
Deprem, yer sarsıntısı, seizma veya zelzele, yer kabuğunda beklenmedik bir anda ortaya çıkan enerji sonucunda meydana gelen sismik dalgalanmalar ve bu dalgaların yeryüzünü sarsması olayıdır. Sismik aktivite ile kastedilen, meydana geldiği alandaki depremin frekansı, türü ve büyüklüğüdür. Depremler sismograf ile ölçülür. Bu olayları inceleyen bilim dalına da sismoloji denir. Depremin büyüklüğü Moment magnitüd ölçeği ile belirlenir. Bu ölçeğe göre 3 ve altı büyüklükteki depremler genelde hissedilmezken 7 ve üstü büyüklükteki depremler yıkıcı olabilir. Sarsıntının şiddeti Mercalli şiddet ölçeği ile ölçülür. Depremin meydana geldiği noktanın derinliği de yıkım kuvveti üzerinde etkilidir, bu sebepten yeryüzüne yakın noktalarda gerçekleşen depremler daha çok hasara neden olmaktadır.

1906 San Francisco depremi San Francisco, CA ve Kuzey Kaliforniya'yı 18 Nisan 1906 Çarşamba günü yerel saate göre sabaha karşı 5.12'de vuran yüksek şiddetli depremdir. Depremin büyüklüğü genel olarak 7,9 Mw kabul edilir. Buna karşın depremin büyüklüğü en az 7,7 Mw en fazla 8,25 Mw olarak ileri sürülmüştür. Esas sarsıntı merkezi şehrin 2 mil (3 km) uzağında, denizdeki Mussel Kayalıkları'dır. Bölge; San Andreas Fay Hattı'ndan kaynaklanan bu depremle kuzey-güney doğrultusunda 296 mil (477 km) ikiye ayrılmıştır. Sarsıntı Oregon'dan Los Angeles'a; hatta denizden oldukça uzak olan Nevada'nın merkezine kadar geniş bir alanda hissedilmiştir. Deprem ve sonucunda oluşan büyük yangın, Amerika Birleşik Devletleri tarihinde meydana gelen en kötü doğal afet olarak kabul edilir. Deprem ve bunun sonucunda oluşan yangın sebebiyle ölenlerin sayısının 3.000'den fazla olduğu tahmin edilmiştir. Bu rakam Kaliforniya tarihinde bir doğal afetten dolayı ölen en fazla kişi sayısıdır. Depremin ekonomik etkileri, yakın geçmişte meydana gelen Katrina Kasırgası ile benzerlik göstermektedir.

526 Antakya depremi, 526 yılında Mayıs sonlarında olasılıkla 20. ve 29. günler gerçekleşen, Antakya başta olmak üzere Suriye ve Türkiye'de yaklaşık 250.000 kişinin ölmesine neden olan bir depremdir. Depremi bir yangın takip etti ve deprem sonrası ayakta kalan binaların çoğunu tahrip etti. Mercalli şiddet ölçeğindeki zarar tahminleri: VIII Antakya, VII Dafna & Seleukia'dır. Seleukia limanında bir 0,7 - 0,8 m'lik arazi çıkıntısı hesap edildi ve limanın sonradan gelen çamurla dolması onu kullanılamaz şekilde bıraktı. Bu olay tarihte altıncı ölümcül doğal felaket ve üçüncü ölümcül depremdi.

1894 İstanbul depremi, 10 Temmuz 1894'te Marmara Denizi'nde, saat 12:24'te, İzmit Çınarcık havzasında veya İzmit Körfezi'nde meydana geldi. Deprem yüzey dalgasının 7.0 tahmini büyüklüğünü vardı. İzmit Körfezi çevresinde Yalova, Sapanca ve Adapazarı ve İstanbul'da tahminen 1349 kişi öldü. Deprem 1,5 m yüksekliğinde tsunamiye neden oldu.

2019 İstanbul depremi, 26 Eylül 2019 tarihinde merkez üssü İstanbul'un Silivri ilçesi açıkları olan, 5,8 büyüklüğünde meydana gelen deprem. Depremde bir kişi kalp krizi sebebiyle öldü, çoğu panik sebebiyle 43 kişi yaralandı. Deprem İstanbul'un yanı sıra Tekirdağ, Kırklareli, Kocaeli, Yalova ve Sakarya'dan da hissedildi.

2002 Tiflis depremi 25 Nisan tarihinde bir Kafkasya ülkesi olan Gürcistan'da gerçekleşti. Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Deprem Bilgi Merkezi (NEIC), büyüklüğü 4,3 Ms ve 4,8 mb olarak belirledi. Bu orta büyüklükte gerçekleşen olay MSK ölçeğine göre VII ile VIII derecede sonuçlandı. Bağımsız bir araştırma kuruluşu, toplam kaybın 160 milyon Amerikan doları olduğunu tahmin ederken, Afet Epidemiyolojisi Araştırma Merkezi toplam kaybı 350 milyon Amerikan doları olarak tahmin etti. Deprem sonucunda beş ile yedi arasında ölü, 52 ile 70 arasında yaralı ve 1000'den fazla kişinin de evsiz kaldığı tahmin ediliyor.

