İçeriğe atla

Şistozomiyaz

Şistozomiyaz
Şistozoma asalağının vücuda girmesi nedeniyle, ön kolda cildin kabarması.
UzmanlıkEnfeksiyon hastalıkları Bunu Vikiveri'de düzenleyin

Şistozomiyaz; şistozomiazis veya bilharyaz olarak adlandırılan, insanlarda görülen, Schistosoma (Şistozoma) cinsinden parazitlerin enfestasyonudur (istilasıdır). Bilharyaz (veya bilharzya, bilharzyoz) ismi 1851'de ilk (üriner) şistozomiyazı tanımlayan Theodor Bilharz'dan gelir. Bu hastalık; salyangoz ateşi, salyangoz humması, Katayama ateşi ve Katayama humması olarak da bilinir.[1][2] Schistosoma (Şistozoma) türündeki asalak solucanların neden olduğu bir hastalıktır. İdrar yolu veya bağırsakları etkileyebilir. Belirtiler arasında karın ağrısı, ishal, kanlı dışkı veya kanlı idrar bulunur. Hastalığa uzun bir süre önce yakalanmış kişilerde karaciğer hasarı, böbrek yetmezliği, kısırlık veya mesane kanseri görülebilir. Çocuklarda yavaş büyümeye ve öğrenme güçlüğüne neden olabilir.[3]

Sebebi

Yaklaşık 10–15 mm uzunluğundaki bu asalaklar, "kelebek" adıyla tanınan yaprak solucanları Schistosoma cinsindendir. Eskiden bu cinsin Latince adı Buhar zia olduğu için, hastalık bilharziyoz adıyla da bilinir.

Schistosoma (Şistozoma) cinsindeki yaprak solucanlarının 20 kadar türü vardır; bunlardan beşi, insanın çeşitli dokularına yerleşerek şistozomiyaz hastalığına yol açar. Bu asalaklar, insan ya da sığır gibi bir son konağın vücuduna yerleşmeden önce, tatlı sularda yaşayan bazı karından-bacaklı yumuşakçaları ara konak olarak kullanır ve gelişmesinin bir bölümünü bu konağın vücudunda tamamlar. Larva evresindeyken insana bulaşan solucanlar erişkin duruma geldiğinde toplardamarlara yerleşir ve yumurtalarını kana bırakır. Kan dolaşımıyla çeşitli dokulara taşınan bu yumurtalar sonunda idrar ve dışkıyla vücuttan dışan atılarak sulara karışır. Suda çatlayan yumurtalardan miracidium denen minicik larvalar çıkar. Titrek kirpikleriyle suda serbestçe yüzen bu larvalar, bir yumuşakçanın - örneğin bir tatlı su salyangozunun - içine girer ve gelişmesini burada sürdürerek bu kez serkarya denen başka bir larva evresine dönüşür.

Artık bu ara konağa gereksinimi kalmayan serkaryalar salyangozdan ayrılarak yeniden suda yüzmeye başlar. Asalak larvalarıyla kirlenmiş sularda yüzen ya da çıplak ayakla yürüyen insanların derisinden içeri giren serkaryalar önce kan damarlarına geçer, oradan karaciğere giderek olgunlaşır ve gene kan dolaşımıyla vücudun çeşitli yerlerine ulaşarak hastalık belirtilerine yol açar. Böylece asalağın yaşam çevrimi tamamlanmış olur.

Bu solucanların yerleştikleri organa göre değişik belirtiler veren birkaç şistozomiyaz türü vardır. Schistosoma (Şistozoma) türlerinden biri bağırsak şistozomiyazına, bir başkası idrar yolları şistozomiyazına, özellikle Uzakdoğu'da yaygın olan üçüncü bir tür de bu grubun en tehlikeli hastalığı olan damar şistozomiyazına neden olur.

