İçeriğe atla

1923 Boğazlar Sözleşmesi

1923 Boğazlar Sözleşmesi
TürÇok taraflı sözleşme
İmzalanma24 Temmuz 1923 (1923-07-24)
YerLozan, İsviçre
Yürürlük6 Ağustos 1924 (1924-08-06)
Bitiş9 Kasım 1936 (1936-11-09)
Korunma yeriParis, Fransa
Vikikaynak'ta Lozan Antlaşması

1923 Boğazlar Sözleşmesi veya 1923 Lozan Boğazlar Sözleşmesi,[1] İstanbul ve Çanakkale Boğazları'nın statüsünü 1923-1936 yılları arasında düzenleyen sözleşmedir. 143 maddeden oluşan Lozan Antlaşması'nın bölümlerinden birini oluşturur.[2] 1936 yılında Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin imzalanmasıyla birlikte hükmü sona ermiştir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi temsilcileriyle Britanya İmparatorluğu, 3. Fransız Cumhuriyeti, İtalya Krallığı, Japon İmparatorluğu, Yunanistan Krallığı, Romanya Krallığı ve Sırp, Hırvat ve Sloven Krallığı (Yugoslavya) temsilcileri tarafından imzalanmıştır. Tüm taraf ülkelerin meclis ve devlet başkanları tarafından onayladığı ilgili belgeler resmî olarak Paris'e iletildikten sonra, 6 Ağustos 1924 tarihinde yürürlüğe girmiştir.[3]

Arka plan

19. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'nun bu iki boğazı üzerine üç konferans toplanmıştı. Bunların sonucunda üç sözleşme yapıldı. Bunlar sırasıyla 1841 Londra, 1856 Paris ve 1871 Londra Boğazlar Sözleşmesidir.[1]

18 Mart 1915 tarihinde ise Üçlü İtilaf devletleri arasında gizlice imzalanan Boğazlar Antlaşması imzalandı. Bu antlaşmaya göre Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti olan İstanbul da dahil olmak üzere İstanbul ve Çanakkale Boğazları Rusya'ya bırakılacaktı.[4]

Osmanlı'nın I. Dünya Savaşı'ndan yenik çıkmasına rağmen, önce Ekim Devrimi ile Rus İmparatorluğu'nun yıkılması, ardından Türk Kurtuluş Savaşı'ndan Türkiye'nin kazançlı çıkması sonucunda, devletler politikalarını değişmek zorunda kaldı.

Sözleşmenin oluşturulması

Boğazlar Sorunu, Lozan Barış Konferansı'ndaki görüşmeler boyunca üzerinde en çok tartışılan konudur. Sonunda geçici bir çözüm getirilmiştir. Buna göre askeri olmayan gemi ve uçaklar barış zamanında boğazlardan geçebilecektir. Boğazların her iki yakası askersizleştirilip geçişi sağlamak amacıyla başkanı Türk olan uluslararası bir kurul oluşturuldu ve bu düzenlemelerin Milletler Cemiyeti'nin güvencesi altında sürdürülmesine karar verildi. Boğazlar Rejimine İlişkin Sözleşme'nin 6. maddesine göre Boğazlar bölgesindeki toplar ve istihkamlar kaldırılırken, topçu sınıfından askerlerin bulunması kısıtlanmış fakat Türk polis ve makineli tüfekli ve tabancalı jandarmalar bulundurma hakkı saklı tutulmuştur. 19 Aralık 1922 tarihli Boğazlar Komisyonu oturumunda açıklanan bilgilere ve sözleşmenin aynı maddesine göre askersizleştirilen alanlar dahil olmak üzere tüm Boğazlar bölgesinde Türk donanması ve Türk silahlı kuvvetini hareket ettirme hakkı ve bununla birlikte Anadolu tarafındaki tüm kıyı bölgelerde Türklerin istihkam hakkı saklı tutulmuştur.[5] Bu hüküm, 1936 yılında imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ne kadar devam etti.[6]

Sözleşmeye göre Milletler Cemiyeti (Cem'iyyet-i Akvâm) adına görev yapacak olan Uluslararası Boğazlar Komisyonu'nun himayesinde, boğazlar sınırsız sivil ve askerî trafiğe açık olacaktı.[7][8]

Marmara denizindeki adalar dahil olmak üzere Boğazlar bölgesinin askersiz olması şartı ve Boğazlar'ın güvenliğinin Milletler Cemiyeti'ne bırakılması egemenlik haklarının sınırlandırılması anlamına geliyordu. Fakat zaman içinde ne silahsızlanma, ne de Milletler Cemiyeti'nin güvenliği sağlaması gerçekleşmedi.[9]

