Alevilik, Ali ve On İki İmam'ın öğretilerini öğretmiş olduğu varsayılan Hacı Bektaş-ı Veli'nin mistik Alevi İslami öğretilerini takip eden yerel bir İslami gelenektir. Alevi öğretileri dede adı verilen din adamları tarafından aktarılır. İslam'ın altı iman esası kabul edilir, ancak yorumlamada diğer mezheplerle farklılıklar bulundurur. Alevi öğretileri, yerel bir Türk dünya görüşüyle harmanlandı ve İslam'ın heterodoks bir yorumuna yol açtı. Geçmişin aksine günümüz Alevilerinin bir kısmı kendini Müslüman olarak tanımlandırmamaktadır. Hak-Muhammed-Ali teslis inancına bağlıdırlar.
Alevî ocakları, Alevî-Bektâşî ibadetinde imam makamında oturan dedelerin soyunu ifade eder. Dedelik kurumu yapısı gereği soy güden, soya tâbî olan bir kurumdur. Buna göre bir dede öldüğünde yerine oğlu geçmektedir. Bu olgu Alevî geleneğinde ocak şeklinde adlandırılır.

Şeyh Hamîdüddin veya Hamîd-i Veli veya bilinen ismi ile Somuncu Baba, Osmanlı Devleti'nin kuruluş döneminde yaşamış mutasavvıf ve İslam âlimi. Aynı zamanda Bayramiyye Tarikâtı kurucusu Hacı Bayram Veli'nin de hocasıdır. Safevîyye Tarikâtı'nın Anadolu’ya yayılmasında etkin faaliyetlerde bulunmuş önemli bir mutasavvıftır.

Hac, Müslümanlar için kutsal olan Mekke çevresinde Kâbe ve diğer kutsal yerlerin ziyaret edilmesi ve ilgili dinî gerekliliklerin yerine getirildiği ibadettir.

Kâbe, bazen Kâbe-i Şerif, olarak anılan, İslam'ın en önemli camisi, Suudi Arabistan'ın Mekke kentindeki Mescid-i Haram'ın merkezinde yer alan bir yapıdır. İslam'ın en kutsal yeridir. Müslümanlar tarafından Beytullah olarak isimlendirilir ve namaz ibadetinin yerine getirilmesinde Müslümanlar için kıbledir.
Balım Sultan, Alevî-Bektaşiliği sağlam bir sistemle hem Türkmen hem de Alevî ve ocaklarıyla kurumlaştırmasıyla bilinen Horasan kökenli Seyyid Alevî-Bektâşî bir Türkmen ve Tasavvuf âlimi olup, Alevî Pîri ve Horasanlı Türkmen Şeyhi Hacı Bektâş Velî'den sonraki ikinci Pîri'dir. Anadoluya Türk-İslam'ı yaymaya görevlendirilen Hacı Bektâş Velî ile birlikte kendisiyle Anadoluya gelen 90.000 Alevî Türkmen Horasan Erenlerin soyuna mensup olup, önemli bir kişiliği vardır. Alevî-Bektâşî Türkmenlerinin günümüz Türkiye'de en çok yoğun olarak Çorum, Tokat, Amasya, Nevşehir (Hacıbektaş) ve Türkiye'nin birçok yöreleri ve illerindeki gibi, Türkmen aşireti ve Balım Sultan'ın Alevî ocaklarından sorumlu olduğu gibi, Alevî-Bektâşî Müslümanların, Hacı Bektaş Velî'den sonra ikinci Pîr, yani Şia-î Batınîyye (Tasavvufî) âlimi bir Rehber, Pîr, Mürşid ve Önder olarak kabul edilir.
Gülbank, gülbenk, gulvang, gulbang ya da gulweng Farsça gül + ses anlamına gelen bang'tan "gül sesi" anlamındadır. Abdülbaki Gölpınarlı ayrıca bülbül sesi biçiminde Türkçeleştirilmiştir. Terim olarak ise Mevlevilik, Bektaşilik, Halvetilik, Kadirilik, Rufailik gibi tarikatlarda hep bir ağızdan yüksek sesle söylenen alkış, dua içerikli sözlü edebiyat ürünü anlamı taşır. En eski örnekleri Mir’âtü’l-Mekâsıd fî Def’i’l-Mefâsid'de kayıtlıdır.