Hastalık, asalakları içeren suyla temas edildiğinde geçer. Bu asalaklar, hastalığı taşıyan tatlı su salyangozu'ndan yayılırlar. Hastalığın bulaştığı sularda oynama ihtimalleri daha yüksek olduğu için, bu hastalık özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki çocuklar arasında çok yaygındır. Diğer yüksek risk grupları arasında çiftçiler, balıkçılar ve gündelik işleri için hastalığın bulaştığı suları kullanan kişiler bulunur.[3] Bu hastalık, helmint hastalıkları grubundadır.[4] Teşhis, kişinin idrarı veya dışkısında asalak yumurtalarının bulunmasıyla konulur. Ayrıca kişinin kanında hastalığa karşı antikorların bulunmasıyla da teyit edilebilir.[3]

Önlenmesi ve Tedavisi

Asalak solucanlar üzerinde etkili olan ilaçlar larvaları öldürerek hastalığın tedavisini sağlarsa da, şistozomiyazın yaygın olduğu birçok ülkede parasal nedenlerle ilaç dağıtımı ve kullanımı yeterli değildir. Hastalığı önlemek için her şeyden önce sağlık ve temizlik kurallarına uymak, kanalizasyon ağlarını yaygınlaştırarak asalak yumurtalarının içme ve kullanım sularına bulaşmasını engellemek gerekir.

Şistozomiyaz hastalığı yalnızca bazı tatlı su salyangozlarının bulunduğu yörelerde görüldüğü için, bu ara konakların yok edilmesi de etkili bir önlemdir. Ne var ki, yakın bir gelecekte denetim altına alınması pek olanaklı gözükmeyen şistozomiyaz, bugün için sıtmadan sonra dünyanın en yaygın asalak hastalığı olarak önemini korumaktadır. Türkiye'de bu hastalığa yalnızca Mardin'in Nusaybin ilçesinde, akarsuların kıyısındaki bazı köylerde rastlanmıştır.

Hastalığın önlenmesiyle ilgili yöntemler arasında, insanların temiz suya erişiminin artırılması ve salyangoz sayısının azaltılması sayılabilir. Hastalığın yaygın olduğu bölgelerde, tüm gruplar aynı anda ve her yıl prazikuantel ilacıyla tedavi edilebilir. Böylece hastalığa yakalanan kişi sayısı azaltılabilir ve hastalığın yayılma hızı düşürülebilir. Prazikuantel, hastalığa yakalandığı bilinen kişiler için Dünya Sağlık Örgütü tarafından önerilen tedavidir.[3]

Epidemiyoloji

Şistozomiyaz, dünya çapında yaklaşık 210 milyon kişiyi etkilemekte[5] ve her yıl tahmini 12.000[6] ila 200.000 kişi bu hastalık yüzünden hayatını kaybetmektedir.[7] Hastalık, Asya ve Güney Amerika'nın yanı sıra Afrika'da sıklıkla görülmektedir.[3] 70'i aşkın ülkede yaklaşık 700 milyon kişi, hastalığın yaygın görüldüğü bölgelerde yaşamaktadır.[7][8] Şistozomiyaz, en yüksek ekonomik etkiye sahip asalak hastalığı olarak sıtmanın hemen ardından gelmektedir.[9] Antik dönemlerden 20. yüzyılın başlarına dek, şistozomiyazın kanlı idrar belirtisi Mısır'da menstrüasyonun erkek versiyonu olarak görülmüş ve erkek çocuklar için bir geçiş töreni olarak değerlendirilmiştir.[10][11] Bu hastalık, ihmal edilen tropik hastalık olarak sınıflandırılmaktadır.[12]

