İçeriğe atla

Şarabın sağlığa etkileri

Bir bardak şarap
Şarabın tıp ve sağlık dünyasında uzun bir kullanım geçmişi vardır.

Şarabın sağlık üzerindeki etkileri esasen etken maddesi olan alkolü tarafından belirlenir.[1][2] Alkol tüketen kişileri karşılaştırırken bazı araştırmalarda az miktarda alkol içmenin (kadınlarda en fazla günde bir kadeh standart içki ve erkeklerde günde bir- iki kadeh içki) daha az kalp hastalığı, felç, diyabet mellitus, metabolik sendrom ve erken ölümü azalttığı bulundu.[3] Ancak diğer çalışmalarda böyle bir etki bulunmadı.[4]

Standart miktardan daha çok alkol içmek kalp hastalığı, yüksek tansiyon, atriyal fibrilasyon, felç[3] ve kanser riskini artırır.[5] Az alkol içmede ve kanserden dolayı ölümler de karışık sonuçlar gözlenmektedir.[6][7][8]

Gençlerde şiddet veya kazalarla sonuçlanabilecek aşırı içme nedeniyle risk daha fazladır.[3] ABD'de her yıl yaklaşık 88,000 ölümün alkole bağlı olduğu tahmin edilmektedir.[9] Alkolizm bir kişinin yaşam beklentisini yaklaşık on yıl kısaltır[10] ve aşırı alkol kullanımı Amerika Birleşik Devletleri'nde erken ölümlerin üçüncü önde gelen nedenidir. Sistematik incelemelere ve tıbbi derneklere göre içki içmeyen kişiler şarap içmeye başlamamalıdır.[7][11]

Şarabın su içmeye güvenli alternatif olarak yaraları tedavi etmede antiseptik, sindirime yardımcılık, uyuşukluk, ishal ve doğum ağrısına ilaç olarak uzun bir kullanım geçmişi vardır.[12] M.Ö. 2200 yılına dayanan eski Mısır papirüslerinde ve Sümer tabletlerinde şarabın tıbbi rolünü detaylandırarak onu dünyanın en eski belgeli insan yapımı ilacı haline getirir.[13]:433 Alkol ve alkolizm hakkındaki görüşler değişirken ve tıbbi araştırmalar sağlıklı yaşam tarzındaki rolü şüphe uyandırırken şarap, 19. yüzyılın sonlarına ve 20. yüzyılın başlarına kadar tıpta önemli bir rol oynamaya devam etti.

Orta miktarlı şarap tüketimi

Bazı doktorlar “orta” tüketimi kadınlar için günde bir 150 ml kadeh şarap ve erkekler için günde iki bardak şarap olarak tanımlar.[3]

Şarap tüketiminin olumlu tıbbi faydalarına dair hemen hemen tüm araştırmalar ılımlı tüketim ile aşırı tüketim arasında bir ayrım yapar.[3] Orta düzey tüketim miktarları yaş, cinsiyet, genetik, kilo ve vücut yapısının yanı sıra gıda tüketimi veya ilaç kullanımı gibi durumsal koşullara göre kişiden kişiye göre değişir. Genelde kadınların vücudundaki su içeriği daha az olduğundan kadın vücudu alkolü erkek vücudundan daha hızlı emer. Bu nedenle orta düzeyde alkol tüketim eşit yaştaki erkeğe göre daha az olabilir.[13]:341–2 Bazı uzmanlar "orta düzeyde tüketimi" 150 ml bardak hacmi ile kadınlar için günde bir bardak şarap ve erkekler içinse günde iki bardak şarap olarak belirtir.[14]

Ölçülü olarak şarap tüketme görüşü üç kasenin (kylix) tüketilecek ideal şarap miktarı olduğuna inanan Yunan şair Eubulus (M.Ö.360) kadar giden bir tarihi vardır. Ölçülü olmak için üç kasenin sayısı Yunanca yazımında yaygın bir konudur; Bugün standart 750 ml şarap şişesi kabaca üç kylix bardağı (250 ml) yapar.[15] Ancak kylix kaplarında suyla 1:2 veya 1:3 oranında karıştırılmış seyreltik şarap içilirdi. Eubulus M.Ö. 375 dolaylarında Semele veya Dionysus oyununda Dionysos'a şöyle der:


Vücut üzerindeki etkisi

Kemikler

Aşırı alkol tüketiminin kemik dokusunu oluşturan hücresel süreçler üzerinde zararlı etkisi olduğu ve yüksek düzeyde uzun süreli alkol tüketiminin kırık sıklığını artırdığı ispatlandı.[17] Epidemiyolojik çalışmalarda (deneklerle görüşülerek ve sağlık kayıtlarını inceleyerek yapılan çalışmalar), orta derecede alkol tüketimi ile artan kemik mineral yoğunluğu (BMD İngilizce:bone mineral density) arasında pozitif bir ilişki bulundu. Bu araştırmanın çoğu menopoz sonrası kadınlarla yapılmıştır ancak erkeklerde yapılan çalışmada ise orta düzeyde alkol tüketiminin erkeklerde KMY(Kemik mineral yoğunluğu)'na faydalı olabileceği sonucuna varıldı.[18]

Kanser

Dünya Sağlık Örgütü'nün Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı alkolü, Grup 1 kanserojen olarak sınıflandırdı.[19]

2019'da yapılan bir araştırma haftada bir şişe şarap içmenin sigara içmeyenler için erkekler için % 1 ve kadınlar için % 1.4 oranında yaşam boyu kanser riski ile ilişkili olduğunu, haftada üç şişe şarap tüketmenin ise erkekler ve kadınlar için kanser riskini yaklaşık iki katına çıkardığını buldu.[20] Çalışma haftada bir şişe şarap tüketme kanser riskini erkekler için haftada beş sigara veya kadınlar için 10 sigara içmekle eşitledi.

Kalp-damar sistemi

Şarabın antikoagülan özellikleri kalp hastalığına yol açabilecek kan pıhtılaşma riskini azaltma faydası olabilir.

