İçeriğe atla

Şeytan taşlama

Şeytan taşlama, Müslüman inancına göre Hac ibadetinin bir parçası olarak yapılan bir törendir.

Şeytan taşlama, 2006 Hac

Kimilerine göre şeytan Allah'a baş kaldırdığı için taşlanmakta, kimilerine göre de kötülüklerinden kurtulmak için taşlanmaktadır.

Bu tören sırasında arkadan atılan taşlar ve izdiham sebebiyle çok sayıda Hacı adayı öldüğü için, Suudi Arabistan devleti bu şeytan kayasının etrafına iki katlı bir yapı inşa ederek bu ölümleri azaltmaya çalışılmıştır. Vakfeden sonra Müzdelife denilen yere gelinerek bir süre orada beklenir ve şeytan taşlanmak için taş toplanır. Daha sonra Mina'ya gidilir. Kurban kesimi ve temsili olarak şeytan taşlama burada gerçekleştirilir.

Mitolojik köken

İslam öncesi Arabistanda tahminen MÖ 600’lerde Akabe (EY LAT) körfezi-Kızıldeniz’in kuzeyi ile-Lut Gölü arasında bulunan taştan oyma yoluyla inşa edilmiş, MS 200’lere kadar da, Nebatilerin başkenti olmuş Petra şehri ”taşlayarak ibadetin” (şeytan taşlama) yapıldığı bir yerdi. MÖ 190’da yaşamış, İskenderiye’li Klement'e göre “Arapların tapınma taşı” vardı, Petra’daki "Duşare" tapınağındaki siyah bir taşı taşlıyorlardı.[1]

Anlayışlar

Prof. Bayraktar Bayraklı, hac ibadetinde Kur'anda da bahsedilmeyen şeytan taşlamaya yer olmadığını, bunun bir hurafe olduğunu iddia etmiştir.[2][3]

Alevi anlayışı diğer ibadetlerde olduğu gibi hac ile ilgili ritüellere de biçimsel olarak karşı çıkmakta, Tanrı'ya yönelimin gönülden yapılması gerektiği, şekil ve yer ile ilgili olmadığı öğretisini savunmaktadır. Alevilere göre Muhammed tavaf, Hacer-ül Esved'e saygı gibi pagan dönem davranışlarını Arapların gönlünü kazanmak için, geçici ve taktik davranışlar olarak yapmıştır ve aslında hiç önemsememiş ve bunlara saygı duymamıştır.[4] Aleviler bu ritüellerin Sünni-ortodoks islam tarafından içselleştirilerek süreğen hale getirilmesini de yanlış bulurlar.

Bektaşi geleneğinde Kâbe ve Hac ibadetlerine benzer kutsallaştırma ve ritüelleri görülür. Aleviler Hacı Bektaş Veli türbesini ziyaret etmeyi hacı olabilmek için yeterli sayarlar ve 15-25 Ağustos tarihleri arasında Hacı Bektaş Veli’nin türbesini ziyarete gelerek çevresini tavaf ederler.Çilehane adı verilen yüksek bir tepenin diğer bir adının “Arafat” olması, Beştaşlar bölgesinde bulunan bir kayanın şeytan taşlama yeri olarak kullanılması yine burada bulunan bir çeşmenin zemzem çeşmesi olarak nitelendirilmesi dikkat çekicidir.[5]

Şeytan taşlamasında yaşanan kazalar

  • 1987: Mekke'de Batı karşıtı protestolar yapan 400 İranlı Şii hacı adayı çıkan çatışmalarda öldü.
  • 1990: Yaya tünelinde çıkan izdihamda, 1462 hacı ezilerek öldü.
  • 1994: Şeytan taşlama sırasında meydana gelen izdihamda 270 hacı hayatını kaybetti.
  • 1997: Mina kentinde hacı adaylarının kaldığı kampta çıkan yangında 343 hacı öldü.
  • 1998: Şeytan taşlama sırasındaki izdihamda 119 hacı öldü.
  • 2001: Şeytan taşlama sırasındaki izdihamda 35 kişi öldü.
  • 2003: Şeytan taşlama sırasında 14 hacı ezilerek öldü
  • 2004: Şeytan taşlama yine faciayla sonuçlandı, 244 hacı adayı yaşamını yitirdi.
  • 2006: Şeytan taşlama sırasında çıkan bir başka izdihamda 364 kişi öldü.
  • 2015: Şeytan taşlama sırasında yaşanan izdihamda en az 769 kişi öldü. 934 kişi yaralandı.[6] İran Hac ve ziyaret kurumu başkanı Evhedi, gerçek ölüm sayısının 4 bin 700 kişi olduğunu iddia etti.[7]

