İçeriğe atla

Şahruh bin Ferruh Yesar

Şahruh bin Ferruh Yesar
Şirvanşahlar Hükümdarı
Hüküm süresi1535-1538
Önce gelenII. Ferruh Yesar
DoğumBakü
Ölüm1539
Tebriz
HanedanŞirvanşahlar
BabasıII. Ferruh Yesar

Şahruh bin Ferruh YesarŞirvanşahlar Devleti'nin 43. hükümdarı, Şirvanşah II. Ferruh Yesar'ın oğlu, Şirvanşahlar Devletinin son hükümdarıdır. Safevi Devleti Şahı I. Tahmasp tarafından 1539'da katledilmesiyle, Şirvanşahlar Devleti tarih sahnesinden silinmiştir

Hayatı

Yerini alacak varisi bulunmayan II. Halilullah 1535 yılında öldükten sonra, devletin ileri gelen beyleri, II. Ferruh Yesar'ın oğlu ve Şehinşah II. İbrahim'in 15 yaşındaki torunu Şahruh'u alelacele Dağıstan'dan Şamahı'ya getirip, Şirvanşah tahtına oturttular.[1][2][3][4] Şahruh adına ilk olarak 1535'te, Şamahı'da gümüş sikkeler kesilmiştir.[5] Bu devirde Derbendi Şirvanşahlar Hanedanı bir çöküş yaşıyordu. Şirvan'da gerçekte hakimiyet, başta naip Lala Hüseyin Bey olmak üzere, Şirvan feodal beylerinin elinde bulunmaktaydı. Ülkede dirlik ve düzen bozulmuş, feodal beyler başına buyruk hareket etmekteydiler. Halk müşkül durumdaydı.

Şirvan'da isyan

1537 yılının kış aylarının başlarında Şirvan'da, kendisinin Şehinşah'ın oğlu olduğunu iddia eden Sultan Muhammed isimli Kalenderi bir dervişin liderliğinde halk ayaklanması patlak verdi. Liderliğini yaptığı kalabalık güruhla birlikte Salyan şehrini ele geçirdi ve Şamahı'ya doğru hareket etti. Ferruh'un orduları savaşmak istemiyordu ve emrindeki feodal beyler arasında da büyük ayrılıklar bulunmaktaydı. Böyle bir durumda isyancıları karşılayarak, isyanı bastırması mümkün değildi. Çaresizce, emrindeki beylerle birlikte Şamahı'yı terk ederek, Buğurt Kalesi'ne çekildi. İsyancılar, savaş olmadan şehri ele geçirdiler. Fakat, kendi aralarında bile birlik sağlayamayan isyancı grup, şehirde düzen ve disiplini sağlayamadı. Yaşanan karmaşa, halkın hoşnutsuzluğuna ve itirazlarına yol açtı. Bir müddet Şamahı'da kalan isyancılar kendi aralarında da ihtilaf yaşamaya başladılar. Şehri terk edip tekrar Salyan'a doğru yola çıktılar. İsyancıların şehri terk ettiği haberini alan Şahruh, Buğurt Kalesi'nden çıkarak onları takip etmeye başladı. İsyancıları Salyan yakınlarında yakalayıp mağlup etti. Kalenderi elebaşı esir alınarak öldürüldü.[6][7][8] Sosyal Karakteri çok belirgin olmasa da, sahte bir hükümdarın ortaya çıkıp, etrafına dervişleri ve büyük bir halk kitlesini toplayabilmesi, bu hareketi Ön Asya'nın 18 ve 19. asırda görülen "köylü ayaklanmaları" sınıfına dahil etmemize imkân vermektedir[9]