Araştırmalar aşırı içki içenlerin kendilerini kalp hastalığı ve muhtemelen ölümcül kardiyak aritmiler geliştirme riski altında bıraktıklarını gösterdi. Aşırı alkol tüketimi yüksek tansiyona, yüksek kolesterol seviyelerine ve kalp kaslarının zayıflamasına neden olabilir. Atardamarları tıkayarak LDL'yi temizlediğini veya uzaklaştırdığı şeklinde açıklanan çalışmalar, az şarap içmenin düşük yoğunluklu lipoprotein (LDL veya "kötü" kolesterol) ile yüksek yoğunluklu lipoprotein (HDL veya "iyi" kolesterol) arasındaki dengeyi iyileştirebileceğini göstermiştir.[21] Kalp krizi ve anjin ağrısının ana nedeni kan pıhtılarının neden olduğu oksijen eksikliği ve arterlerde ateromatöz plak birikmesidir. Şaraptaki alkol kandaki trombositleri birbirine yapışmaya daha az eğilimli hale getirerek ve onları birbirine bağlayan fibrin proteini seviyelerini azaltarak kanın pıhtılaşmasını sınırlayan antikoagülan özellikleri vardır.[22]

Profesyonel kardiyoloji dernekleri şu anda içmeyen kişilerin alkol almaya başlamamalarını önerirler.[11]

Şeker hastalığı

Araştırmalar yemeklerle birlikte tüketilen orta seviyedeki alkolün kan şekeri seviyeleri üzerinde önemli bir etkisi olmadığını göstermiştir. Amerikan Diyabet Derneği'ne sunulan 2005 tarihli bir çalışma, ölçülü tüketimin Tip 2 diyabet geliştirme riskini azaltabileceğini öne sürer.[13]:341–2[23]

Sindirim sistemi

Alkolün antibakteriyel doğası, Helicobacter pylori bakterisinin gastrit ve peptik ülserlerle enfeksiyon riskini azaltabilir.

Gastrit ve peptik ülserler ile ilişkili olan Helicobacter pylori bakterisinden enfeksiyon riski orta derecede alkol tüketimi ile daha az görünmektedir.[24][25]

Baş ağrısı

Üzüm kabuğundan elde edilen histamin ve tanenler veya şaraptaki diğer fenolik bileşikler dahil olmak üzere "kırmızı şarap baş ağrılarının" birkaç olası nedeni vardır.[26] Koruyucu olarak şarapta kullanılan sülfitlerin baş ağrısı sebebi olması mümkün değildir. Şarap diğer alkollü içecekler gibi baş ağrısına yol açabilen dehidrasyonu destekleyen bir idrar söktürücüdür (genellikle akşamdan kalma vakalarında olduğu gibi)[12] ve ölçülü tüketilmelidir. 2017 yılındaki bir incelemede migren veya stres tipi baş ağrısı yaşayan kişilerin % 22'si, alkolü tetikleyici bir faktör olarak tanımladı ve kırmızı şarabın baş ağrısını tetikleme olasılığını biradan üç kat daha fazla olduğu buldu.[27]

Gıda alımı

Şarabın yiyecekle eşleştirilmiş uzun bir geçmişi vardır ve iştahı bastırarak yiyecek alımını azaltmaya yardımcı olabilir.

150 ml kırmızı veya beyaz şarap miktarı yaklaşık 500-540 kilojul (120-130 kilokalori) gıda enerjisi sağlarken tatlı şaraplar daha fazlasını sağlar.[28] Çoğu şarapta hacimce alkol (ABV) yüzdesi yaklaşık % 11'dir; ABV ne kadar yüksekse şarabın enerji içeriği o kadar yüksek olur.

Psikolojik ve sosyal

Danimarka'daki epidemiyolojik araştırmalar bir dizi psikolojik sağlık yararının şarap içmeyle ilişkili olduğunu gösterir. Bu fikri deneyen bir çalışmada Mortensen ve ark. (2001), alkol tüketimini içeren sosyoekonomik durum, eğitim, IQ, kişilik, psikiyatrik belirtiler ve sağlıkla ilgili davranışları ölçtüler. Analiz daha sonra bira içenlerden, şarap içenlerden ve sonra içip içmeyenlerden oluşan gruplara ayrıldı. Sonuçlar şarap içen erkekler ve kadınlar için daha yüksek ebeveyn sosyal statüsü, ebeveyn eğitimi ve deneklerin sosyal durumuyla ilişkili olduğunu gösterdi. Deneklere bir IQ testi yapıldığında, şarap içenler muadilleri bira içenlere göre sürekli olarak daha yüksek IQ puanları aldılar. Şarap ve bira içenler arasındaki ortalama IQ farkı 18 puandı. Psikolojik işleyiş, kişilik ve diğer sağlıkla ilgili davranışlarla ilgili olarak çalışma, şarap içenlerin en uygun seviyelerde çalışırken bira içenlerin optimum seviyelerin altında çalıştıklarını buldu. Bu sosyal ve psikolojik faktörler aynı zamanda sağlık sonuçlarıyla da ilişkili olduğundan şarabın görünen sağlık yararlarının en azından bazıları için makul bir açıklamayı temsil eder.[29]

Ağır metaller

2008 yılında Londra'daki Kingston Üniversitesi'nden araştırmacılar kırmızı şarabın[30] numunedeki diğer içeceklere göre yüksek miktarda zehirli metal içerdiğini keşfettiler. Krom, bakır, demir, manganez, nikel, vanadyum ve çinko içeren metal iyonları diğer bitki bazlı içeceklerde de bulunmasına rağmen örnek şarap tüm metal iyonları özellikle vanadyum için önemli miktarda daha çok bulundu.[31] Risk değerlendirmesi kimyasal kirleticilere ömür boyu maruz kalma ile ilişkili sağlık sorunlarını ölçmek için bir yöntem olan "hedef tehlike oranları" (THQ) kullanılarak hesaplandı. ABD'deki Çevre Koruma Ajansı tarafından geliştirilen ve esasen deniz ürünlerini incelemek için kullanılan 1'den az THQ endişe oluşturmazken, örneğin THQ'ları 1 ile 5 arasında olarak hesaplanan balıklardaki cıva seviyesi endişe kaynağıdır.[32]

Araştırmacılar tek bir kadeh şarabın metal zehirlenmesine yol açmayacağını vurgulayarak THQ hesaplamalarının her gün bir şişe şarabın üçte birini (250 ml) içen ortalama 18 ile 80 yaşları arasında bir kişiye dayandığına dikkat çekti. Ancak analiz ettikleri kırmızı şaraptaki metal iyonları için "birleşik THQ değerleri" 125'e kadar çıkmıştır.[31] Çoğunlukla Avrupa ülkelerininin şarap örneklerine dayanan meta analiz verisini kullanarak aynı üniversite tarafından yapılan sonraki çalışmada, birçok kırmızı şarapta 50 ila 200 aralığında birleşik THQ değerine ve en çok 350 THQ değerli vanadyum olduğu bulundu.[33]

Bulgular birkaç sorun nedeniyle ani tartışmalara yol açtı: çalışmanın ikincil verilere güvenmesi; bu verilere katkıda bulunan tüm şarapların belirtilen ülkeleri temsil ettiği varsayımı; ve nispeten düşük seviyeli, bakır ve manganez gibi yaygın iyonlarla vanadyum gibi tam olarak anlaşılamamış yüksek konsantrasyonlu iyonların birlikte gruplanması. Bazı yayınlar, tanımlanabilir şarapların ve üzüm çeşitlerinin, belirli üreticilerin ve hatta şarap bölgelerinin olmamasının, şarap seçiminde güvenilmemesi gereken yanıltıcı genellemeler sağladığına işaret etti.[34][35]

