İçeriğe atla

1934 Almanya devlet başkanlığı referandumu

1934 Almanya devlet başkanlığı referandumu
19 Ağustos 1934

Cumhurbaşkanlığı makamı, Şansölyelik makamı ile birleştirilmiştir. Cumhurbaşkanı'nın tüm yetkileri ile Şansölye'nin yetkileri Führer ve Şansölye Adolf Hitler'de toplanmıştır. Vekilini kendisi atayacaktır. Alman erkeği ve Alman kadını, bu yasa ile öngörülen bu düzenlemeyi onaylıyor mu?
Sonuçlar
Seçim
Oy %
Evet38.394.848%&0000000000000089.93000089,93
Hayır4.300.370 %&0000000000000010.07000010,07
Geçerli oy 42.695.218 %&0000000000000097.99000097,99
Geçersiz veya boş oy 873.668 %&0000000000000002.0100002,01
Toplam oy43.568.886%100,00
Kayıtlı seçmen/katılım45.552.059 %&0000000000000095.65000095,65

Almanya'da 19 Ağustos 1934'te, Şansölyelik ve Cumhurbaşkanlığı makamlarının birleştirilmesi hakkında[1] Cumhurbaşkanı Paul von Hindenburg'un ölümünden on yedi gün sonra düzenlenen referandum. Nazi Partisi referandum ile, Adolf Hitler'in tüm siyasi güçleri tek elde toplamasını amaçladı. Referandum seçmenlere dönük yaygın bir baskı atmosferinde gerçekleşti ve çıkan "evet" sonucu Hitler tarafından Almanya'nın de facto Devlet Başkanı olarak gerçekleştireceği işlemlere dayanak olarak kullanıldı. Gerçekte Hitler, referanduma konu makamları ve yetkileri referandumdan önce halihazırda (ve yasa dışı olarak) elinde toplamıştı ve referandumu bu durumu meşrulaştırmak için kullanarak, Führer und Reichskanzler (Führer ve Şansölye) unvanını aldı.

Arka plan

Adolf Hitler 23 Mart 1933'te Kroll Opera Binası'nda konuşma yapıyor.

Hitler daha Nisan 1934'te Hindenburg'un yıl sonuna kadar öleceğini biliyordu. Bu sürecin çoğunu silahlı kuvvetlerin kendisini Hindenburg'un halefi olarak desteklemesi için çalışarak geçirdi.[2] Hitler, Yetki Kanunu'nun kabul edilmesi ve 1933'te Naziler dışındaki partilerin yasaklanmasıyla, Hindenburg'un Hitler'i görevden alma hakkı sayesinde gücü üzerindeki tek kontrol olduğunun farkındaydı. Bu gerçek 1934 yılının başlarında ortaya çıkmıştı. Nazi aşırılıklarının tırmanmasının ardından Hindenburg, Hitler'in gerginliği sona erdirmek için derhal adım atmaması halinde sıkıyönetim ilan etmekle tehdit etti.[3] Hitler buna Uzun Bıçaklar Gecesi emrini vererek karşılık verdi, Bu olayda, başta Ernst Röhm olmak üzere birçok SA lideri, Hitler'in diğer eski rakipleriyle birlikte öldürüldü.[4]

Hindenburg'un ölümünün yaklaştığı 1 Ağustos'ta Hitler, kabineye Almanya Cumhurbaşkanı (devlet başkanı) ve Almanya Şansölyesi (hükûmet başkanı) makamlarını Lider ve Şansölye (Führer und Reichskanzler) unvanı altında birleştiren "Reich'ın En Yüksek Devlet Makamına İlişkin Kanun"u kabul ettirdi.[5] Hindenburg ertesi gün öldü ve iki saat sonra Hitler, yeni yasa uyarınca cumhurbaşkanının yetkilerini üstlendiğini duyuran bir kararname yayınladı.[2] Başkanlığın Hindenburg ile o kadar özdeşleştiğini ve bu unvanın bir daha kullanılmaması gerektiğini savundu.[4]

Hindenburg'un 2 Ağustos'taki ölümünün hemen ardından, Savunma Bakanı ve Başkomutan Werner von Blomberg tüm Reichswehr (silahlı kuvvetler) mensuplarına Führer yemini etmelerini emretti.[6]

