Turgut Reis, Osmanlı İmparatorluğu donanmasında amirallik yapmış, Trablusgarp fatihi olarak anılan Türk denizcisidir. Beylerbeyi olarak görev yapmış, ayrıca Trablus Beyi olmuştur.
Kara Veba olarak da bilinen Kara Ölüm, insanlık tarihinde kaydedilen en ölümcül salgındır. Avrasya ve Kuzey Afrika'da 75-200 milyon kadar insanın ölümüne yol açtığı düşünülmektedir. 1346-1353 yılları arasında Avrupa'da zirveye ulaşan salgın, insanlık tarihinde kaydedilen en ölümcül salgındır. Hastalığın sebebi Yersinia pestis bakterisidir. Genellikle hıyarcıklı veba görülse bile, pnömonik veba ve septisemik veba da görülebilir.
Malta Kuşatması ya da Malta Seferi, 1565 yılında Malta adasının Osmanlı İmparatorluğu kuvvetleri tarafından kuşatılması ve Hospitalier Şövalyeleri tarafından adanın savunulması sürecidir.
Grosseto, merkezi İtalya'nın Toskana Bölgesinde Grosseto ili'nin merkezi olan 82.284 kişi nüfuslu bir kent ve yerel idaresi bakımdan bir komündür.
Malta Kolonisi, günümüzde Malta'nın bulunduğu topraklarda var olan Britanya kolonisiydi. Britanya himayesinde olan Malta'nın, 23 Temmuz 1813'te kraliyet kolonisi ilan edilmesiyle kuruldu ve 30 Mayıs 1814'teki Paris Antlaşması'yla bu statüsü tanındı. 21 Eylül 1964'te ülke, bağımsızlığını ilan etti.
1675-1676 Malta veba salgını, Malta'nın Hospitalier Şövalyeleri tarafından yönetilidiği dönemde meydana gelmiş olan bir salgındır. Aralık 1675 ile Ağustos 1676 arasında meydana geldi ve yaklaşık 11.300 ölümle sonuçlandı ve bu da onu Malta tarihindeki en ölümcül salgın haline getirdi. Ölümlerin çoğu, ölüm oranı yaklaşık %41 olan başkent Valletta ve üç şehir de dahil olmak üzere kentsel alanlardaydı. Kırsal yerleşimlerde ölüm oranı %6,9'du.
1813-1814 Malta veba salgını, Malta ve Gozo adalarındaki son büyük veba salgınıydı. Mart 1813 ile Ocak 1814 arasında Malta'da ve 1814 Şubat ile Mayıs arasında Gozo'da meydana geldi ve 1814 Eylül'ünde salgının resmen bittiği ilan edildi. Yaklaşık 4500 ölümle sonuçlandı, bu da adaların nüfusunun yaklaşık %5'iydi.
Karaca veya Caragea vebası 1813 ve 1814 yıllarında Eflâk başta olmak üzere Bükreş'te meydana gelen bir hıyarcıklı veba salgınıydı. Salgın, Fenerli Rum Prens Yoan Karaca'nın yönetimiyle aynı döneme denk gelmiştir.
1924 Los Angeles pnömonik veba salgını Los Angeles, California'da 28 Eylül 1924'te başlayan ve 13 Kasım 1924'te tamamen sona erdiği ilan edilen bir veba salgınıdır. Veba ilk olarak Güney Kaliforniya'da, San Francisco ve Oakland'da patlak vermişti. Salgın toplamda 30 kişinin ölümüne ve birçok kişinin de hastalanmasına yol açtı. Toplum sağlığı uzmanları, bu salgında tüm temaslılarının hastaneye yatırılması, salgından etkilenen mahallelerin karantinaya alınması ve büyük ölçekli bir fare yok etme programı uygulanması gibi tedbirleri hızlı bir şekilde uygulanması ile hastalığı büyük ölçüde kontrol altına almış ve bu önlemlerden büyük ders çıkartmışlardır. Hastalığın en yoğun yaşandığı bölge, Meksikalı göçmenlerin yoğunluklu olarak yaşadığı Los Angeles şehrinin Chinatown mahallesiydi. Meksikalı göçmenlere karşı yapılan ırkçılık hareketi vebaya verilen tepkiyi lekelemiş ve salgın sonuna kadar konuyla ilgili olarak kamuoyuna açıklama yapılmamıştır. Bu salgın, vebanın bir hava yolu ile bulaştığı son vaka ve Amerika Birleşik Devletleri'ndeki son büyük veba vakası olarak kayıtlara geçmiştir.
İlk veba salgını, Yersinia pestis bakterisinin neden olduğu bulaşıcı hastalık olan vebanın ilk Eski Dünya salgınıdır. Erken Orta Çağ Pandemisi olarak da adlandırılan bu hastalık, 541'de Justinianus Veba Salgını ile başladı ve 750 veya 767'ye kadar devam etti; Justinianus Veba Salgını'nı takip eden en az on beş veya on sekiz büyük veba dalgası tarihsel kayıtlardan tespit edilmiştir. Pandemi, en şiddetli ve en sık Akdeniz Havzası'nı etkiledi, ancak Yakın Doğu ve Kuzey Avrupa'yı da etkiledi. Doğu Roma imparatoru I. Justinianus'un adı bazen Geç Antik Çağ'daki tüm veba salgınları dizisinin yanı sıra 540'ların başlarında Doğu Roma İmparatorluğu'nu vuran Justinianus Vebası için de kullanılır.