Bulguların yaygın bir şekilde raporlanmasının ardından bir haber bülteninde Birleşik Krallık Ulusal Sağlık Servisi (NHS) de "araştırmacıların farklı metallerden gelen tehlikeleri ayrı ayrı şaraplar için nihai bir puan elde etmek için bir araya getirme şeklinin özellikle anlamlı olmayabileceği" konusunda endişeliydi.[35] ABD'deki yorumcular deniz ürünleri temelli THQ değerlendirmelerinin tarımsal ürünlerle olan ilişkisini sorguladılar; ithalatları metal iyon kirliliğine karşı test etmekten sorumlu TTB ile birlikte artan risk tespit edemedi. Kanada Ontario Likör Kontrol Kurulunun (LCBO) kalite denetçisi George Solas rapor edilen ağır metal kirliliği seviyelerinin test edilen rezervuarlardaki içme suyu için izin verilen seviyeler içinde olduğunu iddia etti.[34]

NHS ayrıca iyileştirilmiş şarap etiketleme çağrılarını "birkaç katı yanıt" sağlayan araştırmaya "aşırı yanıt" olarak tanımlarken yazarların üzüm çeşidine etkisi olan, toprak türü, coğrafik bölge, böcek öldürücüler, muhafaza kapları ve metal iyon alımına sahip olabilen mevsimlik değişimleri kapsayan şarap üretimi üzerine daha fazla araştırma yapılması gerektiğini kabul ettiler.[35]

Kimyasal bileşim

Doğal fenoller ve polifenoller

Kırmızı şarap, potansiyel sağlık yararları nedeniyle temel araştırma kapsamında birçok kimyasal içeriyor olsa da, resveratrol ve benzeri fenolik bileşikleri tanımlayan Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi ve ABD Gıda ve İlaç İdaresi gibi düzenleyici makamlarınca özellikle iyi çalışılmış ve değerlendirildi. Bu kurumlar, bunların fizyolojik antioksidan rollerini doğrulamada yeterince anlaşılmamış bileşikler olarak tanımladılar.[36][37]

Cinnamatların in vitro olarak Fenton reaksiyonuna (hidrojen peroksit ile katalitik Fe (II)) maruz kaldıklarında şarapta bulunan diğer doğal fenollere göre daha fazla antioksidan aktiviteye sahip oldukları gösterildi.[38]

Resveratrol

Resveratrolün potansiyel sağlık etkileri üzerine araştırmalar emekleme dönemindedir ve insanlarda takviyenin uzun vadeli etkileri bilinmemektedir.[36][39][40]

Resveratrol, üzüm kabuğunda ve asma yapraklarında üretilen stilbenoid, şarapta bulunan fenolik bileşiktir. İnsanlarda kanıtlanmamış olan olası sağlık yararları[13]:569 hem medyada hem de tıbbi araştırma topluluğunda büyük ilgi gördü.[37][41]

Resveratrol üretimi ve konsantrasyonu tüm şaraplık üzüm çeşitlerinde farklıdır. Klonlar, kökgövde, Vitis türleri ve iklim koşullarındaki farklılıklar resveratrol üretimini etkileyebilir. Ayrıca resveratrol asmalardaki mantar veya üzüm hastalık saldırısına karşı savunma mekanizmasının parçası olduğu için, mantar enfeksiyonu ve üzüm hastalıklarına maruz kalma derecesinin de bir rol oynadığı görülmektedir. Şaraplık üzümlerdeki en çok resveratrol konsantrasyonu zamanla filoksera gibi Kuzey Amerika üzüm hastalıklarına maruz kalarak uyum sağlayan Muscadinia ailesindedir. Burgundian Pinot ailesinden türetilen Avrupalı Vitis vinifera üzümleri arasında Bordeaux Cabernet ailesinden elde edilen üzümlerin daha çok miktarda resveratrole sahip olma eğilimi vardır. Oregon ve New York gibi üzüm hastalıklarına ve mantar saldırılarına daha yatkın, daha soğuk ve nemli iklimli şarap bölgeleri, Kaliforniya ve Avustralya gibi daha sıcak ve kuru iklimlere göre daha çok resveratrol konsantrasyonlu üzüm üretmeye eğilimlidir..[13]:569

Kırmızı şarap ve beyaz asma çeşitleri benzer miktarda resveratrol üretmesine rağmen kırmızı şarap beyazdan daha fazlasını içerir çünkü kırmızı şaraplar maserasyon yoluyla üretilir (üzüm kabuğunu püreye batırarak). Fermantasyon boyunca mayanın bazı suşlarının kullanımı gibi diğer şarapçılık teknikleri ya da malolaktik fermantasyon sırasında laktik asit bakterileri sonuçta yapılan şaraplarda kalan resveratrol miktarı üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilirler. Benzer şekilde şarabın berraklaştırılması ve stabilizasyonu sırasında belirli inceltici ajanların kullanılması bazı resveratrol moleküllerinin şarabını soyabilir.[13]:569

Resveratrol'ün haberlerdeki önemi ve olumlu sağlık yararları ile ilişkisi bazı şarap imalathanelerini onu pazarlamada vurgulamaya teşvik etti. 21. yüzyılın başlarında yapımcı Oregon Willamette Valley Vineyards Alkol ve Tütün Vergi ve Ticaret Bürosundan (TTB) şarap etiketlerinde litre başına 19 ila 71 mikromol arasında değişen (çoğu kırmızı şaraptaki ortalama 10 mikromol/litreden daha çok) şarapların resveratrol miktarı için onay aradı. TTB şaraphaneye ön onay vererek bu tür bilgileri etiketlerinde kullanan ilk şirket oldu.[12] Resveratrol en çok duyurulan ürün olsa da şarapta potansiyel sağlık yararları için tıbbi araştırmaların odak noktası olan kateşin ve kersetin bileşikleri de dahil olmak üzere başka fenolik bileşenler de vardır[13]:569 Herhangi birinin insan sağlığına değeri kanıtlanmamıştır.[36][37]

Antosiyaninler

Kırmızı üzümlerin, kırmızı üzüm gibi çeşitli meyvelerin renk kaynağı antosiyanin miktarı çoktur. Kırmızı şarabın rengi ne kadar koyu olursa o kadar fazla antosiyanin vardır.[42]

Diyetle sindirimi takiben antosiyaninler in vitro çalışmalardan varsayılan biyolojik etkilerin in vivo uygulanma olasılığını düşüren hızlı ve kapsamlı bir metabolizmaya uğrar.[37][43]

Antosiyaninler çeşitli hastalık durumları için temel ve erken aşamada klinik araştırma altında olsalar da insan vücudunda herhangi bir yararlı etkiye sahip olduklarına dair yeterli kanıt yoktur.[37] ABD FDA antosiyaninlerin tanımlanmış bir besin maddesi olmadığını, diyet içeriği düzeyine atanamayacağını ve herhangi bir insan hastalığını tedavi etmek için bir ilaç olarak düzenlenmediğini vurgulamak için uyarı mektupları örn.,[44] yayınladı.

