İçeriğe atla

Şarap kavı

Şarap mahzeni, Jesus Koleji, Oxford

Şarap kavı, şişeler veya fıçılar içinde şarap saklamak ve yıllandırmak için yapılmış mekana verilen isimdir. Fransızca’daki “cave” kelimesinden gelmektedir. Türkçede daha yaygın kullanılan şarap mahzeni tanımlamasından farklı olarak, yer altında olmayabilen fakat yer altının sağladığı, şarap için uygun iklim koşullarını sağlayan mekanlara verilen addır. Bu iklim koşulları kavlarda aktif şekilde, yani mekanik ekipman kullanılarak yaratılır. Buna benzer olarak, yine mekanik ekipman yardımıyla iklimlendirilen ancak içine girilebilecek büyüklükte ve konfigurasyonda olmayan şarap saklama yerlerine ise şarap dolabı adı verilir.[1][2]

Amaç

Şarap, doğal ve yaşayan bir üründür. İçinde bulunduğu ortam kontrol altında olmazsa, şarabın zaman içinde geçirdiği kimyasal reaksiyonlar, şarabın gelişiminin istenmeyen yönde ve/veya hızda gelişmesine sebep olur. Bu süreç sonunda şarap bozulabilir veya istenen olgunluğa ulaşma şansını kaybeder. Uygun koşullarda saklanan şarap kalitesini muhafaza etmekle kalmaz, yıllandırılabilir nitelikte olanlar zaman içerisinde derin aroma ve karmaşık bukeler geliştirir. Kırmızı, beyaz, roze ve köpüklü şarapların hepsinin saklama koşulları aynıdır. Şarabın saklanacağı ortam için önemli bileşenler sıcaklık, nem, güneşin istenmeyen ışınları, titreşim ve kokudur.[3][4]

Şarap Saklama Koşulları

Sıcaklık

Şarabın saklanmasında dikkat edilmesi gereken en önemli etmen sıcaklıktır. Şarabın saklandığı yer serin ve sabit sıcaklıkta olmalıdır. Tüm dünyada uygun saklama sıcaklığı 13 °C olarak kabul edilir[5] ancak bu değer -sabit olmak koşulu ile- koleksiyonun niteliğine bağlı olarak 10 °C -16 °C arasında herhangi bir yerde de olabilir.[6] 10 °C’nin altında, şarabın olgunlaşması olarak adlandırılan kimyasal reaksiyonların bir kısmı çok yavaşlar, bir kısmı da tamamen durur. 17 °C -20 °C arasında ise gereğinden fazla hızlı ilerleyerek şarabın, potansiyelinin zirvesine varamadan ömrünü tamamlamasına neden olur. 20 °C’nin üzerinde ise şarabın bozulması muhtemeldir.[7]

Şaraptaki kimyasal reaksiyonlar havanın bileşiminde %20 oranında bulunan oksijen ile artar. Bu, şişenin içine ne kadar fazla hava kaçarsa, o kadar fazla kimyasal reaksiyon anlamına gelir ki şişe içine kaçan hava miktarı şişenin içinde bulunduğu ortamın sıcaklık salınımları ile ilişkilidir. Ortam sıcaklığı arttığında şişenin içindeki şarap, şişenin kendisinden daha fazla genleşir ve oluşan basınç sonucu bir miktar şarap, mantarın yanlarından ilerleyerek buharlaşır. Ortam sıcaklığı azaldığında ise bunun tam tersi olur ve şişenin içine bir miktar hava girer. Bu döngü ne kadar sık olursa (gece ile gündüz arasında sıcaklık farklarında bu her gün demektir), şarapta o kadar fazla kimyasal reaksiyon meydana gelir ve o kadar hızlı bozulmaya doğru gider. Dolayısıyla, şarabın saklandığı ortam sıcaklığının sabit olması, sıcaklık derecesinin ne olduğundan daha önemlidir.[8]

Nem

Şarabın saklandığı ortamda ideal bağıl nem aralığının %50 – 80 olduğu kabul edilir. Bağıl nem oranı %50’nin altına düştüğünde şişe mantarlarının kuruyup büzüşmesi ve dolayısıyla hava sızdırmazlığının tehlikeye girmesi söz konusudur. %80 ve üstü neme sahip ortamda ise koku yapan küf ve mantarlar oluşmaya, şişe etiketleri zarar görmeye başlar.