Sözleşmedeki üç ana ilkeden, Boğazların askersizleştirilmesi ve Uluslararası Boğazlar Komisyonu'nun gemi geçişlerini kontrol etme ve bu geçiş hakkında Milletler Cemiyeti'ne bilgi vermekle görevlendirilmesi Türkiye'nin aleyhine unsurlar olmakla birlikte, 3. ilkeye göre, askerî olarak Türkiye için tehlike oluşturacak herhangi bir olayda, Milletler Cemiyeti'nin ve özel olarak İngiltere, Fransa, İtalya ve Japonya'nın garantisi sağlanıyordu. Yeni kurulan ve askerî olarak kontrol edemeyeceği boğazlar bölgesinin bu garantörlüklerle güvence altına alınması genç Türkiye Cumhuriyeti için önemliydi.[1]

Kaynakça

  1. ^ a b c Duman, Ruhi (25 Mart 2011). "TÜRK BOĞAZLARI (3) Lozan ve Montreux Boğazlar Sözleşmeleri". Vapur Donatanları ve Acenteleri Derneği (1902). 10 Kasım 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  2. ^ Mango, Andrew (2002). Ataturk: The Biography of the Founder of Modern Turkey. Overlook Press. s. 388. ISBN 1-58567-334-X. 
  3. ^ "House of Commons". Hansard. 16 Temmuz 1924. 18 Ekim 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  4. ^ Sander, Oral (2016). Siyasi Tarih: İlkçağlardan 1918'e. İstanbul: İmge Kitabevi Yayınları. ISBN 978-9-755-33043-3. 
  5. ^ 19 Aralık 1922 tarihli Boğazlar Komisyonu oturumu - Lort Curzon'un açıklamaları, Boğazlar Rejimine İlişkin Sözleşme'nin 6. maddesi
  6. ^ "Full text of the Treaty of Lausanne (1923)". New York: Carnegie Endowment for International Peace. 23 Aralık 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  7. ^ İstikbal, Cahit (May 2018). Boğazda kaza ve Montrö'yü savunmak. 48. ISSN 2148-547X. 
  8. ^ DeLuca, Anthony R. (1981). Great power rivalry at the Turkish Straits: the Montreux Conference and Convention of 1936 (İngilizce). East European Quarterly. 
  9. ^ Soysal, İsmail (2005). "Montrö Boğazlar Sözleşmesi". TDV İslâm Ansiklopedisi. 30. İstanbul. ss. 274-276. 4 Nisan 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Aralık 2020. 

Türk Kurtuluş Savaşı antlaşmaları

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Lozan Antlaşması</span> İsviçrenin Lozan şehrinde Türkiye ile İtilaf Devletleri arasında imzalanan barış antlaşması

Lozan Antlaşması, 24 Temmuz 1923 tarihinde İsviçre'nin Lozan şehrinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi temsilcileriyle Britanya İmparatorluğu, Fransız Cumhuriyeti, İtalya Krallığı, Japon İmparatorluğu, Yunanistan Krallığı, Romanya Krallığı ve Sırp, Hırvat ve Sloven Krallığı (Yugoslavya) temsilcileri tarafından, Leman Gölü kıyısındaki Beau-Rivage Palace'ta imzalanmış bir barış antlaşmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Recep Peker</span> 6. Türkiye başbakanı

Mehmet Recep Peker, Türk asker ve siyasetçi.

<span class="mw-page-title-main">Sevr Antlaşması</span> Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında imzalanan ve Ankara Hükûmetince fiilen ve hukuken geçersiz kılınan barış antlaşması

Sevr Antlaşması, I. Dünya Savaşı sonrasında İtilâf Devletleri ile Osmanlı İmparatorluğu hükûmeti arasında 10 Ağustos 1920'de Fransa'nın başkenti Paris'in 3 km batısındaki Sevr (Sèvres) banliyösünde bulunan Seramik Müzesi'nde imzalanmış antlaşmadır. Antlaşma imzalandığı dönemde devam eden Türk Kurtuluş Savaşı'nın sonucunda Türklerin galibiyetiyle, bu antlaşma yerine 24 Temmuz 1923'te Lozan Antlaşması imzalanıp uygulamaya konulduğundan Sevr Antlaşması geçerliliğini kaybetmiştir. Sevr Antlaşması 433 maddeden oluşmaktaydı.

<span class="mw-page-title-main">İstanbul Boğazı</span> Karadeniz ile Marmara Denizi arasındaki boğaz

İstanbul Boğazı ya da tarihî ismiyle Bosporus (Yunanca: Βόσπορος, romanize: Bosporos ), Asya ile Avrupa kıtalarını birbirinden ayıran ve Marmara Denizi ile Karadeniz'i birbirine bağlayan bir boğaz ve uluslararası su yoludur. Boğaz, genel olarak kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzanır ve İstanbul şehrini Avrupa Yakası ve Anadolu (Asya) Yakası olarak ikiye böler. Boğazın her iki yakasına yayılan yerleşim bölgesine Boğaziçi adı verilir.