Hacı Bayram Câmii, Ankara'nın Altındağ ilçesinin Ulus semtinde bulunan tarihi cami. Augustus (Ogüst) Tapınağı'nın bitişiğindedir. İlk zaviye olarak yapılış tarihi hicri 831 yılı (1427-1428) olan caminin ilk mimarı Mimar Mehmet Bey hakkında bilgi bulunmamaktadır. Günümüzdeki mimari yapısı XVII. ve XVIII. yüzyıl camilerinin karakterlerini taşımaktadır. Uzunlamasına dikdörtgen bir plana sahip yapı, taş kaideli, tuğla duvarlı ve kiremit çatılıdır.

Tekke, tarikattan olanların barındıkları, ibadet ve tören yaptıkları yer, dergâh gibi yapılardır. Osmanlı İmparatorluğu'nda tekke anlamında günümüz Türkiye'deki Müslüman Türkmen Alevî-Bektâşîlerin Cem Evi, yani Mescid'in yanı sıra dergâh, âsitane sözcükleri olarak kullanılmıştır. Bazı tarikatlarda hankâh ve âsitane yalnızca merkez tekkeye denir.

1482 yılında, Ahilik Teşkilatının kurucusu Ahî Evran adına yaptırılan Alevi Tekkesi ve Cem Evi Türbesi, Kırşehir il merkezinde bulunmaktadır. Türbeye içinden bir merdivenle çıkılmaktadır. Kırşehir il merkezinde yer almaktadır. Zaviye; planlı mescid, Ahiliğin kurucusu Ahi Evran'ın türbesi ve zaviye- tekke olarak kullanılan mekanlardan oluşmaktadır.

Mina, genellikle "Çadırlar Şehri" olarak bilinen, Suudi Arabistan'ın Hicaz bölgesindeki Mekke şehrinin 8 kilometre güneydoğusunda yer alan bir vadidir. Yaklaşık 20 km² bir alanı kaplayan Mina, çadırları, Cemerat bölgesini ve çadırların hemen dışındaki mezbahaları içerir.

Hac, dinî sebeplerle, genellikle dinî önemi olan mekân ve yerlere yapılan ziyaret ve gezi. Hac aynı zamanda İslam dinindeki dinî bir ziyaret barındıran hac ibadetinin özel ismidir.
Alevîler'in dinî i'tikadı Siyâseten İslâmiyet’in “İmamiye-i İsnâ‘aşer’îyye / Onikicilik” fıkhî mezhebinden olan Alevîler, i’tikaden Horasan Melametîliği’nden köken alan Hoca Ahmed Yesevî’in kurduğu “Sünnîliğin Tasavvufî–Yesev’îyye Tarikâtı” ile Fâtımîler Halifeliği devrinde Orta Asya ve Türkistan’da çok önemli fa’aliyetlerde bulunan Muin’ed-Dîn Nâsır-ı Hüsrev’in kurucusu olduğu Pamir Alevîliği’nin de altyapısını oluşturan “Şiîliğin Bâtınî–İsmâilîyye” fıkhî mezhebinin şiddetli etkisi altında gelişimini tamamlayarak ortaya çıkan “Tasavvufî-Bâtın’îyye” i’tikadî mezhebi mensûplarıdır. Alevîlik içerisinde Kızılbaş, Dazalak, Kalender’îyye, Bedr’îyye, Bektâş’îyye, Câm’îyye, Şems’îyye, Edhem’îyye gibi farklı birçok bâtınî tarîkat (yol) yer almaktadır. 13. asırda Babâîlik’ten ve 14. asrın sonlarından itibaren de yoğun olarak Hurûfîlik’ten etkilenen Anadolu kaynaklı Bektaşilik Tarikatı bunların içlerinde en meşhur olanıdır. 14. ve 15. asırlarda “Fadl’Allah Ester-Âbâdî” tarafından Şiîlikten ayrılarak zuhur eden “Hurûfîlik” mezhebinin tesirleri altında kendisini yeniden yapılandırmış olan Bektâşîlik, Alevîliğin içinde yer aldığı varsayılan bir tarîkat (yol) olması itibarıyla Anadolu Alevîliği’nin tamamını tanımlamamaktadır.
Dînî ibadet, Alevîler, Muhammed’in son Peygamber olduğuna, Ali bin Ebu Talib’nin ise Veliliğine (ya da İmamlığına) inanırlar. Alevîler, ibâdetlerini Cemevi’nde yaparlar. Kadir Gecesi’yle bağlantılı olarak üç gün ve Muharrem ayında ise on iki gün oruç tutarlar. Muharrem’den sonra da üç gün Hızır Orucu tutarlar. Muharrem orucundan evvel üç gün Masumu Paklar orucunu tutarlar.