I. Tahmasb'ın Şirvan Seferi

İsyan bastırıldıktan sonra, II. Halilullah'ın Kalenderi mezhebine mensup ve Safevi sarayının talimatıyla hareket eden dul karısı Perihan Hanım, Tebriz'e giderek Şirvanşahlar Devleti'nin içinde bulunduğu zor durumu kardeşi Şah Tahmasb'a ileterek, Şirvan'ı kolaylıkla ele geçirebileceğini söyledi.[10][11] İsyandan sonra, Şirvan emirleri halka karşı zulüm ve gaddarlıklarını daha da arttırdılar. Baskı dayanılmaz hale gelmişti. Korucubaşı (az:Qorçu) Padar bir grup askerle beraber Tebriz'e geldi. Tahmasb'a şikayette bulunarak, Şirvan'a müdahale etmesini talep etti.[12][13] Şahruh'un bir mektupla sadakatini bildirdiği Osmanlı İmparatorluğu, Tahmasb için ciddi bir tehdit oluşturuyordu ki, bu da Tahmasb'ı bir takım acil tedbirler almaya itti.[14][15][16]

Çoktan beridir Şirvan'ı topraklarına katmayı düşünmekte olan Şah Tahmasb aradığı uygun bahaneyi bulmuştu. Azeri tarihçi Hasan Bey Rumlu'nun anlatımıyla "...Şah Şahruh'un ülkesini kötü idare etmesi, onun beylerinin çirkinlikleri, ordusunun karıştığı hırsızlık olayları, ülkedeki dinsizlik ve dini yapılara saygısızlık, Tahmasb'ın kulağına kadar gelmişti. Bunun üzerine Tahmasb, Ustaclı, Kaçar ve Talış aşiretlerinin beylerine, Elkas Mirza'nın kumandasında Karabağ ve Mugan'ın gayri nizami birlikleri ve Kızılbaş ordusudan 20.000 asker ile Şirvan'ı ele geçirmeyi emretti. 1538'in baharında Elkas Mirza Korucubaşı Padar'ın eşliğinde Kura Nehri'ni geçti. Şirvan'a girdi. Surhab ve Kebele kalelerini 300'er kişilik kuvvetle takviye ederek, Şirvan'ın en büyük kalesi olan Gülistan Kalesi'ni kuşattılar. Şehrin komutanı (kütval/kale muhafızı) Nimetullah Bey idi. Fakat Kızılbaş komutanlar, askerlerin bir kısmını Gülistan Kalesi'nde bırakarak, Şahruh, Lala Hüseyin Bey ve diğer Şirvan emirlerinin sığındığı, yüksek bir tepede bulunan, erişilmesi güç Buğurt Kalesi'ne yöneldiler. Kalenin savunucularının direnişine, Buğurt Kalesi yanında Hüseyin Bey'le Kızılbaşlar arasındaki savaşın sonucuna rağmen, Safeviler, Şirvanlıları yenilgiye uğratarak Gürcü kalesini ele geçirdiler.

Elkas Mirza'nın dört aylık (tarihçiler Cennabi ve Müneccimbaşı'ya göre yedi, Hürşah'a göre dokuz ay) muhasarasına Şahruh ve emirleri içinde bulundukları mahrumiyet ve zorluğa rağmen cesurca direndiler. Ordusuyla birlikte Şahruh'un yardımına gelen Şeki hükümdarı Derviş Muhammed Han, Buğurt Kalesi yakınlarında mağlubiyete uğradı. Askerlerinin büyük kısmını kaybederek, geri çekilmek zorunda kaldı. Top atışlarıyla yıkılan kale surları ve yardım umutlarının kesilmesi, kaledekilerin direncini kırdı. Hüseyin Bey, Tahmasb'a teslim olmaya razı olduklarını bildirdi. Saraya gönderilen ulak Tahmasb'a Merend'de ulaştı.