Kaynakça

  1. ^ "Schistosomiasis (bilharzia)". NHS Choices. 17 Aralık 2011. 5 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mart 2014. 
  2. ^ "Schistosomiasis". Patient.co.uk. 12 Şubat 2013. 23 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Haziran 2014. 
  3. ^ a b c d e "Schistosomiasis Fact sheet N°115". World Health Organization. Şubat 2014. 18 Temmuz 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mart 2014. 
  4. ^ "Chapter 3 Infectious Diseases Related To Travel". cdc.gov. 1 Ağustos 2013. 23 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Kasım 2014. 
  5. ^ Fenwick, A (Mar 2012). "The global burden of neglected tropical diseases". Public health. 126 (3). ss. 233-6. doi:10.1016/j.puhe.2011.11.015. PMID 22325616. 
  6. ^ Lozano, R; Naghavi, M; Foreman, K; Lim, S; Shibuya, K; Aboyans, V; Abraham, J; Adair, T; Aggarwal, R (15 Aralık 2012). "Global and regional mortality from 235 causes of death for 20 age groups in 1990 and 2010: a systematic analysis for the Global Burden of Disease Study 2010". Lancet. 380 (9859). ss. 2095-128. doi:10.1016/S0140-6736(12)61728-0. PMID 23245604. 
  7. ^ a b Thétiot-Laurent, SA; Boissier, J; Robert, A; Meunier, B (27 Haziran 2013). "Schistosomiasis Chemotherapy". Angewandte Chemie (International ed. in English). 52 (31). ss. 7936-56. doi:10.1002/anie.201208390. PMID 23813602. 
  8. ^ "Schistosomiasis A major public health problem". World Health Organization. 18 Temmuz 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mart 2014. 
  9. ^ The Carter Center. "Schistosomiasis Control Program". 30 Ocak 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Temmuz 2008. 
  10. ^ Kloos, Helmut; Rosalie David (2002). "The Paleoepidemiology of Schistosomiasis in Ancient Egypt" (PDF). Human Ecology Review. 9 (1). ss. 14-25. 26 Kasım 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 23 Kasım 2015. 
  11. ^ Rutherford, Patricia (2000). "The Diagnosis of Schistosomiasis in Modern and Ancient Tissues by Means of Immunocytochemistry". Chungara, Revista de Antropología Chilena. 32 (1). ISSN 0717-7356. 12 Eylül 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Kasım 2015. 
  12. ^ "Neglected Tropical Diseases". cdc.gov. 6 Haziran 2011. 11 Mayıs 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Kasım 2014. 
Sınıflandırma
Dış kaynaklar

İlgili Araştırma Makaleleri

<i>Escherichia coli</i> enterik, çubuk şeklinde, gram-negatif bakteri

Escherichia coli (E.coli), Enterobacteriaceae familyasının bir üyesi olup memeli canlıların kalın bağırsağında yaşadığı için bu adı alan bir bakteri türüdür. E.coli çubuk şeklindedir ve gram negatif bakteri olduğundan endospor oluşturmaz. E. coli yaklaşık 2,0 μm uzunluğunda ve 0,5 μm çapındadır. E.coli ilk olarak 1885 yılında Theodor Escherich tarafından bebek dışkısından izole edilmiş ve özellikleri belirlenmiştir. "E. coli, doğumdan birkaç saat sonra bebeklerin mide ve bağırsak sisteminde kolonize olur ve burada yaşar." E.coli suşları insan vücudunda herhangi bir olumsuz etki olmaksızın bir arada bulunur. Bununla birlikte, E. coli gastrointestinal bariyerleri aşınmış ve/ya da bağışıklığı baskılanmış konakçılarda hastalığa neden olabilir. Özellikle bir kısım E. coli, dünya genelinde insanlarda ve hayvanlarda bağırsakta ve bağırsak dışında çeşitli hastalıklara aracılık eder. İnsanlardan izole edilen E. coli suşları ishale ve bir takım bağırsak dışı hastalıklara neden olmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Kene</span>

Ixodida veya kene, Parasitiformes üsttakımına bağlı bir hayvan takımıdır.