Kaynakça

  1. ^ "Arşivlenmiş kopya". 1 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Şubat 2017. 
  2. ^ "Arşivlenmiş kopya". 17 Ekim 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Kasım 2014. 
  3. ^ "Arşivlenmiş kopya". 22 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Nisan 2015. 
  4. ^ "Arşivlenmiş kopya". 13 Ekim 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Ekim 2014. 
  5. ^ "Arşivlenmiş kopya". 21 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Şubat 2017. 
  6. ^ "Arşivlenmiş kopya". 25 Eylül 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Eylül 2015. 
  7. ^ "Arşivlenmiş kopya". 9 Ekim 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Eylül 2015. 

İlgili Araştırma Makaleleri

Alevilik, Ali ve On İki İmam'ın öğretilerini öğretmiş olduğu varsayılan Hacı Bektaş-ı Veli'nin mistik Alevi İslami öğretilerini takip eden yerel bir İslami gelenektir. Alevi öğretileri dede adı verilen din adamları tarafından aktarılır. İslam'ın altı iman esası kabul edilir, ancak yorumlamada diğer mezheplerle farklılıklar bulundurur. Alevi öğretileri, yerel bir Türk dünya görüşüyle harmanlandı ve İslam'ın heterodoks bir yorumuna yol açtı. Geçmişin aksine günümüz Alevilerinin bir kısmı kendini Müslüman olarak tanımlandırmamaktadır. Hak-Muhammed-Ali teslis inancına bağlıdırlar.

Alevî ocakları, Alevî-Bektâşî ibadetinde imam makamında oturan dedelerin soyunu ifade eder. Dede­lik kurumu yapısı gereği soy güden, soya tâbî olan bir kurumdur. Buna göre bir de­de öldüğünde yerine oğlu geçmektedir. Bu olgu Alevî geleneğinde ocak şeklinde adlandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Somuncu Baba</span> mutasavvıf ve âlim

Şeyh Hamîdüddin veya Hamîd-i Veli veya bilinen ismi ile Somuncu Baba, Osmanlı Devleti'nin kuruluş döneminde yaşamış mutasavvıf ve İslam âlimi. Aynı zamanda Bayramiyye Tarikâtı kurucusu Hacı Bayram Veli'nin de hocasıdır. Safevîyye Tarikâtı'nın Anadolu’ya yayılmasında etkin faaliyetlerde bulunmuş önemli bir mutasavvıftır.

<span class="mw-page-title-main">Hac (İslam)</span>

Hac, Müslümanlar için kutsal olan Mekke çevresinde Kâbe ve diğer kutsal yerlerin ziyaret edilmesi ve ilgili dinî gerekliliklerin yerine getirildiği ibadettir.

<span class="mw-page-title-main">Kâbe</span> İslamın kıblesi

Kâbe, bazen Kâbe-i Şerif, olarak anılan, İslam'ın en önemli camisi, Suudi Arabistan'ın Mekke kentindeki Mescid-i Haram'ın merkezinde yer alan bir yapıdır. İslam'ın en kutsal yeridir. Müslümanlar tarafından Beytullah olarak isimlendirilir ve namaz ibadetinin yerine getirilmesinde Müslümanlar için kıbledir.

Balım Sultan, Alevî-Bektaşiliği sağlam bir sistemle hem Türkmen hem de Alevî ve ocaklarıyla kurumlaştırmasıyla bilinen Horasan kökenli Seyyid Alevî-Bektâşî bir Türkmen ve Tasavvuf âlimi olup, Alevî Pîri ve Horasanlı Türkmen Şeyhi Hacı Bektâş Velî'den sonraki ikinci Pîri'dir. Anadoluya Türk-İslam'ı yaymaya görevlendirilen Hacı Bektâş Velî ile birlikte kendisiyle Anadoluya gelen 90.000 Alevî Türkmen Horasan Erenlerin soyuna mensup olup, önemli bir kişiliği vardır. Alevî-Bektâşî Türkmenlerinin günümüz Türkiye'de en çok yoğun olarak Çorum, Tokat, Amasya, Nevşehir (Hacıbektaş) ve Türkiye'nin birçok yöreleri ve illerindeki gibi, Türkmen aşireti ve Balım Sultan'ın Alevî ocaklarından sorumlu olduğu gibi, Alevî-Bektâşî Müslümanların, Hacı Bektaş Velî'den sonra ikinci Pîr, yani Şia-î Batınîyye (Tasavvufî) âlimi bir Rehber, Pîr, Mürşid ve Önder olarak kabul edilir.

