İçeriğe atla

1420

Binyıllar: 2. binyıl
Yüzyıllar:
Onyıllar:
  • 1400'ler
  • 1410'lar
  • 1420'ler
  • 1430'lar
  • 1440'lar
Yıllar:
Çeşitli takvimlerde 1420
Miladi1420
MCDXX
Ab urbe condita2173
Asur6170
BahâîMÖ 424 – MÖ 423
Bengal827
Berberi2370
Birmanya782
Bizans6928 – 6929
Budist1964
Discordian2586
Ermeni869
ԹՎ ՊԿԹ
Etiyopya1412 – 1413
Fransız cumhuriyetçiMÖ 372 – MÖ 371
Hicrî822 – 823
Hint
 - Kali Yuga4521 – 4522
 - Shaka Samvat1342 – 1343
 - Vikram Samvat1476 – 1477
Holosen takvimi11420
İbrani5180 – 5181
İran798 – 1 BP – MÖ 799 BP
JucheMÖ 491
Kıpti1136 – 1137
Kore3753
Tayland güneş1963

Olaylar

Doğumlar

Ölümler

İlgili Araştırma Makaleleri

18. yüzyıl, miladi takvime göre 1 Ocak 1701 ile 31 Aralık 1800 günleri arasındaki zaman dilimi olarak kabul edilir.

18 Aralık, Miladi takvime göre yılın 352. günüdür. Yıl sonuna kadar kalan 13 gün vardır.

<span class="mw-page-title-main">I. Mehmed</span> 5. Osmanlı padişahı (1413–1421)

I. Mehmed veya Mehmed Çelebi, beşinci Osmanlı padişahı. Tarihî kaynaklarda ismi, Mehmed isimli diğer padişahlarınki gibi, Muhammed şeklinde geçer. Babası I. Bayezid, annesi cariye olan Devlet Hatun'dur.

<span class="mw-page-title-main">Somuncu Baba</span> mutasavvıf ve âlim

Şeyh Hamîdüddin veya Hamîd-i Veli veya bilinen ismi ile Somuncu Baba, Osmanlı Devleti'nin kuruluş döneminde yaşamış mutasavvıf ve İslam âlimi. Aynı zamanda Bayramiyye Tarikâtı kurucusu Hacı Bayram Veli'nin de hocasıdır. Safevîyye Tarikâtı'nın Anadolu’ya yayılmasında etkin faaliyetlerde bulunmuş önemli bir mutasavvıftır.

Mutasavvıf, tasavvuf ehli olan, herhangi bir tasavvuf yolunda mertebe kat etmiş kişidir.

<span class="mw-page-title-main">Serez</span>

Serez, Yunanistan'ın Orta Makedonya bölgesinde 2001 nüfusu 56.145 olan bir şehir ve aynı adı taşıyan ilin (Nomos) merkezidir. Osmanlı Devleti döneminde Balkanlar'ın önemli merkezlerinden biriydi. Ömer Seyfettin'in Beyaz Lale hikâyesi de Balkan Savaşı sırasında Bulgarların işgalinde olan Serez'de yaşananları anlatır.

Bayezid Paşa Osmanlı Devleti'nin Fetret Devri'nde, 1413'te Sultan I. Mehmed Çelebi saltanatında sadrazam olmuş; devleti toparlama süreci içinde yanında bulunmuş ve sonra da II. Murad döneminde Düzmece Mustafa'ya Sazlıdere'de yenilip teslim olup onun emriyle öldürüldüğü Temmuz 1421'e kadar başvezirlik yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır.

Börklüce Mustafa, Şeyh Bedreddin'in başlıca müridi, Türkmen Alevi halk önderi. 14. yüzyılın ikinci yarısı ile 15. yüzyıl başında yaşadı. Günümüzün komünist sistemini andıran bir sistem vaaz ederek, 1415-1416 yıllarında Karaburun Yarımadası'nda etrafına topladığı Türkmen köylüler, Rum denizciler ve Yahudi tüccarlar ile toplanan fahiş vergilere ve yapılan haksızlıklara isyan etti. Nâzım Hikmet, Şeyh Bedrettin Destanı'nda "yarin yanağından gayri paylaşmak her şeyi" dizeleri ile Börklüce Mustafa'nın yaydığı öğretiyi anlatmış, Bedreddin'i ve Börklüce'yi günümüzde de popüler hale getirmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Şeyh Bedreddin</span> Osmanlı şeyh ve filozof

Şeyh Bedreddin Mahmud, Bedreddin Simâvî veya Simavnalı Bedreddin, İslâm tasavvufunun Vahdet-i Vücud okuluna mensup mutasavvıf, filozof ve Osmanlı kazaskeri. Şeyh Bedreddin İsyanı diye bilinen dini ve siyasi ayaklanmanın lideri.

