İçeriğe atla

1660 Büyük İstanbul Yangını

1660 Büyük İstanbul Yangını'nda Konstantiniyye (şimdiki İstanbul) şehrinin üçte ikisi yok olmuştur. Tarihçi Abdi Paşa, yangının 280.000 evi yok ettiğini ve yaklaşık kırk dokuz saat boyunca sürdüğünü tahmin ediyor.

Şehrin yeniden inşası sırasında Osmanlılar, Hristiyan ve Yahudi ibadethanelerine ilişkin daha önce benzeri görülmemiş politikalar uyguladı. Önceki dönemlerde genellikle kilise ve sinagogların yeniden inşasına izin verilmişti. Ancak bu dönemde izin verilmedi.

Arka plan

24 Temmuz 1660'ta Konstantiniyye'de büyük bir yangın çıktı. Şehrin üçte ikisini yok etti. Yedi sinagog ve en az 25 kilise yanarak kül oldu.[1] Çağdaş kaynaklar binlerce evin alevler içinde kaldığını belirtir. Eminönü'nün batısında başlayan yangın, eski ahşap evlerin bulunduğu yoğun nüfuslu mahalleleri yok etti. Abdi Paşa, ateşin "şehre bir işgal ordusu gibi yürüdüğünü" anlatır.[2] Çağdaş kaynaklar, yangında 280.000 evin yıkıldığını ve 40.000 kişinin hayatını kaybettiğini tahmin ediyor.[3]

Sonrası

Marc David Baer, Osmanlı İmparatorluğu'ndaki imparatorluk camilerinin Osmanlı topraklarının sınırlarını belirlediğini ve siyasi ve hegemonik çıkarları desteklediğini yazmıştır.[4]

Yeni Valide Camii veya Yeni Cami projesi, III. Mehmed'in annesi Safiye Sultan'ın Osmanlı İmparatorluğu'nun Valide sultanı olduğu dönemde başlamış, ancak Safiye Sultan'ın ölümünden sonra proje birkaç on yıl boyunca terk edilmiştir. Caminin temel inşaatına ilk olarak İstanbul'un Eminönü bölgesindeki gayrimüslimlerden alınan arazide başlanmış, ancak gayrimüslimler yakın bölgelere geri dönmeye başlamışlardır.[5] İmparatorluk ailesi, 1660 yılında Unkapanı ile Eminönü arasındaki tüm alanın yangınla yok olmasına ve gayrimüslim nüfusun bir kez daha mülklerinden mahrum kalmasına kadar Yeni Cami projesini tamamlamakla ilgilenmedi.[6] Hükûmet şehri yeniden inşa etmeye başladığında kilise ve sinagogların yeniden inşasını yasaklayan bir yasak çıkarıldı.[3]

Genç Sadrazam Köprülü Fazıl Ahmed, Kadizadeli vaiz Vani Mehmed Efendi'yi İstanbul'a davet etti. Vani'nin tavsiyesi üzerine padişah tütün, kahve ve alkol tüketimini yasakladı ve İslam hukukunun katı bir şekilde uygulanmasında ısrar etti. Geoffrey Parker'a göre Sufi mezarlarını yıktı ve Sufi liderlerini ya sürgün etti ya da idam etti.[7]

Vani Mehmed Efendi, Büyük Yangın'da Yahudi mallarının orantısız bir şekilde yok edilmesinin ilahi hoşnutsuzluğun bir işareti olduğunu iddia etti. Bölgeye geri dönmelerini yasaklayan yasaları destekledi. Köprülü Fazıl Ahmed sinagogların bulunduğu tüm arazilere el koydu ve bunları açık artırmaya çıkardı. Gayrimüslimlerin mülkler için teklif vermeleri yasaklandı. Turhan Sultan, Yeni Cami'nin inşasını destekledi. Cami 1665 yılında açıldı ve ilk vaizi Vani Mehmed Efendi oldu.[8]

Bir süre sonra, Hristiyanların kiliselerin bulunduğu arazileri geri satın almalarına ve yeniden inşa etmelerine izin verildi. Yeniden inşa edilen kiliseler resmi olarak konut binaları olarak listelenmiştir.[3]

Kaynakça

Kaynaklar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Fatih Camii</span> İstanbul, Fatihte Fatih Sultan Mehmed tarafından yaptırılmış olan cami ve külliye

Fatih Camii ve Külliyesi, İstanbul'un Fatih ilçesinde II. Mehmed tarafından yaptırılmış olan cami ve külliyedir. Külliye içinde 16 adet medrese, darüşşifa (hastane), tabhane (konukevi) imaret (aşevi), kütüphane ve hamam bulunmaktadır. Şehrin yedi tepesinden birinde inşa edilmiştir. Cami 1766 depreminde yıkıldıktan sonra onarılarak 1771'de bugünkü halini almıştır. 1999 Gölcük Depreminde zemininde kaymalar tespit edilen camide 2008 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından zemin güçlendirme ve restorasyon çalışmalarına başlandı ve 2012 yılında tekrar ibadete açılmıştır.