Hacı Bektaş-ı Veli Türbesi, Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesinde yer alan ve 1964'ten beri müze olarak kullanılan bir yapı.

2015 Hac izdihamı, 24 Eylül 2015'te Mekke şehrindeki Hac vazifesi nedeniyle Mina bölgesinde şeytan taşlama alanına giden caddede çıkan izdiham ve kargaşa sonucu, Suudi yetkililere göre 769 hacı adayının ölümü ve 900'den fazla kişinin yaralanması ile sonuçlanan facia. Associated Press'in sayımına göre ise 2,411 kişi öldü.
1990 Hac izdihamı veya Tünel faciası, 2 Temmuz 1990'da Hac görevi sırasında 1426 hacı adayın ölümüne neden olan hadisedir. Bu olay modern zamanların en ölümcül Hac faciası olmuştur.
Bilkisu Yusuf ya da bilinen adıyla Hacı Bilkisu Yusuf, Nijerya’da Kaduna, Kano ve Abuja’da önde gelen gazetelerde editörlük ve köşe yazarlığı yapmış Nijeryalı bir gazetecidir. Nijerya’da ulusal bir gazetenin ilk kadın yöneticisi ve iki tane daha gazetenin editörü olarak bilinir. Bilkisu Yusuf bir Hausa, Müslüman, feminist ve Uluslararası İlişkiler’de Nijerya Cumhurbaşkanı danışmanı ve Nijerya’da Kadınlar (WIN), Müslüman Kadınlar Birliği Federasyonu (FOMWAN) gibi sivil toplum örgütlerinin (NGO) kurucusu olan bir dinlerarası toplum savunucusudur. 2015’te Suudi Arabistan, Mekke’de hac sırasında oluşan bir izdihamda Mina’da ölmüştür.

Abbas bin Ali Türbesi Arnavutluk Cumhuriyeti'nin Berat ilçesi'nin Tomorr dağında yer alan, 7. yüzyılda ölen Abbas bin Ali kabrini de içine alan bir Osmanlı yapı kümesidir. Arnavutluk'un en eski türbelerinden biridir.

Cemerat Köprüsü, Suudi Arabistan'ın Mekke şehri yakınlarındaki Mina'da bulunan ve Müslümanlar tarafından Hac ibadeti kapsamındaki şeytan taşlama sırasında kullanılan bir yaya köprüsüdür. Köprünün amacı, hacıların üç cemre sütununa zeminden ya da köprüden taş atabilmelerini sağlamaktır. Cemerat, şeytan taşlama sırasında atılan taşlara ve bu taşların atıldığı yerlere verilen cemre kelimesinin çoğuludur.