Gülbank, gülbenk, gulvang, gulbang ya da gulweng Farsça gül + ses anlamına gelen bang'tan "gül sesi" anlamındadır. Abdülbaki Gölpınarlı ayrıca bülbül sesi biçiminde Türkçeleştirilmiştir. Terim olarak ise Mevlevilik, Bektaşilik, Halvetilik, Kadirilik, Rufailik gibi tarikatlarda hep bir ağızdan yüksek sesle söylenen alkış, dua içerikli sözlü edebiyat ürünü anlamı taşır. En eski örnekleri Mir’âtü’l-Mekâsıd fî Def’i’l-Mefâsid'de kayıtlıdır.

<span class="mw-page-title-main">Hacı Bayram Camii</span> Ankaranın Altındağ ilçesinin Ulus semtinde bulunan tarihi cami

Hacı Bayram Câmii, Ankara'nın Altındağ ilçesinin Ulus semtinde bulunan tarihi cami. Augustus (Ogüst) Tapınağı'nın bitişiğindedir. İlk zaviye olarak yapılış tarihi hicri 831 yılı (1427-1428) olan caminin ilk mimarı Mimar Mehmet Bey hakkında bilgi bulunmamaktadır. Günümüzdeki mimari yapısı XVII. ve XVIII. yüzyıl camilerinin karakterlerini taşımaktadır. Uzunlamasına dikdörtgen bir plana sahip yapı, taş kaideli, tuğla duvarlı ve kiremit çatılıdır.

<span class="mw-page-title-main">Tekke</span> tarikattan olanların barındıkları, Tanrı’ya tapındıkları, dinsel törenler yaptıkları yer, dergâh.

Tekke, tarikattan olanların barındıkları, ibadet ve tören yaptıkları yer, dergâh gibi yapılardır. Osmanlı İmparatorluğu'nda tekke anlamında günümüz Türkiye'deki Müslüman Türkmen Alevî-Bektâşîlerin Cem Evi, yani Mescid'in yanı sıra dergâh, âsitane sözcükleri olarak kullanılmıştır. Bazı tarikatlarda hankâh ve âsitane yalnızca merkez tekkeye denir.

<span class="mw-page-title-main">Ahi Evran Camii ve Türbesi</span>

1482 yılında, Ahilik Teşkilatının kurucusu Ahî Evran adına yaptırılan Alevi Tekkesi ve Cem Evi Türbesi, Kırşehir il merkezinde bulunmaktadır. Türbeye içinden bir merdivenle çıkılmaktadır. Kırşehir il merkezinde yer almaktadır. Zaviye; planlı mescid, Ahiliğin kurucusu Ahi Evran'ın türbesi ve zaviye- tekke olarak kullanılan mekanlardan oluşmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Mina, Mekke</span>

Mina, genellikle "Çadırlar Şehri" olarak bilinen, Suudi Arabistan'ın Hicaz bölgesindeki Mekke şehrinin 8 kilometre güneydoğusunda yer alan bir vadidir. Yaklaşık 20 km² bir alanı kaplayan Mina, çadırları, Cemerat bölgesini ve çadırların hemen dışındaki mezbahaları içerir.

<span class="mw-page-title-main">Hac</span> Dinî sebeplerle kutsal mekânlara ve yerlere yapılan ziyaret ve gezi

Hac, dinî sebeplerle, genellikle dinî önemi olan mekân ve yerlere yapılan ziyaret ve gezi. Hac aynı zamanda İslam dinindeki dinî bir ziyaret barındıran hac ibadetinin özel ismidir.