Güneş Işığı

Şarabın karanlıkta saklanmasıyla ilgili genel inanış çok yerinde değildir. Güneşin bazı ışınlarının şaraba zarar verdiği doğrudur[9] ancak bu şarabın karanlıkta saklanmasını gerektirmez. Bu zararlı ışınların filtrelenmesi yeterli olur. Aynı zararlı ışınlar floresan aydınlatmalarda da olduğu için mekan aydınlatması için floresan ışık kaynakları tercih edilmemelidir.[10]

Titreşim

Titreşimin şarap üzerindeki etkileri konusunda uzmanlar arasında henüz bir fikir birliğine varılmış değildir. Her ne kadar hızlı yıllandırma araştırmalarında denenen alternatiflerden biri olarak karşımıza çıksa da,[11] titreşimin şarabın gelişimine olan etkisi kanıtlanmış değildir. Ancak yıllanmış şaraplarda şişe içinde oluşan çökeltilerin sarsılmayla yeniden şaraba karışıp reaksiyona girme ve dolayısıyla, normal yıllanma sürecinin dışında kimyasal reaksiyonlar ortaya çıkması muhtemel kabul edilir. Bu nedenle şarapların sürekli titreşimden uzak tutulmasında ve şişelerin yerlerinden oynatılmasını gerektirecek şekilde saklanmamasında fayda vardır.[12]

Şarap Mahzeni ve Şarap Kavı

Şarap saklanan yer deyince Türkçede daha yaygın olarak kullanılan tanım “mahzen”dir. “Mahzen”in sözlük anlamı “yapılarda yer altı deposu”[13] olduğu için şarap için kullanıldığında da sadece yerin altında olan şarap saklama alanlarına işaret eder. Toprağın yaklaşık 30–50 cm altından itibaren günlük hava sıcaklık değişimlerinden etkilenmeme, belli bir serinliğe sahip olma özelliği, eski zamanlardan beri her tür yiyecek-içeceğin depolanması için kullanıla gelmiştir. Mahzenlerde iklim kendiliğinden nispeten serin ve sabittir. Belli coğrafyalarda, derin toprak sıcaklığına bağlı olarak ortam şarap saklamaya da uygun olabilir. Yani, şarap mahzenlerinde uygun koşullar pasif olarak sağlanmaktadır.[14]

Şarap kavlarında ise benzer koşullar yerin altında veya üstünde herhangi bir yerde aktif olarak sağlanır.[15] Yani, şarabın ihtiyacı olan iklim koşullarını sağlamak için özel olarak tasarlanmış kav klima cihazları kullanılır. Bu cihazların ömrünü ve verimliliğini artırmak için ise mekanda, tekniğine uygun şekilde yalıtım uygulanmalıdır.[16]

Kaynakça

  1. ^ "İyi bir kavın özellikleri". 15 Aralık 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Aralık 2017. 
  2. ^ Çolak, Nalan. Gastronomi. Sayı: 90, Ekim-Kasım 2011. s. 192.
  3. ^ "Şarabın yıllandırılması". 15 Aralık 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Aralık 2017. 
  4. ^ Çolak, Nalan. Gastronomi. Sayı: 90, Ekim-Kasım 2011. s. 193.
  5. ^ Gold, Richard M. How and Why Build a Wine Cellar. 3. baskı. North Amherst, MA: Sandhill Yayınları, 2000. s. 14.
  6. ^ Skinner, Tina, Melisa Cardona. Wine Cellars: An Exploration of Stylish Storage. Atglen, PA: Schiffer Yayınları Ltd., 2004. s. 53.
  7. ^ "Şarap kavlarında nem ve sıcaklık değerleri". 15 Aralık 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Aralık 2017. 
  8. ^ Sims, Perry. The Home Wine Cellar: A Complete Guide to Design and Construction. Philadelphia, PE: Running Book Yayınları, 2004. s. 37.
  9. ^ Sims, Perry. The Home Wine Cellar: A Complete Guide to Design and Construction. Philadelphia, PE: Running Book Yayınları, 2004. s. 42.
  10. ^ Skinner, Tina, Melisa Cardona. Wine Cellars: An Exploration of Stylish Storage. Atglen, PA: Schiffer Yayınları Ltd., 2004. s. 90.
  11. ^ Robinson, Jancis. The Oxford Companion to Wine. 3. baskı. Oxford: Oxford University Yayınları, 2006. s.5-7.
  12. ^ Svans, Peter. The 10 most common wine cellar problems and how to overcome them. The Gurdies Winery Yayınları, 2001. s. 14. <http://www.winebase.com.au/problems.pdf 24 Mayıs 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.>
  13. ^ "mahzen" Türkçe Sözlük. Türk Dil Kurumu, Erişim: 12.08.2013.
  14. ^ Gold, Richard M. How and Why Build a Wine Cellar. 3. baskı. North Amherst, MA: Sandhill Yayınları, 2000. s. 35.
  15. ^ Skinner, Tina, Melisa Cardona. Wine Cellars: An Exploration of Stylish Storage. Atglen, PA: Schiffer Yayınları Ltd., 2004. s. 8.
  16. ^ "Şarap kavlarında yalıtımın önemi". 15 Aralık 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Aralık 2017. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Korozyon</span> Kimyasal tepkime ile oluşan bilinen ismi ile paslanma olayı

