konseyi'nin sürpriz oturumuyla ilgili haberler Tiflis'te hızla yayıldı ve bu olay protestoları tetikledi.[4]

7 Mart başlarında Tiflis Üniversitesi öğrencileri ile diğer enstitülerden ve okullardan gelen öğrenciler derslere katılmadı ve sokaklara çıktı. Göstericiler Rustaveli Bulvarı'ndan Lenin Meydanı'na giderek Hükûmet Konağı'nda ve daha sonra Belediye Binasında durarak "Yaşasın Büyük Stalin! Yaşasın Lenin ve Stalin Partisi! Yaşasın Sovyet Gürcistan!" şeklinde sloganlar atmaya başladı. Civardaki arabalar kornalarıyla gruba destek verdi. Polis topluluğu dağıtmaya çalıştı, ancak başarısız oldu ve protestocular Stalin anıtında yeniden toplandılar.[4]

Protestocular yetkililere taleplerini ilettiler. Talepler arasında Stalin'in doğum günü olan 18 Aralık'ın resmi bir tatil günü sayılması, Stalin'in hayatına ayrılan makalelerin tüm yerel gazetelerde yayınlanması, Mikheil Chiaureli'nin Stalin'i övdüğü Berlin'in Düşüşü ve Unutulmaz Yıl 1919 filmlerinin sinemalarda gösterilmesi ve o sırada Gürcistan'ı ziyaret eden Çinli mareşal Zhu De'nin gösteri alanına davet edilmesi vardı.[4][9] Gün sonunda göstericilerin sayısı 70.000'e ulaştı. Sovyetler Birliği İçişleri Bakanlığı başlangıçta protestoların ölçeğini küçümsedi ve bakan Janjghava'ya dayanan bilgiler 8 Mart'ta Merkez Komite'ye ulaştı.[4]

Protestolarda şehir yaşamı felç oldu. Toplantılar eşzamanlı olarak çeşitli yerlerde, özellikle Lenin Meydanı'nda ve çelenk kaplı Stalin anıtında gerçekleştirildi. Merkez sokaklar, Kruşçev'i yüksek sesle kınayan, Stalin'in itibarının iade edilmesini ve yıldönümü kutlamalarına izin verilmesini talep eden çok sayıda göstericilerle doluydu. Göstericiler özellikle Vyaçeslav Molotov'dan Stalin'i savunmasını istedi. Barikatlar kuruldu, otobüsler ve arabalar devrildi. Göstericiler trafiği yönlendirdi ve bazı durumlarda durdurdu. Direnen sürücülerle ve polislerle çatışmalar meydana g eldi. Birkaç eylemci tutuklandığında gösteriler daha da büyüdü ve kalabalık daha saldırganlaştı. Gürcistan Komünist Partisi birinci sekreteri Vasil Mjavanadze protestoculara hitap etti ve protestoları ziyaret eden Çinli mareşal Zhu De kalabalığı selamladı, ancak Stalin anıtını ziyaret etmeyi reddetti ve göstericiler dağılmadı.[4]

Gösteriler devam ederken, yerel hükûmet durum üzerindeki kontrolünü kaybetmeye başladı. Protestoların ölçeği büyüdükçe hükûmete bağlı olan polislerin tepkileri gitgide daha ağır bir hale geldi. 9 Mart başında yetkililer gerginlikleri etkisiz hale getirmeye çalıştılar ve Stalin'in ölüm yıldönümü kutlamalarına izin verdiler. Ancak gecikmiş ödün verme girişimleri protestocuların dağılmasına yönelik bir sonuç vermedi. 9 Mart gününün ilerleyen saatlerinde, Stalin anıtının yanında birçok parti yetkilisinin huzurunda siyasi talepler yüksek sesle okundu.[4]

Daha sonra bu dilekçenin yazarı olarak belirlenen Ruben Kipiani'nin ifadesine göre talepler şunlardı: Stalin'e yönelik "kapalı mektubun" SBKP Merkez Komitesi'nde geri döndürülmesi, Anastas Mikoyan, Nikolay Bulganin ve Nikita Kruşçev'in hem parti hem de hükûmet görevlerine son verilmesi, yeni bir hükûmet oluşturulması; Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti lideri ve Azerbaycan Komünist Partisi birinci sekreteri Mir Cafer Bağırov'un hapishaneden çıkarılması, Sovyet Gürcü yetkilileri olan Akaki Mgeladze ve Mjavandze'nin Parti Merkez Komitesi Politbürosu'na getirilmesi, Stalin'in oğlu Vasiliy Stalin'in Merkez Komiteye atanması ve genel bir af çıkarılması. Moskova'ya telgraf göndermek için Rustaveli Caddesi'ndeki yakındaki İletişim Binası'na yaklaşık on kişinin gönderilmesine karar verildi.[4]