Afife Nurbanu Valide Sultan, Osmanlı Padişahı II. Selim'in yasal eşi olarak Haseki Sultan, Sultan III. Murad'ın annesi ve Osmanlı İmparatorluğu'nun Valide Sultan'ıdır. Haseki Hürrem Sultan'ın gelinidir. Kadınlar Saltanatı döneminin en önemli isimlerinden biriydi. Çelişkili teoriler onu Venedikli, Yahudi veya Yunan kökenli olarak tanımlıyor. Doğum adı Cecilia Venier-Baffo, Rachel veya Kalē Kartanou olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Lofça, Bulgaristan</span> Kuzey-Merkez Bulgaristanda şehir

Lofça, Bulgaristan'ın kuzeyinde bulunan 36.000 nüfuslu bir şehirdir. Lofça ilinin merkezidir. Filibe, Troyan ve Teteven şehirleri ile komşudur.

Hadim Mesih Mehmed Paşa III. Murad saltanatı döneminde 1 Kasım 1585-14 Nisan 1586 döneminde sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır.

Hadım Hasan Paşa, III. Mehmed saltanatı döneminde 3 Kasım 1597-9 Nisan 1598 tarihleri arasında beş ay altı gün sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamı.

<span class="mw-page-title-main">Emetullah Râbia Gülnûş Sultan</span> IV. Mehmedin tek hasekisi iki oğlunun döneminde Valide Sultanlık yaptı. Haseki Sultan ünvanını kullanan son kadındır.

Emetullah Râbia Gülnûş Sultan, Osmanlı İmparatorluğu'nun Valide Sultan'ı, İki ayrı padişahın annesi ve Sultan IV. Mehmed'in tek hasekisi. Osmanlı İmparatorluğunda Haseki Sultan unvanını kullanan son kadın sultan.

Avârız Vakfı, Osmanlı'da bir bölgeden alınan özellikle nakdî avârıza karşı o yerin hayırseverlerinden veya zenginlerinden para toplamak suretiyle vergilerin ödenmesi için kurulmuş para vakıflarıdır.

Sofu Mehmet Paşa veya Mevlevi Mehmed Paşa, Osmanlı Padişahı I. İbrahim'in saltanatının son döneminde ve IV. Mehmed saltanatında 7 Ağustos 1648-21 Mayıs 1649 tarihleri arasında dokuz ay on beş gün sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamı. 18 Ağustos 1648'de İstanbul'da liderliğini yaptığı isyanda Sultan İbrahim'in boğdurulması emrini vermiştir.

<span class="mw-page-title-main">Nuruosmaniye Camii</span> İstanbulda Barok mimari tarzında yapılan ilk cami

Nuruosmaniye Camii, İstanbul'da inşa edilmiş ilk barok özellikli camidir. Çemberlitaş semtinde, Kapalıçarşı girişinde yer alır. 1748-1755 yıllarında inşa edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Bursa Ulu Camii</span> Bursada bir cami

Bursa Ulu Cami, Bursa'da I. Bayezid tarafından 1396-1400 yılları arasında yaptırılmış ulu camidir.

<span class="mw-page-title-main">Yeni Cami</span> İstanbulda bir cami

Yeni Cami ya da Valide Sultan Camii, İstanbul'da 1597 yılında Sultan III. Murad'ın eşi Safiye Sultan'ın emriyle temeli atılan ve 1665'te zamanın padişahı IV. Mehmed'in annesi Turhan Hatice Sultan'ın büyük çabaları ve bağışlarıyla tamamlanıp ibadete açılan camidir.

<span class="mw-page-title-main">Cerrah Mehmed Paşa Camii</span> İstanbulda cami

Cerrah Mehmed Paşa Camii, İstanbul ili Fatih ilçesi Aksaray Mahallesinde bulunan tarihi cami. 1594'te Cerrah Mehmed Paşa tarafından yaptırılmıştır. Mimarı Mimar Davud Ağa'dır.

<span class="mw-page-title-main">Vefa Kilise Camii</span>

Molla Gürânî Câmii, Vefa Kilise Camii İstanbul'un Vefa semtinde, kiliseden camiye çevrilmiş bir dinî yapıdır. Kilise iken adı, Aziz Teodoros Kilisesi'dir.. Muhtemelen Aziz Theodoros'a adanmıştı. Kompleks, Bizans mimarisinin Komnenos ve Paleologos dönemlerine ait bir örneğidir. Vefa Kilise Camii Doğu Ortodoks kilisesi formunda olup Yunan haçı planına göre yapılmıştır. İstanbul'un fethi'nden sonra cami olarak kullanılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Ayazma Camii</span>

