1684-1699 Osmanlı-Venedik Savaşı
1684-1699 Osmanlı-Venedik Savaşı | |||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Osmanlı-Kutsal İttifak Savaşları ve Osmanlı-Venedik savaşları | |||||||||
Preveze Kuşatması (1684) | |||||||||
| |||||||||
Taraflar | |||||||||
Venedik Cumhuriyeti Malta Şövalyeleri Savoya Dükalığı Papalık Devleti Yunan asiler | Osmanlı İmparatorluğu | ||||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||||
Francesco Morosini Otto Wilhelm Königsmarck | İsmail Paşa Mahmud Paşa | ||||||||
Güçler | |||||||||
Bilinmiyor | Bilinmiyor | ||||||||
Kayıplar | |||||||||
Bilinmiyor | Bilinmiyor |
1684-1699 Osmanlı-Venedik Savaşı ya da Mora Savaşı, Osmanlı İmparatorluğu ve Venedik Cumhuriyeti arasında 1684-1699 yıllarında meydana gelen savaş. Bu savaş, Osmanlı-Kutsal İttifak Savaşları'nın bir parçasıdır. Savaşın alanı, İyon Denizi'nden Yunanistan'a kadar olan geniş bir bölgedir. Bu kadar geniş olmasına karşın, savaşın en önemli cepheleri Mora Yarımadası'nda gerçekleşmiştir. Savaşın sonucunu Karlofça Antlaşması belirlemiş ve Mora Yarımadası Venedik'e geçmiştir.
Savaş öncesi
4. Haçlı Seferi'nden sonra 1204 yılında, Venedikliler Ege Denizi ve İyon Denizi'ndeki tüm adaları Bizans'tan aldı. Osmanlılar'ın yükselmesiyle beraber, Venedik tüm adalarını Osmanlı'ya kaybetti. 1669'da Girit'in Osmanlı'ya kaybedilmesiyle sonuncu ada da Osmanlı'ya geçmiş, bu olay Venedik'in Kutsal İttifak'a katılmasındaki ana neden olmuştur. II. Viyana Kuşatması'nın başarısızlıkla sonuçlanmasıyla Venedikliler, eski kuvvetinde olmayan Osmanlı'ya savaş açmıştır.
Venedik taarruzu ve zaferleri (1684-1687)
İyon Denizi'ne Harekât
Temmuz 1684 tarihinde Venedikliler harekâta başladı. ilk hedefleri Lefkada Adası oldu. 16 günlük kuşatmanın ardından Ağustos ayında adayı aldılar. Burada Yunan yerlileri tarafından ihtiyaçları giderildi. Burada fazla beklemeyip, anakaradaki Acarnania bölgesinin kıyılarını bomabalamaya başladılar. Preveze ve Vonitsa'daki Osmanlı tabyalarının Eylül ayının sonlarına doğru Venediklere geçmesiyle, Acarnania bölgesinin ilhakı tamamlanmış oldu. Bu erken zaferler, Venedik'e büyük moral kaynağı oldu. Çünkü, Venedik'in Mora'ya yapacağı ilhakı kolaylaştırmış oldu (doğrudan Mora'ya asker taşımak yerine, buraya askeri üs kurulabilecekti). Ayrıca, Yunan halkının desteğini de kazanmış oldu.
Mora'nın İlhakı
1 yıla yakın bir süre boyunca Venedik ordusunda hiçbir hareketlilik olmadı. Bu süre zaafı içinde, Mora'nın Mani burnunda yaşayan halkı isyana teşvik etti. Çıkan isyana destek verdi. Bu sıralarda, Mora'ya yönetici olarak İsmail Paşa yeni atanmıştı. İsmail Paşa, Mani halkının ayaklandığını duyunca, 10.000 askeri ile isyanı bastırdı. İsyanın bastırıldığını öğrenen Venedikliler, 8.100 kişilik ordusuyla 25 Temmuz 1685'te Koron'daki Türk garnizonunu kuşatmaya aldı. 11 Ağustosta, Venedikliler kaleyi ele geçirdi. Sonra, Mani halkını yeniden isyana teşvik edebilmek için Kalamata şehrine doğru ilerlemeye başladı. İlerleme kaydedilirken, Venedikliler Saksonya Elektörlüğü'nden 3.300 kişilik askerî destek aldı. Kalamata'ya vardıklarında, 10.000 kişilik ordusunu yendiler. Eylül sonuna kadar, Venedikliler Mani Burnu'nun tamamını ve Messinia'nin çoğunu ele geçirmişlerdi.
