İçeriğe atla

Şevket Dönmez

Şevket Dönmez (1968, Erzincan), Türk arkeolog, eski Önasya kültürleri, Anadolu Demir Çağları ve Karadeniz bölgesi uzmanı.

1968 yılında Erzincan İliç'te doğdu.[1] İlk ve Orta Öğrenimini İstanbul’da tamamladı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Protohistorya ve Ön Asya Arkeolojisi Anabilim Dalı’ndan 1991 yılında mezun oldu. Aynı yıl mezun olduğu anabilim dalında Araştırma Görevlisi olarak göreve başladı. 1994 yılında Prof.Dr. Önder Bilgi’nin danışmanlığında “Orta Anadolu Geç Demir Çağı Boya Bezekli Çanak-Çömleği” konulu tezi ile Yüksek Lisans, 2000 yılında ise, yine Prof.Dr. Önder Bilgi’nin danışmanlığında “İlk Tunç Çağı II Öncesinde Orta Karadeniz Bölgesi’nin Kültürel Gelişimi (İkiztepe Çanak-Çömleği ve Küçük Eserleri Işığında)” konulu tezi ile doktorasını bitirdi. Kasım 2001 yılında Yardımcı Doçent kadrosuna atandı. Aralık 2007’de Doçent unvanı aldı. 2011 yılında Hasankeyf'in, yapılmakta olan Ilısu Barajı'nın suları altında kalmasına olumlu görüş veren bilirkişi heyetinin içinde yer aldı.[2][3][4][5] Nisan 2012’de İstanbul Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü Başkanı oldu.

Öğrenci olarak Van Kalesi (1988-1991), Van Kalesi Höyüğü (1988-1991), Gevaş Tarihi Türk Mezarlığı (1991) ve Bismil Üçtepe Höyüğü kazıları (1989-1991) ile Diyarbakır Bölgesi Yüzey Araştırmaları’na (1989-1991) katıldı. Heyet üyesi olarak Bafra-İkiztepe kazılarında görev yaptı (1992-2005). Ayrıca Boyabat-Kovuklukaya Kazısı (2002), Samsun-Baruthane Tümülüsleri Kazısı (2004) ile Samsun-Amasya İlleri Yüzey Araştırmaları (1997-1999) ve Samsun İli Yüzey Araştırması’na (2000-2003) katıldı. Hazırladığı doktora tezi ile ilgili olarak Sinop-Samsun-Amasya İlleri Yüzey Araştırmaları’nı (1997-1999) yaptı. Samsun-Akalan’da yüzey araştırmaları gerçekleştirdi (2004-2005). 2007 Yılında kazı başkanı olarak Amasya-Oluz Höyük sistematik arkeolojik kazıları projesine başladı. Halen devam etmekte olan Oluz Höyük kazı çalışmalarında, Öncü Göçebe Türklerin Anadolu’daki ilk arkeolojik izleri keşfedildi (Bu konu NTV Tarih Dergisi’nin Ocak 2012 sayısında kapak dosyası oldu), ünlü kral-komutan VI. Mithradates ile ilgili ilk somut bulgulara ulaşıldı ve bir Pers (Akhaimenid) Malikanesi ortaya çıkarılmaya başlandı. İstanbul IV No.lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, Türk Eskiçağ Bilimler Enstitüsü ve İstanbul Üniversitesi Avrasya Enstitüsü üyesidir.

Kitap

  • G. Umurtak/Ş. Dönmez/Aslıhan Yurtsever (Ed.). Refik Duru’ya Armağan/Studies in Honour Refik Duru. İstanbul 2007.
  • Ş. Dönmez (Ed.). DUB.SAR É.DUB.BA.A Veysel Donbaz’a Sunulan Yazılar/Studies Presented in Honour of Veysel Donbaz. İstanbul 2010.
  • Ş. Dönmez. Amasya-Oluz Höyük. Kašku Ülkesi’nin Önemli Kenti. 2007 ve 2008 Dönemi Çalışmaları Genel Değerlendirmeler ve Ön *Sonuçlar/The Principal Site of Kašku Land. The Preliminary Reports of 2007 and 2008 Seasons General Evaluations and Results. Ankara 2010.
  • A.Öztan/Ş. Dönmez. Karadeniz’den Fırat’a Bilgi Üretimleri. Önder Bilgi’ye Armağan Yazılar/Knowledge Production from the Black Sea tu the *Euphrates. Studies Presented in Honour of Önder Bilgi. Ankara 2011.