Ayazma Camii, İstanbul'un Üsküdar ilçesinin Aziz Mahmud Hüdayi Mahallesi'nde yer alan, Osmanlı Dönemi'nden kalma tarihi bir camidir. 26. Osmanlı Padişahı III. Mustafa tarafından, annesi Mihrişah Emine Sultan ve ağabeyi Şehzade Süleyman adına yaptırılmıştır. Mimarı Mehmed Tahir Ağa'dır. Yapımına 1758 yılında başlanan cami, 2 yıllık inşaat sürecinden sonra 1760 yılında ibadete açılmıştır. Cami mimari olarak Osmanlı ve Barok esintilerini yansıtmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı Ermenileri</span> Osmanlı Devletinin Ermeni halkı

Osmanlı Devleti kuruluş döneminde Ermeniler, genellikle Çukurova, Doğu Anadolu Bölgesi ile Kafkasya bölgelerinde bulunan beyliklerin egemenliği altında yaşamışlardır. Bursa'nın başkent olduğu dönemde Ermeni ruhani reisliği başkente alınmıştır. İstanbul'un fethinden sonra da İstanbul'a taşınmış ve daha sonra da İstanbul Ermeni Patrikhanesi kurulmuştur. Ermeniler Anadolu'dan gelen göçlerle İstanbul'da büyük bir cemaat oluşturmuştur.

<span class="mw-page-title-main">1916 Ankara Yangını</span>

Büyük Ankara Yangını; 1916 yılının Eylül ayında, Ankara'nın merkez mahallelerinde başlamış ve kısa süre içerisinde tüm şehre yayılarak kentin büyük çoğunluğunun yok olmasına sebep olmuştur. 13 Eylül gecesi başlamış, 15 Eylül sabahına dek sürmüştür. Yangın Hisarönü Mahallesi'nde çıkmış; Çıkrıkçılar Yokuşu, Saraçlar Çarşısı, Bedesten ve Atpazarı bölgelerine kadar sıçramıştır. 5 kişinin hayatını kaybettiği olayda çoğu gayrimüslimlere ait yaklaşık 1000 ev, 935 dükkân, 7 kilise, 2 cami ve 3 sağlık kurumu tamamen yanmıştır. Yangının etkisini büyük oranda yabancı nüfusun yaşadığı bölgede göstermesi, felaketten en çok zarar gören kısmın Ermeni ve Rum vatandaşların olmasına yol açmıştır. Olay hakkında yeterince resmi belgenin olmaması ve yangın sonrasında durumun pek az esere yansımasının sonucu olarak, yangının nedeni hakkında kesin bir bilgi yoktur. Konu üzerine çalışmalar yapan bazı araştırmacılar, yangının kasten çıkartılmış olabileceği konusunda hemfikir olmuşlardır.

<span class="mw-page-title-main">Vaniköy Camii</span> Osmanlı döneminden kalma tarihi bir cami

Vanî Mehmet Efendi Camisi ya da halk arasında bilinen ismiyle Vaniköy Camii, İstanbul'un Üsküdar ilçesinin Vaniköy semtinde bulunan, 17'nci yüzyıldan kalma tarihî bir camidir.

Osmanlı döneminde İstanbul

<span class="mw-page-title-main">Aya Dimitri Kilisesi</span> Yunanistanın Selanik şehrinde bir kilise

Aya (Aziz) Dimitri Kilisesi, Selanik’te şehrin koruyucusu Selanikli Aziz Dimitri’ye adanmış Bizans devrinden kalma kilise.

<span class="mw-page-title-main">Bursa'daki gayrimüslimler</span>

Bizans İmparatorluğu zamanından beri Bursa şehrinde Hristiyan ve Yahudi toplumları yaşamaktaydı. Bursa Osmanlı İmparatorluğu'nun kontrolüne geçtikten sonra da gayrimüslim toplumlar Bursa'da yaşamaya devam etti. 1831 yılında Bursa'da 10.552 hane müslüman ve 5.586 hane gayrimüslim yaşamaktaydı. Kiliseleri, sinagogları, cemaat okulları, idari yapıları ve yargı kurumları bulunan gayrimüslim azınlıklar, Osmanlı tebaası ve birer Osmanlı milleti olarak yaşadılar. Bursa'nın Osmanlı dönemindeki ticaret, zanaat ve tarım etkinliklerinde, kentin gelişiminde, Müslümanların olduğu kadar Rum, Ermeni ve Yahudi nüfusun da önemli bir payı olmuştur. 1915 Ermeni Soykırımı olayları ve 1923 Nüfus Mübadelesi sonucu Bursa'nın Hristiyan nüfusu büyük ölçüde azaldı. Yahudi nüfus ise İsrail'in kuruluşundan sonra giderek azalmıştır. Günümüzde Bursa'da gayrimüslim olarak ancak 60 civârında Yahudi vatandaşın yaşadığı tahmin edilmektedir.