Bununla birlikte aynı dönemde Sovyet karşıtı başka mitingler de düzenlenmeye başladı. Kolmeurneobis Meydanı'nda toplanan grup yasaklı Sovyet karşıtı Dideba marşını söylemeye ve Sovyet öncesi Gürcistan'a ait bayrakları sallamaya başladı. Bu protestolara karşı çıkan Gürcülerle protestocular arasında kavgalar çıktı. Ardından broşürler dağıtıldı. Görgü tanığı olan Gürcü-Yahudi yazar Faina Baazova'ya göre, broşürler Gürcistan'ın Sovyetler Birliği'nden ayrılmasını istiyordu, bu talep daha önce duyulmamış bir talep idi.[4]

Takip eden olaylardaki detaylar tam olarak bilinmemektedir. O günün ilerleyen saatlerinde Transkafkasya Askerî Bölgesi'nden birlikleri olaylara müdahale etmek için getirme kararı, İvan Fedyuninskiy tarafından Moskova'da alındı.[10] Bununla birlikte bölgedeki Gürcü birlikleri, sadakatsizlik olabileceğinden şüphelenildiği için söz konusu yerlere konuşlandırılmadı. Sovyet İçişleri Bakanlığı yetkilileri Tiflis'in kontrolden çıktığını bildirdi. Bakanlık yetkilileri protestocuların birçoğunun sarhoş ve silahlı olduğu, şehri yağmaladıkları, etnik Ruslara ve Gürcistan Ermenilerine dair pogromlar gerçekleştirmeyi hedeflediklerini ve hükûmet binalarını ele geçirmeyi planladıklarını iddia etti.[4]

Aynı akşam yetkililer mitinglerin durdurulması çağrısında bulundu ve Tiflis garnizonu komutanı Tümgeneral Gladkov 10 Mart gece yarısından itibaren sokağa çıkma yasağı başlatıldığını duyurdu. Bunun üzerine birçok protestocu yaklaşmakta olan durumu bir tehdit algıladı ve şehir merkezinden uzaklaştı. Ancak gece yarısına yakın insanlar İletişim Binasına gönderilen heyetin "kimlik kontolü" nedeniyle gözaltına alındığını öğrendi. Kalabalık bu delegeleri kurtarmak için tekrar bölgeye gitti ve binayı koruyan askerlerle çatıştı. Birlikler protestocuların binaya girişini önlemek için kalabalığa ateş etmeye başladı. Aynı zamanda, tanklar göstericileri Lenin Meydanı'ndan ve Stalin anıtından çıkarmak için kullanıldı. Protestocular 10 Mart'ta mitinglere devam etmeyi denediler, ancak birlikler tarafından dağıtıldılar. O gün çok sayıda gösterici öldü. Ölümlere dair resmi bir rapor mevcut değildir, ancak tahminler 22 ila 800 arasındadır. Ayrıca olaylar sırasında yüzlerce kişi yaralanmıştır. Ardından gelen dalgada 200'den fazla kişi tutuklandı ve daha sonra Sibirya'daki çalışma kamplarına sürüldü.[2][4][5]

Sonuçlar

Mart 1956 gösterileri Gürcistan Komünist Partisi içindeki çatlakları genişletti, çünkü bazı yetkililer halkla dayanışma gösterdiklerini açıkça ifade etti. Temmuz 1956'da Moskova Merkez Komitesi Gürcü Komünist liderliğini eleştiren bir karar çıkardı ve Ağustos ayında Tiflis'teki parti ikinci sekreterinin yerini bir Rus aldı. Ancak Mjavanadze, röportajlarında kurban sayısını en aza indirerek ve partinin yeni görüşleri tartışmak için bir konferans programına sahip olduğunu duyurarak Gürcüleri sakinleştirdi. Hükûmet açısından bir başarı olan bu tavrı için Mjavanadze, Haziran 1957'de Merkez Komite Başkanlığında aday üyeliğe yükseltildi.[5]

