İçeriğe atla

1509 Konstantinopolis depremi

1509 Konstantinopolis depremi
Yerel tarih10 Eylül 1509 (515 yıl önce) (1509-09-10)[not][1]
Yerel saat22:00 veya 04:00 civarı[1]
Süre50 sn
Büyüklük7.2 Ms veya 8.0 Ms civarı[2]

[3][4]

7.65 Mw[5]
Merkez üs40°45′N 29°00′E / 40.75°K 29.00°D / 40.75; 29.00
Prens Adaları açıkları, Marmara Denizi
FayKuzey Anadolu Fay Hattı
Maks. şiddetX (Yoğun)XI (Aşırı)
Tsunami6 metre (maks.)[6]
Etkilenen ülkeler/bölgeler Osmanlı Devleti
Kayıplar4000~13000 ölü[7]
10000+ yaralı
1070 hane yıkıldı
Binlerce yapı ağır hasar aldı

1509 Konstantiniyye depremi veya 1509 Büyük İstanbul depremi, 10 Eylül 1509[a] tarihinde merkez üssü Marmara Denizi'nin kuzeydoğusu olan, 7.2 Ms (± 0.8) büyüklüğünde meydana gelen deprem. Tarihsel kayıtlara göre deprem sonucunda Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti Konstantiniyye'de 4 bin ila 13 bin arasında kişi hayatını kaybetti, 10 binden fazla kişi yaralandı, yaklaşık 1070 hane yıkıldı ve binlerce yapı ağır hasar aldı. Ayrıca depremin ardından oluşan ve yüksekliği bazı yerlerde 6 metreye varan tsunami dalgaları şehrin surlarını aşarak güzergahı üzerindeki semtlere ağır hasar verdi. En büyük yıkımın İstanbul'da olduğu depremin etkisi Bolu'dan Edirne'ye kadar hissedildi. Oluşturduğu ağır hasar sebebiyle halk arasında "Küçük Kıyamet" (Kıyamet-i Suğra) olarak adlandırılan deprem, son 500 yıl içinde Marmara bölgesinde gerçekleşmiş olan en büyük ve en yıkıcı depremlerden birisi olarak kayıtlara geçti.

Jeolojik ve tektonik arka plan

Anadolu'nun kuzeybatısındaki Marmara Denizi bölgesinin aktif tektoniği, sismik yüzey faylanmaları ile birçok büyük deprem üreten sağ yanal atılımlı Kuzey Anadolu Fay Zonu (KAF) tarafından domine edilir.[8] KAF'taki sağ yanal faylanma İzmit'in batısına kadar devam eder, ancak Marmara Denizi'nde birkaç paralel alt kol üzerine dağılır. Marmara Denizi'ndeki sismik yansıma araştırmaları, büyük normal bileşenlere sahip birçok fay ortaya çıkarmakta ve kenarlarında normal faylanma mekanizmalı depremler görülmektedir.

Dünyanın ve günümüzde Türkiye'nin en aktif fay hatlarından birisi olarak kabul edilen Kuzey Anadolu Fay Hattı, batıda Ege Denizi'nden başlayıp doğuda İran-Türkiye sınırına kadar 1500 km uzunlukta sağ-yanal atımlı olarak uzanmaktadır. KAF tarihte ve günümüzde birçok can kaybı ve maddi kayıp ile sonuçlanan yıkıcı depremler üretmiştir. Marmara Denizi bölgesinin son 2000 yıldaki uzun vadeli sismisitesinin yakın zamanda yeniden değerlendirilmesi ile, büyüklükleri 6.8 ila 7.4 arasında değişen 15 büyük deprem tespit edildi.[8] 1509 depreminden önceki en büyük deprem İstanbul'un Fethi'nden 36 yıl sonra 14 Ocak 1489 (894 yılı Safer ayının on üçüncü günü) meydana geldi.[9] Osmanlı kaynaklarında "...bir azim zelzele vaki olup nice minareler ve binalar yıkılıp harap oldu..." ifadelerinin geçtiği depremin şiddeti VIII olarak tahmin edilmiştir.[9][10]

