
Letonya ya da resmî adıyla Letonya Cumhuriyeti, Kuzey Avrupa'da yer alan bir ülkedir. Kara sınırlarını kuzeyde Estonya, güneyde Litvanya; doğuda ise Rusya ve Belarus ile paylaşmaktadır. Aynı zamanda Letonya, İsveç ile denizden sınırdaştır. Letonya'nın en büyük şehri ve başkenti Riga'dır. 1 Mayıs 2004'ten beri Avrupa Birliği üyesidir.

Letonya Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti kısaca Letonya SSC , Sovyetler Birliği içerisindeki cumhuriyetlerden biridir. 23 Ağustos 1939 tarihinde Kızıl Ordu tarafından Molotof Şartı'na uygun olarak işgal edilen ülke önce bağımsız bırakıldı. Ancak 17 Haziran 1940 tarihinde Molotof-Ribbentrop Paktı'nın imzalanmasından hemen sonra 21 Temmuz 1940 tarihinde Sovyetler Birliği'ne bağlı bir cumhuriyet haline getirildi. 5 Ağustos 1940 tarihinde imzalanan antlaşma ile 15 kurucu cumhuriyetten biri olarak Sovyetler Birliği'ne bağlandı. 1941 yılında Wehrmacht tarafından işgal edilen ülke, 3 yıl Nazi Almanyası yönetiminde kaldıktan sonra 1944-1945 yılları arasında Sovyetler Birliği tarafından geri alındı.

Alman-Sovyet Saldırmazlık Paktı veya Molotov - Ribbentrop Paktı, Nazi Almanyası ile Sovyetler Birliği arasında Doğu Avrupa'yı aralarında paylaşan bir saldırmazlık paktıydı. Pakt 23 Ağustos 1939'da Moskova'da Almanya Dışişleri Bakanı Joachim von Ribbentrop ve Sovyet Dışişleri Bakanı Vyaçeslav Molotov tarafından imzalandı ve resmi olarak Almanya ile Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği Arasında Saldırmazlık Antlaşması olarak biliniyordu. Gayri resmi olarak; Hitler-Stalin Paktı, Nazi-Sovyet Paktı veya Nazi-Sovyet İttifakı olarak da anıldı.

Sovyetler Birliği cumhuriyetleri, 1977 Sovyet Anayasası'nın 17. maddesinde tanımlanmış ve diğer Sovyet Sosyalist devletlere birleştirilmiş özerk devletlerdir.

Sovyet savaş suçları, 1919 ve 1991 arasında Kızıl Ordu ve NKVD tarafından işlenen savaş suçlarını ifade eder. Bazı durumlarda, bu suçlar, Sovyet lideri Josef Stalin'in emriyle işlendi. Diğer durumlarda ise, savaş esirlerine ve sivillere karşı partizan savaşı veya diğer ülkelerin SSCB ile silahlı çatışmaları sırasında Sovyet birlikleri tarafından herhangi bir emir alınmadan işlendi.
Sovyetlerin Macaristan'ı işgali, Macaristan'ın II. Dünya Savaşı'nda mağlup olmasından sonra başlayıp, 45 yıl devam eden bir süreci ifade etmektedir. İşgal, 1991 yılında SSCB'nin dağılmasından kısa bir süre önce sona ermiştir.

1939 yılında gizlice imzalanan Molotov–Ribbentrop Paktı uyarınca, Sovyetler Birliği II. Dünya Savaşı sırasında, Nazi Almanyası tarafından kendisine terk edilen kimi ülke ve bölgeleri ilhak ve işgal etti. İşgal edilen bölgeler arasında; Doğu Polonya, Letonya, Estonya, Litvanya, Doğu Finlandiya'nın bir parçası ve Doğu Romanya bulunmaktaydı. Bunların yanı sıra, Karpat Rutenyası Çekoslovakya'dan ilhak edilerek, Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'nin bir parçası haline getirildi.