Nisan 1978'e kadar Gürcistan'daki Sovyet yönetimine karşı koyma konusunda belirgin bir girişimde bulunulmasa da, Sovyet hükûmetine karşı içten içe kin sürdürülmeye devam edildi. Gürcistan'daki birçok insan ordunun protestoculara ateş etmesini emretmekten Kruşçev'i bizzat sorumlu tuttu. Tiflis olayları Gürcistan'ın Sovyetler Birliği'nin bağımsız hale gelme taleplerinin yayılmasını sağladı. Gürcüler açısından Sovyet birliğine olan sadakat ciddi şekilde tehlikeye düştü ve Sovyet karşıtı bir duygu yeniden ortaya çıkan Gürcü milliyetçiliğinin önemli bir özelliği haline geldi.[5][7] Protestoların bastırılmasının rağmen, 1956 olayları sonunda Gürcistan halkı Sovyetler Birliği'ne olan sadakatinin ciddi şekilde sorgulamaya başladı.[7] Tarihçi Ronald Grigor Suny, "Sovyet hükûmetinden gelen hızlı ve acımasız tepki, Sovyet sisteminin ne kadarının değişeceğine ve Stalin'in otoriterizminin ne kadarını koruyacağına dair ikilemi çözemediğini açıkça gösterdi. Hükûmetin Tiflis'teki kafa karışıklığı, reformun partinin temel iktidar tekelini koruma kararlılığıyla sınırlı olacağının kanlı bir işaretiydi." yorumunu yaptı.[5]

1956 olayının hemen ardından Sovyetler Birliği'nden açıkça ayrılma çağrısı yapan ilk Gürcü yeraltı grupları ortaya çıktı. Genellikle küçük ve zayıflardı ve Sovyet yetkilileri onları hızla etkisiz hale getirebildiler. Ancak, her ikisi de Mart 1956 mitinginin genç katılımcıları olan ve 1980'lerde Gürcistan'ı bağımsızlık mücadelesine yönlendirecek olan Merab Kostava ve Zviad Gamsahurdia gibi yeni bir muhalif kuşağa kaynak verdiler.[7]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Lurye, Lev (2007), 1956 god. Seredina veka, s. 134. 5-7654-4961-1
  2. ^ a b c d Lang, David Marshall (1962), A Modern History of Georgia, s. 264–265. London: Weidenfeld and Nicolson.
  3. ^ Berets, Sergey, Кризис коммунистического движения 21 Mart 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (Crisis of the Communist movement). BBC News. 6 Mart 2006
  4. ^ a b c d e f g h i j k l m n o p Kozlov, Vladimir A (çeviri MacKinnon, Elaine McClarnand; 2002), Mass Uprisings in the USSR: Protest and Rebellion in the Post-Stalin Years, s. 112–136. M.E. Sharpe, 0-7656-0668-2
  5. ^ a b c d e f g h i Suny, Ronald Grigor (1994), The Making of the Georgian Nation, s. 303–305. Indiana University Press, 0-253-20915-3
  6. ^ Nahaylo, Bohdan; Swoboda, Victor (1990), Soviet disunion: a history of the nationalities problem in the USSR, s. 120. Free Press, 0-02-922401-2
  7. ^ a b c d Cornell, Svante E. (2002), Autonomy and Conflict: Ethnoterritoriality and Separatism in the South Caucasus: Cases in Georgia, s. 146–149. Uppsala University, Department of Peace and Conflict Research, 91-506-1600-5
  8. ^ a b Tarkhan-Mouravi, George, From Independence to Independence: 70 Years of Soviet Georgia, Bölüm: Awde, Nicholas; Wright, John (ed., 1998), The Georgians: A Handbook. Curzon Press, 0-7007-0640-2 (metin 29 Mart 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.)
  9. ^ a b c Лурье, Лев Яковлевич (2007). 1956 год: середина века. ОЛМА Медиа Групп. s. 135. ISBN 978-5-7654-4961-5. 19 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Nisan 2020. 
  10. ^ Sakwa, Richard (1998), Soviet Politics in Perspective, s. 243. Routledge, 0-415-07153-4

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Josef Stalin</span> Sovyetler Birliği lideri (1924–1953)

