İçeriğe atla

1853 Kopenhag kolera salgını

1853 Kopenhag kolera salgını, Danimarka'nın başkenti Kopenhag'da gerçekleşen şiddetli kolera salgınıdır. 1853 yılındaki 3. kolera salgının parçasıdır. 4.800 kişi salgın nedeniyle ölmüştür.[1]

Arka Planı

Tıbbi profesörler, 1840'lı yıllarda uygun sıhhi tesisat ve hizmetlerin eksik olduğunu, şehir surlarının dışındaki gelişmelerin nüfus artışıyla sınırlandırılması gerektiği gibi çeşitli uyarılarda bulunuyordu.

Salgın

Salgın, 11 Haziran 1853 yılında başladı. Ekim aylarına kadar şiddetini devam ettirdi. Toplam olarak 7219 kişi hastalığa yakalandı, 4737'si öldü. Kopenhag'dan diğer 24 ilçeye de yayılarak 1951 kişi öldü.[2]

Sonuç

Kolera salgının anahtar faktörü Kopenhag istihdamını durdurmakla gerçekleşti denebilir. Kolera salgını şehirde yeni sığır pazarı yapımında etkili oldu. Çeşitli hayırseverler tarafından şehir dışında sağlık evleri yapımı gerçekleşti. Tıp Birliği sosyal konutlama çalışmalarında ön planda yer aldı.[3]

Kaynakça

  1. ^ "Forside". Kartoffelrækkerne (Danca). 31 Mart 2001 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Eylül 2021. 
  2. ^ "a" (PDF). 21 Ekim 2012 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Eylül 2021. 
  3. ^ "b". 24 Eylül 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Eylül 2021. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Kolera</span> ince bağırsağın bakteriyel enfeksiyonu

Kolera, Vibrio cholerae isimli bakteri türünün bazı suşlarının neden olduğu bulaşıcı bir ince bağırsak hastalığıdır. Hiç belirti göstermeyebileceği gibi hafif ya da ağır seyredebilir. Klasik belirtisi birkaç gün süren büyük miktarlarda sulu ishaldir. Kusma ve kas krampları da eşlik edebilir. İshalin şiddetine bağlı olarak saatler içinde dehidratasyon ve elektrolit dengesizliği oluşabilir. Bu durum gözlerin içe çökmesi, ciltte soğukluk ve elastikliğin azalması ile el ve ayak derisinde buruşmaya yol açar. Dehidratasyon deri renginin maviye dönmesine sebep olabilir. Belirtiler bakterinin vücuda alınmasından iki saat ile beş gün sonrasında başlar.

<span class="mw-page-title-main">Haiti</span> Karayip Denizinde bir ada ülkesi

Haiti ya da resmî adıyla Haiti Cumhuriyeti, Amerika'da Karayip Denizi'nde bir ada ülkesidir. Küba'nın doğusunda yer alan Hispaniola adasını Dominik Cumhuriyeti ile paylaşır ve adanın batı kısımdadır. Küba ve Jamaika'nın doğusunda Bahamalar'ın güneyinde bulunur. Yüzölçümü 27.750 km² olan ülke Karayipler'in yüzölçümü en büyük üçüncü; 11 milyon nüfusu ile Karayipler bölgesinin en kalabalık nüfuslu ülkesi konumundadır. Başkenti Port-au-Prince'tir.

İlk kolera salgını, aynı zamanda ilk Asya kolera salgını veya Asya kolerası olarak bilinen, Kalküta çevresinde oluşmuş ve Güneydoğu Asya, Ortadoğu, Doğu Afrika ve Akdeniz kıyılarına kadar yayılmış bir salgın hastalıktır. Kolera daha önce birçok kez Hindistan'a yayılmışken, bu salgın daha da ilerledi; sona ermeden önce Çin ve Akdeniz'e kadar ulaştı. Bu salgının sonucunda Avrupa'nın baskısıyla bölgeye gönderilen Britanyalı askerler de dahil olmak üzere yüz binlerce kişi öldü. Salgın, 19. ve 20. yüzyıllar süresince hem Asya hem Avrupa'da yayılan birkaç kolera pandemisinin ilkiydi. Salgın, benzeri görülmemiş bir şekilde çok sayıda bölgeye yayılmış ve Asya'daki hemen hemen her ülkeyi etkilemiştir.