Rebus sic stantibus, Latince "mevcut koşulların değişmesi" anlamına gelen, antlaşmaların yapıldığı koşullarda köklü bir değişim olması durumunda uygulanmamasına imkân veren uluslararası hukuk ilkesidir. Türkçede emprevizyon nazariyesi olarak da anılır. Uluslararası hukuk sisteminin en önemli ilkelerinden olan pacta sunt servanda'ya istisnai bir durum oluşturur. Örneğin Türkiye, 1923 yılında imzalanan Lozan Boğazlar Sözleşmesi'nin günün şartlarına uymadığı gerekçesiyle, 1936 yılında Boğazlar için yeni bir rejim saptanmasını teminen bir uluslararası konferans çağrısı yapmıştır. Bu talep üzerine gerçekleştirilen Montrö Boğazlar Sözleşmesi uluslararası hukuk açısından rebus sic stantibus ilkesine dayandırılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Montrö Boğazlar Sözleşmesi</span> Türkiyeye Boğazlar üzerinde tam kontrol hakkı veren uluslararası sözleşme

Montrö Boğazlar Sözleşmesi, 1936'da imzalanan ve Türkiye'ye İstanbul Boğazı, Çanakkale Boğazı ve Marmara Denizi üzerinde kontrol ve savaş gemilerinin geçişini düzenleme hakkı veren uluslararası sözleşmedir. Sözleşme, Türkiye'ye Boğazlar üzerinde tam kontrol hakkı verir ve barış zamanı sivil gemilerin özgürce geçişini garantiler. Sözleşme, Karadeniz'e kıyısı olmayan ülkelere ait savaş gemilerinin geçişini sınırlar. Sözleşmenin şartları, özellikle Sovyetler Birliği Donanması'na Akdeniz'e erişim hakkı sağlaması yıllar boyunca tartışma konusu olmuştur. 1923'te Lozan Antlaşması ile birlikte imzalanan Boğazlar Sözleşmesi'nin yerine geçmiştir. Bu sözleşmeyle birlikte Uluslararası Boğazlar Komisyonu'nun da görevi sonlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye-Yunanistan nüfus mübadelesi</span> Türkiye ile Yunanistan arasında din esasına dayanılarak gerçekleştirilmiş zorunlu göç

Türkiye-Yunanistan nüfus mübadelesi, 1923 yılında Lozan Barış Antlaşması'na ek olarak yapılan sözleşme uyarınca Türkiye Cumhuriyeti ve Yunanistan Krallığı'nın kendi ülkelerinin yurttaşlarını din esası üzerine tehcir ve zorunlu göçe tabi tutmasına verilen addır. Göçe tabi tutulan kişilere ise mübadil denir.

<span class="mw-page-title-main">Mudanya Mütarekesi</span> Türk Kurtuluş Savaşı sonunda imzalanan antlaşma

Mudanya Mütarekesi veya Mudanya Ateşkes Antlaşması, Kurtuluş Savaşı'nın sonunda imzalanan mütarekedir. Osmanlı İmparatorluğu bu mütarekeyle beraber hukuken sona erdi.

Ege Adaları'nın silahlandırılması, 1923 yılında imzalanan Lozan Antlaşması ve 1947 yılında imzalanan Paris Antlaşması gereğince Yunanistan tarafından Limni, Semadirek ve Doğu Ege Adaları ile On İki Ada'da (Stompalya, Rodos, Kalki, Skarpanto, Kasos, Piskopis, Misiros, Kalimnos, Leros, Patmos, Lipsos, Sömbeki, İstanköy ve bağlantısı olan adalar ile Kolluk Kuvvetleri dışında silahlı kuvvet bulundurulmaması ve tahkimat yapılmaması hükme bağlandı.

<span class="mw-page-title-main">Boğazlar Sorunu</span> Diplomatik sorun

Boğazlar Sorunu, İstanbul ve Çanakkale Boğazlarının stratejik askerî önemi nedeniyle hem Osmanlı Devleti’ni hedef alan, hem de Avrupa ülkelerinin kendi aralarında çekişmelere yol açan sorundur.

Ankara Antlaşması (1926), 5 Haziran 1926 tarihinde, Türkiye ve Irak arasındaki siyasi sınırları belirlemek ve komşuluk münasebetlerini düzenlemek amacıyla İngiltere ve Türkiye tarafından Ankara'da imzalanan anlaşma.

<span class="mw-page-title-main">Montrö</span> İsviçrede şehir ve belediye

Montrö ya da Montreux, bir İsviçre kantonu olan Vaud'nun, Vevey bölgesinde yer alan bir şehirdir.