Doğu Avrupa Platosu Kuzey ve Orta Avrupa Ovası'nın doğusunda bulunan ve 25 derece boylamından doğuya doğru uzanan platoları içerir. En batısında Volhynian-Podolian Upland ve doğu sınırında Volga Yaylası bulunur. Ovada ayrıca Dnepr Havzası, Oka-Don Ovası ve Volga Havzası gibi büyük nehir havzaları bulunmaktadır. Doğu Avrupa Platosunun güney sınırlarını Kafkas ve Kırım Dağları oluşturur. Kuzeydoğu Polonya, Estonya, Letonya ve Litvanya'nın çoğunluğunu kapsayan Kuzey Avrupa Platosu ile birlikte, Avrupa Platosunu oluşturmaktadır.
Tarihsel olarak Lüterci Protestan bir ulus olan Estonya, dünyadaki "en az dindar" ülkelerden biridir ve nüfusun yalnızca %14'ü, dini günlük yaşamın önemli bir parçası olarak görmektedir.

Baltık Almanları veya Balt Almanlar günümüzde Estonya ve Letonya'nın bulunduğu Baltık Denizi'nin doğu kıyılarında yaşayan etnik Alman halk. 1939'da yeniden yerleştirilmelerinden bu yana, Baltık Almanlarının sayısı belirgin şekilde azalmıştır. Baltık Almanlarının soyundan gelen kişiler günümüzde en yoğun olarak Almanya ve Kanada'da yaşarlar. Letonya ve Estonya'da hala birkaç bin Balto-Almanın yaşadığı tahmin edilmektedir.

Sovyetler Birliği'nin Baltık devletlerini işgali, Sovyetler Birliği'nin Molotov-Ribbentrop Paktı'na göre Estonya, Letonya ve Litvanya olmak üzere üç Baltık devletini Haziran 1940'ta askeri işgalidir. İşgalden sonra Ağustos 1940'ta kurucu cumhuriyetler olarak Sovyetler Birliği'ne ilhak edildiler. Bu ilhak, Batılı ülkeler ve çoğu kuruluşlar tarafından asla tanınmadı. 22 Haziran 1941'de Nazi Almanyası Sovyetler Birliği'ne saldırdı ve birkaç hafta içinde Baltık topraklarını işgal etti. Temmuz 1941'de Nazi Almanyası, Baltık bölgesini Reichskommissariat Ostland'a dahil etti. Kızıl Ordu'nun 1944'teki Baltık Taarruzu'nın bir sonucu olarak Sovyetler Birliği, Baltık devletlerinin çoğunu yeniden ele geçirdi ve 1945'te resmi olarak teslim olana kadar geri kalan Alman kuvvetlerini Kurlandiya Kuşatması'nda tuttu. Sovyetler Birliği'nin Baltık ülkelerini "ilhak işgali" veya sui generis işgali Ağustos 1991'de bağımsızlıklarını yeniden kazanmasına kadar sürdü.
Haziran sürgünü, II. Dünya Savaşı'nın başlamasından kısa süre önce başlayan ve 1940-41 yılları arasında işgal edilen topraklardan on binlerce insanın Sovyetler Birliği tarafından kitlesel olarak sınır dışı edilmesi olaydır. Sürgünler Baltık devletleri, Polonya ve Moldavya'yı kapsadı.
Letonya'daki Yahudilerin tarihi, 1571'de Piltene'de kurulan ilk Yahudi kolonisine dayanıyor. Yahudiler, Letonya'nın nüfusunu azaltan Büyük Kuzey Savaşı'na (1700-1721) kadar Letonya'nın gelişimine katkıda bulundular. Yahudi cemaati, esas olarak Prusya'dan gelen bir akın yoluyla 18. yüzyılda yeniden oluştu ve Letonya'nın ekonomik yaşamında temel bir rol oynamaya başladılar.
Letonya'da Müslümanların varlığı ilk olarak 19. yüzyılda görüldü. Bu Müslümanlar çoğunlukla kendi iradeleri dışında Letonya'ya götürülen Tatarlar ve Türklerdir.