Hindenburg Mayıs ayında vasiyetini yazdırırken, Hitler'in Hohenzollern monarşisini yeniden kurmasını "son arzusu" olarak eklemişti. Oğlu Oskar von Hindenburg vasiyeti Şansölye Yardımcısı Franz von Papen'e iletti, o da 14 Ağustos'ta Hitler'e verdi. Ertesi gün, 15 Ağustos'ta Hitler, Hindenburg'un "son arzusunu" belirtmeksizin vasiyetnameyi yayınlattı.[6]

Referandum

Referandumda onaya sunulan soru şöyledir:

Cumhurbaşkanlığı makamı, Şansölyelik makamı ile birleştirilmiştir. Cumhurbaşkanı'nın tüm yetkileri ile Şansölyeliğin yetkileri Führer ve Şansölye Adolf Hitler'de toplanmıştır. Vekilini kendisi atayacaktır.
Alman erkeği ve Alman kadını, bu yasa ile öngörülen bu düzenlemeyi onaylıyor mu?
[7]
"Ja dem Führer" ("Lidere Evet"), 1934 referandumu için, Fürth'te bir okulun dışında bir Nazi sloganı pankartı

Hükûmet geniş bir "evet" oyu ile sonuçlanması için referandumda yaygın bir sindirme ve seçim hilesine başvurdu. Buna, Sturmabteilung üyelerini oy kullanma merkezlerine yerleştirmek ve kulüpleri ve toplulukları Sturmabteilung askerlerinin eşliğinde oy kullanma merkezlerine getirerek ve açık oy vermeye zorlamak da dahildi. Bazı yerlerde oy kullanma kabinleri kaldırıldı veya "yalnızca hainler buraya giriyor" yazan afişler gizli oy kullanılmasını önlemek için girişlerine asıldı. Buna ek olarak, birçok oy pusulası "evet" oyuyla önceden işaretlenmiş, geçersiz oy pusulaları sıklıkla "evet" oyu olarak sayılmış ve pek çok "hayır" oyu referandum sorusunun lehine kaydedilmiştir.[8]

Öte yandan Naziler; Yahudilerin, Polonyalıların ve diğer etnik azınlıkların yoğun olarak bulunduğu bölgelerde olumsuz ya da geçersiz oyların atılmasını ya da toplanmasını önlemek için çok az çaba gösterdi. Kasım 1933'te olduğu gibi, Nazi liderliği bu alanlarda beklenen olumsuz sonuçların Reich'a olan ihanetin belgesi olarak yararlı olacağını düşünüyordu. Bu, Yahudilerin ve diğer azınlıkların, ertesi yıl Nürnberg Yasaları'nın yürürlüğe girmesiyle birlikte vatandaşlık haklarının elinden alınmasından önce oy kullanmalarına izin verilen son ulusal oylamaydı.

Sonuç

Alman Meclisi'nin kabul ederek referanduma sunduğu "1 Ağustos Alman Reich Devlet Başkanı Kanunu"

Cumhurbaşkanlığı ve Şansölyelik makamlarının birleştirmesine verilen destek, resmi rakamların %96'sının lehte oy kullandığını gösteren Doğu Prusya'da büyüktü.[9] Kentsel alanlardaysa destek en düşüktü. Hamburg ise, %80'in hemen altıyla (% 20.4 hayır oranı) değişikliğe desteğin en zayıf olduğu yer oldu. Aachen'da %18.6 hayır oyu çıktı. Berlin genelinde %18.5 ve her bölgesinde en az %10 oranında hayır oyu çıkmıştı. Eski komünist kalesi olan Wedding bölgesinde hayır oranı %19.7 idi. Seçmen üzerindeki baskının kapsamı "evet" oyunun boyutunu etkiledi. Genel destek 12 Kasım 1933'te yapılan referandumdan düşüktü. 1933 referandumunun toplam seçmenlerin %89,9'undan destek aldığı yerlerde 1934 referandumunun desteği yalnızca %84,3'tü. Bununla birlikte, bölgesel farklılık 1933'te yapılan referandumdakiyle aynıydı.