Tıpta şarabın tarihi

İlk tıp din ve doğaüstü ile yakından bağlantılıydı, ilk uygulayıcılar genellikle rahipler ve sihirbazlardı. Şarabın ritüel ile yakın ilişkisi, onu bu erken tıbbi uygulamalar için mantıklı bir araç yaptı. Mısır'dan MÖ 2200 yılına kadar uzanan Sümer ve papirüs tabletleri, şarabı belgelenmiş en eski insan yapımı ilaç yapan şarap bazlı ilaç tariflerini içerir.[13]:433

Erken tarih

Modern tıbbın babası olan Hipokrat, uyuşukluk ve ishal gibi çeşitli rahatsızlıklar için şarap reçetesi yazdı.
De medicina

Yunanlar tıbba daha sistematik bir yaklaşım getirdiklerinde şarap önemli rolünü korudu. Yunan doktor Hipokrat şarabı sağlıklı beslenmenin bir parçası olarak gördü ve şarabın yaralar için bir dezenfektan ve hasta tarafından tüketilmesi için diğer ilaçları karıştırma ortamı olarak kullanılmasını savundu. Ayrıca ishal ve uyuşukluktan doğum sırasında ağrıya kadar çeşitli rahatsızlıkların tedavisi olarak şarabı reçeteye yazdı.[13]:433

Romalıların tıbbi uygulamaları şarabın benzer şekilde kullanılmasını içeriyordu. Romalı ansiklopedist Aulus Cornelius Celsus 1. yüzyıla ait çalışması De Medicina'da tıbbi amaçlar için kullanılan Yunan ve Roma şaraplarının uzun bir listesini ayrıntılı olarak anlattı. Küçük Asya'daki gladyatörleri tedavi ederken Romalı hekim Galen şarabı her türlü yara için bir dezenfektan olarak kullanıyordu ve hatta vücuda geri sokmazdan önce açıktaki bağırsakları ıslatmıştı. Gladyatörlerle geçirdiği dört yıl boyunca kendisinden önceki doktorun gözetiminde altmış ölümle karşılaştırıldığında sadece beş ölüm meydana geldi.[45]

Din şarabın sağlık için kullanımını teşvik etmede önemli bir rol oynadı. Yahudi Talmud şarabın "tüm ilaçların en önde gelenidir: şarabın eksik olduğu her yerde ilaçlar gerekli hale gelir." Paul the Apostle, Timothy'ye yazdığı ilk mektubunda genç meslektaşına midesi ve sindirimi için ara sıra biraz şarap içmesini tavsiye etti. İslamda Kuran tüm alkoller üzerinde kısıtlamalar içerirken MS 11. yüzyılda İranlı İbn Sina gibi İslami doktorlar şarabın etkili bir sindirim yardımı olduğunu ancak yasalar nedeniyle yaraları sararken dezenfektan olarak kullanılmasının sınırlı olduğunu belirttiler. Orta Çağ'da Katolik manastırları da tıbbi tedaviler için düzenli olarak şarap kullanıyordu.[13]:433 Şarabın ve tıbbın rolü o kadar yakından bağlantılıydı ki şarap üzerine ilk basılı kitapta 14. yüzyılda bir doktor olan Arnaldus de Villa Nova tarafından şarabın demans ve sinüzit sorunları gibi çeşitli tıbbi rahatsızlıkların tedavisinde uygunluğu üzerine uzun denemelerle yazılmıştır.[46]

Tüketim riskleri

Güvenli içme suyunun olmaması, şarabın tıpta popüler olmasının bir nedeni olabilir. Şarap hastalığın yayılmasını kontrol etmek için 1892'deki Hamburg kolera salgını kadar geç bir tarihte suyu sterilize etmek için kullanılıyordu. Bununla birlikte 19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başları, alkolün ve buna bağlı olarak şarabın sağlık ve toplumdaki rolü hakkındaki görüşlerin değiştiği bir dönemi başlattı. Denge hareketi, sonunda tıp kurumu tarafından bir hastalık olarak tanımlanan alkolizm hastalıklarını öne sürerek hız kazanmaya başladı. Alkol tüketiminin uzun ve kısa vadeli etkileri üzerine yapılan araştırmalar, tıp camiasında pek çok kişinin şarabın tıp ve diyetteki rolünü yeniden gözden geçirmesine neden oldu.[13]:433 Kısa süre sonra kamuoyu herhangi bir şekilde alkol tüketimine karşı çıktı ve Amerika Birleşik Devletleri ve diğer ülkelerde yasağa yol açtı. Bazı bölgelerde şarap, eczanelerde yasal olarak satılan " tedavi edici şaraplar" için Birleşik Devletler'deki yasaktan muaf gibi sınırlı bir rolü sürdürebildi. Bu şaraplar sözde tıbbi faydaları için pazarlandı ancak bazı şarap imalathaneleri bu önlemi eğlence amaçlı tüketim için büyük miktarlarda şarap satmak için bir boşluk olarak kullandı. Buna cevaben Amerika Birleşik Devletleri hükûmeti üreticilerin belirli bir dozaj seviyesinin tüketiminin üzerinde kusmaya neden olacak bir emetik katkı maddesi eklemelerini zorunlu kılan bir talimat verdi.[12]

20. yüzyılın ortalarından başlarına kadar sağlık savunucuları alkol tüketimi riskine ve bunun kan bozuklukları, yüksek tansiyon, kanser, kısırlık, karaciğer hasarı, kas atrofisi, sedef hastalığı, cilt enfeksiyonları, felç ve uzun vadeli beyin hasarı gibi çeşitli rahatsızlıklarda oynadığı role işaret etti. Çalışmalar hamile anneler arasında alkol tüketimi ile fetal alkol sendromu olarak bilinen durumdaki zihinsel gerilik ve fiziksel anormallikler riskinin artması arasında bağlantı olduğunu gösterdi ve birçok ülkede alkol ambalajı uyarı mesajlarının kullanılmasına yol açtı.[13]:341–2

Fransız paradoksu ve tüketimin faydaları

Fransızların, peynir gibi tam yağlı süt ürünleri ve aynı zamanda az kalp hastalığı oranlarına sahip besinleri vardır. Bu " Fransız paradoksuna " katkıda bulunan olası faktör düzenli kırmızı şarap tüketimidir.