Alevîler'in dinî i'tikadı Siyâseten İslâmiyet’in “İmamiye-i İsnâ‘aşer’îyye / Onikicilik” fıkhî mezhebinden olan Alevîler, i’tikaden Horasan Melametîliği’nden köken alan Hoca Ahmed Yesevî’in kurduğu “Sünnîliğin Tasavvufî–Yesev’îyye Tarikâtı” ile Fâtımîler Halifeliği devrinde Orta Asya ve Türkistan’da çok önemli fa’aliyetlerde bulunan Muin’ed-Dîn Nâsır-ı Hüsrev’in kurucusu olduğu Pamir Alevîliği’nin de altyapısını oluşturan “Şiîliğin Bâtınî–İsmâilîyye” fıkhî mezhebinin şiddetli etkisi altında gelişimini tamamlayarak ortaya çıkan “Tasavvufî-Bâtın’îyye” i’tikadî mezhebi mensûplarıdır. Alevîlik içerisinde Kızılbaş, Dazalak, Kalender’îyye, Bedr’îyye, Bektâş’îyye, Câm’îyye, Şems’îyye, Edhem’îyye gibi farklı birçok bâtınî tarîkat (yol) yer almaktadır. 13. asırda Babâîlik’ten ve 14. asrın sonlarından itibaren de yoğun olarak Hurûfîlik’ten etkilenen Anadolu kaynaklı Bektaşilik Tarikatı bunların içlerinde en meşhur olanıdır. 14. ve 15. asırlarda “Fadl’Allah Ester-Âbâdî” tarafından Şiîlikten ayrılarak zuhur eden “Hurûfîlik” mezhebinin tesirleri altında kendisini yeniden yapılandırmış olan Bektâşîlik, Alevîliğin içinde yer aldığı varsayılan bir tarîkat (yol) olması itibarıyla Anadolu Alevîliği’nin tamamını tanımlamamaktadır.

Dînî ibadet, Alevîler, Muhammed’in son Peygamber olduğuna, Ali bin Ebu Talib’nin ise Veliliğine (ya da İmamlığına) inanırlar. Alevîler, ibâdetlerini Cemevi’nde yaparlar. Kadir Gecesi’yle bağlantılı olarak üç gün ve Muharrem ayında ise on iki gün oruç tutarlar. Muharrem’den sonra da üç gün Hızır Orucu tutarlar. Muharrem orucundan evvel üç gün Masumu Paklar orucunu tutarlar.

<span class="mw-page-title-main">Hacı Bektaş-ı Veli Türbesi</span>

Hacı Bektaş-ı Veli Türbesi, Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesinde yer alan ve 1964'ten beri müze olarak kullanılan bir yapı.

<span class="mw-page-title-main">2015 Hac izdihamı</span>

2015 Hac izdihamı, 24 Eylül 2015'te Mekke şehrindeki Hac vazifesi nedeniyle Mina bölgesinde şeytan taşlama alanına giden caddede çıkan izdiham ve kargaşa sonucu, Suudi yetkililere göre 769 hacı adayının ölümü ve 900'den fazla kişinin yaralanması ile sonuçlanan facia. Associated Press'in sayımına göre ise 2,411 kişi öldü.

1990 Hac izdihamı veya Tünel faciası, 2 Temmuz 1990'da Hac görevi sırasında 1426 hacı adayın ölümüne neden olan hadisedir. Bu olay modern zamanların en ölümcül Hac faciası olmuştur.

Bilkisu Yusuf ya da bilinen adıyla Hacı Bilkisu Yusuf, Nijerya’da Kaduna, Kano ve Abuja’da önde gelen gazetelerde editörlük ve köşe yazarlığı yapmış Nijeryalı bir gazetecidir. Nijerya’da ulusal bir gazetenin ilk kadın yöneticisi ve iki tane daha gazetenin editörü olarak bilinir. Bilkisu Yusuf bir Hausa, Müslüman, feminist ve Uluslararası İlişkiler’de Nijerya Cumhurbaşkanı danışmanı ve Nijerya’da Kadınlar (WIN), Müslüman Kadınlar Birliği Federasyonu (FOMWAN) gibi sivil toplum örgütlerinin (NGO) kurucusu olan bir dinlerarası toplum savunucusudur. 2015’te Suudi Arabistan, Mekke’de hac sırasında oluşan bir izdihamda Mina’da ölmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Abbas bin Ali Türbesi</span>

Abbas bin Ali Türbesi Arnavutluk Cumhuriyeti'nin Berat ilçesi'nin Tomorr dağında yer alan, 7. yüzyılda ölen Abbas bin Ali kabrini de içine alan bir Osmanlı yapı kümesidir. Arnavutluk'un en eski türbelerinden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Cemerat Köprüsü</span>

Cemerat Köprüsü, Suudi Arabistan'ın Mekke şehri yakınlarındaki Mina'da bulunan ve Müslümanlar tarafından Hac ibadeti kapsamındaki şeytan taşlama sırasında kullanılan bir yaya köprüsüdür. Köprünün amacı, hacıların üç cemre sütununa zeminden ya da köprüden taş atabilmelerini sağlamaktır. Cemerat, şeytan taşlama sırasında atılan taşlara ve bu taşların atıldığı yerlere verilen cemre kelimesinin çoğuludur.