Deprem ve etkileri

Deprem, 10 Eylül 1509[not] tarihinde Osmanlı İmparatorluğu sınırları içindeki Marmara Denizi'nin kuzeydoğusunda, başkent Konstantinopolis'e 29 km uzaklıktaki Adalar'ın güneyinde meydana geldi. Bazı kaynaklarda yerel saatte 22:00, diğer kaynaklarda ise gece 04:00 civarında meydana geldiği bildirilen depremin yüzey dalgası büyüklüğü daha önceki araştırmalara göre farklı olmakla birlikte, 7.2 Ms ile 8.0 Ms arasında tahmin edildi.[1][4] 50 saniye süren depremin merkez üssünün günümüz ölçümleri ile Adalar segmenti üzerinde bulunduğu belirlendi. Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın Çınarcık Havzasından Marmara Denizi'nin doğusundaki İzmit Körfezi'ne kadar 70 km (43 mil) ila 100 km (62 mil) arasında bir fayın kırıldığı düşünülmektedir.[11] Mercalli şiddet ölçeği'ne göre depremin şiddeti X (yoğun) veya XI (aşırı) olarak belirlendi.[3] Çınarcık Havzasında deprem tarihine denk gelen bir türbidit yatağı tespit edilmiştir.[11]

Depremin ardından bazı noktalarda boyu 6 metreye kadar ulaşan tsunami meydana geldi.[6] Şehrin surları ve Ceneviz Surlarını aşan dalgalar yerleşim yerlerinin içine kadar girerken, İstanbul Surları zarar gördü. Özellikle Galata bölgesinde çok sayıda ev sular altında kalarak denize karıştı. Marmara Denizinde gözlemlenen tsunaminin sadece deprem ile ilgili değil, depremin tetiklediği deniz tabanı heyelanlarından da kaynaklandığı deprem bilimciler tarafından öngörüldü.[3] Depremin zemine etkisi ile ilgili tek bilgi, Konstantinopolis ve Pera'da bazı yerlerde deprem sonucu yerin yarıldığı ve muhtemelen Haliç kıyılarında derin çatlakların olduğu bilgisi Tevârîh-i Âl-i Osman tarafından rapor edildi.[8] Artçı depremler ise kırk gün boyunca devam etti.[12] Yarım saatlik aralıklarla meydana gelen ve doğası gereği şiddetli ve uzun süren büyük şoklar, sakinleri açık parklara ve meydanlara sığınmaya zorladı.

Depremin, İmparatorluğun Rumeli Eyaleti'ne bağlı Edirne, Çorlu, Gelibolu ve II. Bayezid'in doğum yeri olan ve günümüzde Yunanistan sınırları içinde kalan Dimetoka'da dahi hasara yol açtığına dair raporlar bildirildi.[4] Aynı dönemde Kahire'de bulunan tarihçi Muhammed İbn İyas (1448-1522), vaka-i namesinde 1509 depreminin Memlûk Devletindeki etkisine dair bir kayıt bırakmıştır.[4]

Kayıplar ve hasar

Orijinali Topkapı Sarayı Müzesinde, görüntüsü de Osmanlı Arşivleri'nin TS. MAD. 9567 numarada bulunan ve Türkiye deprem tarihinin ilk ve en eski deprem raporu. Belgede 1509 depreminde hasar gören camilerin listesi yer almaktadır[13]

Toplam nüfusunun 160-200 bin kişi olduğu tahmin edilen İstanbul ve Galata'da bazı kayıtlara göre en az 4000, farklı kaynaklara göre ise 13.000'den fazla insan öldü, 10 binden fazla kişi ise yaralandı.[1][7] Nüfus oranlaması ile şehir halkının yaklaşık %10'u deprem sonucunda öldü ya da yaralandı.[14]

Depremin ardından başkent Konstantinopolis'te zarar görmeyen tek bir ev kalmadı. Surlar, hamamlar, kuleler, medreseler, sütunlar, dükkân ve evler yıkılırken, pek çok yapı ve tarihî eser ağır hasar gördü. Şehirdeki 80.000 binadan 1070'i tamamen yıkıldı. 109 cami yerle bir oldu ve ayakta kalanların çoğunun ise minareleri hasar gördü. Eğrikapı'dan Yedikule'ye kadar Konstantinopolis Surlarında bulunan burçlardan 49'u yıkıldı veya tahrip oldu. Ayrıca surların son büyük kalıntısı olan ve 1900 yıl boyunca ayakta kalan İsa Kapısı yıkıldı. Şehrin o dönemde en büyük iki camisinden biri olan Fatih Camii ile henüz inşası yeni tamamlanan Bayezid Camii ağır hasar aldı. Fatih Camii'ndeki dört büyük fil ayağı sütununda yarıklar oluşurken, caminin hem sağ hem sol tarafındaki demir kirişler büküldü ve ana kubbenin yarısı parçalanarak çöktü.[4][8] Beyazid Camii'nin imaret ve ana kubbesi parçalanırken külliyenin içindeki diğer kubbeler ve kemerler kısmen yıkıldı, kiler ve minaresi ise çöktü. Ayasofya'nın İstanbul'un Fethinden sonra yapılan minaresi yıkıldı.[8] Caminin içindeki Bizans mozaiklerini örtmek için kullanılan sıva dökülerek Hristiyan tasvirlerini oluşturan İsa ve havarileri ile Meryem freskleri ortaya çıktı.[8]