1931 Zengezur Depremi 27 Nisan'da yerel saatle 20:50:45'te 6.5 moment magnitüd büyüklüğünde meydana geldi. Deprem, güneybatı Ermenistan ile Azerbaycan'ın eksklavı Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti arasındaki sınıra yakın Zengezur Dağları'nda meydana geldi. Her iki bölge de o zamanlar Sovyetler Birliği'nin bir parçasıydı.

1991 Raça depremi, Gürcistan'ın Raça eyaletinde 29 Nisan saat 09:12 UTC'de meydana geldi. Büyük Kafkas dağlarının güney eteklerinde, Oni ve Ambrolauri bölgelerinde merkezlenmiş olarak, 270 kişiyi öldürdü, yaklaşık 100.000 insanı evsiz bıraktı ve birkaç Orta Çağ anıtı da dâhil olmak üzere ciddi hasara neden oldu. 7.0 büyüklüğündeydi ve Kafkasya'da kaydedilen en güçlü depremdi.
1303 Girit depremi 8 Ağustos'ta şafak vakti meydana geldi. Mercalli yoğunluk ölçeğine göre tahmini büyüklüğü yaklaşık 8 ve şiddeti 9'du.Girit ve İskenderiye'de ciddi hasara ve can kaybına neden olan büyük bir tsunamiyi tetikledi.

1810 Girit depremi 16 Şubat saat 22:15'te meydana geldi. Kandiye'de büyük yıkıma neden oldu, Malta'dan kuzey Mısır'a bir miktar zarar verdi ve orta İtalya'dan Suriye'ye kadar hissedildi. Candia'dan (Kandiye) 2.000 ölüm bildirildi.

1157 Hama depremi, bir yıl süren ön sarsıntılardan sonra 12 Ağustos'ta meydana geldi. İsmini, en çok can kaybının yaşandığı batı-orta Suriye'deki Hama şehrinden almıştır. Suriye'nin doğusunda, Fırat yakınında, eski el-Rahba kalesinin yok etti ve daha sonra aynı stratejik bölgede yeniden inşa edildi. Deprem, Kudüs çevresindeki Hristiyan manastırlarını ve kiliselerini de etkiledi.

1668 Kuzey Anadolu Depremi, 17 Ağustos 1668 tarihinde Kuzey Anadolu'da oluşan çok şiddetli bir depremdi. Dünya'nın büyük depremleri arasında sayılan bu deprem, Anadolu coğrafyasında bilinen en büyük deprem olarak tarihe geçmiştir ve 1668 yılında Dünya'nın çeşitli yerlerinde gerçekleşen 8 Richter ölçeğindeki deprem felaketlerinden birisidir. Depremin merkez üssü Ladik Gölü'nün güney kıyısındaydı.
1138 Halep depremi tarihin en ölümcül depremlerinden bir tanesiydi. İsmini Suriye'nin kuzeyinde bulunan Halep kentinden almaktadır. Ayrıca Halep etrafındaki çevre kentlerde de pek çok can ve mal kaybına sebep oldu. Deprem, 10 Ekim 1138'de gerçekleşen daha küçük bir depremin hemen akabinde 11 Ekim 1138'de gerçekleşti. İnsanlık tarihinde Shensi ve Tangshan depremlerinden sonra gelen en ölümcül üçüncü deprem olarak sıklıkla bahsedilir. Bununla birlikte, İbn Taghribirdi tarafından on beşinci yüzyılda bildirilen 230.000 ölüm rakamı, büyük olasılıkla bu depremin Kasım 1137'de Cezire ovasında meydana gelen depremlerle ve Transkafkasya'nın Gence şehrinde 30 Eylül 1139'da meydana gelen büyük depremle olan tarihsel bağlantısına dayanmaktadır.

Osmanlı İmparatorluğu'nun kuzey kesimi 13 Ağustos 1822'de büyük bir depremle sarsıldı. Tahmini büyüklüğü 7.0 idi ve Avrupa makrosismik ölçeğinde (EMS) maksimum hissedilen yoğunluğu IX (Yıkıcı) idi. En yıkıcısı 5 Eylül 1822'de olmak üzere, iki yılı aşkın bir süre boyunca yıkıcı artçı sarsıntılar devam etti. Ayrıca depremin yakın kıyılarda bir tsunamiyi tetiklediği iddia edilir. Deprem; Rodos, Kıbrıs ve Gazze'yi de kapsayan geniş bir alanda hissedildi. Tüm bu deprem dizisi için bildirilen toplam ölü sayısı 30.000 ile 60.000 arasında değişmektedir ancak 20.000 daha olası bir sayı olarak kabul edilmektedir.