<span class="mw-page-title-main">COVID-19 pandemisi</span> 2019da ortaya SARS-CoV-2 virüsünün neden olduğu küresel salgın

COVID-19 pandemisi veya Koronavirüs pandemisi, 17 Kasım 2019 tarihinde Çin'in Hubei bölgesinin başkenti olan Vuhan'da ortaya çıkan virüs salgınıdır. Çeşitli hastalarda belirli bir neden olmaksızın gelişen ve tedavi ile aşılara cevap vermeyen bir zatürre görülmesi üzerine SARS-CoV-2 olarak adlandırılan yeni bir koronavirüs teşhis edildi. Kişiden kişiye bulaşabilen virüsün bulaşma oranı 2020 Ocak ortasında büyüme gösterdi. İlerleyen zamanlarda Avrupa, Kuzey Amerika ve Asya-Pasifik'te yer alan çeşitli ülkelerde yaşanan virüs vakaları rapor edilmeye başlandı. 11 Mart 2020'de Dünya Sağlık Örgütü tarafından küresel salgın ilan edildi. 13 Mart 2020'de Avrupa'nın artık koronavirüs krizinin merkez üssü hâline geldiği bildirildi. 12 Nisan 2024 tarihi itibarıyla dünyada 704.753.890 onaylanmış vaka, 675.619.811 iyileşen varken virüs nedeniyle 7.010.681 hasta öldü. 5 Mayıs 2023 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü pandeminin artık küresel acil bir durum olmadığını açıklandı.

<span class="mw-page-title-main">Birleşik Krallık'ta COVID-19 pandemisi</span> COVID-19 pandemi maddesi

Birleşik Krallık'taki ilk koronavirüs vakası 31 Ocak 2020 tarihinde Çin'den gelen ve York'ta bir otelde kalan iki kişilik ailenin solunum rahatsızlığı yaşamasının ardından tespit edildi. Dünya Sağlık Örgütü'nün vakaların özellikle Vuhan'dan gelen kişilerde solunum hastalığı olarak başladığını açıklamasının ardından Birleşik Krallık, yeni hastalık teşhisleri için laboratuvar testi geliştirdi. Heathrow Havalimanı, Vuhan kentinden gelen uçaklar için ek klinik yardımı aldı ve gözetimleri sıklaştırdı. 30 Ocakta Dünya Sağlık Örgütü'nün acil durum ilan etmesiyle Birleşik Krallık risk seviyesini yükseğe çıkarttı.

1970 İstanbul kolera salgını, 1961 ile 1975 arasında yayılan Yedinci kolera pandemisinin bir parçasıdır. Salgın ilk olarak Sağmalcılar'da baş göstermiş, Esenler ve Taşlıtarla'ya da sıçramıştır. Salgının kaynağının Habipler köyündeki dereye karışan çöp suları olduğu düşünülmektedir.

Sheroe veba salgını (627-628) Sasani İmparatorluğunun batı bölgeleri çoğunlukta olmak üzere Mezopotamya'da meydana gelen salgındır. Şah II. Kubâd Sheroe dahil nüfusun yarısı ölmüştür, salgın ismini hastalıktan ölen şahın isminden alır.

1977-1979 Rus gribi, Sovyetler Birliği tarafından ilk kez 1977'de bildirilen ve 1979'a kadar süren bir grip salgınıydı. Salgın Kuzey Çin'de Mayıs 1977'de başladı.Sovyetler Birliği'nden daha önce başladı. Salgın 25 yaş altında daha etkili oldu. Dünya çapında yaklaşık 700 bin ölümle sonuçlandı. 1946'dan 1957'ye kadar dünya çapında dolaşan bir virüs suşuna çok benzeyen bir H1N1 grip suşundan 1977-1979 Rus gribinin genetik analizi ve bazı olağandışı özellikleri, birçok araştırmacıyı virüsün bir laboratuvar kazası yoluyla halka yayıldığı veya canlılarda aşı denemesi sonucunda kazara yayıldığı yönünde spekülasyonlara neden oldu.