Avrupa yakasındaki Rumeli Hisarı, Anadolu yakasındaki Anadolu Hisarı, Yoros Kalesi ve Kız Kulesi depremin ardından hasar aldı. Aziz John Theologos Kilisesi de dahil birçok kilise yerle bir oldu. İstanbul'un doğusunda o dönem küçük ve az yerleşim bulunan Burgazada ve Heybeliada'da, Kurtarıcı İsa ve Aya Prodromou Rum Ortodoks Kiliselerinin kubbeleri çöktü.[8] Fatih Sultan Mehmed'in Eski Saray'ın içine dahil ettiği Theodosius Sütunu ağır hasar aldı. Şehzadebaşı yakınlarında bulunan ve şehre su sağlayan Bozdoğan Kemeri de etkilendi. Kemerin Şehzade Camii yakınındaki kısmı zarar gördü. Hadım Ali Paşa Camii'nde hasar tespit edilirken, Hipodrom'daki altı sütun ve Dikilitaş devrildi.[4] Başkentin yaklaşık 30 km batısındaki Küçükçekmece'deki iki ahşap köprü de hasar gördü ve onarılmak zorunda kalındı.[8] Topkapı Sarayı'nda Sultan II. Bayezid'in yatak odası çökerken, padişah birkaç saat önce namaz kılmaya kalkmak için odadan ayrıldığından zarar görmedi.[13]

Sonrası ve şehrin yeniden inşası

Depremden sonra şehirdeki yıkımı tasvir eden bir gravür, 16. yüzyıl

Sultan II. Bayezid on gün boyunca saray bahçesi olan Gülhane Parkı'nda kurulan çadırda kaldıktan sonra 23 Ekim 1509'da İstanbul'dan eski başkent Edirne'ye gitti.[1][8] Burada Dîvân-ı Hümâyunu toplayarak depremden sonra afetin etkilerinin azaltılmasına yönelik kararlar aldı. Sultan, deprem sonrası yeniden inşa ile bakım ve onarım işleri için Anadolu'dan 37 bin, Rumeli'den 29 bin işçi ve 3000 usta görevlendirdi. Ayrıca her yirmi evden bir kişi işçi olarak alındı ve hane başına 22 akçe geçici vergi toplandı. Tüm çalışmalar Mimar Hayreddin'in nezaretinde gerçekleştirildi. Deprem sonrası padişah tarafından çıkarılan ferman ile dolgu zeminler üzerine yapı yasağı getirildi ve başkentte inşa edilecek tüm yapıların ahşap-karkas malzemeden olması emredildi.[3] II. Bayezid'in çıkardığı bu ferman aynı zamanda Türkiye'de yapı tipi ve kullanılacak yapı malzemelerine dair kurallar getiren ilk yasal düzenleme olarak kabul edilmektedir.[3] 23 Mart 1510'da başlayan yeniden inşa ve onarım çalışmaları iki ay gibi kısa bir sürede bitirilerek 1 Haziran 1510'da tamamlandı.[15] Evler, camiler, şehrin surları, köprüler, Rumeli ve Anadolu Hisarlarının tahrip olan yerleri, Kız Kulesi, medreseler, hanlar, çeşmeler yeniden inşa edildi ve tadilattan geçirildi.[3]

Nitelendirme ve kehanetler

Flaman ressam ve gravür sanatçısı Pieter Coecke van Aelst tarafından 1529 yılında yapılmış, tarihî yarımadayı ve depremin Fatih Camii'ne verdiği hasarı gösteren bir gravür