1990'larda ve 21. yüzyılın başlarında ılımlı şarap içenlerin ağır içicilerden daha düşük ölüm oranlarına sahip olduğunu öne süren araştırmaların artmasıyla ortaya çıkan şarabın sağlık yararları yeniden ilgi gördü.[13]:341–2 Kasım 1991'de ABD haber programı 60 Dakika sözde "Fransız Paradoksu" üzerine bir yayın yaptı. Bordeaux bilim adamı Serge Renaud'un araştırmasını içeren yayın Fransız halkının çok yağlı/çok süt ürünleri diyetleri ile aralarında düşük kardiyovasküler hastalık oluşumu arasındaki görünüşte paradoksal ilişkiyi ele aldı. Yayın aynı zamanda çok yağ ve süt ürünleri içeren ancak yüksek oranda kalp hastalığı içeren Amerikan ve İngiliz diyetlerine paralellik gösterdi. Yayında Renaud tarafından önerilen teorilerden biri, ılımlı kırmızı şarap tüketiminin Fransızlar için risk azaltıcı faktör olduğu ve şarabın henüz üzerinde çalışılmamış daha olumlu sağlık yararları olabileceğiydi.[47] 60 Dakika yayınının ardından Amerika Birleşik Devletleri'nde kırmızı şarap satışları önceki yıllara göre % 44 arttı.[48]

Şarapla ilgili bu değişen bakış açısı ABD Gıda ve İlaç Dairesi Beslenme Kılavuzlarında kullanılan dilin evriminde görülebilir. Yönergelerin 1990 baskısı "şarabın sağlığa hiçbir net yararı yoktur" şeklinde kapsamlı bir beyan içeriyordu. 1995 yılına kadar kişinin alkole bağlı başka bir sağlık riski olmaması koşuluyla bu ifade, öğünlerle birlikte ılımlı tüketime izin verecek şekilde değiştirildi. Araştırma perspektifinden bilim adamları, alkol tüketimini çeşitli içecek sınıfları (şarap, bira ve alkollü içkiler) arasında ayırt etmeye başladı. Bu ayrım, araştırmaların yalnızca alkolün varlığından ayrı olarak, şarabın potansiyel olarak olumlu tıbbi faydalarını vurgulamasına izin verdi ancak bu çalışmalar giderek daha fazla sorgulanmaya başladı.[49] Şarap içenler benzer yaşam tarzı alışkanlıklarını paylaşma eğilimindedir - daha iyi gıdalar, düzenli egzersiz, sigara içmeme- bu, bira ve alkol içenlere veya tamamen içmeyenlere kıyasla sözde olumlu sağlık yararlarında bir faktör olabilir.[50]