<span class="mw-page-title-main">Trahom</span> Kara sineklerin, yanı sıra hastanın havlu ve diğer eşyaları aracılığıyla bulaşır

Trahom, konjonktivayı, korneayı ve gözkapaklarını saran, genellikle süreğen bir çeşit göz hastalığıdır; gözde kesecikler ve bir kornea yastıkçığının oluşmasına ve tipik nedbe benzeri lezyonlara sebep olur. Granüler konjonktivit, Mısır oftalmisi ve kör edici trahom olarak da adlandırılan trahom bulaşıcı bir hastalıktır ve nedeni Chlamydia trachomatis adlı bir bakteridir. Enfeksiyon, göz kapaklarının iç yüzeyinde pürüzlenmeye neden olur. Bu pürüzlenme gözlerde ağrıya, korneanın dış yüzeyinin bozulmasına ve körlüğe yol açabilir.

Tenya veya Taenia saginata, ince bağırsakta yaşayan bir yassı solucan türü.

<span class="mw-page-title-main">Solucanlar</span> çoğunlukla ince ve uzun yapıda olan, polifiletik omurgasız canlılar

Solucanlar, polifiletik omurgasız türlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Tuvalet</span> temizlik demirbaşı

Tuvalet ya da hela, insan boşaltım sistemi artıkları olan dışkı ve idrarın boşaltılması ve uzaklaştırılması amacıyla tasarlanmış sabit düzenekler ile bunların yerleştirildiği kapalı mekândır. Tuvalet kelimesi hem atıkların boşaltıldığı tesisat, hem de bu tesisatın bulunduğu oda anlamında kullanılır. WC, hela, abdesthane, ayakyolu, kenef ve yüz numara olarak da bilinir. Modern tuvaletlerde insan ihtiyaçlarını gidermeye yarayacak ve atıkları kanalizasyon sistemine ulaştıracak, helataşı, klozet, bide ve pisuvar, otomatik koku makinesi, tuvalet kağıdı dispenseri, klozet kapağı, koku giderici klozet kapağı, elektronik bide gibi tesisatlar bulunur. Modern evlerde tuvalet odası genellikle küvet ya da duş gibi bir yıkanma tertibatı ile aynı odaya yerleştirilmiştir. Böyle odalara banyo denir. Çoğu evde bir banyonun yanı sıra bir de tuvalet bulunur. Bunlara ek olarak modern evlerde yetişkinlerin yattığı odaya açılan bir ebeveyn banyosu bulunması giderek yaygınlaşmaktadır. Bebeklere ihtiyaçlarını yapması için bebek bezi uygulanır, tuvalet eğitimi çocuklara küçük yaşlarından verilir.

<span class="mw-page-title-main">Kıl kurdu</span> çocuklarda yaygın bağırsak paraziti olan bir tür

Kıl kurdu, Yuvarlak solucanlar (Nematoda) şubesinden, dünya çapında çocuklarda yaygın bağırsak paraziti olan bir türdür.

<span class="mw-page-title-main">Fil hastalığı</span>

Fil hastalığı ya da elefantiyazis, Wuchereria bancrofti ve Brugia malayi adlarındaki ipliksi solucanların neden olduğu, en çok tropikal bölgelerde görülen bir hastalıktır. Bazen lenf ödemi (lymphedema) için de "fil hastalığı" adı kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Anofel</span> yaklaşık 400 türü bulunan bir sivrisinek cinsi

Anofel (Anopheles), yaklaşık 400 türü bulunan bir sivrisinek cinsidir.

Asalak ya da parazit, bir canlıya bağımlı olarak yaşayabilen ve üzerinde yaşadığı canlıya zarar verebilen organizmadır. Bu canlılardan kimileri mikroskobik boyutlardan erginlikte çok büyük boyutlara ulaşabilecek değişimlere sahip olabilirler.