Bitmek bilmeyen artçı sarsıntılar ve depremin yarattığı tahribat ve kayıp nedeniyle Osmanlı tarihçileri ile halk, başa gelen felaketi Kıyamet-i Suğra yani "Küçük Kıyamet" olarak nitelendirdiler.[3] Bu tabir, Kıyamet'in geldiğini korkunç bir deprem ile haber veren Kur'an'ın 99. suresi olan Zelzele Suresi'ne atıfta bulunarak, depremleri kıyametle ilişkilendiren bir İslami eskatoloji geleneğinden gelmektedir.[16]

Rivayete göre, Sina Dağı eteklerinde bulunan Azize Katerina Manastırı'ndan Rum bir keşiş, padişahın sarayında hazır bulunduğu sırada bir deprem olacağı kehanetinde bulundu. İstanbul'un Fethi'nden sonra şehrin artık bir Bizans kenti olmamasına içerleyen Avrupa'daki yorumlarda deprem, "Hristiyan dünyasına karşı silaha sarılan Türkler için Tanrı'nın layık gördüğü bir ceza" olarak görüldü.[3][17] Depremin olduğu dönemde hayatta olan Fransız astrolog ve kahin Nostradamus'un kehanetlerinin yer aldığı kitabının II.52 numaralı dörtlüğünde 1509 depremine atıf yapmış olabileceği ileri sürüldü.[18] Solakzade Mehmed Çelebi, 17. yüzyılda kaleme aldığı bir kitabın 1509 depremi ile ilgili olan kısmında, Sultan II. Bayezid'in vezirlerine ve ordu komutanlarına "depremin, başarısızlıklarının bir cezası olduğunu" söylediğini yazdı.[19]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

Notlar
  1. ^ Bazı kaynaklarda depremin tarihi 14 Eylül 1509 olarak geçmektedir
Özel
  1. ^ a b c d e Abdülkadir Gündüz, Süha Türkmen, Umut Eryiğit, Yunus Karaca, Murat Aydın (2013). "Is Turkey an Earthquake Country?" (PDF) (İngilizce). Karadeniz Teknik Üniversitesi. s. 34. 11 Eylül 2021 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Eylül 2021. 
  2. ^ "ResearchGate". 12 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Mart 2023. 
  3. ^ a b c d e f g h Ali Nusret (17 Ağustos 2021). "İstanbul'un altüst olduğu gün: Küçük Kıyamet Depremi". The Independent. 11 Eylül 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Eylül 2021. 
  4. ^ a b c d e f Kazuaki Sawai. "The 1509 Istanbul Earthquake and Subsequent Recovery" (PDF) (İngilizce). Hermes. ss. 36-37. 11 Eylül 2021 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Eylül 2021. 
  5. ^ "Arşivlenmiş kopya". 31 Aralık 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Aralık 2023. 
  6. ^ a b "Türkiye'deki Önemli Tsunamiler". Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü. 12 Eylül 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Eylül 2021. 
  7. ^ a b "Historical Earthquakes". Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı. 6 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Eylül 2021. 
  8. ^ a b c d e f g h i N. N. Ambraseys (Aralık 2001). "The Earthquake of 1509 in the Sea of Marmara, Turkey, Revisited" (İngilizce). 91 (6). Amerikan Sismoloji Derneği. ss. 1397-1416. 21 Mart 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Eylül 2021. 
  9. ^ a b M. Sinan Genim (15 Kasım 2020). "Tarihte İstanbul depremleri". Milliyet. 12 Eylül 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Eylül 2021. 
  10. ^ "Tarihsel Depremler". Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı. 4 Aralık 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Eylül 2021. 
  11. ^ a b Lozefski, G.; McHugh, C.; Cormier, M-H.; Seeber, L.; Çagatay, N.; Okay, N. (2004). "Provenance of turbidite sands in the Marmara Sea, Turkey: a tool for submarine paleoseismology". 8 Haziran 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Mart 2010. 
  12. ^ Thomas Brooks (1670). London's Lamentations: Or, A Serious Discourse Concerning that Late Fiery (İngilizce) (Wisconsin-Madison Üniversitesi bas.). J. Hancock and N. Ponder. s. 95. 12 Eylül 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Eylül 2021. 
  13. ^ a b Murat Bardakçı (18 Haziran 2017). "İşte, Türkiye'nin tam beş asır önce yazılmış ilk deprem hasarı raporu". Haberturk.com. 27 Ekim 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ekim 2021. 
  14. ^ "MARMARA VE İSTANBUL'DA DEPREM TEHLİKESİ" (PDF). 29 Ekim 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 25 Ekim 2011. 
  15. ^ Şerife Özata; Sevgül Limoncu (20 Mayıs 2014). "16. ve 20. yy. Arası İstanbul ve Yakın Çevresinde Meydana Gelen Deprem Sonrası Barınma Uygulamalarının İncelenmesi" (PDF). 9 (3). Yıldız Teknik Üniversitesi. s. 219. doi:10.5505/MEGARON.2014.04706. 11 Eylül 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 11 Eylül 2021. 
  16. ^ Elzabeth Angell. "A SEISMIC CITYSCAPE: EARTHQUAKES IN ISTANBUL'S HISTORY" (İngilizce). History of Istanbul. 20 Ocak 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Eylül 2021. 
  17. ^ Miszczak, Izabela (10 Mart 2021). Edirne: Gateway to the Balkans (İngilizce). ASLAN Izabela Sobota-Miszczak. ISBN 978-83-956540-6-0. 10 Ekim 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Ekim 2022. 
  18. ^ Peter Lemesurier (2014). Nostradamus: The Next 50 Years: Covering The Forthcoming Invasion Of Europe (İngilizce). Hachette UK. s. 178. ISBN 9780349408446. 12 Eylül 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Eylül 2021. 
  19. ^ Amit Bein (3 Kasım 2008). "The Istanbul Earthquake of 1894 and Science in the Late Ottoman Empire" (İngilizce), 44. Middle Eastern Studies. ss. 909-924. doi:10.1080/00263200802426021. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Deprem</span> yer kabuğunda beklenmedik anda ortaya çıkan enerji atımı