Ekim ayı geldiğinde, Venedik-Saksonya birleşik ordusunda veba salgını baş gösterdi. Kış aylarının da yaklaşması nedeniyle, ordu İyon Denizi'ndeki adalara geri çekildi. Veba salgını, ileriki yıllarda orduda sürekli olarak baş gösterecekti. Nisan 1686'da Venedikliler, Papalık'tan ve Toskana'dan gelen destekle, Mani'ye gelen Osmanlı saldırını püskürttüler. Bu sırada, birleşik ordularının kara ordusunun başına Otto Wilhelm Königsmarck, donanmanın başına Francesco Morosini geldi. Königsmarck, Navarin Kalesi'ni kuşattı ve 3 Haziranda kaleyi ele geçirdi. Kuşatma sırasında, Osmanlı Pilos'taki Müslüman halkı Trablus'a götürdü. 4 Temmuzda Methone alındı. Hiç durulmaksızın Argos ve Nafplion kasabalarına ilerlendi. 4 Ağustosta Palamidi Kalesi'ne vardı 12.000 kişilik Venedik ordusu. Yapılan ilk kuşatma kaldırıldı. Çünkü kuşatma sırasında, İsmail Paşa komutası altında 7.000 Osmanlı askeri desteği geldi. Desteğe rağmen, kale 3 Eylülde Venediklilerin eline geçti. Desteğe gelen ordu da yenildi. Osmanlı ordusu, önce Achaea'ya, sonra Korint'e geriledi. 16 Ağustosta geri çekilme tamamlandı.
Atina ve Eğriboz Seferi
Mora Adası'nın tamamıyla ele geçirilmesinden sonra, Yunanistan'ın anakarasına sefer başladı. 21 Eylül 1687'de Königsmarck'ın kara ordusu Eleusis'e ayak bastı. Aynı gün de Venedik donanması Pire'ye vardı. Osmanlılar, Atina halkının çoğunu Akropolis'e taşıdı. Bunu takiben, Venedikliler Akropolis'i kuşatma altına aldı (23-29 Eylül). Kuşatma tarihî eserlere zarar verdi. Kuşatma sırasında Osmanlılar, top bataryası yapabilmek için Nike Tapınağı'nı yıktı. Partenon'un ise cephanelik olarak kullanmaya başladı. 26 Eylül'de Venedik toplarının buraya isabet etmesiyle, çatısının tamamı ve duvarlarının çoğu yok oldu. Tahribata ve yaklaşık 200 asker kaybına rağmen, Osmanlılar burayı 28 Eylül'e kadar savunmaya devam etti. Ertesi gün İzmir'e nakledilmek koşuluyla teslim oldular.
Osmanlı zaferleri ve savaşta denge (1688-1694)
Atina'nın ele geçirilmesine rağmen, Morosini'nin posizyonu hala güvende değildi. Osmanlı Ordusu Thebai'de toplanıyordu. Süvari ordusuysa Attika'da bulunuyordu. Aralıkta 1.400 kişik Hannover ordusunun ayrılması ve ardından veba salgınının çıkması durumu kritikleştirdi. Bu nedenlerden Nisan ayında Mora'ya geri çekilmek zorunda kaldı. Geri çekilirken Pirus Aslanı gibi değerli eşyaları yağmaladı. Geri çekilme, Osmanlı'nın geri dönmesinden korkan binlerce Yunanın Mora'ya göç etmesine neden oldu.
Temmuz 1688'de Morosini'nin Venedik Dükü seçilmesinden sonra, Morosini Eğriboz'u kuşattı. 13 bini karada, 10 bini donanmada olan bir orduyla şehri kuşatmasına karşın, 6 bin kişilik Osmanlı garnizonu sert bir savunma yaptı. Donanmanın şehrin giriş-çıkışını tam kapatamadığı için, Osmanlı garnizonu Eğriboz Boğazı'ndan destek alabildi. Eylülde tekrar baş gösteren veba salgını, Venediklilere ağır kayıp verdirtti. Hatta Alman general Königsmarck da bu salgında hayatını kaybetti. 12 Ekim'deki başarısız saldırının ardından, ordu 9 bin kişi kayıpla geri çekilmek zorunda kaldı. Kuşatmanın başarısızlığı, Venedik ordusunda geniş tepki buldu. Kalan Alman askerler, Kasım'da ülkelerine geri döndü. 1689'da yapılan başarısız Monemvasia saldırısının ardından, Morosini'nin sağlığı bozuldu. Bu yüzden Venedik'e geri dönmek zorunda kaldı. Böylece Venedik ilerlemesinin bitmesiyle Osmanlıların karşı saldırıları başladı.