<span class="mw-page-title-main">Dang humması</span> dang virüsünün neden olduğu, sivrisinekle bulaşan tropikal hastalık

Dang humması veya deng humması (İngilizce: dengue fever), dang virüsü kaynaklı bir enfeksiyondur. Sivrisinekler dang virüsünü bulaştırır. İnsanların kemikleri kırılır gibi şiddetli ağrı çekmesine neden olduğu için, Dang humması “kırık kemik humması” olarak da bilinir. Dang hummasının semptomlarından bazıları şunlardır: baş ağrısı, kızamık görünüşlü cilt kızarıklıkları ve kaslarda ve eklemlerde ağrı. Dang humması, az sayıda insanda hayatı risk haline gelebilir. Bunlardan ilki hemorajik ateş olup kan damarlarında kanama ve sızıntının yanı sıra trombositlerde düşük seviyede kan görülmesine neden olur. İkincisi dang şoku sendromudur ve tehlikeli derecede düşük tansiyona neden olur.

<span class="mw-page-title-main">Drakunkuliyaz</span>

Drakunkuliyaz ya da gine solucanı hastalığı (GWD), gine solucanının yol açtığı bir enfeksiyondur. Bir kişi, gine solucanı larvalarıyla enfekte olmuş su pireleri içeren suyu içtiğinde enfekte olur. Başlangıçta hiçbir belirti görülmez. Yaklaşık bir yıl sonra, dişi solucan genellikle bacakta su toplamış bir kabarcık oluşturduğunda enfekte kişide ağrılı bir yanma gelişir. Bunun ardından, birkaç hafta içinde solucan deriden dışarı çıkar. Bu süre zarfında kişi yürümekte ve çalışmakta zorluk çekebilir. Bu hastalığın ölüme yol açması çok nadirdir.

<span class="mw-page-title-main">Ekinokokkoz</span>

Ekinokokkoz ya da diğer adlarıyla kist hidatik, hidatidoz veya halk arasında türüne bakılmaksızın bilinen adıyla kist hastalığı, Echinococcus türü şerit solucanlarının sebep olduğu bir paraziter hastalıktır. İnsanlarda bu hastalığın iki ana türü görülür: kistik ekinokokkoz ve alveolar ekinokokkoz. Daha seyrek görülen ve polikistik ekinokokkoz ve ünikistik ekinokokkoz adı verilen iki türü daha vardır. Bu hastalık çoğunlukla belirti vermeden başlar ve bu durum yıllarca sürebilir. Ortaya çıkan belirti ve işaretler kistlerin yerine ve büyüklüğüne bağlıdır. Alveolar hastalık genellikle karaciğerde başlar, ama akciğerler ve beyin gibi vücudun diğer kısımlarına da sıçrayabilir. Karaciğeri etkilenen kişilerde karın ağrısı, kilo kaybı ve renkte sararma görülebilir. Akciğer hastalığı ise göğüs ağrısına, nefes darlığına ve öksürüğe yol açabilir.

<span class="mw-page-title-main">Onkoserkiyaz</span>

Onkoserkiyaz ya da bilinen diğer adlarıyla nehir körlüğü veya Robles hastalığı, bir asalak solucan olan Onchocerca volvulus enfeksiyonunun sebep olduğu bir hastalıktır. Hastalığın belirtileri arasında şiddetli kaşınma, deri altında şişlikler ve körlük sayılabilir. Trahom hastalığının ardından körlüğün en yaygın ikinci sebebidir.

<span class="mw-page-title-main">Trikuriyaz</span> Parazitik bir solucanın yol açtığı enfeksiyon

Trikuriyaz, bir parazitik solucan türü olan Trichuris trichiura’nın yol açtığı bir enfeksiyondur. Enfeksiyon yalnızca birkaç solucandan kaynaklanıyorsa çoğunlukla bir belirti görülmez. Ama çok sayıda solucanla enfekte olan kişilerde karın ağrısı, yorgunluk ve ishal görülebilir. Bu ishal bazen kanlı olabilir. Bu enfeksiyona yakalanan çocuklarda zihinsel ve fiziksel gelişim geriliği gözlenebilir. Kan kaybından dolayı kırmızı kan hücresi seviyesi düşebilir.