Deprem, yer sarsıntısı, seizma veya zelzele, yer kabuğunda beklenmedik bir anda ortaya çıkan enerji sonucunda meydana gelen sismik dalgalanmalar ve bu dalgaların yeryüzünü sarsması olayıdır. Sismik aktivite ile kastedilen, meydana geldiği alandaki depremin frekansı, türü ve büyüklüğüdür. Depremler sismograf ile ölçülür. Bu olayları inceleyen bilim dalına da sismoloji denir. Depremin büyüklüğü Moment magnitüd ölçeği ile belirlenir. Bu ölçeğe göre 3 ve altı büyüklükteki depremler genelde hissedilmezken 7 ve üstü büyüklükteki depremler yıkıcı olabilir. Sarsıntının şiddeti Mercalli şiddet ölçeği ile ölçülür. Depremin meydana geldiği noktanın derinliği de yıkım kuvveti üzerinde etkilidir, bu sebepten yeryüzüne yakın noktalarda gerçekleşen depremler daha çok hasara neden olmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Bayezid Camii</span>

Bayezid Camii İstanbul'un Beyazıt semtinde Sultan II. Bayezid tarafından yaptırılmış bir cami.

<span class="mw-page-title-main">1766 İstanbul depremi</span>

1766 İstanbul depremi, Marmara Denizi'nin doğusunda 22 Mayıs 1766 Perşembe sabahı olmuş büyük bir depremdir. Deprem İzmit'ten Tekirdağ'a kadar uzanan geniş bir alanda etkili olmuştur. Tsunami yaratmış, bu alanda önemli hasarlar meydana gelmiştir. 4.000'den fazla kişi ölmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'deki depremler listesi</span> Jeolojik liste

Bu liste, Türkiye'de ve etkisini gördüğü yakın çevrelerde şu ana kadar yaşanmış en şiddetli depremleri barındırmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">1556 Marmara Denizi depremi</span> deprem

10 Mayıs 1556 Marmara Denizi depremi orta Marmara Denizi'nin kuzey sahilleri, İstanbul ve Bursa'da hissedilmişti

<span class="mw-page-title-main">1992 Erzincan depremi</span> 1992 yılında meydana gelen Erzincan merkezli deprem

1992 Erzincan depremi, 13 Mart 1992 tarihinde yerel saatle 19.08'de Türkiye'de Erzincan ilinin güneydoğusunda meydana gelen deprem. Depremin büyüklüğü 6,8 Ms olarak ölçüldü. 653 kişi öldü, 8057 bina hasar gördü veya yıkıldı. Bu deprem 1939 Erzincan Depremi'nin merkez üssü yakınındadır. Kuzey Anadolu Fayı üzerinde bulunan Erzincan, bu depremle beraber tarihindeki altıncı büyük depremi yaşamıştır.