Kaynakça

  1. ^ "Healthy traditional Mediterranean diet: an expression of culture, history, and lifestyle". Nutrition Reviews. 55 (11 Pt 1): 383-9. Kasım 1997. doi:10.1111/j.1753-4887.1997.tb01578.x. PMID 9420448. 
  2. ^ "Mediterranean Dietary Patterns and Cardiovascular Health". Annual Review of Nutrition. 35: 425-49. 2015. doi:10.1146/annurev-nutr-011215-025104. PMID 25974696. 
  3. ^ a b c d e "Alcohol and cardiovascular health: the dose makes the poison…or the remedy". Mayo Clinic Proceedings. 89 (3): 382-93. Mart 2014. doi:10.1016/j.mayocp.2013.11.005. PMID 24582196. 
  4. ^ "Do "Moderate" Drinkers Have Reduced Mortality Risk? A Systematic Review and Meta-Analysis of Alcohol Consumption and All-Cause Mortality". Journal of Studies on Alcohol and Drugs (İngilizce). 77 (2): 185-98. Mart 2016. doi:10.15288/jsad.2016.77.185. PMC 4803651 $2. PMID 26997174. 
  5. ^ "Alcohol drinking and all cancer mortality: a meta-analysis". Annals of Oncology. 24 (3): 807-16. Mart 2013. doi:10.1093/annonc/mds508. PMID 23104725. 
  6. ^ "Light alcohol drinking and cancer: a meta-analysis". Annals of Oncology. 24 (2): 301-8. Şubat 2013. doi:10.1093/annonc/mds337. PMID 22910838. 18 Aralık 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Eylül 2020. 
  7. ^ a b "Moderate alcohol use and health: a consensus document" (PDF). Nutrition, Metabolism, and Cardiovascular Diseases. 23 (6): 487-504. Haziran 2013. doi:10.1016/j.numecd.2013.02.007. PMID 23642930. 
  8. ^ Noelle K. LoConte, Abenaa M. Brewster, Judith S. Kaur, Janette K. Merrill, and Anthony J. Alberg (7 Kasım 2017). "Alcohol and Cancer: A Statement of the American Society of Clinical Oncology". Journal of Clinical Oncology. 36 (1). Clearly, the greatest cancer risks are concentrated in the heavy and moderate drinker categories. Nevertheless, some cancer risk persists even at low levels of consumption. A meta-analysis that focused solely on cancer risks associated with drinking one drink or fewer per day observed that this level of alcohol consumption was still associated with some elevated risk for squamous cell carcinoma of the esophagus (sRR, 1.30; 95% CI, 1.09 to 1.56), oropharyngeal cancer (sRR, 1.17; 95% CI, 1.06 to 1.29), and breast cancer (sRR, 1.05; 95% CI, 1.02 to 1.08), but no discernable associations were seen for cancers of the colorectum, larynx, and liver. 
  9. ^ "Alcohol Facts and Statistics". 7 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Mayıs 2015. 
  10. ^ "Recognition and management of withdrawal delirium (delirium tremens)". The New England Journal of Medicine. 371 (22): 2109-13. Kasım 2014. doi:10.1056/NEJMra1407298. PMID 25427113. 13 Şubat 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Eylül 2020. 
  11. ^ a b "Alcohol and heart health". American Heart Association. 2016. 19 Ocak 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Aralık 2016.  Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi: "heart.org" adı farklı içerikte birden fazla tanımlanmış (Bkz: )
  12. ^ a b c d A Wine Miscellany. New York: Clarkson Potter. 2005. ss. 66-70, 90 & 108. ISBN 978-0-307-34635-3. 
  13. ^ a b c d e f g h i j k l m The Oxford Companion to Wine. 3rd. Oxford University Press. 2006. ISBN 978-0-19-860990-2. 
  14. ^ Shuman, (Ed.) (1 Ekim 2005). "Alcohol and Heart disease". WebMD. 8 Temmuz 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Eylül 2020. 
  15. ^ Vintage: The Story of Wine. Simon and Schuster. 1989. ss. 35-46. ISBN 978-0-671-68702-1. 
  16. ^ Eubulus. Semele or Dionysus, fr. 93.
  17. ^ "Recognizing and treating secondary osteoporosis". Nature Reviews. Rheumatology. 8 (8): 480-92. Ağustos 2012. doi:10.1038/nrrheum.2012.93. PMID 22782006. 
  18. ^ "Do lifestyle choices explain the effect of alcohol on bone mineral density in women around menopause?". The American Journal of Clinical Nutrition. 95 (5): 1261-9. Mayıs 2012. doi:10.3945/ajcn.111.021600. PMID 22456655. 
  19. ^ Alcohol drinking. Lyon: World Health Organization, International Agency for Research on Cancer. 1988. ss. 2-3. ISBN 978-92-832-1244-7. 
  20. ^ Hydes (28 Mart 2019). "A comparison of gender-linked population cancer risks between alcohol and tobacco: how many cigarettes are there in a bottle of wine?". BMC Public Health. 19 (1): 316. doi:10.1186/s12889-019-6576-9. ISSN 1471-2458. 
  21. ^ "Wine: How Much Is Good for You?". WebMD. 26 Ocak 2005. 21 Ocak 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Eylül 2020. 
  22. ^ "Wine and Health: A Review". American Journal of Enology and Viticulture. 62 (4): 471-86. 2011. doi:10.5344/ajev.2011.11013. 
  23. ^ "Moderate alcohol consumption lowers the risk of type 2 diabetes: a meta-analysis of prospective observational studies". Diabetes Care. 28 (3): 719-25. Mart 2005. doi:10.2337/diacare.28.3.719. PMID 15735217. 
  24. ^ "Alcohol consumption and Helicobacter pylori infection: results from the German National Health and Nutrition Survey". Epidemiology. 10 (3): 214-8. Mayıs 1999. doi:10.1097/00001648-199905000-00004. PMID 10230827. 
  25. ^ Liu (2016). "Alcohol intake and Helicobacter pylori infection: a dose–response meta-analysis of observational studies". Infectious Diseases. 48 (4): 303-309. doi:10.3109/23744235.2015.1113556. ISSN 2374-4235. PMID 26585858. 
  26. ^ "Ask the doctor: What causes red wine headaches?". Harvard Health Publishing, Harvard Medical School. 2019. 25 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mayıs 2019. 
  27. ^ Davis-Martin (26 Ağustos 2017). "Alcohol use as a comorbidity and precipitant of primary headache: Review and meta-analysis". Current Pain and Headache Reports. 21 (10). doi:10.1007/s11916-017-0642-8. ISSN 1531-3433. PMID 28844083. 
  28. ^ "How Many Calories Are in Your Wine?". WebMD. 22 Mart 2017. 9 Mayıs 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mayıs 2019. 
  29. ^ "Better psychological functioning and higher social status may largely explain the apparent health benefits of wine: a study of wine and beer drinking in young Danish adults". Archives of Internal Medicine. 161 (15): 1844-8. 2001. doi:10.1001/archinte.161.15.1844. PMID 11493125. 
  30. ^ The sample wine was declared to be "a Shiraz from Southeast Australia", although no specific vintage, producer or wine region was stated in the report.
  31. ^ a b "Determination of metal ion content of beverages and estimation of target hazard quotients: a comparative study". Chemistry Central Journal. 2: 13. Haziran 2008. doi:10.1186/1752-153X-2-13. PMC 2443149 $2. PMID 18578877. 
  32. ^ "Health risks of heavy metals to the general public in Tianjin, China via consumption of vegetables and fish". The Science of the Total Environment. 350 (1–3): 28-37. Kasım 2005. doi:10.1016/j.scitotenv.2004.09.044. PMID 16227070. 
  33. ^ "Heavy metal ions in wines: meta-analysis of target hazard quotients reveal health risks". Chemistry Central Journal. 2: 22. Ekim 2008. doi:10.1186/1752-153X-2-22. PMC 2628338 $2. PMID 18973648. 
  34. ^ a b Study of Wine's Heavy Metal Hazard Raises Doubts Among Other Experts 21 Ekim 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Wine Spectator, November 2008 Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi: "ws" adı farklı içerikte birden fazla tanımlanmış (Bkz: )
  35. ^ a b c Metal in wine 7 Ekim 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., UK NHS news bulletin, October 2008 Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi: "nhs" adı farklı içerikte birden fazla tanımlanmış (Bkz: )
  36. ^ a b c "Scientific Opinion on the substantiation of health claims related to various food(s)/food constituent(s) and protection of cells from premature aging, antioxidant activity, antioxidant content and antioxidant properties, and protection of DNA, proteins and lipids from oxidative damage pursuant to Article 13(1) of Regulation (EC) No 1924/20061". EFSA Journal. 8 (2). 2010. doi:10.2903/j.efsa.2010.1489Özgürce erişilebilir.  Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi: "efsa" adı farklı içerikte birden fazla tanımlanmış (Bkz: )
  37. ^ a b c d e New Roles for Polyphenols. A 3-Part report on Current Regulations & the State of Science, Nutraceuticals World, 1 Mart 2009, 19 Ekim 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 29 Eylül 2020  Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi: "roles" adı farklı içerikte birden fazla tanımlanmış (Bkz: )
  38. ^ "Novel antioxidant reactions of cinnamates in wine". Journal of Agricultural and Food Chemistry. 59 (11): 6221-6. Haziran 2011. doi:10.1021/jf200115y. PMID 21561133. 
  39. ^ The Connecticut Post, "Selling resveratrol: Wonder drug or snake oil?," 08/04/2009, by Melissa Healy for the Los Angeles Times news service
  40. ^ "Resveratrol, a polyphenolic compound found in grapes and wine, is an agonist for the estrogen receptor". Proceedings of the National Academy of Sciences of the United States of America. 94 (25): 14138-43. Aralık 1997. doi:10.1073/pnas.94.25.14138. PMC 28446 $2. PMID 9391166. 
  41. ^ EFSA Panel on Dietetic Products (1 Şubat 2010). "Scientific Opinion on the substantiation of health claims related to various food(s)/food constituent(s) and protection of cells from premature aging, antioxidant activity, antioxidant content and antioxidant properties, and protection of DNA, proteins and lipids from oxidative damage pursuant to Article 13(1) of Regulation (EC) No 1924/2006". EFSA Journal (İngilizce). 8 (2): n/a. doi:10.2903/j.efsa.2010.1489. ISSN 1831-4732. 
  42. ^ "Anthocyanin quantification and radical scavenging capacity of Concord, Norton, and Marechal Foch grapes and wines". Journal of Agricultural and Food Chemistry. 52 (22): 6779-86. Kasım 2004. doi:10.1021/jf040087y. PMID 15506816. 
  43. ^ "Flavonoids: antioxidants or signalling molecules?". Free Radical Biology & Medicine. 36 (7): 838-49. Nisan 2004. doi:10.1016/j.freeradbiomed.2004.01.001. PMID 15019969. 
  44. ^ "Redco Foods, Inc". Wagner, RF, Inspections, Compliance, Enforcement, and Criminal Investigations, US FDA. 22 Şubat 2010. 4 Mart 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Kasım 2014. 
  45. ^ "The chronology of Galen's early career". Classical Quarterly. 23 (1): 158-71. Mayıs 1973. doi:10.1017/S0009838800036600. PMID 11624046. 
  46. ^ Vintage: The Story of Wine. Simon and Schuster. 1989. s. 126. 
  47. ^ "The Father of the French Paradox". Wine Spectator. 15 Mart 1994. 12 Ekim 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Temmuz 2009. 
  48. ^ "Merlot's Bad Press". Washington Post. 4 Mayıs 2005. 9 Nisan 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Eylül 2020. 
  49. ^ "Bad Wine Health News: You're Going To Die ... Someday". Wine Spectator. 26 Eylül 2018. 26 Eylül 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Eylül 2020. 
  50. ^ "Eat Well, Drink Wisely, Live Longer". Wine Spectator. 29 Kasım 2001. 4 Ağustos 2004 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Temmuz 2009. 