Nazi yönetimi referandum sonuçlarından dolayı hayal kırıklığına uğradı.[10] Örneğin, Joseph Goebbels günlüğüne 22 Ağustos tarihinde referandumdan bahsederken şunları yazacaktı: "İlk sonuçlar: çok kötü. Sonradan yükseldi. Nihayet Führer için 38 milyon oy. Daha fazlasını ummuştum."[11] Bununla birlikte, tarihçi Ian Kershaw, oylama sürecindeki manipülasyon hesaba katıldığında dahi, "sonuçların o sırada Alman halkının büyük çoğunluğunun Hitler'e olan hevesli desteğini yansıttığını" belirtir.

Kaynakça

  1. ^ D. Nohlen and P. Stöver (2010), Elections in Europe: A Data Handbook, p. 762, ISBN 978-3-8329-5609-7.
  2. ^ a b William Shirer, The Rise and Fall of the Third Reich (Touchstone Edition) (New York: Simon & Schuster, 1990)
  3. ^ Shirer, William (1990). The Rise and Fall of the Third Reich (Touchstone bas.). New York: Simon & Schuster. s. 281. ISBN 978-0671728687. 
  4. ^ a b Evans, Richard J. (2006). The Third Reich Trilogy#The Third Reich in Power. Penguin Books. ISBN 978-1-59420-074-8. 
  5. ^ Overy, Richard. The Dictators: Hitler's Germany, Stalin's Russia. Londra: W. W. Norton. ISBN 0393020304. 
  6. ^ a b H. A. Winkler (2006), Germany: The Long Road West, Volume II (1933-1990) (Oxford University Press), s. 38-39.
  7. ^ Min Shu (27 May 2014), "Consolidating Leadership: Referendums in Nazi Germany and Postwar France" 16 Ocak 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., lecture notes for Introduction to Direct Democracy (Waseda University), p. 4
  8. ^ Richard J. Evans (2006). The Third Reich in Power 1933–1939. Londra: Penguin. s. 110. ISBN 9780141009766. 
  9. ^ Arnold J. Zurcher (1935). "The Hitler Referenda". American Political Science Review. 29 (1). ss. 91-99. doi:10.2307/1947171. 
  10. ^ Ian Kershaw (1998). Hitler, 1889–1936: Hubris. Londra: Penguin. s. 526. ISBN 9780140133639. 
  11. ^ Markus Urban (2011), "The Self-Staging of a Plebiscitary Dictatorship: The NS-Regime Between 'Uniformed Reichstag', Referendum and Reichsparteitag", Ralph Jessen; Hedwig Richter (Ed.), Voting for Hitler and Stalin: Elections Under 20th Century Dictatorships, New York: Campus Verlag, s. 43n 

İlgili Araştırma Makaleleri

Führer, Adolf Hitler'in, Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi'nin ve Üçüncü Alman İmparatorluğu'nun yöneticisi olduğu dönemde kullandığı ve “önder” anlamına gelen unvan. Führer, “tek halk, tek imparatorluk, tek önder” ilkesinin gerektirdiği şekilde, tüm yurttaşların temsilcisi olmakla beraber halkın, partinin ve devletin önderidir. Ulusal toplumculuk' ta halkın ulusal ve toplumsal bütünlüğünü ile eşitliğini sağlamakla sorumlu olan Führer, halkın ve devletin lehine işlerde bulunmakla görevlidir. Kesin kararlar alır. O, halkın isteklerini kendi benliğinde hissederek gerçekleştirir ve dikkate alır. Ulusun yol göstericisidir ve ulusu için çalışır. Führer, ulusunun parçası olan insanların yaşadığı ülke için en iyi olanı yapmalıdır. Kanunları Führer yapar ve denetler.

<span class="mw-page-title-main">Avusturya'nın ilhakı</span> Führer Adolf Hitlerin 3. Reichı genişletmesinin ilk adımı

Avusturya'nın ilhakı, 12 Mart 1938'de Hitler'in Almanya'yı genişletme çabalarının ilk adımı olmuştur. Avusturya'nın ilhakını, Versay Antlaşması gereği 15 yıldır Milletler Cemiyetinin kontrolünde olan Saar bölgesinin Almanya'ya verilmesi, Çekoslovakya'nın Südetlerinin Almanya'ya hediye edilmesi, Almanya'nın Çekoslovakya'yı işgali ve en sonunda Polonya'nın işgali takip etti.