Kaynakça

  1. ^ "Özgeçmişi". 15 Ocak 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Nisan 2012. 
  2. ^ Dönmez, Şevket (1 Eylül 2017). "#tarih | Ilısu Barajı ve Hasankeyf gerçeği". #tarih. 23 Eylül 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Ocak 2024. 
  3. ^ "Bilirkişi 'Hasankeyf'te - MİMDAP". mimdap.org. Erişim tarihi: 22 Ocak 2024. 
  4. ^ "Hasankeyf'in bilirkişi raporu 11 yıl sonra açıklandı!". soL. 4 Ocak 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Ocak 2024. 
  5. ^ "Hasankeyf'i Yaşatma Girişimi'nden Bilirkişi Raporuna İtiraz". Su Hakkı Kampanyası. 3 Aralık 2011. Erişim tarihi: 22 Ocak 2024. 

İlgili Araştırma Makaleleri

Ulucak Höyüğü, İzmir yakınlarında, Ankara yolu üzerinde, Kemalpaşa'nın 7 km kuzeybatısındaki Ulucak köyünde bulunan bir arkeolojik yerleşimdir. İzmir sınırları içinde bilinen ilk çiftçi köy yerleşimidir.

<span class="mw-page-title-main">Aşıklı Höyük</span>

Aşıklı Höyük, Aksaray'a bağlı Kızılkaya Köyü'nün yakınlarında yer alan arkeolojik bir alandır. Radyokarbon örneklerinin sonuçlarına göre, Aşıklı Höyük'te yerleşiklik MÖ 9. bin yılda başlar ve MÖ 8. bin yıl sonuna dek sürer. Yerleşme yaklaşık olarak MÖ 8200-7500 arasına tarihlenmektedir. Aşıklı topluluğu, bu bin yıla yakın süreç boyunca yerleşimi hiç terk etmez. Bu kesintisiz iskan süreci, yerleşim düzeni ve mimaride radikal değişim ve dönüşümler ile ve aynı zamanda ekonomide ve teknolojide oldukça yavaş ve kademeli bir değişim ile birlikte takip edilebilmektedir. Bu bağlamda Aşıklılılar, bölgede yerleşikliğe geçen ilk avcı-toplayıcılardandır ve gerek ilk yerleşiklik süreçleri gerekse de bin yıllık iskan süreci içerisinde yerleşikliğe adaptasyon ile birlikte yaşam biçimleri teknik, sosyal, kültürel, bilişsel boyutlarda tümüyle okunabilmektedir. Kısaca diyebiliriz ki, insanlık tarihinin en önemli değişim ve dönüşüm süreçlerinden biri olarak avcı-toplayıcı ve göçer yaşamdan yerleşik yaşama geçiş süreci Orta Anadolu'nun Volkanik Kapadokya Bölgesi'nde Aşıklı Höyük özelinde izlenebilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Samsun</span> Samsun ilinin merkezi olan şehir

Samsun, Samsun ilinin merkezi olan şehirdir. Karadeniz Bölgesi'ndeki Orta Karadeniz Bölümü'nde, Türkiye coğrafyasının en kuzeyinde merkezî bir noktada yer alır. Karadeniz Bölgesi'nin eğitim, sağlık, sanayi, ticaret, ulaşım ve ekonomi açılarından en gelişmiş şehri olan Samsun kalkınmada birinci derecede öncelikli yörelerden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Şarhöyük</span> Eskişehirin kuzeybatısında bir antik kent

Şarhöyük (Dorlion), Eskişehir ilinin kuzeybatısında, şehir merkezinin kuzeydoğusunda kalan antik yerleşimdir.

İkiztepe Höyüğü, Samsun ili Bafra ilçesinin 7 km. kuzeybatısında yer alan bir höyük'tür. Günümüzde Kızılırmak'ın denize döküldüğü yerin hemen batısında yer alan höyük adını, uzaktan bakıldığında iki tepe olarak görülmesinden almaktadır. Fakat gerçekte dört tepedir. Bu tepeler kazı başkanları tarafından romen rakamlarıyla tanımlanmıştır. Güneydeki en büyük tepe, günümüzde ovadan 29 metre yükseklikte olup Tepe I olarak adlandırılır. Tepe II, bunun kuzeyindedir ve 22,5 metre yüksekliktedir. En kuzeydeki Tepe III, 12,3 metredir. Tepe II'nin batısına düşen Tepe IV ise 16 metredir. Bugün denizden 7 km. içeride olan İkiztepe Höyüğü MÖ 5-3 binlerde denize oldukça yakın konumdaydı.