Korozyon, metal veya metal alaşımlarının oksitlenme veya diğer kimyasal etkilerle aşınma durumu. Demirin paslanması, alüminyumun oksitlenmesi korozyona örnek olarak verilebilir. Türkçeye yabancı dillerden giren korozyon sözcüğü; yenme, kemirilme gibi anlamlarla alakalıdır. Aşınma, çürüme, paslanma, bozulma ve yenim gibi sözcüklerle karşılanabilir.

<span class="mw-page-title-main">Kimyasal reaksiyon</span> iki veya daha fazla maddenin birbiri ile etkileşmesi sonucu kendi özelliklerini kaybederek yeni özellikte maddeler oluşturması

Kimyasal tepkime ya da kimyasal reaksiyon, iki veya daha fazla maddenin birbiri ile etkileşmesi sonucu kendi özelliklerini kaybederek yeni özellikte maddeler oluşturmasıdır. Kimyasal olay ve kimyasal değişme kavramlarıyla eşanlamlıdır. Kimyasal reaksiyonların test edilmesi için Periyodik tablo metalleri ile aside koyarak yapılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Karbondioksit</span> Renksiz, kokusuz, yoğunluğu 152,0 °Cde ve 36 atmosfer basıncında kolayca sıvılaşan ekşimsi tatta bir gaz (CO2)

Karbondioksit, kovalent bağlı bir karbon ve iki oksijen atomundan oluşan moleküle sahip, normal koşullarda gaz hâlinde bulunan bileşiğin adıdır. Renk ve kokusu yoktur. Kimyasal formülü CO2 şeklinde olup molekül ağırlığı 44,009 g/mol'dür. Karbon içeren besin maddelerinin metabolize edilmesi sonucu meydana gelen bir son üründür. Küresel ısınmada önemli bir pay sahibidir. Yerden yansıyan güneş ışınlarının atmosferden çıkma oranını azaltır.

<span class="mw-page-title-main">Kriyojenik</span>

Kriyojeni, fizikte çok düşük sıcaklıklarda yapılan üretim ve işlemler için kullanılan terimdir.Kriyojenist ise bu düşük sıcaklıklarda bu işlemleri yapan kişiye denir. Kriyojenist Celcius ve Fahrenheit'ın yerine mutlak değerler içeren Kelvin ve rankin skalalarını baz alır. Kriyojeni terimi çoğu zaman kurgu veya popüler kültürde yanlış olarak kullanılır. Bu bilim dalı birkaç terim içerir. Örneğin kriyobiyoloji, düşük sıcaklıkların organizmalara etkisini inceleyen bir biyoloji dalıdır. Kriyoameliyat, -196 santigrat dereceye kadar düşük sıcaklıklarda yapılan kanser hücreleri yok etme ameliyatlarına denir. Kriyoni, insan ve hayvan parçalarını gelecekte tekrar canlandırabilecek olan kriyomuhafazanın gelişmekte olan tıbbi teknoloji dalıdır. Sahadaki araştırmacılar kriyobiyoloji, kriyojeni, akışbilimi'nin de içinde bulunduğu birçok bilimin sonuçlarını uygulamaya koymaya çalışıyorlar. Kriyoelektronik, düşük sıcaklıklardaki süperiletkenliği inceleyen bilim dalıdır. Kriyotronik, kriyoelektroniğin pratik uygulamasıdır. Kriyoetik, kriyoniklerin etiksel içeriklerini inceleyen daldır. Kimin vücudunu dondurup öldürücü koşullardan kurtulmak ve gelecekte tedavi edilebilip önlenebilecek şeyler için vücudunu dondurmak istediğine odaklanır.