Josef Stalin, Gürcü asıllı Sovyet devlet adamı ve Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri (1922-1953). Sovyetler Birliği'ni 1924'ten ölümüne kadar diktatörlük rejimi ile yönetti. Stalin; Sovyetler Birliği'ni endüstriyel ve askerî bir süper güce dönüştürdü, fakat bunu gerçekleştirirken totaliter politikalar uyguladı ve milyonlarca Sovyet vatandaşı diktatörlüğü sırasında hayatını kaybetti. Stalin döneminde; 3 ila 20 milyon arasında insan çalışma kampları, zorunlu kolektivizasyon, kıtlık ve yargısız infazlardan dolayı ölmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Nikita Kruşçev</span> 1953ten 1964e kadarki Sovyetler Birliği lideri

Nikita Sergeyeviç Kruşçev, Sovyet devlet adamı ve Sovyetler Birliği Komünist Partisi Birinci Sekreteri. Doğru okunuşu ve Türkçe yazım kurallarına göre soyadının doğru yazılışı Hruşçov olmasına rağmen, Türkçeye İngilizce Khrushchev kelimesinin okunuşu olan Kruşçev kelimesi geçmiş ve yaygınlık kazanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Gürcistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti</span>

Gürcistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti , kısaca Gürcistan SSC olarak da bilinir, eski Sovyetler Birliği cumhuriyetlerinden biriydi. 25 Şubat 1921'de, Kızıl Ordu'nun Demokratik Gürcistan Cumhuriyeti'ni işgal etmesinin ardından Gürcistan SSC adıyla kuruldu. 12 Mart 1922'den 5 Ekim 1936 tarihine kadar, Ermenistan SSC ile Azerbaycan SSC ile birlikte Transkafkasya Federal Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'nin bir parçası olarak kaldı.

<span class="mw-page-title-main">Destalinizasyon</span> Stalinin ölümünün ardından yeni genel sekreter seçilen Nikita Kruşçev ile başlayan bir dizi siyasî reform

Destalinizasyon, Sovyetler Birliği'nde Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri Josef Stalin'in ölümünün ardından yeni genel sekreter seçilen Nikita Kruşçev ile başlayan süreci ifade eden terim. Sovyetler Birliği Komünist Partisi’nin 20. Kongresi, Stalin'in ölümünden 3 yıl sonra 14 Şubat-25 Şubat 1956'da yapıldı ve bu tarihten itibaren Stalin dönemine ait uygulamalar, "kişinin putlaştırılması" olarak değerlendirildi ve destalinizasyon süreci başlatılmış oldu. Stalin'e ait görüşlerin etki ve gücünün çözülmesi, buna bağlı hiyerarşik yapı ve ideolojik hâkimiyetin geriletilmesi girişimi; destalinizasyon olarak ifade edilir.

<span class="mw-page-title-main">1989 Tiananmen Meydanı protestoları</span>

1989 Tiananmen Meydanı Olayları, Çin'de (ÇHC) 15 Nisan - 4 Haziran 1989 arasında meydana gelen; öğrencilerin, aydınların ve işçilerin önderliğinde gerçekleşen gösterileri ve ardından yaşananları ifade eder. Gösterilerin odak noktası Pekin'de Tiananmen Meydanı idi, bununla birlikte göreceli olarak daha yumuşak gösterilerin gerçekleştiği Şangay gibi, Çin'in diğer şehirlerinde de kitlesel protestolar oldu.

<span class="mw-page-title-main">Sovyetler Birliği Komünist Partisi</span> Sovyetler Birliğini yöneten parti

Sovyetler Birliği Komünist Partisi, Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nin Bolşevik kanadınca kurulan ve 1917 Büyük Ekim Sosyalist Devrimi'nden sonra 1991 yılına dek Sovyetler Birliği'ni yöneten parti. Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi olarak iktidara gelen parti 1918 yılında Komünist Parti adını aldı.