<span class="mw-page-title-main">Türk Boğazları</span> Marmara Denizi ile Karadeniz ve Egeyi birbirine bağlayan boğazlar

Türk Boğazları terimi iki dar boğazı, bir tarafta Marmara Denizi ile Ege Denizi'ni ve diğer taraftan da Karadeniz'i bağlamayı ifade eder.

<span class="mw-page-title-main">Lozan Barış Konferansı</span> 1922-1923

Lozan Barış Konferansı, İsviçre'nin Lozan (Lausanne) şehrinde 8 ay sürmüş ve Türk tarafının kayıtsız şartsız bağımsızlık talebi nedeniyle çetin geçmiştir. Görüşmelerde Türkiye'yi temsil eden İsmet Paşa başkanlığındaki heyetin bu başarıdaki rolü büyüktür.

<span class="mw-page-title-main">Sırbistan-Türkiye ilişkileri</span>

Bu madde, Sırbistan-Türkiye ve eskiden beri süregelen Türk-Sırp ilişkilerini içerir.

<span class="mw-page-title-main">Türk Boğazları krizi</span> Soğuk Savaş sırasında Türkiye ile Sovyetler Birliği arasındaki kısa süreli bölgesel kriz

Türk Boğazları krizi, Soğuk Savaş sırasında Türkiye ile Sovyetler Birliği arasındaki kısa süreli bölgesel krizdir. Türkiye, II. Dünya Savaşı'nın sonuna kadar tarafsızlığını korumayı başarmıştı. Sovyet hükûmeti tarafından Türk hükûmetine, Rus nakliye gemilerinin Karadeniz'i Akdeniz'e bağlayan Türk Boğazları'ndan serbestçe geçebilmesi için baskı yapılmaya başlandı. Türk hükûmetinin, Sovyetler Birliği'nin taleplerini kesin bir dille reddetmesi, bölgedeki tansiyonu arttırarak, krizi bir güç gösterisine dönüştürdü. Bu olay, daha sonra Truman Doktrini'nin ortaya çıkmasına belirleyici bir faktör olarak hizmet etti. Bu kriz Türkiye'nin yüzünü tamamen Batı'ya, yani Amerika Birleşik Devletleri ve NATO'ya döndürmesine neden oldu. Bu tarz olaylar Türkiye'nin günümüzde dünya üzerindeki gücünü pekiştirdi.

Mısır'daki Kapitülasyonların Kaldırılmasına İlişkin Montrö Sözleşmesi, 8 Mayıs 1937'de sonuçlanan ve kapitülasyonlar olarak bilinen Mısır'daki yabancılar için hukuk dışı sistemin kaldırılmasına yol açan uluslararası bir sözleşmeydi. Mısır, Amerika Birleşik Devletleri, Belçika, Birleşik Krallık, Danimarka, İspanya, Fransa, Yunanistan, İtalya, Etiyopya, Norveç, Hollanda, Portekiz ve İsveç hükûmetleri tarafından imzalanmıştır. 15 Ekim 1937'de yürürlüğe giren antlaşma aynı gün Milletler Cemiyeti Antlaşma Serisi'nde tescil edildi.

Lozan Sözleşmesi ve Türk ve Yunan Nüfuslarının Mübadelesine İlişkin Sözleşme olarak da bilinen Türk-Yunan Mübadele Sözleşmesi, Türk Kurtuluş Savaşı Batı Cephesi sonrasında, 30 Ocak 1923'te Lozan'da Yunan ve Türk hükûmetleri temsilcileri tarafından imzalanan arasında bir anlaşmadır. Anlaşma, Ortodoks Hristiyanların Türkiye'den Yunanistan'a ve Müslümanların Yunanistan'dan Türkiye'ye eşzamanlı olarak sınır dışı edilmesini sağladı. Bu gönülsüz nüfus transferleri, 1,5 milyon Anadolu Rumu ve 500.000 Yunanistan Müslümanı olmak üzere yaklaşık iki milyon insanı kapsıyordu.

Londra Sözleşmesi Boğazlar ile ilgili 1871'de Londra'da imzalanan sözleşme. Londra Sözleşmesi'nde de Osmanlı İmparatorluğunun eski kuralı teyit edilmiştir. Osmanlı Devleti kendi güvenliği açısından gerektiğinde istediği gibi “dost veya müttefik” güçlerin savaş gemilerine Boğazları açabilecektir.1923 Lozan Sözleşmesine kadar Türk Boğazlarından geçiş rejimi 1871 Londra Sözleşmesiyle düzenlenmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Uluslararası Boğazlar Komisyonu</span>

Uluslararası Boğazlar Komisyonu, 1923'ten 1936'ya kadar Milletler Cemiyeti'nin himayesinde Türk Boğazlarını yöneten uluslararası bir kurumdu.