1812-1819 Osmanlı veba salgını, Osmanlı İmparatorluğu'ndaki son büyük veba salgınlarından biridir. Bu salgın en az 300.000 kişinin hayatına mal olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu'nda 16. ve 19. yüzyıllar arasında veba salgınları sık sık meydana gelmiştir.
Milano Büyük Vebası olarak da anılan 1629-1631 İtalya veba salgını, 1348'de Kara Ölüm ile başlayan ve 18. yüzyılda sona eren İkinci veba salgınının bir parçasıydı. 17. yüzyılda İtalya'daki iki büyük salgından biri, Kuzey ve Orta İtalya'yı etkiledi ve en az 280.000 ölümle sonuçlandı. Bir milyon ölümle nüfusun yaklaşık %35'inin öldüğü de tahminler arasındadır. 1629-1631 salgınının, İtalya ekonomisinin diğer Batı Avrupa ülkelerine göre geride kalmasına neden olduğu da iddia edilmiştir.
1771 Vebası olarak da bilinen 1770-1772 Rus veba salgını, Rusya'nın merkezindeki son büyük veba salgınıydı. Yalnızca Moskova'da 52.000 ila 100.000 kişinin hayatını kaybettiği iddia edilmektedir. 1768-1774 Rus-Türk savaşı esnasında Moldova bölgesinde ortaya çıkan hıyarcıklı veba salgını Ocak 1770'te Ukrayna üzerinden kuzeye doğru orta Rusya'ya yayıldı. Eylül 1771'de Moskova'da zirve yaptı ve Veba İsyanı'na neden oldu. 18. yüzyılda şehir sınırlarının ötesinde yeni mezarlık alanları kurulduğundan, salgın Moskova haritasını yeniden şekillendirdi.
İkinci Veba salgını, 1348'de Avrupa'ya ulaşan ve sonraki dört yıl içinde Avrasya nüfusunun yarısını öldüren Kara Veba ile başlayan büyük bir veba salgınları dizisidir. Veba çoğu yerde yok olmasına rağmen, endemik hale geldi ve düzenli olarak tekrarladı. 17. yüzyılın sonlarında bir dizi büyük salgın meydana geldi ve hastalık 18. yüzyılın sonlarına veya 19. yüzyılın başlarına kadar bazı yerlerde tekrarladı. Bundan sonra, bakterinin yeni bir türü, 19. yüzyılın ortalarında Asya'da başlayan üçüncü veba salgınına yol açtı.
Üçüncü veba salgını, Çing hanedanlığının Xianfeng İmparatorunun beşinci yılında 1855'te Çin'in Yunnan kentinde başlayan büyük bir bubonik veba salgınıydı. Bubonik (hıyarcıklı) vebanın bu bölümü, tüm yerleşik kıtalara yayıldı ve nihayetinde Hindistan ve Çin'de 12 milyondan fazla ölüme yol açtı. Ölümlerin en az 10 milyonu yalnızca Hindistan'da meydana geldi. Bu salgın tarihin en ölümcül salgınlarından biri olarak kayıtlara geçti. Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi dünya çapındaki kayıpların yılda 200'e düştüğü 1960 yılına kadar aktif olarak kabul edildi. Veba ölümleri o zamandan beri her yıl daha düşük bir seviyede devam etmektedir.
Büyük 1738 Vebası, 1738 ve 1740 yılları arasında Orta ve Doğu Avrupa topraklarını etkileyen hıyarcıklı veba salgınıydı.
1900–1904 San Francisco vebası, San Francisco'da Chinatown merkezli bir hıyarcıklı veba salgınıydı. Bu salgın, kıtasal Amerika Birleşik Devletleri'ndeki ilk veba salgınıydı. Salgın, tıbbi yetkililer tarafından Mart 1900'de tanındı, ancak varlığı iki yıldan fazla bir süre Kaliforniya Valisi Henry Gage tarafından reddedildi. Amacı San Francisco ve California'nın itibarını korumak ve karantina nedeniyle gelir kaybını önlemekti. Hızlı harekete geçmedeki başarısızlık, hastalığın yerel hayvan popülasyonları arasında kendini göstermesine izin vermiş olabilirdi. Federal yetkililer büyük bir sağlık sorunu olduğunu kanıtlamak için çalıştılar ve etkilenen bölgeyi izole ettiler; bu Gage'in güvenilirliğini sarstı ve 1902 seçimlerinde valiliği kaybetti. Yeni vali George Pardee halk sağlığı önlemleri aldı ve salgın 1904'te durduruldu. 121 vaka tespit edildi ve 119 ölümle sonuçlandı.
Büyük Viyana Vebası 1679'da Avusturyalı Habsburg hükümdarlarının imparatorluk ikametgâhı olan Viyana, Avusturya'da meydana gelmiştir. Dönemin açıklamalardan, hastalığın kara sıçan ve diğer kemirgenlerle ilişkili pireler tarafından taşınan Yersinia pestis bakterisinin neden olduğu hıyarcıklı veba olduğuna inanılmaktadır. Şehir, 1680'lerin başlarında düzensiz bir şekilde tekrarlayan ve tahmini 76.000 kişinin yaşadığını iddia eden salgın yüzünden zarar gördü.
1563 Londra veba salgını, Londra'da on altıncı yüzyılda görülen en büyük veba salgınıdır. Londra ve çevresindeki mahallelerde en az 20.136 kişinin vebadan öldüğü kaydedilmiştir. Londra nüfusunun yaklaşık %24'ünün ölümüne sebep olan salgın özellikle Londra'nın hijyenik olmayan mahallelerini etkilemiştir.