Ölü Deniz Transform Fayı (DST), bazen Ölü Deniz Çöküntüsü ve Ölü Deniz Fay Zonu olarak da anılır, Maraş üçlü ekleminden kuzey ucuna uzanan bir dizi faydır. Kızıldeniz Çöküntüsü. Fay sistemi, batıda Afrika levhası ile doğuda Arap levhası arasındaki dönüşüm sınırını oluşturur. İki plakanın göreli hareketlerini gösteren, sol yanal yer değiştirme bölgesidir. Her iki plaka da genel bir kuzey-kuzeydoğu yönünde hareket eder, ancak Arap Plakası daha hızlı hareket ediyor ve bu da yaklaşık 107 km güney ucundaki fay boyunca gözlenen sol yanal hareketlerle sonuçlanır. Akabe Körfezi, Lut Gölü, Taberiye Gölü ve Hula havzalarını oluşturan bir dizi çöküntüye veya çek-ayır havzalarına katkıda bulunan dönüşümün güney kesiminde bir genişleme bileşeni de mevcuttur. Kısalmanın bir bileşeni Lübnan sınırlayıcı virajı etkileyerek Bikâ Vadisi'nin her iki yanında yükselmeye yol açar. Fay sisteminin en kuzeyinde, Ghab çek-ayır havzasını oluşturan yerel bir transgerilim vardır.

1872 Amik depremi veya 1872 Antakya depremi, 3 Nisan 1872 tarihinde merkez üssü Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı Halep Vilayeti sınırları içindeki Amik Ovası'nda 7.2 Ms büyüklüğünde meydana gelen deprem. Deprem katalogları, yüzey dalgası büyüklüğünü 7.2 Ms ve Mercalli şiddet ölçeği derecelendirmesi XI (Felaket) olarak yerleştirir. Deprem Amik Ovası boyunca yerleşim birimlerinde yıkıma yol açtı ve 1800'den fazla kişi hayatını kaybetti.

847 Şam Depremi, MS 847 yılında meydana gelmiştir. Son dönemde yapılan araştırmalar depremin, Şam'dan güneye, kuzeyde Antakya'ya ve doğuda Musul'a kadar uzanan çoklu bir depremin parçası olduğunu göstermektedir. 13. yüzyıl tarihçisi ve yazarı Al-Dhahabi'ye göre Antakya'da yaklaşık 20.000, Musul'da ise 50.000 kişi hayatını kaybetmiştir. Ölü Deniz Transform Fayı boyunca meydana gelen en güçlü depremlerden biri olduğu düşünülmektedir.

1856 Kandiye depremi veya Rodos depremi olarak da bilinen 1856 Girit depremi, 12 Ekim sabahında yerel saatle 02.45'te meydana gelen bir depremdir. Mercalli şiddet ölçeğinde merkez üssünde XI(Aşırı) veya XII(afetsel) seviyesine ulaşan bu son derece yıkıcı deprem, Helen yayı adı verilen bir tektonik alan üzerinde meydana gelmiş olup yaklaşık 61 ile 100 kilometre derinliğinde Richter ölçeğinde tahmini olarak 7,7 Mw ile 8,3 Mw büyüklüğündeydi.

Plaka içi deprem terimi, bir tektonik plakanın iç kısımlarında meydana gelen çeşitli depremleri ifade eder; bu, tektonik bir plakanın sınırında meydana gelen bir levhalar arası depremin tersidir. Plaka içi depremler, özellikle mikro plakalarda meydana geldiğinde genellikle "katman içi depremler" olarak adlandırılır.

1707 Hōei depremi,, 28 Ekim 1707 tarihinde merkez üssü Japonya'nın güneydoğusu olan 8.7 Mw büyüklüğünde meydana gelen deprem. Sarsıntı, 2011 Tōhoku depremi ve tsunamisine kadar Japonya tarihinin en büyük depremi olarak kayıtlara geçti. Güneybatı Honşū, Shikoku ve güneydoğu Kyūshū'da orta ve şiddetli hasara neden oldu. Deprem ve bunun sonucunda oluşan yıkıcı tsunami sonucu 5.000'den fazla kişi hayatını kaybetti ve on binlerce ev yıkıldı. Tahmini büyüklüğü 8,6 Ml veya 8,7 Mw olan bu deprem, Nankai mega bindirmesinin tüm bölümlerinin aynı anda kırılmasına neden oldu. Ayrıca, Fuji Dağı'nın 49 gün sonra son patlamasını tetikledi. Deprem adını, Japonya'da Mart 1704'ten Nisan 1711'e kadar olan yılları kapsayan dönemi adlandırmak için kullanılan Hōei (宝永)'den almaktadır.