İçeriğe atla

1877 Londra Protokolü

Tersane Konferansı'nda istediklerini alamayan Rusya'nın ve bir Rus-Osmanlı savaşı çıkmasını istemeyen İngiltere'nin ön ayak olduğu ve Balkan sorununun çözümüne yönelik protokoldür. Londra'da Birleşik Krallık, Fransa, Almanya, Avusturya-Macaristan, İtalya ve Rusya bir konferansta bir araya gelerek 31 Mart 1877 tarihinde aşağıda maddeleri veren protokolü hazırlayarak Osmanlı İmparatorluğu'na göndermişlerdir.

  1. İstanbul konferansına temsilci gönderen devletler, Osmanlı Devleti hâkimiyetinde yaşayan Hristiyan halkın durumunu düzeltecek reformların yapılmasını beklemektedir.
  2. Bosna-Hersek ve Bulgaristan için Osmanlı hükûmetinin taahhüt ettiği reformlar hayata geçirilmelidir.
  3. Avrupa devletleri, Osmanlı Devleti'nin Sırbistan ile 28 şubat 1877'de imzaladığı anlaşmayı senet kabul etmektedir.
  4. Karadağ konusunda sürekli bir barışın yapılması için sınırların düzeltilmesi ve Boyana nehrinde gemilerin serbest geçişi için düzenlemelerin yapılması istenmektedir.
  5. Devletler, Sırbistan ile yapılan ve Karadağ ile yapılacak barışı kalıcı barışa atılmış bir adım olarak değerlendirmektedirler.
  6. Osmanlı hükûmetinden savaş durumuna geçirdiği askerî birliklerini dağıtması ve sadece güvenlik için askerî birlikler bırakması talep edilmektedir.[1]

İngiltere yayımladığı beyannamede, bu protokole barışı sağlamak için onay verdiğini barışın sağlanamaması halinde ise protokolün geçersiz kalacağını ilan etti. Benzeri bir açıklamayı da İtalya yaptı. Bu yaklaşımda Osmanlı Devleti'ni bir ikileme soktu. Devlet ricalindeki genel kanaat İngiltere'nin Osmanlı'yı destekleyeceği yolunda idi. Protokol 4 Nisan 1877 tarihinde Bakanlar kurulunda tartışıldı. Protokol de öne sürülen maddeler tek tek ele alındı ve değerlendirilirdi. Buna göre:

  • Osmanlı Devleti, vadettiği reformları yapmaya hazır olduğu, ancak protokolde istenildiği gibi, sadece Hristiyan ahaliye dönük olarak yapmasının mümkün olmadığı, bu tür düzenlemeleri Kanun-i Esasi'nin ön gördüğü şekilde her tarafta ve bütün ahali için yapılabileceği
  • Karadağ ile kısa bir süre önce zaten bir anlaşma zemini sağlanmıştı. Devletler samimi ise bu çerçevede barışı kabul etmesi için Karadağ Prensi'ne baskı yapmaları gerektiğini,
  • Orduların dağıtılması meselesinin de Rus ordularının dağıtılmasına bağlı olduğunu
  • Osmanlı hükûmetine göre olayların bu seviyeye gelmesinin sorumlusu Rusya olduğu
  • Teklif edilen maddeler de ancak savaşta mağlup olmuş bir tarafa teklif edilebilecek nitelikte olduğu

Konusunda görüş birliğine varıldı ve uzun tartışmalardan sonra protokolün reddedilmesi doğrultusunda devletlere nota verilmesi kararlaştırıldı. Osmanlı Hükûmeti bu kararını da 12 Nisan 1877 de ilgili devletlere bildirdi. Bunun sonucunda da Rusya 24 Nisan 1877'de Eflak ve Boğdan'a girerek Osmanlı İmparatorluğu'na savaş açtı.[2]

Kaynakça

  1. ^ Osmanlı tarihi 1876-1918, Sayfa 19, Anadolu Üniversitesi Yayınları ISBN 978-975-06-1702-7
  2. ^ Osmanlı tarihi 1876-1918, Sayfa 20, Anadolu Üniversitesi Yayınları ISBN 978-975-06-1702-7