<span class="mw-page-title-main">Polietilen tereftalat</span>

Polietilen tereftalat [bazen poli(etilen tereftalat) olarak da yazılır.] Eskiden PETP veya PET-P olarak veya genellikle en yaygın PET veya PETE olarak kısaltılan polyester ailesi reçinelerinden bir termoplastik polimer reçinedir. Genelde giysiler için elyaflarda, sıvılar ve gıdalar için kaplarda, üretim için termoformda ve mühendislik reçineleri için cam elyafla birlikte kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Şarap</span> üzümden yapılan fermente içecek

Şarap veya mey, fermente meyvelerden yapılan alkollü bir içecektir. Maya, meyvelerdeki şekeri tüketir ve onu etanol ve karbondioksite dönüştürerek ısı açığa çıkarır. Şarap erik, kiraz, nar, yaban mersini, frenk üzümü ve mürver gibi çeşitli meyvelerden yapılabilse de çoğunlukla üzümden yapılır ve "şarap" terimi genellikle bir niteleyici olmadan kullanıldığında üzüm şarabını ifade eder. Şarap, çoğunlukla %9 ila %15 arası alkol ihtiva etmektedir. Başka meyvelerden de üretilebilen şaraplar o meyvenin adı ile anılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Roket motoru</span>

Roket motoru, genellikle yüksek sıcaklıktaki gaz olan yüksek hızlı itici bir sıvı jeti oluşturmak için tepkime kütlesi olarak depolanmış roket itici gazlarını kullanır. Roket motorları, Newton'un üçüncü yasasına göre kütleyi geriye doğru fırlatarak itme üreten tepki motorlarıdır. Çoğu roket motoru, gerekli enerjiyi sağlamak için reaktif kimyasalların yanmasını kullanır, ancak soğuk gaz iticileri ve nükleer termal roketler gibi yanmayan biçimleri de mevcuttur. Roket motorları tarafından tahrik edilen araçlara genellikle roket denir. Roket araçları, çoğu yanmalı motorun aksine kendi yükseltgen taşır, bu nedenle roket motorları, uzay aracını ve balistik füzeleri itmek için bir boşlukta kullanılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Erlen</span> laboratuvar ekipmanı

Erlenmeyer flask olarak da bilinen erlen veya titrasyon şişesi, silindirik boyuna, konik bir gövdeye ve düz bir tabana sahip bir laboratuvar ekipmanı. Adını 1860'ta bulan Alman kimyager Emil Erlenmeyer'den (1825-1909) almıştır.

Dean-Stark aparatı, Dean-Stark alıcısı, damıtma tuzağı ya da Dean-Stark Başı sentetik kimyada, reaktörden su toplama amacıyla kullanılan bir cam laboratuvar malzemesidir. Geri akışlı yoğunlaştırıcı ve kesikli reaktör ile birlikte, geri akış sıcaklığında kimyasal reaksiyon meydana gelirken suyun sürekli çekilmesi ile kullanılır. Amerikan kimyagerler Ernest Woodward Dean (1888-1959) ve David Dewey Stark (1893-1979) 1920 yılında petrol içindeki su miktarını tespit etme amacıyla icat etmişlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Plastik şişe</span> yüksek yoğunluklu plastikten yapılmış bir şişe

Plastik bir şişe, yüksek yoğunluklu plastikten yapılmış bir şişedir. Cam şişe ile beraber en fazla tüketilen ambalajdır. Plastik şişeler tipik olarak su, alkolsüz içecekler, motor yağı, yemeklik yağ, ilaç, şampuan, süt ve mürekkep gibi sıvıları depolamak için kullanılır. Boyut, çok küçük örnek şişelerden büyük damacanalara kadar değişmektedir.