<span class="mw-page-title-main">1894 İstanbul depremi</span>

1894 İstanbul depremi, 10 Temmuz 1894'te Marmara Denizi'nde, saat 12:24'te, İzmit Çınarcık havzasında veya İzmit Körfezi'nde meydana geldi. Deprem yüzey dalgasının 7.0 tahmini büyüklüğünü vardı. İzmit Körfezi çevresinde Yalova, Sapanca ve Adapazarı ve İstanbul'da tahminen 1349 kişi öldü. Deprem 1,5 m yüksekliğinde tsunamiye neden oldu.

<span class="mw-page-title-main">2017 Ege Denizi depremi</span>

2017 Ege Denizi depremi, 21 Temmuz 2017 tarihinde merkez üssü Türkiye'nin Muğla ilinin Bodrum ilçesinin 10 km güneydoğusunda ve Yunanistan'ın İstanköy adası açıklarında yerin 5 km altında richter ölçeğine göre 6.6 Mw büyüklüğünde meydana gelen deprem.

<span class="mw-page-title-main">2019 İstanbul depremi</span> 26 Eylül 2019 günü yerel saatle 13:59da İstanbulun güney batısını sarsan 5.8 büyüklüğünde deprem

2019 İstanbul depremi, 26 Eylül 2019 tarihinde merkez üssü İstanbul'un Silivri ilçesi açıkları olan, 5,8 büyüklüğünde meydana gelen deprem. Depremde bir kişi kalp krizi sebebiyle öldü, çoğu panik sebebiyle 43 kişi yaralandı. Deprem İstanbul'un yanı sıra Tekirdağ, Kırklareli, Kocaeli, Yalova ve Sakarya'dan da hissedildi.

<span class="mw-page-title-main">2008 Kırgızistan depremi</span>

2008 Kırgızistan depremi 5 Ekim 2008 pazar akşamı yerel saat ile 21.52'de Kırgızistan'ın güneydeki şehri Oş şehrinde meydana gelen büyük bir depremdir.

<span class="mw-page-title-main">262 Güneybatı Anadolu depremi</span>

262 Güneybatı Anadolu depremi Anadolu'nun batı ve güney kıyılarında yer alan şehirleri Roma'nın Efes kenti ile beraber 262 yılında veya muhtemelen 261. yılında harap etmiştir. Bu depremin merkez üssü büyük olasılıkla güney Ege Denizi'ndeydi. Dönemin raporları, muhtemelen bir tsunami nedeniyle birçok şehrin denizden gelen suyun altında kaldığını belirtmektedir.

<span class="mw-page-title-main">2020 Ege Denizi depremi</span> 30 Ekim 2020de Doğu Ege Denizinde meydana gelen 7.0 büyüklüğündeki deprem

2020 Ege Denizi Depremi, 30 Ekim 2020 günü Türkiye saati ile 14.51'de, merkez üssü Yunanistan'ın Sisam Adası açıklarında İzmir'in Seferihisar ilçesine 23 km mesafede bulunan, yerin 16,58 km altında 6,9 Mw büyüklüğünde meydana gelen ve yaklaşık 16 saniye süren depremdir.

1303 Girit depremi 8 Ağustos'ta şafak vakti meydana geldi. Mercalli yoğunluk ölçeğine göre tahmini büyüklüğü yaklaşık 8 ve şiddeti 9'du.Girit ve İskenderiye'de ciddi hasara ve can kaybına neden olan büyük bir tsunamiyi tetikledi.

<span class="mw-page-title-main">1929 Suşehri depremi</span> 1929da Sivasın Suşehri ilçesinde meydana gelen deprem

1929 Suşehri depremi, 18 Mayıs 1929 tarihinde merkez üssü Sivas'ın Suşehri ilçesi olan, yerin 10 km derinliğinde richter ölçeği'ne göre 6.1 Mw büyüklüğünde meydana gelen deprem. Farklı kaynaklara göre deprem sonucunda Suşehri, Koyulhisar ve Şebinkarahisar ilçelerinde toplam 64 kişi öldü, 72'den fazla kişi ise yaralandı. Ayrıca 1357 hane tamamen yıkılırken, 364 hane ise ağır hasar aldı.