Karaca veya Caragea vebası 1813 ve 1814 yıllarında Eflâk başta olmak üzere Bükreş'te meydana gelen bir hıyarcıklı veba salgınıydı. Salgın, Fenerli Rum Prens Yoan Karaca'nın yönetimiyle aynı döneme denk gelmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Yedinci kolera salgını</span> 1961-1975 Kolera Pandemisi

1961–1975 kolera pandemisi (yedinci kolera pandemisi olarak da bilinir) yedinci büyük kolera salgını ve esas olarak 1961 ile 1975 yılları arasında meydana gelmiş ancak etkisi günümüze kadar devam etmiş salgındır. El Tor adlı türe dayanan bu salgın, 1961'de Endonezya'da başladı ve 1963'te Bangladeş'e daha sonra 1964'te Hindistan'a, ardından 1966'da Sovyetler Birliği'ne sıçradı. Temmuz 1970'te Odessa'da bir salgın oldu ve 1972'de Bakü'de salgın raporları ortaya çıkmış ancak Sovyetler Birliği bu bilgiyi saklamıştır. 1973 yılında Kuzey Afrika'dan İtalya'ya ulaştı. Japonya ve Güney Pasifik'te, 1970'lerin sonlarında birkaç salgın görüldü. 1971'de dünya çapında bildirilen vaka sayısı 155.000 idi. 1991 yılında 570.000'e ulaştı. Hastalığın yayılmasına modern ulaşım ve toplu göçler yardımcı oldu. Ancak ölüm oranları hükûmetler modern tedavi edici ve önleyici tedbirler almaya başladıkça belirgin bir şekilde düştü. %50 olan olağan ölüm oranı, 1980'lerde %10'a ve 1990'larda %3'ün altına düştü.

<span class="mw-page-title-main">1629-1631 İtalya veba salgını</span>

Milano Büyük Vebası olarak da anılan 1629-1631 İtalya veba salgını, 1348'de Kara Ölüm ile başlayan ve 18. yüzyılda sona eren İkinci veba salgınının bir parçasıydı. 17. yüzyılda İtalya'daki iki büyük salgından biri, Kuzey ve Orta İtalya'yı etkiledi ve en az 280.000 ölümle sonuçlandı. Bir milyon ölümle nüfusun yaklaşık %35'inin öldüğü de tahminler arasındadır. 1629-1631 salgınının, İtalya ekonomisinin diğer Batı Avrupa ülkelerine göre geride kalmasına neden olduğu da iddia edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">İkinci veba salgını</span>

İkinci Veba salgını, 1348'de Avrupa'ya ulaşan ve sonraki dört yıl içinde Avrasya nüfusunun yarısını öldüren Kara Veba ile başlayan büyük bir veba salgınları dizisidir. Veba çoğu yerde yok olmasına rağmen, endemik hale geldi ve düzenli olarak tekrarladı. 17. yüzyılın sonlarında bir dizi büyük salgın meydana geldi ve hastalık 18. yüzyılın sonlarına veya 19. yüzyılın başlarına kadar bazı yerlerde tekrarladı. Bundan sonra, bakterinin yeni bir türü, 19. yüzyılın ortalarında Asya'da başlayan üçüncü veba salgınına yol açtı.

<span class="mw-page-title-main">Altıncı kolera salgını</span>

Altıncı kolera salgını (1899-1923), Hindistan'da başlayan, 800.000'den fazla insanı öldüren ve Orta Doğu, Kuzey Afrika, Doğu Avrupa ve Rusya'ya yayılan büyük bir kolera salgınıydı.

<span class="mw-page-title-main">İkinci kolera salgını</span> 1826-1837 yılları arasında tüm Dünyada görülen kolera salgını

İkinci kolera salgını (1826-1837), ayrıca Asya kolera salgını olarak da bilinir, Hindistan'dan Batı Asya üzerinden Avrupa, Büyük Britanya ve Amerika'ya, ayrıca doğuya Çin ve Japonya'ya ulaşan bir kolera salgınıdır. Kolera, 19. yüzyılda diğer tüm salgın hastalıklardan daha hızlı bir şekilde daha fazla ölüme neden olmuştur. Tıp topluluğu o zamanlar kolera'nın yalnızca bir insan hastalığı olduğuna, zaman içinde birçok seyahat aracıyla yayıldığına ve sıcak dışkı bulaşmış nehir suları ve kontamine yiyecekler yoluyla bulaştığına inanıyordu. İkinci salgın sırasında bilim camiasının, kolera nedenleri hakkındaki inançlarında değişiklik görülmüştür.