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">I. Dünya Savaşı</span> Avrupada başlayan küresel savaş (1914–1918)

I. Dünya Savaşı, 28 Temmuz 1914 tarihinde başlayıp 11 Kasım 1918 tarihinde sona eren Avrupa merkezli küresel bir savaştır. II. Dünya Savaşı'na (1939-1945) kadar Dünya Savaşı veya Büyük Savaş olarak adlandırılmıştır. Savaşın taraflarından biri olan Osmanlı İmparatorluğu'nda "Genel Savaş" anlamında Harb-i Umumi, halk arasında ise Seferberlik olarak adlandırılmıştır. 1917'de Amerika Birleşik Devletleri'nin savaşa katılmasına kadar bu savaş ABD basınında Avrupa Savaşı olarak anılmıştır. Savaşan taraflar, çoğunlukla Avrupa, Kafkasya, Amerika, Orta Doğu ve Afrika ile Asya'nın bazı bölgelerinde çatıştılar.

<span class="mw-page-title-main">93 Harbi</span> Osmanlı İmparatorluğu ile Rus İmparatorluğu arasında 1877-1878 yılları arasında yapılmış savaş

93 Harbi ya da 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı, Osmanlı padişahı II. Abdülhamit ve Rus çarı II. Aleksandr döneminde yapılmış olan bir Osmanlı-Rus Savaşı'dır. Rumi takvime göre 1293 yılına denk geldiğinden Osmanlı tarihinde 93 Harbi olarak bilinir. Hem Osmanlı Devleti'nin batı sınırındaki Tuna (Balkan) Cephesi'nde, hem de doğu sınırındaki Kafkas Cephesi'nde savaşılmıştır. Savaşa hazırlıksız yakalanan Osmanlı Devleti, çok ağır bir yenilgi almıştır. Savaşın başlıca sebepleri; Osmanlı Devleti'nde yaşanan azınlık isyanları, Rusya ve Batı Avrupa ülkelerinde, Osmanlı Devleti'nde yaşayan Hristiyanların insan haklarının çiğnendiği konusunda oluşan tek taraflı kamuoyu, Rusya'nın Balkanlardaki genişleme siyaseti, Romanya ve Bulgaristan'ın bağımsızlık istekleri ve Panslavizm akımıdır. Avrupa'nın büyük güçleri savaşı önlemek için İstanbul'da Tersane Konferansı'nı toplamışlar, ancak Osmanlı Devleti'ne yaptıkları taleplerin reddedilmesi üzerine savaş patlak vermiştir.

<span class="mw-page-title-main">Mondros Mütarekesi</span> Osmanlı İmparatorluğunu fiilen sona erdiren ateşkes antlaşması

Mondros Mütarekesi ya da Mondros Ateşkes Antlaşması, I. Dünya Savaşı sonunda Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında imzalanan mütarekename. Osmanlı İmparatorluğu adına Bahriye Nazırı Rauf Bey tarafından, Limni adasının Mondros Limanı'nda demirli Agamemnon zırhlısında 30 Ekim 1918 akşamı imzalanmıştır. Bu antlaşma ile beraber Osmanlı İmparatorluğu fiilen sona ermiştir.

<span class="mw-page-title-main">Mehmed Emin Âli Paşa</span> 182. Osmanlı sadrazamı

Mehmed Emin Âli Paşa, Osmanlı Devleti'nde Tanzimat döneminin Mustafa Reşid Paşa ve Keçecizade Fuat Paşa ile birlikte en önemli üç devlet adamından biridir. Abdülmecid ve Abdülaziz saltanatlarında beş defa olmak üzere toplam sekiz yıl üç ay sadrazamlık yapmıştır. Ayrıca Londra Büyükelçiliği, İzmir ve Bursa valiliği, Meclis-i Vala reisliği, Meclis-i Tanzimat reisliği ile birlikte toplam sekiz kez hariciye nazırlığı görevinde bulunmuştur. Âli Paşa, Tanzimat devrinde 1871'e kadar çeşitli mevkilerde Osmanlı idaresini ve dış siyasetini elinde tuttu. Bazen hariciye nazırı, bazen de sadrazam olarak devlet idaresinin en üst düzeyinde bulundu. Devlet idaresini senelerce elinde tutan Âli Paşa, her zaman için sultanın keyfî idaresine karşı koymaya çalıştı ve onun mutlak salahiyetini kısıtlamak amacını güttü.