Mora ve Macaristan'daki art arda gelen başarısızlıklar, İstanbul'da geniş yankı buldu. Avcı Mehmet, 1687'de tahtı kardeşi II. Süleyman'a bırakarak tahttan çekildi. II. Süleyman başta ateşkes yapmayı düşünse de, 1688'de başlayan Dokuz Yıl Savaşı'yla Avusturya'nın ordusunun bir kısmının Fransa'ya kaydırılmasıyla, savaşa devam etme kararı aldı. Osmanlı kaynaklarının ve ordusunun çoğu Avusturya üzerine yoğunlaştırılmasından dolayı, Venedik'e kaybedilen toprakların tamamı alınamayacaktı.
Limberakis Gerakaris'in Harekâtı
1688 yılında, Osmanlılar esir tuttukları korsan Limberakis Gerakaris'in yardımını istediler. Mani Beyi ilanı edilip, asker toplanmasına izin verildi.
O zamanlarda, Orta Yunanistan hiç kimseye ait değildi. Fokida ve Evritanya şehirlerinin arası asker kaçaklarının elindeydi. Gerakis bu kaçakları önce kendi saflarına katılmalarını teklif etti. Ancak bunu kabul etmediler. 1689'da, Missolonghi'ye ilk saldırısını gerçekleştirdi. Ertesi yıl, tüm Orta Yunanistan Osmanlı kontrolündeydi. Aynı zamanlarda, Venedikliler Monemvasia'yı ele geçirdi.
Gerakis, 1692'de Mora'ya sefer düzenledi. Korint'i almasına karşın, Akrokorint'i ve Argos'u alamadı. 1694'te bu iki şehri tekrar kuşattı. 1695'te saf değiştirdi. Halka karşı olan kötü tutumu ve 1696'da Arta'yı yağmalayınca, Venedikliler onu tutukladı.
Dalmaçya'ya Harekât ve Girit'in Savunulması
Himare'deki asi Yunanlara destek olmak için, Venedikliler Adriyatik kıyısındaki Avlonya'yı ablukaya aldı. 11-18 Eylül 1690 arası süren kuşatma, şehirde isyana neden oldu. Ancak isyan fazla uzun sürmedi. 14 Mart'ta isyan bastırıldı.
Domenico Mocenigo komutasındaki Venedik filosu, 1692'de Girit'e saldırdı. Başkenti Kandiye'yi kuşatma altına aldı. Bu sırada şehri isyan çıktı. Bunlar rağmen şehir düşmedi; saldırı başarısız oldu. Hatta bunun ardından Osmanlılar, rüşvet yoluyla Gramvousa'yı aldı.
Savaşın Ege Denizi'ne yayılması (1694-1698)
Savaş süresince, iki ülkenin donanmaları sürekli çarpışma içinde olmuştur. Ancak çarpışmalar genel olarak savaşın seyrine etki etmedi.
Savaşın seyrini değiştirebilmek için Morosini, 1693'te Mora'ya döndü. İlerleyen yaşından dolayı 1694'te burada hayatını kaybetti. Yerine gelen kumandan, subaylarının tavsiyelerine uymayarak, Sakız Adası'nı işgal etti. Ancak Osmanlı ordusu Koyun Adaları Muharebesi'nde zafer kazandı. Buradaki yenilgiden sonra, Venedikliler geri çekilmek zorunda kaldı.
Osmanlılar Mora'yı tekrar ele geçirmeye çalışsa da, Thebai'de yenildiler. Aynı zamanlarda, Gerakis Venediklilerin safına katıldı.
Savaşın sonu ve sonrası
1699 yılında imzalan Karlofça Antlaşması savaşın sonunu getirdi. Mora, Venediklilerde kalmış oldu. Venedikliler burayı 4 idari birime ayırdı. Savaş, bölgede ekonomik zarar yaratmıştı. Venedikliler zararın etkilerini yok etmeye çalışsa da, Mora halkının güvenini kazanamadı. Osmanlılar burayı 1715'te geri aldı.