<span class="mw-page-title-main">Weimar Cumhuriyeti</span> 1918/1919–1933 yıllarında Almanya

Weimar Cumhuriyeti, Almanya'da, Philipp Scheidemann'ın 9 Kasım 1918 tarihinde cumhuriyetin kurulduğunu ilan etmesi ile başlayıp 30 Ocak 1933 tarihinde Adolf Hitler'in şansölye olmasına kadar süregelmiş döneme verilen isimdir. “Weimar Cumhuriyeti” adı tarih yazımı için kullanılan bir terimdir. Bu adın kaynağı, I. Dünya Savaşı'ndan yenilgiyle çıkılması sonucu lağvedilen Alman monarşisi yerine millî meclisin yeni anayasayı oluşturmak için 1919 yılında toplandığı Weimar kentidir. Parlamenter demokrasiye dayanan bir rejimin kurulmuş olduğu bu dönemde “Deutsches Reich” yani Alman İmparatorluğu adı muhafaza edildi. Almanya'da liberal demokrasi yerleştirmek için yapılan bu ilk girişim, yoğun sivil anlaşmazlıkların ve ekonomik sorunların olduğu bir dönem getirdi.

<span class="mw-page-title-main">Joseph Goebbels</span> Alman siyasetçi

Dr. Paul Joseph Goebbels, 1933-1945 yılları arasında Halkı Aydınlatma ve Propaganda Bakanlığı yapmış Alman politikacı ve Nazi Almanyası'nın ikinci şansölyesi. Adolf Hitler'in en yakın arkadaşlarından biri ve en sadık yandaşıydı. Kendisi coşkulu ve enerjik hitabet yeteneği, topluluk önünde konuşma becerisi, sert anti-semitik görüşleri ve kitlesel propagandanın Büyük Yalan olarak bilinen tekniğini kullanmadaki ustalığıyla bilinirdi. Hitler intihar ettikten sonra bir günlüğüne III. Reich'in başına geçmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Nazi Almanyası</span> 1933ten 1945e dek Nazi Partisi yönetimindeki Almanya

Nazi Almanyası, Almanya’nın 1933 ile 1945 yılları arasında, Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi (NSDAP) idaresi altında, tek parti rejimine dayalı yönetim sistemiyle “Führer” unvanlı hükûmet (1933-1945) ve devlet başkanı (1934-1945) Adolf Hitler’in liderliğinde egemenlik sürdüğü döneme verilen isim. Alman tarihi içerisinde “Reich”ların üçüncüsüdür; bundan dolayı Üçüncü Reich ismiyle de nitelendirilir.

<span class="mw-page-title-main">Paul von Hindenburg</span> Alman mareşal ve devlet adamı (1847–1934)

Paul von Hindenburg, Prusyalı-Alman mareşal ve devlet adamıdır. 1925-1934 yılları arasında Almanya'nın ikinci cumhurbaşkanı olarak görev yaptı.

<span class="mw-page-title-main">Kurt von Schleicher</span> Alman Politikacı ve Weimar Cumhuriyeti Şansölyesi

Kurt von Schleicher, Adolf Hitler'in iktidara gelmesinin arifesinde Weimar Cumhuriyeti'nin şansölyeliğini yapmış (1932-33) Alman asker ve siyasetçi.

<span class="mw-page-title-main">Uzun Bıçaklar Gecesi</span> Nazi Almanyasında politik tasfiye

Uzun Bıçaklar Gecesi (Almanca:

<span class="mw-page-title-main">Reichskanzlei</span>

Reichskanzlei, 1871'den 1945'e kadar Alman Reich'ı döneminde Almanya Şansölyeliğinin geleneksel adıydı. 1875'teki Şansölyelik yeri, Berlin'deki Wilhelmstraße'de bulunan Prens Antoni Radziwiłł'nin (1775-1833) eski şehir sarayıydı. Hem saray hem de yeni bir Reich Şansölyesi binası II. Dünya Savaşı sırasında ciddi şekilde hasar gördü ve sonra yıkıldı. Günümüzde Almanya Şansölyelik ofisine genellikle Kanzleramt ya da daha resmi olarak Bundeskanzleramt adı verilir. İkincisi, 2001 yılında tamamlanan Şansölye Ofisinin yeni yer adıdır.