<span class="mw-page-title-main">Sovyetler Birliği Komünist Partisi genel sekreteri</span> Fiilen Sovyetler Birliğinin lideri

Sovyetler Birliği Komünist Partisi Merkez Komitesi Genel Sekreteri, 1924'ten 1991'de birliğin dağılmasına kadar, makam sahibi Sovyetler Birliği'nin tanınmış lideriydi. Genel Sekreter Komünist Parti'yi doğrudan tek başına kontrol ediyordu. Bununla birlikte, parti siyasi güç üzerinde tekele sahip olduğundan, Genel Sekreter Sovyetler Birliği hükûmetini yürütme kontrolüne sahipti. Makamın devletin hem dış hem de iç politikalarını yönlendirme kabiliyeti nedeniyle Sovyetler Birliği'nin fiili olarak en yüksek makamıydı.

<span class="mw-page-title-main">Sovyetler Birliği Komünist Partisi 20. Kongresi</span>

Sovyetler Birliği Komünist Partisi 20. Kongresi, 14 – 26 Şubat 1956 tarihinde yapılmıştır. Kongre özellikle parti genel sekreteri Nikita Kruşçev’in yaptığı ve Gizli söylev olarak bilinen, Josef Stalin ve döneminin şiddetle eleştirildiği konuşmayla hatırlanır. Sovyet dış politikasında Barış içinde bir arada yaşama yaklaşımının ilan edildiği kongredir.

<span class="mw-page-title-main">Gizli söylev</span>

Gizli Söylev veya Kruşçev Raporu, Sovyetler Birliği Komünist Partisi 20. Kongresinde Genel Sekreter Nikita Kruşçev tarafından 25 Şubat 1956 tarihinde yapılan konuşmadır. Konuşmada, 1953 yılına kadar iktidarda olan Sovyet lideri Josef Stalin tarafından yapılan yanlış uygulamalar, orduda ve partide gerçekleştirilen tasfiyeler, kişi kültünün oluşturulması eleştirilir. Kruşçev konuşmasında Stalin'i kıyasıya eleştirirken Bolşevik lider Vladimir Lenin'e ve Sovyetler Birliği Komünist Partisine sahip çıkacaktır.

<span class="mw-page-title-main">Poznań Ayaklanması</span> 28 Haziran 1956da Polonya Halk Cumhuriyetinin totaliter yönetimine karşı kitlesel eylem

Poznań Ayaklanması, 1956 Poznań ayaklanması yahut Poznań Haziranı, Polonya Halk Cumhuriyeti'nin totaliter yönetimine karşı vuku bulan ilk kitlesel protesto eylemi. Olaylar, Cegielski Fabrikaları işçilerinin 28 Haziran 1956 tarihinde, daha iyi çalışma ve yaşam koşulları talep etmek için düzenledikleri gösterilerle başladı ve çok kısa sürede sert ve kanlı bir biçimde bastırıldı.

<span class="mw-page-title-main">Gürcistan Komünist Partisi (Sovyetler Birliği)</span>

Gürcistan Komünist Partisi Gürcistan'da 1920 ile 1990 yılları arasında faaliyet gösteren siyasi partidir.

Sovyetler Birliği Komünist Partisi Merkez Komitesi, Rusça kısaltması ile ЦК ("Tse-ka"), Sovyetler Birliği Komünist Partisi'nin (SBKP) de jure olarak en yüksek yönetim organıydı. Merkez Komite, parti tüzüğüne göre partinin iki kurultayı arasındaki dönemde tüm parti ve hükûmet etkinliklerini yönetmekteydi. Komite üyeleri, parti kurultayında seçilmekteydi.

Jeltoksan Olayları ; Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri Mihail Gorbaçov'un, Kazakistan Komünist Partisi Birinci Sekreteri, Kazak kökenli Dinmuhammet Kunayev'i azlederek yerine Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti'nden Genadi Kolbin'in ataması üzerine Aralık 1986'da Kazakistan'ın başkenti Almatı'da patlak veren olaylar. Bazı kaynaklar Kolbin'in Rus kökenli olduğunu söylemekte, bazıları ise Çuvaş kökenli olduğunu iddia etmektedir.