1924-1925 Minnesota çiçek hastalığı salgını en ölümcül çiçek hastalığı salgındır. Çiçek hastalığı nedeniyle ABD'nin Minnesota eyaletinde 500 kişi ölmüştür. Bunların 400'ü Minneapolis-Saint Paul metropol bölgesinde yaşamaktaydı. İkiz Şehirler olarak tanımlanan bu bölgede ölümlerinin neredeyse yüzde 90'ı Minneapolis'te gerçekleşti.

<span class="mw-page-title-main">Üçüncü kolera salgını</span> 1846-1860 yılları arasında tüm Dünyada görülen kolera salgını

Üçüncü kolera salgını (1846–1860), UCLA'daki araştırmacıların 1837 gibi erken bir tarihte başlamış olabileceğine ve 1863'e kadar sürmüş olabileceğine inandıkları, on dokuzuncu yüzyılda Hindistan'da ortaya çıkan ve sınırlarının çok ötesine ulaşan üçüncü büyük kolera salgınıdır. Bu salgın, 19. yüzyıl salgınları arasında en yüksek ölüm oranına sahip olarak kabul edilir.

Dördüncü kolera salgını 19. yüzyılda Bengal bölgesinin Ganj Deltası'nda başladı ve Müslüman hacılarla birlikte Mekke'ye yayıldı. İlk yılında salgın 90.000 hacının 30.000'ini etkiledi. Salgın daha sonra Orta Doğu'ya yayıldı ve sonrasında liman şehirlerinden ve iç su yollarından gelen yolcular aracılığıyla Rusya, Avrupa, Afrika ve Kuzey Amerika'ya taşındı. 

<span class="mw-page-title-main">Beşinci kolera salgını</span>

Beşinci kolera salgını (1881–1896) 19. yüzyıldaki beşinci büyük uluslararası kolera salgınıdır. Asya ve Afrika'ya yayılmış ve Fransa, Almanya, Rusya ve Güney Amerika'nın bazı bölgelerine ulaşmıştır. 1893 ve 1894 yılları arasında Rusya'da 200.000 ve 1887 ile 1889 arasında Japonya'da 90.000 can almıştır. Almanya'nın Hamburg kentindeki 1892 salgını, Avrupa'nın en büyük salgınıydı; o şehirde yaklaşık 8.600 kişi öldü. Birçok bölge sakini, salgının öldürücü etkisinden şehir yönetimini sorumlu tutsa da, uygulamalar büyük ölçüde değişmeden devam etti. Bu, yüzyılın son ciddi Avrupa kolera salgınıydı.

<span class="mw-page-title-main">1563 Londra veba salgını</span>

1563 Londra veba salgını, Londra'da on altıncı yüzyılda görülen en büyük veba salgınıdır. Londra ve çevresindeki mahallelerde en az 20.136 kişinin vebadan öldüğü kaydedilmiştir. Londra nüfusunun yaklaşık %24'ünün ölümüne sebep olan salgın özellikle Londra'nın hijyenik olmayan mahallelerini etkilemiştir.

<span class="mw-page-title-main">1916 Amerika Birleşik Devletleri çocuk felci salgını</span>

1916 Amerika Birleşik Devletleri çocuk felci salgını, özellikle New York şehri ve çevresinde etkisini hissettirmiş bir çocuk felci epidemisidir. 1916 Kasımında başlayıp aynı yılın ekim ayında etkisini yitiren hastalığın yaklaşık 27 bin kişiye bulaştığı ve 6 bin kişinin hastalık nedeniyle öldüğü tahmin ediliyor. Vakaların çok önemli bir bölümü aynı zamanda salgının çıkış noktası da olan Brooklyn ve New York çevrelerinde gözlenmiştir. Salgında, aynı yıllarda kanserden ölen çocuk sayısının üçte biri, kazalarda ölen çocuk sayısının ise onda biri kadar çocuk ölmesine rağmen, o zamana kadar böyle bir salgının bu kadar büyük ve hızlı yayılma göstermemiş olması ve ölen çocukların %80'inin 5 yaşından küçük çocuklar olması medyanın ilgisini çekmiştir. 1950'lere doğru sayısı gittikçe artacak ve nihayetinde çocuk felci asısının bulunmasına sebep olacak büyük çocuk felci salgınlarının ilki sayılabilir.