Şahkulu ya da Şah Kulu Baba Tekeli, Teke Yarımadası bölgesinde büyük bir isyan çıkaran Türkmen babası.

<span class="mw-page-title-main">Kossuth Evi Müzesi</span> Kütahyada müze

Kossuth Evi Müzesi, Kütahya'da 1982'den beri ziyarete açık olan bir 18. yy Türk evidir. Evin sahibi Şeyh Bedreddin Efendi'dir. Bu evde 1850-1851 yıllarında yaşamış olan Macar Devrimi önderlerinden avukat Lajos Kossuth'a ait özel eşyalar ve Macar kültürü ile ilgili objeler sergilenir. Kossuth, Macaristan için hazırladığı anayasa taslağı metnini bu evde kaleme almıştır.

<span class="mw-page-title-main">Musa Kazım Efendi</span>

Musa Kazım Efendi (1858–1920), Osmanlı Devleti'nin son yıllarında 4 kez şeyhülislamlık görevini üstlenmiş din adamı. Kendisi Nakşibendi'ydi. Ayrıca İttihat ve Terakki Cemiyeti üyesiydi.

Torlak Kemal, Torlak Hu Kemal ya da Manisalı Samuel, Şeyh Bedreddin'in izleyicilerinden. Börklüce Mustafa'yla birlikte Şeyh Bedreddin isyanı olarak bilinen halk ayaklanmasına önderlik etmiştir.

Safevi Tarikatı, Safiyüddin Erdebilî tarafından Erdebil kentinde kurulmuş bir sufi tarikattır. Erdebil, Hazar Denizi’nin güney batı kıyısında, günümüzde İran’ın kuzey batı bölgesinde yer alan bir kenttir.

<span class="mw-page-title-main">Musa Çelebi</span> 1411-1413 yılları arası Edirne’de sultanlığını ilan etmiş Osmanlı şehzadesi

Musa Çelebi Osmanlı İmparatorluğu’nun yönetimsel karmaşa içerisinde olduğu ve otorite sorunu yaşadığı Fetret Devri'nin son dönemleri olan 17 Şubat 1411 ile 5 Temmuz 1413 yılları arasında Edirne'de, Sultan ünüyle Osmanlı İmparatorluğu'nun Rumeli toprakları üzerinde egemenlik sürdüren ve Osmanlı İmparatorluğu’nun da bütünü üzerinde saltanat mücadelesi sürdürmüş bir Osmanlı şehzadesidir.

Nalçacı Halil Camii, Şeyh Tului Tekkesi ya da Nalçacı Camii, İstanbul'un Üsküdar ilçesinin Zeynep Kamil Mahallesi'nde yer alan, Osmanlı Dönemi'nden kalma tarihi bir camidir. Şeyh Halil Efendi tarafından yaptırılmıştır. Yapımına 1625 (?) yılında başlanan mescit, bir yıllık inşaat sürecinden sonra 1626 (?) yılında ibadete açılmıştır. Cami mimarî olarak Osmanlı esintilerini yansıtmaktadır.

<i>Simavne Kadısı Oğlu Şeyh Bedreddin Destanı</i>

Simavne Kadısı Oğlu Şeyh Bedreddin Destanı, Nâzım Hikmet'in 1936 yılında yayımlanan destanî şiiridir. Mehmed Çelebi'ye karşı ayaklanma hazırladıkları gerekçesiyle asılan Şeyh Bedreddin, Börklüce Mustafa ve Torlak Kemal'in hikâyesini anlatmaktadır. Türk edebiyatında Şeyh Bedreddin'i ilk defa bir edebî metnin öznesi yapan eserdir.

Osmanlı İmparatorluğu'nda Alevilere yapılan haksızlıklar, Osmanlı Sultanı I. Selim'in hükümranlığıyla (1512–1520) ve 1514'te Safevîlere karşı savaşıyla bağlantısı olan bir durumdur. Ancak 14. yüzyıldan beri Osmanlı İmparatorluğu ve Alevi vb. toplumları arasında önceden bulunan problemleri işaret eden örnekler vardır.

Osmanlı İmparatorluğu'nda din, çeşitlilik gösteren bir unsurdu. İslam baskın din olmakla birlikte, İslam inancında "semavi dinler" olarak kabul edilen Yahudilik ve Hristiyanlık dinlerinin mensupları, millet sistemi içinde yaşamayı sürdürdüler. Osmanlı İmparatorluğu'nda inançlara mensup kişiler, kendi dini kurallarına göre yargılanırdı. Buna karşılık millet sistemine dahil olmayan dinlerin, devlet içinde meşru bir varlığı bulunmuyordu.