<span class="mw-page-title-main">Tersane Konferansı</span> Osmanlı Devletinin Balkanlardaki eyaletlerinin yönetim koşullarını düzenlemek için yaptığı konferans

Tersane Konferansı, Osmanlı Devleti'nin Balkanlardaki eyaletlerinin yönetim koşullarını düzenlemek üzere Avrupa ülkelerinin baskısı sonucu İstanbul'daki Haliç Tersaneleri'nde toplanmış uluslararası bir konferanstır.

<span class="mw-page-title-main">Birinci Meşrutiyet</span> Osmanlı Devletinde ilk anayasal monarşi dönemi (1876–1878)

Birinci Meşrutiyet, Osmanlı İmparatorluğu'nda 23 Aralık 1876'da II. Abdülhamid tarafından ilan edilen, anayasal monarşi rejiminin ilk dönemi. Bu dönemin anayasası Kanun-ı Esasi, yürütme organı padişah II. Abdülhamid, yasama organı ise Meclis-i Umumi'dir.

<span class="mw-page-title-main">Paris Barış Konferansı</span> I. Dünya savaşı sonrasında İtilaf Devletlerinin yaptığı toplantı

Paris Barış Konferansı, I. Dünya Savaşı'nı sona erdiren antlaşmaların hazırlandığı uluslararası bir konferanstır.

Osmanlı İmparatorluğu reform dönemi, Türk ve Türkiye tarihi için önemli bir dönem. Bu dönem 1828'de başlayıp 1908'e kadar devam eder.

<span class="mw-page-title-main">Alman-Osmanlı ittifakı</span>

Osmanlı-Alman İttifakı Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı öncesinde Alman İmparatorluğu ile kurduğu ilişkiler ve bu ilişkilerin neticesinde kurulan resmi savaş ittifakıdır.

<span class="mw-page-title-main">Bulgar İsyanları</span> Bulgarların, 1876 yıllı içerisinde Osmanlı İmparatorluğu egemenliğine karşı başlattığı ayaklanma olayı

Bulgar İsyanları, Nisan-Mayıs 1876 tarihleri arasında Osmanlı Devletinin Bulgar vatandaşlarının Osmanlı Devleti'ne isyan ederek bağımsızlığını kazanmaları olayıdır.

<span class="mw-page-title-main">Karadağ Krallığı</span> 1910-1918 Güneydoğu Avrupada devlet

Karadağ Krallığı, Balkanlar'da 1910-1918 yıllarında varlığını sürdürmüş olan bir krallıktı. Krallığın başkenti Çetine idi (Cetinje). Krallığın para birimi Karadağ Perperi idi. Ülke pratikte Mutlakiyetçi olmasına rağmen aslında bir Meşrutiyet olarak yönetilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Yugoslavya'nın dağılması</span>

Yugoslavya’nın dağılması, Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti'nin Josip Broz Tito'nun ölümünden sonra artan etnik çekişmeler, ekonomik bunalım ve Doğu Avrupa'daki değişiklikler nedeniyle 1980'lerin sonlarından 2000'li yıllara kadar yaklaşık 20 yıl süren kanlı bir süreç sonunda yedi ayrı egemen ülkeye bölünmesidir.

<span class="mw-page-title-main">Bulgaristan Krallığı</span> Güneydoğu Avrupada 1908-1946 arasında hüküm sürmüş krallık

Bulgaristan Krallığı veya Bulgaristan Çarlığı, 1908-1946 yılları arasında var olmuş bir devlet. 1885'te Doğu Rumeli'yi Osmanlılardan alan Bulgaristan Prensliği'nin 5 Ekim 1908 tarihinde krallık olmasıyla kurulmuştur. Bulgaristan de jure olarak Osmanlı'ya karşı bağımsızlığını bildirmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Wilson İlkeleri</span> ABD eski başkanı Woodrow Wilsonın 8 Ocak 1918 günü ABD Kongresinde yaptığı konuşmada bahsettiği ilkeler

Wilson İlkeleri, Wilson Prensipleri, On Dört Madde ya da On Dört Nokta olarak da bilinir (İngilizce: Fourteen Points) Amerika Birleşik Devletleri başkanı Woodrow Wilson'ın 8 Ocak 1918 günü ABD Kongresi'nde yaptığı konuşmada bahsettiği ilkelerdir. Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) I. Dünya Savaşı'ndan sonra kurulmasını istediği dünya düzenine ilişkin görüşlerini ifade eder.