Reaksiyon kinetiği olarak da bilinen kimyasal kinetik, kimyasal reaksiyonların hızlarını ve mekanizmalarını araştırmakla ilgilenen bir fiziksel kimya dalıdır. Bir sürecin gerçekleştiği yön ile ilgilenen ancak gerçekleşme hızları hakkında bir bilgi vermeyen termodinamik ile karıştırılmamalıdır. Kimyasal kinetik, deneysel koşulların kimyasal reaksiyonların hızı üzerine etkilerini, reaksiyon mekanizmaları ile geçiş hâllerinin verim bilgilerini ve kimyasal reaksiyonların karakteristiklerini tanımlayan matematiksel modellerin çıkarılmasını kapsayan bir bilim alanıdır.

<span class="mw-page-title-main">Liyofilizasyon</span>

Liyofilizasyon veya dondurarak kurutma, ürünün dondurulmasını, basıncın düşürülmesini ve daha sonra süblimasyonla ürün içindeki donmuş suyun çıkarılmasını içeren ve düşük sıcaklıkta gerçekleştirilen dehidrasyon işlemidir. Dondurarak kurutma, üründen suyu ısı kullanarak uzaklaştıran çoğu geleneksel kurutma yöntemine zıttır.

<span class="mw-page-title-main">Kimyasal reaksiyon mühendisliği</span>

Kimyasal reaksiyon mühendisliği, kimya mühendisliği ve endüstriyel kimya alanında kullanılan kimyasal reaktörler ve tepkime kinetiği ile ilgilenen bir uzmanlık alanıdır. Tepkime kinetiği ve reaktör tasarımını birleştiren kimyasal reaksiyon mühendisliği, birçok endüstriyel kimyasalın üretimi için gerekli temel bir unsurdur. Kimyasal reaksiyon mühendisliği disiplininin günlük hayatta pek çok uygulama alanı bulunur. Kimyasal üretimi, ilaç üretimi ve atık arıtımı faaliyetlerinde reaksiyon mühendisliği kullanılır. Enzim kinetiği, farmakokinetik, ısı etkileri, ani reaksiyonlar ve tesis güvenliği gibi konularda da kimyasal reaksiyon mühendisliği disiplininden faydalanılır. Kimyasal reaksiyon mühendisliği ilk kez 1940'lar ve 1950'lerde hızla büyüyen kimya ve petrokimya sanayisinin ihtiyaçlarını karşılamak için ortaya çıkmış ve günümüze kadar plastiklerin, kimyasalların, ilaçların ve diğer pek çok maddenin üretim süreçlerinde kullanılan bir yöntem olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Kimyasal reaktör</span> içerisinde kimyasal reaksiyon gerçekleştirmek için tasarlanmış tanklar

Kimyasal reaktörler bir kimyasal reaksiyonun gerçekleştirildiği proses ekipmanlarıdır. Kimya mühendisliğinde proses tasarımı ve analizinde sık kullanılan klasik bir ünite prosesidir. Bir kimyasal reaktörün tasarımı, kimya mühendisliğinin birden fazla unsurunun kullanılmasını gerektirir. Reaktörler proseste ham maddelerin ürünlere dönüştüğü oldukça temel bir ekipman olduğundan proses tasarımı açısından büyük önem arz eder. Kimya mühendisleri bir reaksiyonun net bugünkü değerini en üst düzeye çıkarmak için reaktörler tasarlar. Tasarımcılar satın alma ve işletme maliyetini en düşük seviyelerde tutarken bir yandan da üretilen ürün miktarını en yüksek seviyede tutmak için reaksiyonun ürünler yönünde mümkün olan en yüksek verimle devamlılığını sağlarlar. Enerji girişi, enerji çıkışı, ham madde maliyetleri, işçilik vb. işletme giderlerine örnek olarak verilebilir. Isıtma, soğutma, basıncı artırmak için pompalama, sürtünmeden kaynaklı basınç düşüşü ve çöktürme gibi durumlar da enerji değişimlerine birer örnektir.

Şarap aksesuvarı şarabı depolamada ya da sunmada kullanılabilen ekipmandır. Şarap aksesuarları şarap kadehlerini, tirbuşon ve şarap rafı gibi pek çok ürünü içerir.