Sovyetler Birliği Komünist Partisi (SBKP) Merkez Komitesi Sekreterliği, çoğunlukla Politbüro tarafından idare edilen hükûmet politikasının hazırlanmasından ziyade partinin merkezi yönetiminden sorumluydu. Üyeleri Komünist Parti Merkez Komitesi tarafından seçildi, ancak ilk yıllarında oy kullanmadan önce kıdemli liderler tarafından kararlar alındığından seçimler resmiyetsizdi. Aynı zamanda Politbüro üyesi olan SBKP Genel Sekreteri, Sekreteryanın ve partinin lideriydi. Sekreterya ve Politbüro'daki ikili üyelik, Sovyet liderliğinin iki ya da üç çok üst düzey üyesi için ayrılmıştı ve Joseph Stalin sonrası dönemde nihai bir güce adım atmıştı. Son beş Sovyet liderleri birinci veya genel sekreter olmadan önce üst düzey sekreterlerdi. Buna ek olarak, Georgi Malenkov kısa bir süre Sekretarya'nın en üst üyeliği nedeniyle Stalin'in ölümünün ardından bir hafta partinin genel başkanı olarak değerlendirildi.

<span class="mw-page-title-main">1968 Kızıl Meydan gösterisi</span>

1968 Kızıl Meydan'daki gösteriler, Sovyetler Birliği öncülüğündeki Varşova Paktı'nın Prag Baharı adı verilen reform girişiminde bulunan Çekoslovakya'ya müdahalesine karşı dünyanın dört bir yanındaki insanların gerçekleştirdiği protestoların Sovyetler Birliği'ne yansımasıdır. Gösteriler 25 Ağustos 1968'de Sovyetler Birliği'nin başkenti Moskova'nın merkezi konumundaki Kızıl Meydanında gerçekleşti. Göstericiler sıradan vatandaşlara ayakta durarak rahatsızlık vermemek için oturuyorlardı.

<span class="mw-page-title-main">Polikarpe Mdivani</span> Rus Bolşevik devrimci, Sovyet siyasetçi

Polikarpe Gurgenoviç "Budu" Mdivani 1917 Rus Devrimleri ve İç Savaşa aktif olarak katılan deneyimli bir Gürcü Bolşevik siyasetçi, Sovyet hükûmet yetkilisi ve diplomattır. 1920'lerde, özellikle Kafkasya'nın Sovyetleştirilmesinde önemli bir rol oynadı ancak daha sonra 1922 Gürcistan Olayı sırasında Josef Stalin'in merkezileştirme politikası sırasında Komünist Gürcistan muhalefetine öncülük etti. 1930'larda Troçkist muhalefete desteği gerekçe gösterilerek işkence gördü ve Büyük Temizlik kapsamında idam edildi.

<span class="mw-page-title-main">Anti Parti Grubu</span>

Anti Parti Grubu, Sovyetler Birliği Komünist Partisi genel sekreteri Nikita Kruşçev'in başlattığı destalinizasyon sonrası Haziran 1957'de Kruşçev'i görevden alınmasına çalışan fakat başarısız olan grup. Kruşçev'in tanımlaması olan Anti Parti Grubu, Bolşevik liderler Georgi Malenkov, Vyaçeslav Molotov, Lazar Kaganoviç, Dmitri Şepilov gibi isimlerin önderliğindeki muhaliflerden oluşmaktaydı. Grup destalinizasyon sürecinde Stalin'in etkisizleştirilmesine şiddetle karşı çıktı.

<span class="mw-page-title-main">Vasil Mjavanadze</span>

Vasil Pavloviç Mjavanadze, Gürcistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'nde görev yapmış Sovyet politikacı. Eylül 1953'ten Eylül 1972'ye kadar Gürcistan Komünist Partisi Birinci Sekreteri görevi yürüttü. 29 Haziran 1957 - 18 Aralık 1972 tarihleri arasında Sovyetler Birliği Komünist Partisi Politbürosu üyesi idi. Bir yolsuzluk skandalı sonrasında görevden alındı ve yerine Eduard Şevardnadze getirildi.

<span class="mw-page-title-main">Stalin Anıtı (Gori)</span>

Stalin'in Anıtı, Gori'de yer alan Sovyetler Birliği Komünist Partisi genel sekreteri Josef Stalin'e atfen inşa edilen anıt heykel. Anıt Stalin'in anavatanı olan Gürcistan'da Gori belediye binasının önünde bulunuyordu. 24 Haziran 2010 tarihinde söküldü ve Josef Stalin Müzesi'ne taşındı.

<span class="mw-page-title-main">Sovyetler Birliği'nde Gürcüler</span>

Sovyetler Birliği'nde Gürcüler, Sovyetler Birliği sınırları içerisinde içinde yaşayan Gürcü kişi veya grupları betimler.