<span class="mw-page-title-main">1668 Kuzey Anadolu depremi</span> Kuzey Anadolu, Osmanlı İmparatorluğunda (bugünkü Türkiye) 8.0 büyüklüğünde 1668 yılındaki deprem

1668 Kuzey Anadolu Depremi, 17 Ağustos 1668 tarihinde Kuzey Anadolu'da oluşan çok şiddetli bir depremdi. Dünya'nın büyük depremleri arasında sayılan bu deprem, Anadolu coğrafyasında bilinen en büyük deprem olarak tarihe geçmiştir ve 1668 yılında Dünya'nın çeşitli yerlerinde gerçekleşen 8 Richter ölçeğindeki deprem felaketlerinden birisidir. Depremin merkez üssü Ladik Gölü'nün güney kıyısındaydı.

<span class="mw-page-title-main">447 Konstantinopolis depremi</span>

447 Konstantinopolis depremi, 447'de Konstantinopolis ve çevresindeki bölgeyi etkileyen büyük bir depremdir. Yakın zamanda tamamlanıp Konstantinopolis Surları'na eklenen Theodosius Surları'nda ciddi hasara neden oldu, 57 kuleyi ve geniş sur duvarlarını yok etti. Bu yıllarda Tanrının Kırbacı Attila, Roma ve Konstantinopolis'u tehdit ettiği için surların önemli bir kısmının yıkılması, kentte paniğe yol açtı; şehir sakinleri, bu tehdidi önleyebilmek için gece gündüz çalışarak surları birkaç ayda tamir etti.

1508'de Osmanlı İmparatorluğu ←→ 1510'da Osmanlı İmparatorluğu
Bu sayfada 1509 yılında Osmanlı İmparatorluğu'nda yaşanan olaylar yer alır.

<span class="mw-page-title-main">1872 Amik depremi</span> 1872de Antakyada meydana gelen bir deprem

1872 Amik depremi veya 1872 Antakya depremi, 3 Nisan 1872 tarihinde merkez üssü Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı Halep Vilayeti sınırları içindeki Amik Ovası'nda 7.2 Ms büyüklüğünde meydana gelen deprem. Deprem katalogları, yüzey dalgası büyüklüğünü 7.2 Ms  ve Mercalli şiddet ölçeği derecelendirmesi XI (Felaket) olarak yerleştirir. Deprem Amik Ovası boyunca yerleşim birimlerinde yıkıma yol açtı ve 1800'den fazla kişi hayatını kaybetti.

<span class="mw-page-title-main">1899 Aydın-Denizli depremi</span> Osmanlı İmparatorluğunda yaşanan bir deprem

1899 Aydın-Denizli depremi, 20 Eylül 1899 tarihinde günümüz Türkiye'sinde 6,5-7,1 Mw büyüklüğünde bir depremdir. Depremin şiddeti Mercalli şiddet ölçeğine göre IX idi. Aydın ve Denizli'de ağır hasar oluştuğu ve 1,117-1,470 arasında can kaybı olduğu kaydedildi.

<span class="mw-page-title-main">1668 Şantung depremi</span> Çinin Şantung eyaletinde Qing Hanedanlığı döneminde 25 Temmuz 1668de meydana gelen 8,5 büyüklüğündeki deprem

1668 Şantung Depremi veya Büyük Tancheng Depremi, 25 Temmuz 1668 tarihinde Doğu Çin'de, bugünkü Şantung eyaleti'nde gerçekleşen çok şiddetli bir depremdi. Dünya'nın büyük depremleri arasında sayılan bu deprem, Çin coğrafyasının en büyük depremlerinden biri olarak tarihe geçmiştir ve 1668 yılında Dünya'ın çeşitli yerlerinde gerçekleşen 8 Richter ölçeğindeki deprem felaketlerinden birisidir. Tahmini büyüklüğü 8,5 Ms ve Mercalli şiddet ölçeğinde XII'ydi. Deprem, bölgede yıkıcı bir etki yarattı; merkez üssünden 1.000 km'ye kadar hasara, birkaç yüz kilometre içinde ise ciddi hasara neden oldu ve 43.000 ila 50.000 insanın ölümüne neden oldu. Çin tarihinin en yıkıcı depremlerinden biri olarak kabul ediliyor. Deprem odağı Linyi'nin hemen kuzeydoğusundaydı. Bu deprem, Doğu Çin'de bilinen en güçlü depremdir, Çin'de bilinen en güçlü depremlerden biridir ve karada meydana gelen en güçlü depremlerden biridir.