<span class="mw-page-title-main">Gürcü şarabı</span>

Gürcistan, dünyada en erken şarap üretimine başlayan ülkelerden biridir. Transkafkasya'nın verimli vadileri 8000 yıldır üzüm yetiştiriciliğine ve şarap üretimine ev sahipliği yapmaktadır. Gürcistan tarihinde binlerce yıldır şarap üretimi ve onun önde gelen ekonomik rolü nedeniyle, Gürcistan'da şarap ulusal kimlikle iç içe ve ayrılmaz olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Şişirmeli kalıplama</span>

Şişirmeli kalıplama içi boş plastik parçaların yapımı ve birleştirilmesi için kullanılan bir üretim sürecidir. Cam şişeler veya diğer içi boş şekiller yapmak için de bu işlem kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Şarabın yaşlanması</span> Şarap yıllandırma işlemi

Şarabın yaşlanması şarap kimyası'nın önemli unsurudur ve potansiyel olarak şarabın kalitesini iyileştirebilir. Bu, şarabı diğer tüketim maddelerinden ayırır. Şarap bozulabilir olsa da şarabın şeker, asit ve fenolik bileşiklerini içeren karmaşık kimyasal reaksiyonlar şarabın aromasını, renginive ağızda bıraktığı tadı, tadanı daha çok memnun edebilecek şekilde değiştirebilir. Şarabın yıllandırma yeteneği, üzüm çeşidi, bağbozumu, bağcılık uygulamaları, şarap bölgesi ve şarap yapım tarzı gibi birçok faktörden etkilenir. Şarap şişelendikten sonra saklandığı şartlar şarabın ne kadar iyi yaşlandığını etkiler ve çok zaman ve finansal yatırım gerektirebilir. Yıllanmış şarabın kalitesi saklandığı koşullara ve şişe ile mantarın durumuna bağlı olarak şişeden şişeye değişir ve bu yüzden yaşlı iyi şaraplardan ziyade eski iyi şişelerin olduğu söylenir. Şarabın kimyası uzun süredir anlaşılmadığından ve eski şaraplar genellikle olağanüstü fiyatlara satıldığından, şarabın yıllandırılması konusunda önemli bir gizem vardır. Ancak, şarapların çoğunluğu yıllandırılmaz ve hatta yıllandırılan şaraplar bile nadiren uzun süre yıllanırlar; Şarabın %90'ının bir üretim yılında, %99'unun ise 5 yıl içinde tüketilmesi gerektiği tahmin edilir.

<span class="mw-page-title-main">Fermantasyon (şarap)</span>

Şarap yapımında fermantasyon süreci üzüm suyunu alkollü içeceğe dönüştürür. Fermentasyon sırasında, maya meyve suyunda bulunan şekeri etanol ve karbon dioksit'e dönüştürür. Şarapçılık'ta fermantasyonun başlangıcında şıradadaki oksijen seviyesinin yanı sıra fermantasyon sıcaklığı ve hızı da önemli hususlardır. Sıkışmış fermantasyon ve birkaç şarap hata gelişme riski de bu aşamada oluşabilir ki bu "birincil fermantasyon" için 5 ila 14 gün arasında ve potansiyel olarak ikincil fermantasyon için 5 ila 10 gün daha sürebilir. Fermantasyon, Riesling gibi birçok beyaz şarapta yaygın olan paslanmaz çelik tanklarda, açık ahşap fıçıda, şarap fıçısında ve birçok köpüklü şarap'ın üretiminde olduğu gibi şarap şişesinin içinde de yapılabilir.

Lucien Arkas Bağları, İzmir, Torbalı'da faaliyet gösteren ve 2500 m² kapalı alana sahip bol ödüllü bir şaraphanedir. Marsilya kökenli levantenlerden olan Lucien Arkas'ın yönetim kurulu başkanlığını yaptığı Arkas Holding'e ait bir anonim şirkettir. Aynı alan içinde bağları, şaraphanesi ve "LA Mahzen" adında restoranı bulunmaktadır. Restoranı Michelin rehberine girmiştir. 1.168 dönümlük tek parselden oluşan bağlarında organik bağcılık yapılmaktadır. Yöre teruarına uyumlu ancak bugüne kadar Türkiye'de hiç yetiştirilmemiş yirminin üzerinde üzüm çeşidi yetiştirilmektedir.