<span class="mw-page-title-main">Esad Toptanî Paşa</span>

Esad Toptani Paşa veya Toptani Esad Paşa, Osmanlı Arnavut asker ve siyasetçidir. Balkan Savaşları'ndan sonra Balkan Birliği'ne destek vererek, özellikle Sırbistan yardımıyla orta Arnavutluk'ta Dıraç merkezli Merkezi Arnavutluk Cumhuriyeti adı verilen bir devlet kurdu.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı-Sırp Savaşı (1876-1877)</span> Osmanlı İmparatorluğu ile Sırbistan Prensliği arasında 1876-77 yılları arasında yapılmış savaş

Osmanlı-Sırp Savaşı, Türk-Sırp Savaşı) veya Birinci Türk-Sırp Savaşı, 1876-1877 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu ile Sırbistan Prensliği arasında gerçekleşen savaşlardır.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı İmparatorluğu dağılma dönemi</span>

Osmanlı İmparatorluğu dağılma dönemi, Rus İmparatorluğu ile Yaş Antlaşması'nın imzalandığı 1792 yılından, saltanatın kaldırılarak devletin lağvedildiği 1922 yılına kadar sürer. Bu dönemde devlet en büyük toprak kayıplarını yaşamış ve Kurtuluş Savaşı sayesinde yalnızca Anadolu kurtarılabilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Karadağ Prensliği</span> 1852-1910 arası var olan Balkan devleti

Karadağ Prensliği, Güneydoğu Avrupa'da 13 Mart 1852 - 28 Ağustos 1910 tarihleri arasında var olan eski bir prenslikti. Daha sonra Prens olan I. Nikola tarafından krallık ilan edildi.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı-Sırp Savaşı (1876-1878)</span> Osmanlı İmparatorluğu ile Sırbistan Prensliği arasında 1876-78 yılları arasında yapılmış savaş

Osmanlı-Sırp Savaşı veya Türk-Sırp Savaşı, Sırp Bağımsızlık Savaşları olarak da bilinir, Sırbistan Prensliği ile Osmanlı İmparatorluğu arasında gerçekleşen iki savaş. Karadağ Prensliği ile birlikte, Sırbistan 30 Haziran 1876'da Osmanlı İmparatorluğu'na savaş ilan etti. Diğer Avrupa devletlerinin müdahalesiyle sonbaharda ateşkes imzalandı ve Tersane Konferansı düzenlendi. Barış, 28 Şubat 1877'de statüko bellum bazında imzalandı. Resmi barıştan kısa bir süre sonra, Sırbistan 11 Aralık 1877'de Osmanlı İmparatorluğu'na tekrar savaş ilan etti. Bu savaş ise Şubat 1878'e kadar sürdü. Savaşların nihai sonucuna Berlin Kongresi (1878) karar verdi. Savaşın sonunda Sırbistan bağımsız bir devlet olarak uluslararası alanda tanındı ve toprakları genişletildi.

<span class="mw-page-title-main">Berlin Kongresi</span> 1878de büyük Avrupa güçlerinin temsilcilerinin toplantısı

Berlin Kongresi, dönemin Avrupa'daki altı büyük gücünün, Osmanlı İmparatorluğu ve dört Balkan devletinin temsilcilerinin bir araya geldiği bir toplantıdır. 93 Harbi sonrası Balkan Yarımadası'ndaki devletlerin topraklarını belirlemeyi amaçlayan ve Rusya ile Osmanlı İmparatorluğu arasında üç ay önce imzalanan Ayastefanos Antlaşması'nın yerini alan Berlin Antlaşması'nın imzalanmasıyla sona erdi.