<span class="mw-page-title-main">Almanya cumhurbaşkanları listesi (1919-1945)</span>

Reichspräsident yani İmparatorluk Başkanı, Almanya'nın Weimar Cumhuriyeti (1919–33) ve Nazi Almanyası (1933–45) dönemlerindeki Devlet Başkanı. Günümüzün Almanya Federal Cumhuriyeti'nde Federal Cumhurbaşkanı'nın (Bundespräsident) kısıtlanmış yetkilerinin aksine, çok daha geniş yetkileri vardı.

<span class="mw-page-title-main">Yetki Kanunu</span> Adolf Hitlere verilen bağımsız kanun çıkarma yetkisi

Yetki Kanunu, 23 Mart 1933'te kabul edilip Şansölye Adolf Hitler'in hükûmetine parlamentonun müdahalesi olmaksızın kanun çıkarma yetkisi tanımış 5 maddelik bir kanundu. Resmi adı Gesetz zur Behebung der Not von Volk und Reich idi.

<span class="mw-page-title-main">Adolf Hitler'in askerî kariyeri</span> Alman asker ve "Führer" Adolf Hitlerin askeri hayatına genel bir bakış

Adolf Hitler'in askeri kariyeri, Adolf Hitler'in hayatının iki ayrı bölümüne bölünebilir. Esas olarak, I. Dünya Savaşı sırasındaki dönem Hitler'in Bavyera Ordusunda Gefreiter (onbaşı) olarak görev yaptığı dönem ve Nazi Almanyası Führer'i olarak Wehrmacht'ın Başkomutanı olarak görev yaptığı dönemdir.

<span class="mw-page-title-main">Adolf Hitler'in iktidara yükselişi</span> Adolf Hitlerin iktidara yükselişini anlatan olaylar dizisi

Adolf Hitler'in iktidara yükselişi, Almanya'da Eylül 1919'da Hitler'in daha sonra Deutsche Arbeiterpartei - DAP olarak bilinen siyasi partiye katılmasıyla başladı. İsim 1920'de Nationalsozialistische Deutsche Arbeiterpartei - NSDAP olarak değiştirildi. Anti-Marksistti ve Weimar Cumhuriyeti'nin savaş sonrası demokratik hükûmetine ve Versay Antlaşması'na karşıydı, aşırı milliyetçiliği (Pancermenizmi) ve aynı zamanda antisemitizmi savunuyordu. Hitler, Reichstag'ın o ay 1933 Yetki Kanununu kabul etmesinden sonra Mart 1933'te iktidara geldi ve genişletilmiş yetkiler aldı. Cumhurbaşkanı Paul von Hindenburg, bir dizi parlamento seçimleri ve ilgili arka oda entrikalarından sonra 30 Ocak 1933'te Hitler'i Şansölye olarak atadı. Yetki Kanunu - acımasızca ve otoriterce kullanıldığında - Hitler'in bundan sonra anayasal olarak yasal itiraz olmaksızın diktatörlük yetkisini kullanabileceği imkanına kavuştu.

<span class="mw-page-title-main">Potsdam Günü</span>

Potsdam Günü aksi takdirde Tag von Potsdam veya Potsdam Kutlaması olarak bilinen, 21 Mart 1933'te Reichstag yangınını takiben, Mart 1933'teki Alman federal seçimlerinden sonra yeni Reichstag'ın açılış töreniydi.

<span class="mw-page-title-main">Hitler Yemini</span> Nazi Almanyasında askerlerin ettikleri yemin

Hitler Yemini, Alman Silahlı Kuvvetlerinin subay ve askerleri ile Nazi Almanyası memurlarının 1934 ile 1945 yılları arasında ettikleri bağlılık yemini. Yemin, ülkenin anayasasına bağlılık yerine Adolf Hitler'e kişisel sadakat sözü veriyordu. Tarihçiler, Üçüncü Reich'ın bu yeminini, savaş suçları, zulüm ve soykırım işlemek için verilen emirlere uymak için önemli bir psikolojik unsur olarak görür. Nürnberg mahkemeleri sırasında birçok Alman subay, ettikleri yeminini, savaş suçları ve insanlığa karşı suçlara karşı savunma olarak kullanmaya çalışmış fakat başarısız olmuşlardır.