<span class="mw-page-title-main">Sistiserkoz</span>

Sistiserkoz domuz tenyasının genç formunun neden olduğu bir doku enfeksiyonudur. İnsanlar yıllar boyunca çok az semptom gösterebildikleri gibi hiç semptom görülmediği de olabilir. Bazı vakalarda, özellikle Asya'da bu enfeksiyona yakalananlarının derilerinin altında bir ila iki santimetrelik katı yumrular gelişebilir. Aylar ya da yıllar sonra bu yumrular ağrıyabilir ve şişebilir ve sonra da yok olurlar. Nörosistiserkoz adı verilen ve beyni etkileyen özel bir formu nörolojik semptomplara neden olabilir. Bu formu gelişmekte olan ülkelerde nöbetlerin en yaygın nedenlerindendir.

<span class="mw-page-title-main">Anilingus</span> Anüsün oral yolla uyarılması

Anilingus veya analingus, bir kişinin dudakları, dilleri veya dişleri de dahil olmak üzere ağzını kullanarak başka birisinin anüsünü uyardığı oral ve anal seks eylemidir. Anal-oral temas ve anal-oral seks olarak da bilinir. Argoda "rimming" ve "rim job" da denir. Zevk için ya da bir erotik aşağılama biçimi olarak herhangi bir cinsel yönelim tarafından gerçekleştirilebilir. Ağıza dışkı bulaşmasından kaynaklanan bazı sağlık sorunlarına neden olabilir.

Q humması veya Q ateşi, insanları ve diğer hayvanları etkileyen bir bakteri olan Coxiella burnetii'nin, neden olduğu bir hastalıktır. Bu organizma doğada yaygın değildir ancak sığır, koyun, keçi, kedi ve köpekler dahil diğer evcil memelilerde bulunabilir. Enfeksiyon, spor benzeri küçük hücreli bir varyantın solunmasından ve enfekte hayvanların süt, idrar, dışkı, vajinal mukus veya meni ile temastan kaynaklanır. Nadiren hastalık kene kaynaklıdır. Kuluçka süresi 9-40 gündür. İnsanlar Q hummasına karşı savunmasızdır. Ateş ve enfeksiyon birkaç organizmadan bile kaynaklanabilir. Bakteri zorunlu hücre içi bir patojendir.

Oksamnikin, Schistosoma mansoni nedeniyle oluşan şistozomiyaz tedavisinde kullanılan bir ilaçtır. Ancak praziquantel genellikle tercih edilen tedavi yöntemidir. Ağızdan verilir ve tek doz olarak kullanılır.

Su yoluyla bulaşan hastalıklar su yoluyla bulaşan patojenik mikroorganizmaların neden olduğu ölüm, sakatlık, hastalık veya bozukluklar gibi insan sağlığı üzerindeki olumsuz durumlardır. Bu hastalıklar banyo yapma esnasında, temizlik esnasında, içme suyu yoluyla veya kirli suya maruz kalan yiyeceklerin tüketilmesiyle yayılabilir. Bunlar, dünyanın dört bir yanındaki gelişmekte olan ülkelerin kırsal alanlarındaki kritik sorunlardandır. Su yoluyla bulaşan hastalıkların en sık bildirilen semptomları ishal ve kusma olsa da cilt, kulak, solunum veya göz problemleri de bu semptomlara dahil edilebilir. Temiz su temini, sanitasyon ve hijyen (WASH) eksikliği, bir toplumda su yoluyla bulaşan hastalıkların yayılmasının ana nedenleridir. Bu nedenle, temiz içme suyuna ve sanitasyona erişim su yoluyla bulaşan hastalıkları önlemenin ana yöntemidir.