Değirmentepe Höyüğü, Malatya ilinin 24 km. kuzeydoğusunda Karakaya Barajı Gölü suları altında kalmış olan bir höyüktür.

Bakla Tepe Höyüğü, İzmir il merkezinin 30 km. güneyinde, Menderes (Cumaovası) ilçesinde, Tahtalı Barajı nedeniyle terk edilen Bulgurca Çiftlik Köyü'nün hemen yakınında yer alan bir Höyüktür. Yıllardır bakla yetiştirilen bir alan olduğundan Köy'de Bakla Tepe olarak bilinmekteydi. Tarihöncesi bir yerleşimin höyükten köy altına kadar uzandığı, sapılan sondalardan anlaşılmaktadır.

Hakemi Use Tepe, Diyarbakır ili Bismil ilçesi sınırları içinde yer alan bir höyüktür. Aslında biri, günümüzde tarla seviyesine inmiş iki höyükten, kazı yapılan diğeridir. Kazı yapılan höyük, yüzey araştırmaları Orta Çağ seramikleri veren diğer höyük sakinleri tarafından mezarlık olarak kullanılmaktaydı. Höyük, günümüz Suriye sınırında 150 km. içeride, Önasya'nın önemli neolitik yerleşimlerinden biri olan Çayönü'nden kuş uçumu 80 km. doğuda, Ziyaret Tepe Höyüğü'nün 3 km. batısında, Dicle'nin eski yatağının sağ kıyısında yer almaktadır. Tepe, 120 metre çapında ve 4 metre yüksekliğindedir.

Dilkaya Höyüğü, Van il merkezinin 24 km. güneybatısında Edremit ilçesinin Dilkaya Köyü'nün hemen batısında yer alan bir höyüktür. Hoşap Suyu'nun kuzey tarafında, Van Gölü kıyısındadır.

Barcın Höyük, Bursa İl merkezinin doğusunda, Yenişehir İlçesi'nin 4 km. batısında, Barcın Köyü'nün 3–4 km. güneyinde yer alan bir höyüktür. Yenişehir Ovası'ndaki tepe 100 metre çapında ve 4 metre yüksekliktedir. Arkeoloji yayınlarında Yenişehir Batı Höyüğü ve Yenişehir 2 olarak da geçmektedir. Esasen bulunduğu bölge Üyecek Mevkii, tepe de Üyecek Tepe olarak bilinmektedir.

Oluz Höyük Gözlek Köyü'nün 2 km kuzeybatısında, Toklucak köyünün ise yaklaşık 5 km doğusunda bulunur ve Amasya-Çorum karayolunun 3 km güneyinde yer almaktadır. Yeşilırmak'ın önemli kollarından Çekerek Irmağı'nın 4 km kuzeyinde ve verimli Geldingen Ovası'nın batı kenarında konumlanmıştır. 280 x 260 m boyutunda, hemen hemen yuvarlak şekilli, ova seviyesinden yaklaşık 15 m yüksekliğindeki Oluz Höyük yaklaşık 45 dönümlük bir alana sahiptir.

Hacımusalar Höyüğü-Choma,Antalya ili Elmalı İlçesinin 15–20 km. güneybatısında, Hacımusalar ile Beyler köyleri arasında yer alan bir höyüktür. Hacımusalar Höyük, Beyler Höyük olarak da bilinmektedir. Tepe, 350 x 300 metre boyutlarında olup 13 metre yüksekliktedir. 1970'li yıllarda kurutulan bir gölün kenarında, verimli bir ovada yer almaktaydı.

Helvacı Höyücek Höyüğü, İzmir il merkezinin kuzeybatısında, Menemen İlçesinin kuzey-kuzeybatısında, Helvacı Köyü'nün 4 km. batı-güneybatısında yer alan bir höyüktür. Çevrede Höyücek ya da Üyücek adıyla bilinmekte olup, aynı addaki yerleşmelerden ayırabilmek için bu ad verilmiştir. Bununla birlikte bazı yayınlarda Höyücek, bazı yayınlarda da Helvacı olarak geçmektedir. Aşağı Gediz Ovası'nın batı kesiminde küçük bir tepe görünümündedir. Günümüzde denizden 18 km. içerdeki yerleşmenin iskan edildiği tarihlerde Gediz Nehri'ne daha yakın ve muhtemelen deniz kenarında olduğu düşünülmektedir. Kaçak kazılar ve yol yapımıyla kısmen tahrip olmuş durumdadır.