İlgili Araştırma Makaleleri

Yaygın kullanımda ve tıpta sağlık, Dünya Sağlık Örgütüne göre, "yalnızca hastalık ve sakatlığın olmaması değil, fiziksel, zihinsel ve sosyal açıdan tam bir iyilik halidir". Zaman içinde farklı amaçlar için çeşitli tanımlar kullanılmıştır. Sağlık, düzenli fiziksel egzersiz ve yeterli uyku gibi sağlıklı faaliyetlerin teşvik edilmesi ve sigara veya aşırı stres gibi sağlıksız faaliyetlerin veya durumların azaltılması veya bunlardan kaçınılması yoluyla teşvik edilebilir. Sağlığı etkileyen bazı faktörler, yüksek riskli bir davranışta bulunup bulunmama gibi bireysel seçimlerden kaynaklanırken diğerleri toplumun insanların gerekli sağlık hizmetlerini almasını kolaylaştıracak veya zorlaştıracak şekilde düzenlenmiş olması gibi yapısal nedenlerden kaynaklanmaktadır. Genetik bozukluklar gibi diğer faktörler ise hem bireysel hem de grup seçimlerinin ötesindedir.

<span class="mw-page-title-main">Bira</span> arpanın mayalandırılmasıyla yapılan alkollü içki

Bira, dünyadaki en eski ve en yaygın alkollü içeceklerden biridir. Su ve çaydan sonra en popüler üçüncü içecek‘tir. Bira tahıldan üretilirː Yaygın olarak malt arpa kullanılır ama buğday, mısır ve pirinç de kullanılan ürünler arasındadır. Şıradaki(malt-su karışımı), nişasta şekerlerinin fermantasyonu birada etanol ve karbondioksiti açığa çıkarır ve köpüklü bira oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Sıcak çikolata</span>

Sıcak çikolata veya sıcak kakao, genellikle eritilmiş çikolata veya toz kakao, sıcak süt veya su ve şeker içeren sıcak içecek.

<span class="mw-page-title-main">Üzüm</span> meyve, cins için Q191019 kullanın, türler için Q30046 kullanın

Üzüm, yaprak döken odunsu asmaların vitis cinsinden çiçekli bitki meyvesinin adıdır.

<span class="mw-page-title-main">Etanol</span> kimyasal bileşik

Etanol ya da etil alkol, renksiz, hoş kokulu ve yanıcı, hafif bir sıvıdır. Alkollü içeceklerde kullanılan tek alkol türüdür. Ayrıca çözücü olarak da kullanılır. Kimyasal formülü C2H5OH olup kısaca EtOH olarak da yazılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Şarap</span> üzümden yapılan fermente içecek

Şarap veya mey, fermente meyvelerden yapılan alkollü bir içecektir. Maya, meyvelerdeki şekeri tüketir ve onu etanol ve karbondioksite dönüştürerek ısı açığa çıkarır. Şarap erik, kiraz, nar, yaban mersini, frenk üzümü ve mürver gibi çeşitli meyvelerden yapılabilse de çoğunlukla üzümden yapılır ve "şarap" terimi genellikle bir niteleyici olmadan kullanıldığında üzüm şarabını ifade eder. Şarap, çoğunlukla %9 ila %15 arası alkol ihtiva etmektedir. Başka meyvelerden de üretilebilen şaraplar o meyvenin adı ile anılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">İçki</span> Etanol içeren içecek

İçki ya da alkollü içecek, etanol içeren bir içecektir. Likör, viski, cin, votka, rom, tekila, şarap, bira, vermut; dünyada yaygın olarak tüketilen içkilerdendir. Alkollü içeceklerin tarihi'nin Neolitik dönemli erken bir tarihe kadar uzanması düşünülmektedir. Alkollü içeceklerin tüketimi, birçok kültürde önemli bir sosyal rol oynar. Çoğu ülkede alkollü içeceklerin üretimini, satışını ve tüketimini düzenleyen yasalar vardır. Düzenlemeler, yüzde alkol içeriğinin etiketlenmesini ve bir uyarı etiketinin kullanılmasını gerektirebilir. Yasal içki içme yaşı dünya genelinde 15 ile 21 yaş arasında değişir. Bazı ülkeler bu tür faaliyetleri tamamen yasaklıyor, ancak alkollü içecekler dünyanın birçok yerinde yasaldır. Alkolün sağlık üzerindeki olumsuz etkileri birçok ülkelerde önemli sorun hâline gelmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Prostat kanseri</span> Kanser çeşidi

Prostat kanseri eril üreme sisteminde yer alan bir bez olan prostatta gelişen bir kanserdir. Prostat kanserlerinin çoğu yavaş gelişim gösterir; bununla beraber, görece hızlı gelişim gösterenleri de vardır. Prostat kanseri hücreleri prostattan vücudun diğer kısımlarına, özellikle kemiklere ve lenf düğümlerine yayılabilir. Başlangıçta hiçbir belirti vermeyebilir. İlerleyen aşamalarda ise işemede zorluk, idrarda kan ya da pelviste, sırtta veya işeme sırasında ağrıya sebep olabilir. İyi huylu prostat büyümesi olarak bilinen hastalık da benzer belirtiler verebilir. İleri aşamada ortaya çıkan diğer belirtiler arasında düşük alyuvar hücresi sayısından kaynaklanan yorgunluk hissi sayılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Depresif duygudurumu</span> düşük ruh hâli

Depresif duygudurumu, depresyon ya da bunalım, bir olay karşısında duyulan beklentilerin olumsuz yönde olması veya beklentilerin olumsuz yönde gittiği sanrısıdır. Bu duygu çoğu zaman; hiçbir zaman ve hiçbir şekilde gerçekleşemeyecek olan veya böyle olacağı sadece düşünülen beklentiler söz konusu olduğunda kendini belli eder. Umutsuzluk, özellikle öncesinde bu beklentiyi elde edemeyen insanların yaşayacağı bir duygudur.

