
Asya veya Asya Kıtası, Avrupa'nın doğusunda, Büyük Okyanus'un batısında, Okyanusya'nın kuzeyinde ve Arktik Okyanus'un güneyinde bulunan kıta, yüz ölçümü olarak Dünya'nın en büyük kıtası, aynı zamanda nüfus açısından en kalabalık kıtasıdır. Sınırları değişkenlik gösterse de Avrupa ve Afrika kıtaları ile kara sınırı vardır. Avrupa ile birlikle Avrasya'yı, Avrupa ve Afrika kıtalarıyla birlikte Eski Dünya'yı oluşturur. İnsanlığın Afrika'dan çıktıktan sonra ayak bastığı ilk kıta olan Asya, aynı zamanda Dünya üzerindeki birçok dinin çıkış bölgesidir. Ortadoğu kökenli İslam, Hristiyanlık gibi İbrani dinler ile Hint Yarımadası kökenli Budizm ve Hinduizm gibi Dharmatik dinler buna örnektir. Kuzey Kutup Dairesi'nden Ekvator'a kadar uzanan Asya Kıtası, yeryüzünün en alçak noktası olan Lut Gölü ve en yüksek noktası olan Everest gibi çok farklı yeryüzü şekillerini içinde barındırır.

Farsça ya da Persçe, Hint-Avrupa dillerinin İran dilleri koluna ait bir batı İran dilidir. Başta İran olmak üzere, kuzeyde Rusya ve Azerbaycan, doğuda Afganistan ve Tacikistan, Orta Asya'da Özbekistan ve Basra Körfezi üzerinde Kuveyt ve Irak gibi ülkelerde 100 milyonun üzerinde kişi tarafından konuşulmaktadır. Antik Pers halkının konuştuğu dilden türemiştir.

Selçuklu Hanedanı, Orta Asya kökenli Oğuz Türklerinin bir kolu olan Kınık boyuna mensup bir aile. Dukak'ın soyundan gelen ve Selçuk'un kurduğu Büyük Selçuklu İmparatorluğu ile bir hanedan halini alan Selçuklular 11. ve 14. yüzyıllar arasında Orta Asya'nın bir bölümünü, Anadolu'yu ve Orta Doğu'yu yönetti.

Mısır , genellikle çok nemli iklim bölgelerinde yetiştirilebilen bir tarım bitkisi. Meksika ve Orta Amerika kökenlidir.

Orta Asya, dar anlamıyla geçmişte Sovyetler Birliği'nin parçası olan beş ülkeyi tanımlar. Geniş anlamda ise Afganistan, Pakistan'ın kuzeyi, Çin'in batısı, Moğolistan ve Rusya'nın bir kısmı ile kuzeydoğu İran'ı içeren bölge ve bölgeyi tanımlamak için kullanılan coğrafi terim. Asya'nın dünya okyanuslarından uzak iç kesimini belirtmek için kullanılır, bölgenin bu denizlere kapalı oluşu başlıca ana özelliğidir. Orta Asya, aynı zamanda Türk halklarının anayurdudur.

Eskrim, kılıçla yapılan bir dövüş sporudur. Kökleri düellolar ve nefsi müdafaa için kullanılan kılıç ustalığıyla yakından ilişkilidir. Eskrimin bir spor dalı olarak gelişmesi 18. yüzyılın ortalarında başlamıştır. 1896 Yaz Olimpiyatları'nda yer alan spor dallarından biridir.

Orta Doğu, Afrika-Avrasya'da genellikle Batı Asya'yı, tüm Mısır'ı ve Türkiye'yi kapsayan kıtalararası bir bölgedir. Terim, 20. yüzyılın başlarında başlayan Yakın Doğu teriminin yerini almak üzere daha geniş bir kullanıma girmiştir. Daha geniş "Büyük Orta Doğu" kavramı aynı zamanda Mağrip, Sudan, Cibuti, Somali, Komorlar, Afganistan, Pakistan ve bazen Transkafkasya ve Orta Asya'yı da bölgeye dahil etmektedir. "Orta Doğu" terimi, değişen tanımları konusunda bazı karışıklıklara yol açtı.
Kılıç, tarih boyunca birçok uygarlık tarafından kullanılmış, metal veya başka malzemelerden yapılmış çeşitli boyutlarda olabilen, keskin kenarlı, sivri uçlu, delici ve kesici olan ateşsiz silahtır. Bazı kaynaklara göre kılıç, modern ateşsiz silahların atasıdır. Tarih boyunca birçok uygarlık kendi kültürlerine özgü kılıçlar yapmıştır. Bunlara örnek olarak, Romalılar tarafından kullanılan gladius, Japonlara özgü katana ve Türklere özgü yatağan sayılabilir.

Sâmânîler (819-999), Orta Asya ve doğu İran'da kurulmuş, adını kurucusu Sâmân Hüdâ'dan alan bir Fars hanedanlıktır. İslâm ordularının İran'ı ele geçirmesinin ve Seferî egemenliğinin yıkılmasının ardından İran'da iktidarı ele geçiren ilk yerli yönetimdir.