<span class="mw-page-title-main">Çukuriçi Höyüğü</span>

Çukuriçi Höyüğü, İzmir ilinin güneyinde, Selçuk ilçesinin 1 km güneyinde, Efes antik kentinin hemen güneydoğusunda yer alan bir höyüktür. Kentin Magnesia kapısından 500 metre mesafede, antik Smyrna olarak adlandırılan günümüzde Çukuriçi Mevkii olarak bilen yerdedir. Höyük'ün yanından Derbent Deresi akmaktadır. Selçuk – Aydın karayolunun Efes ayrımından sonra, karayolunun 100 metre batısındadır. Höyüğün adının Apasas olduğu ileri sürülmekle birlikte kazı ekibince bölgenin adı verilmiştir. Yerleşmenin MÖ 3. binyılda deniz kenarında olduğu hem jeomorfologlarca yapılan araştırmalarda, hem de kazılardaki çok sayıdaki deniz kabuğu buluntusuna dayanılarak ileri sürülmektedir. Tepe, günümüzde bile son derece verimli bir ovada yer almaktadır.

Aşağı Salat Höyüğü, Diyarbakır'ın Bismil İlçesi'nin 20 km. doğusunda, Yukarısalat Belde'sinin 3 km. güneyinde, günümüzde 10 – 15 haneli Aşağı Salat Mahallesi'nin altında yer alan bir höyüktür. Dicle Nehri kıyısındaki höyük Salat Çayı'nın Dicle'ye katıldığı yerin 2 km. doğusundadır. Tepe, yaklaşık olarak 150 x 100 metre boyutlarında, nehir seviyesinden 3 metre yükseklikteki bir teras üzerindedir. Kültür dolgusu 5 metre kadar olan höyüğün güney yamacı Dicle taşkınlarıyla tahrip olmuştur. Güneydoğu kesiminin ise su ile aşınmıştır. Aşağı Salat Höyüğü Kuzey Mezopotamya kültür alanı içinde kurulmuş küçük bir köy yerleşimi olarak karşımıza çıkmaktadır. Salat Vadisi'nden gelen doğal yol, Dicle Nehrini Höyük'ün de yer aldığı Salat Mevkii'nde geçerek doğuya ve güneye yönelmektedir. Höyük'ün yaklaşık 50 metre güneybatısında bir mezarlık alanı yer almaktadır.

Kale Doruğu Höyüğü, Samsun il merkezinin yaklaşık olarak 40 km. güneyinde, Kavak İlçesi'nin Yeni Camii Mahallesi'nde yer alan bir höyüktür. Bazı yayınlarda yerleşmeden hatalı olarak Kale Doruğu yerine Kavak olarak söz edilmektedir. Tepe, yaklaşık olarak 350 x 250 metre boyutlarında olup 25 metre yüksekliktedir. Dik yamaçlı bu tepenin üzerinde bir kale kalıntısı vardır. Kavak Ovası'na hakim durumdaki yerleşme Samsun – Havza – Amasya doğal yolu üzerinde yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Nerik</span>

Nerik, günümüzde Samsun'a bağlı Vezirköprü ilçesinin 7 kilometre kuzeybatısında bulunan Oymaağaç Höyüğü'nde tespit edilen antik kent.

<span class="mw-page-title-main">Kubadoğulları Emirliği</span> İkinci dönem Anadolu Türk beyliği

Kubadoğulları Emirliği, Anadolu Selçuklu Devleti'nin yıkılışını takiben Samsun, Ladik ve Kavak çevresinde kurulan bir Türkmen emirliği. Canik beylikleri içerisinde değerlendirilen Kubadoğulları, Osmanlı Devleti ile Samsun'un hakimiyeti konusunda sıkça karşı karşıya gelmiştir.

Uluğ Bahadır Alkım;, Kazı, yüzey araştırmaları ve tarihi coğrafya çalış­malarıyla Anadolu arkeolojisine ve özellik­le Hitit döneminin aydınlatılmasına büyük katkıda bulunan arkeologtur.

Samsun tarihi, tarih öncesi dönemde Eski Taş Çağı'na kadar uzanır ve buradaki ilk yerleşik topluluğun izlerine günümüzden yaklaşık 7 bin yıl önce rastlanmıştır.