<span class="mw-page-title-main">Resveratrol</span>

Resveratrol, trans-resveratrol (trans-3,5,4’-trihydroxystilbene) başta üzüm olmak üzere pek çok farklı bitkide var olan doğal bir fitoaleksindir. Fitoaleksinler, bitkilerde UV ışını, hasar ve infeksiyonlara karşı gelişen ikincil yapılardır.

<span class="mw-page-title-main">Adventist Sağlık Araştırmaları</span>

Adventist Sağlık Araştırmaları (AHS), Yedinci Gün Adventistlerinin yaşam tarzları, beslenme biçimleri, yakalandıkları hastalıklar ve ölüm oranları arasındaki bağlantıyı ölçmek üzere Loma Linda Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen bir dizi uzun süreli tıbbî araştırma projesidir.

Epidemiyoloji risk faktörü sağlık ve enfeksiyonun yüksek riskli hastalık /enfeksiyonla birleştirildiğinde değişkendir. Bazen belirleyicide kullanılabilir. Yüksek veya düşük riskle birleştirildiğinde değişken olabilmektedir.

Doymuş yağ, yağ asidi zincirlerinin tümü veya ağırlıklı olarak tek bağlara sahip olduğu bir yağ türüdür. Bir yağ iki çeşit daha küçük molekülden yapılır: gliserol ve yağ asitleri. Yağlar uzun karbon (C) atom zincirlerinden yapılır. Bazı karbon atomları tek bağlarla (-C-C-) ve diğerleri çift bağlarla bağlanır. Çift bağlar, tek bağlar oluşturmak için hidrojen ile reaksiyona girebilir. Buna doymuş denir çünkü ikinci bağ kırılır ve bağın her yarısı bir hidrojen atomuna (doymuş) bağlanır

<i>Vitis vinifera</i>

Yaygın üzüm asması olan Vitis vinifera Akdeniz bölgesi, Orta Avrupa ve güneybatı Asya'da Fas ve Portekiz'den kuzey Almanya'ya ve doğudan kuzey İran'a kadar uzanan bir Vitis türüdür. Şu anda 5.000 ile 10.000 arasında Vitis vinifera üzüm çeşidi vardır ancak sadece birkaçının şarap ve sofralık üzüm üretimi için ticari önemi vardır.

<span class="mw-page-title-main">Tütünün sağlığa etkileri</span> Tütün tüketiminin insan sağlığı üzerindeki koşulları, mekanizmaları ve faktörleri

Tütün kullanımının insan sağlığı üzerinde ağırlıklı olarak olumsuz etkileri vardır ve tütünün sağlığa etkileri konusundaki endişeler uzun bir geçmişe sahiptir. Araştırmalar, öncelikli olarak sigara tütünü üzerine odaklanmıştır.

Oleik asit, çeşitli hayvansal ve bitkisel yağlarda doğal olarak bulunan bir yağ asididir. Kokusuz, renksiz bir yağdır, ancak ticari numuneleri sarımsı renkte olabilir. Oleik asit kimyasal olarak, tekli doymamış omega-9 yağ asidi olarak sınıflandırılır ve 18:1 cis-9 lipit numarası ile gösterilir. Formülü şu şekildedir: CH3(CH2)7CH=CH(CH2)7COOH. Oleik asit ismi yağ anlamına gelen Latince oleum kelimesinden türemiştir. Doğada en yaygın bulunan yağ asididir. Oleik asidin tuzları ve esterleri oleatlar olarak adlandırılırlar.

Maddeye bağlı psikoz, madde kullanımına atfedilen bir psikoz şeklidir. Vücudun kendisi tarafından üretilenler de dahil olmak üzere kimyasalların veya ilaçların etkilerinden kaynaklanan bir psikozdur. Çeşitli psikoaktif maddeler, kullanıcılarda psikoza neden olma veya kötüleştirmeyle ilişkilendirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Alkol hukuku</span> Vikimedya anlam ayrımı sayfası

Alkol hukuku ya da alkol yasaları, alkolün veya etanol içeren alkollü içeceklerin üretimi, kullanımı, etkisi altında olma ve satışı ile ilgili yasalardır. Yaygın alkollü içecekler arasında bira, şarap, elma şarabı ve damıtılmış alkollü içecekler bulunur. Amerika Birleşik Devletleri alkollü içeceği "hacimce yüzde birin yarısından az olmayan alkol içeren sıvı formdaki herhangi bir içecek" olarak tanımlar ancak bu tanım uluslararası olarak değişir. Bu yasalar, alkol üretebilenleri, satın alabilenleri, bir kişinin ne zaman satın alabileceğini, etiketleme ve reklamı, satılabilecek alkollü içecek türlerini, nerede tüketilebileceği, sarhoşken hangi faaliyetlerin yasak olduğu ve nereden satın alınabileceği ile yasalardır. Bazı durumlarda bu yasalar, 1920'den 1933'e kadar Amerika Birleşik Devletleri'ndeki yasakta olduğu gibi, alkol kullanımını ve satışını tamamen yasaklamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Şarap tarihi</span>

Şarap, binlerce yıldır üretiliyor ve Gürcistan'da c.  MÖ 6000, İran'ın Batı Azerbaycan eyaleti c. MÖ  5000, Ermenistan'dan c.  MÖ 4100, ve Sicilya'dan c. MÖ 4000. Üzüm ve pirinç karışımına dayalı fermente bir içeceğin en eski kanıtı bazen eski Çin'de bulunan şaraba kıyasla.

Seks ve uyuşturucunun tarihi eski insanlara kadar uzanır ve insanlık tarihi boyunca iç içe geçmiştir. Hem yasal hem de yasadışı, uyuşturucu tüketimi ve bunların insan vücudu üzerindeki etkileri arzu, performans, zevk, hamile kalma, gebelik ve hastalık dahil olmak üzere seksin tüm yönlerini kapsar.