Alman işgali altındaki Avrupa, 1939 ve 1945 arasını kapsayan bir dönemde Nazi Rejimi tarafından yönetilen Alman güçleri tarafından tamamen veya kısmen işgal edilmiş veya politik olarak işgal edilmiş devletleri içeren Avrupa'yı ifade eder. Wehrmacht, kabaca şu bölgeleri işgal etti:
- Almanlar doğuda, Kafkasya'daki Mozdok kasabasına kadar
- kuzeyde, Svalbard'taki Barentsburg'a kadar
- güneyde Gavdos adasına kadar
- batıda Ushant adasına kadar ilerlediler.
Letonya'daki Ruslar, son iki yüzyıldır ülkedeki en büyük etnik azınlık olmuştur. Letonya'daki Rusların sayısı, Letonya'nın Sovyet işgali sonrasında, topluluğun büyüklüğü 1935'teki toplam nüfusun %8,8'inden 1989'da %34,0'a çıkarak dört kattan fazla artmıştır. Letonya'nın 1991'de yeniden bağımsızlığını kazanmasının ardından, Rus nüfusu 2018'in başında %25,2'ye düşerek yeniden küçülmeye başlamıştır.

Letonya-Tayvan ilişkileri ya da tarihî olarak Çin Cumhuriyeti-Letonya ilişkileri, Tayvan adasının Japon işgâlinde olduğu dönemde Çin Cumhuriyeti devletinin Letonya'yı de jure olarak tanıdığı 16 Ağustos 1923 tarihine dayanır. 1940 yılında Letonya'nın Sovyet işgâli altına alınmasının ardından Çin Cumhuriyeti, Letonya'nın Sovyetler Birliği tarafından ilhak edilmesini tanımayan tek devletlerden biriydi.

Estonya'da Holokost, 1941 ile 1944 yılları arasında Nazi Almanyası'nın Estonya'yı işgali boyunca Holokost'un Estonya'daki tezahürlerini kapsar.

Alman-Sovyet Sınır ve Dostluk Antlaşması, 23 Ağustos 1939 tarihli Molotof-Ribbentrop Paktı'nın ikinci ek protokolüydü. 28 Eylül 1939'da Nazi Almanyası ve Sovyetler Birliği tarafından egemen Polonya'nın ortak işgali ve işgalinden sonra değiştirilen gizli bir maddeydi. Joseph Stalin'in huzurunda sırasıyla Almanya ve Sovyetler Birliği'nin dışişleri bakanları Joachim von Ribbentrop ve Vyacheslav Molotov tarafından imzalandı. İlk antlaşmanın yerini alan protokolün yalnızca küçük bir kısmı kamuoyuna duyurulurken, Nazi Almanyası ve Sovyetler Birliği'nin etki alanları gizli kaldı. Pakt'ın üçüncü gizli protokolü, 10 Ocak 1941'de Friedrich-Werner Graf von der Schulenburg ve Molotov tarafından imzalandı; burada Almanya, Barbarossa Harekatı'ndan yalnızca birkaç ay önce, Litvanya'nın bazı kısımları üzerindeki iddialarından vazgeçti..

Sovyet-Litvanya Karşılıklı Yardım Anlaşması,, 10 Ekim 1939'da Sovyetler Birliği ile Litvanya arasında imzalanan ikili bir anlaşmadır. Anlaşmada belirtilen hükümlere göre Litvanya, tarihi başkenti Vilnius da dahil olmak üzere Vilnius Bölgesi'nin yaklaşık beşte birini ele geçirecek ve karşılığında Litvanya genelinde 20.000 askerden oluşan beş Sovyet askeri üssünün kurulmasına izin verecekti. Aslında Litvanya ile yapılan anlaşma, Sovyetler Birliği'nin 28 Eylül'de Estonya ve 5 Ekim'de Letonya ile imzaladığı anlaşmalara çok benziyordu. Resmi Sovyet kaynaklarına göre Sovyet ordusu, Nazi Almanyası'nın olası saldırılarına karşı zayıf bir ulusun savunmasını güçlendiriyordu. Anlaşma, Litvanya'nın egemenliğinin etkilenmeyeceğini öngörüyordu. Ancak gerçekte anlaşma, Litvanya'nın ilk Sovyet işgalinin kapısını açtı ve The New York Times tarafından "bağımsızlığın fiilen feda edilmesi" olarak yorumlandı.