Buhara Yahudileri, Farsçanın bir lehçesi olan Buhori dilini konuşan Orta Asya'daki Yahudilerdir. İsimleri, zamanında oldukça büyük bir Yahudi cemaati olan Buhara Emirliği'nden gelir. Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla cemaatin çoğunluğu İsrail ve ABD'ye bir kısmı da Avrupa ve Avustralya'ya göç etti.

Batı Asya, Asya'nın en batıdaki bölgesidir. Anadolu, Arap Yarımadası, İran, Mezopotamya, Levant bölgesi, Kıbrıs adası, Sina Yarımadası ve Transkafkasya'yı (kısmen) kapsamaktadır. Bölgenin Mısır'da bulunan Süveyş Kanalı ile Afrika'dan, Türk Boğazları'nın su yolları ve Büyük Kafkas Dağları ile Avrupa'dan ayrıldığı düşünülmektedir. Doğusunda Güney Asya, kuzeydoğusunda Orta Asya bulunmaktadır. Bölgeyi sekiz deniz çevrelemekte : Ege Denizi, Karadeniz, Hazar Denizi, Basra Körfezi, Umman Denizi, Aden Körfezi, Kızıldeniz ve Akdeniz.

Kalpak, ters döndürülmüş kesik koni şeklinde, genellikle kürk, kumaş veya deriden imal edilen bir başlık türüdür. Genellikle Türkiye'de, Kafkasya'da, İran'da, Rusya'da ve Orta Asya ülkelerinde kullanılır. Tarihsel olarak çeşitli Türk topluluklarında yaygın olarak kullanılmıştır. Kalpak kışın başı sıcak tutmak, yazın ise başı güneşten korumak için kullanılır. Kışın kullanılan kalpaklar daha kalın, yazın kullanılanlar daha ince kumaşlardan, gölgelik için kullanılanlar ise daha geniş olmak üzere, mevsimlere göre farklı kalpak türleri bulunmaktadır.
Lar veya Laristan, İran'ın Fars Eyaleti'nde şehir.

Antik İran ya da Büyük İran sözcüğünün anlamı İran kültürel etkisine sahip bölgeleri ifade eder. Kabaca İran kültürünün yeri olan İran Platosu merkezinde olmak üzere Kafkasya, Doğu Anadolu Bölgesi toprakları, İndus Nehri ve Pakistan içeren topraklar içerisinde kalan bölgenin tarihsel adıdır. Ayrıca İran kültürüne etki eden bu terimi Encyclopædia Iranica tarafından da kullanılmaktadr.

Solaklar, Solakan-i Hassa olarak da bilinir, Osmanlı Devleti'nde, Yeniçeri Ocağı'nın 60-63. ortalarına bağlı askerlere verilen ad. Genelde yaya birlikti. Hepsi veya çoğunluğu solaktı ve zırh giydiğine dair hiçbir bilgi bulunamamaktadır. Donanımı; şemşir, yuvarlak kalkan ve bir mızraktan oluşurdu. Seferde padişahın solunda dururlardı.

Asya tarihi, Asya'nın çeşitli bölgelerinde, merkezi Avrasya bozkırlarındaki duruma bağlı olarak daha fazla veya daha az bağlama sahip Doğu Asya, Güney Asya ve Orta Doğu'nun tarihi olarak görülebilir.

Şaşka, Kafkasya kökenli keskin, tek kenarlı, tek elli ve kabza ucu bulunmayan özel bir kılıç türüdür. Görünüş olarak tam bir kılıç ve düz bir kılıç arasındadır ve hafif kavisli bir bıçağı vardır.
Kompozit Türk-Fars geleneği, 9. ve 10. yüzyıllarda Horasan ve Mâverâünnehir'de ortaya çıkan farklı bir kültüre atıfta bulunmaktadır. İran menşeli olduğu iddia edilen bir okur yazar geleneğine dayanmış ve Türk hükümdarlar tarafından himaye edilmiştir. Sonraki yüzyıllarda, Türk-Fars kültürünü, fethedilen halklar tarafından komşu bölgelere daha ileri götürülecek ve sonunda Batı Asya, Orta Asya ve Güney Asya egemen ve seçkin sınıflarının egemen kültürü haline gelecektir.
Doğu İran dilleri, Orta İran dilleri döneminde ortaya çıkmış bir İran dili alt grubudur. Avestaca genellikle bir erken Doğu İran dili olarak sınıflandırılır. En büyük modern Doğu İran dili, Hindukuş dağları ile İndus Nehri arasındaki bölgede yaşayan 50-60 milyon konuşura sahip Peştucadır.

Bu kılıçlar, Avrasya bozkırlarının Türk göçebeleri tarafından öncelikle 8. ve 14. yüzyıllar arasında kullanıldı. Bu türden kaydedilen en eski kılıçlardan biri, Romanya'da 7. yüzyılın ortalarına tarihlenen bir Avar mezarında bulunmuştur. Boyut ve kabzada küçük farklılıklar olmasına rağmen, bunlar 5 yüzyıl boyunca tasarımda yeterince yaygındır ki, başka bir bağlam olmadan keşfedildiklerinde tek tek bıçakların tarihlendirilmesi zordur. Bununla birlikte, bu kılıçlar muhtemelen çeşitli Çin kılıçları gibi başkaları tarafından kullanılan kılıçlardan etkilenmişti.