<span class="mw-page-title-main">Reichstag Yangın Kararnamesi</span>

Reichstag Yangın Kararnamesi, Halkın ve Devletin Korunması için Reich Başkanının Kararnamesi'nin genel adıdır. Kararname, (Almanya Cumhurbaşkanı Paul von Hindenburg tarafından Şansölye Adolf Hitler'in tavsiyesi üzerine 28 Şubat 1933'te Reichstag yangınına hemen yanıt olarak yayınlandı. Kararname, Alman vatandaşlarının temel sivil özgürlüklerinin çoğunu geçersiz kıldı. Naziler Alman hükûmetinde güçlü konumlardayken, kararname, Nazilere muhalif olduğu düşünülen herkesin hapsedilmesi ve Nazi davasına "dost" olarak kabul edilmeyen yayınların bastırılması için yasal dayanak olarak kullanıldı. Kararname tarihçiler tarafından Almanya'da tek partili bir Nazi devletinin kurulmasındaki kilit adımlardan biri olarak görülüyor.

<span class="mw-page-title-main">Adolf Hitler'in kişilik kültü</span>

Adolf Hitler'in kişilik kültü, Nazi Almanyası'nın (1933–1945) öne çıkan bir özelliğiydi, ve 1920'lerde Nazi Partisi'nin ilk günlerinde başladı. Führerprinzip'e dayanarak, aralıksız Nazi propagandasının her zaman öne sürerek, liderin her zaman haklı olduğu ve Hitler'in Almanya'nın ekonomik sorunlarını çözmedeki bariz başarısıyla, İkinci Dünya Savaşı öncesinde dış politikadaki kan dökmeden elde ettiği zaferleriyle pekiştirildi ve savaşın başlarında Polonya ve Fransa'daki hızlı askeri başarıları, sonunda Alman halkının Nazi kontrolünün merkezi bir yönü haline geldi.

<span class="mw-page-title-main">1932 Almanya cumhurbaşkanlığı seçimleri</span>

1932 Almanya cumhurbaşkanlığı seçimleri 13 Mart'ta yapıldı ve 10 Nisan'da ikinci tura kaldı. Görevdeki bağımsız politikacı Paul von Hindenburg, Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi (NSDAP) lideri Adolf Hitler'e karşı ikinci bir yedi yıllık dönem kazandı. Komünist Parti (KPD) lideri Ernst Thälmann da aday oldu ve ikinci turda oyların yüzde onundan fazlasını aldı. I. Dünya Savaşı gazileri örgütü Der Stahlhelm lider yardımcısı Theodor Duesterberg de ilk turda aday oldu ancak ikinci tura katılmadı. Bu, Weimar Cumhuriyeti döneminde Almanya'nın devlet başkanı olan Reich Başkanı (Reichspräsident) makamı için yapılan ikinci ve son doğrudan seçimdi.

<span class="mw-page-title-main">Hitler Şansölyeliği</span>

Hitler Şansölyeliği aynı zamanda Kanzlei des Führers der NSDAP olarak da bilinen bir Nazi Partisi örgütüydü. Privatkanzlei des Führers olarak da bilinir. Örgüt, Adolf Hitler'in özel bakanlığı olarak görev yaptı. Parti yetkililerine yönelik şikayetler, parti mahkemelerinden gelen temyizler, resmi kararlar, NSDAP üyelerinin af dilekçeleri ve Hitler'in özel işleri gibi farklı konuları ele alıyordu. Führer'in Şansölyeliği de Nazi ötenazi programında önemli bir fiɡürdü.

<span class="mw-page-title-main">Reichstag (Nazi Almanyası)</span>

Reichstag, resmi olarak Büyük Alman Reichstag'ı 1938'den sonra, 1933'ten 1945'e kadar Nazi Almanyası'nın ulusal parlamentosuydu. Nazilerin iktidarı ele geçirmesinin ve 1933 Yetkilendirme Yasası'nın yürürlüğe girmesinin ardından, Adolf Hitler'in diktatörlüğünün eylemleri için yalnızca bir süper noter işlevi gördü. Bu tamamen törensel rolde Reichstag, sonuncusu 26 Nisan 1942'de olmak üzere yalnızca 20 kez toplandı. Reichstag Başkanı bu dönem boyunca Hermann Göring'di.