Cennabi'nin verdiği bilgiye göre, Buğurt'a gelen Şah Tahmasb, adamlarını Şahruh'un yanına göndererek ona toprak ve hediyeler vereceğine dair yalan vaatlerde bulundu. Şamahı'nın beylerini ve önde gelenlerini de yalan vaatlerle kandırdı. Şehrin yüksek rütbelilerinin ve zenginlerinin paralarına el koyarak, çoğunun idam edilmesini emretti. Ertəsi gün Şahruh, Hüseyin Bəy, Muhammed Bey və Şirvan emirleri hediyelerle Tahmasb'ın huzuruna çıkarak, saraylarının ve hazinelerinin anahtarlarını takdim ettiler.[17][18][19][20][21][22] Şirvanşahların XIII. asırdan beri Buğurt Kalesin'de saklanılan hazinesine Tahmasb sahip oldu.[23]

Ölümü

Buğurt Kalesi'nin düşmesinden sonra Şahruh, Lala Hüseyin Bey ve Muhammed Bey hapsedildi. Buğurt Kalesi'nin yıkılması emredildi. 27 Eylül 1538'de Gülistan Kalesi'nin kütvalı Nimetullah Bey, Tahmasb'ın huzuruna gelip, kaleyi ona teslim etdi. Cemazüyülevvel ayının yedinci günü Lala Hüseyin Bey idam edildi. Şeref Han Bitlisi şöyle yazmıştır:

Kızılbaşların amansız kılıçları altında, kalede mühasra edilenlerin altı yüze yakını öldürüldü. Hatta Şah Tahmasb, babası Şeyh Haydar'ın intikamını almak için, birçok Şirvan ileri gelenini kendi elleriyle öldürdü

Şah Tahmasb Şirvan'ı ikta olarak kardeşi Elkas Mirza'ya verdi, Şirvanşah Şahruh'u da bir köle gibi zincire vurarak Tebriz'e götürdü. 1539'da gizlice idam edilmesi emrini verdi.[24][25][26][27]

Şirvanşah Devleti'nin sonu

Tahmasb Şirvan'ı ele geçirdikten sonra, Şirvanşahlar Hanedanı'nın devrildiğini ilan etti ve Şirvan'ı Safeviler Devləti'ne kattı. Ülke, şahın kardeşi Beylerbeyi Elkas Mirza'nın yönettiği bir vilayete çevrildi. Şirvan'ın neredeyse tüm ileri gelenleri yok edildi. Onların toprakları Kızılbaş aşiretlerin liderlerine, komutanlarına pay edildi. 1535'te Tebriz'i ele geçiren Osmanlı sultanı I. Süleyman'ın tarafına geçmiş olan Teke aşireti lideri Gazi Han Tekeli, Osmanlı'ya ihanet ederek 6.000 kişilik göçeriyle birlikte Sürlük yaylağında şahın yanına geldi. Şirvan vilayetinin bir parçası – Salyan, Mahmudabad və Bakü ona bağışlandı. Özgürlüklerine düşkün olan Şirvan halkı, uzun süre Şirvanşahlar Devleti'nin yok olduğu düşüncesine rıza göstermeyerek, kimi yerlerde ciddi mukavemet gösterdiler. Gazi Han Tekeli uzun ve şiddetli mücadelelerden sonra, 1540'ta Bakü Kalesi'ni ele geçirerek, ahaliden epey insanı katletti. 1543 yılında, kendisine yapılan suikaste Gazi Han Tekeli'nin de katıldığını düşünen Tahmasb, onun kardeşleriyle birlikte idam edilmesi emrini verdi. Bu emir Elkas Mirza tarafındən Şirvan'da icra edildi.[28][29][30][31]

Kaynakça

  1. ^ Həsən Rumlu, s.272-273
  2. ^ Tarixi Cənnabi, v.961a
  3. ^ Mюнeджим-бaши, c.l74
  4. ^ Xurşah. Tarixi-İlçiye Nizamşah, c.60.
  5. ^ Пaxoмoв. Kлaды Aзepбaйджaнa, вып.II, c.49, №495.
  6. ^ Həsən Rumlu, s.282
  7. ^ Иcкeндep Myнши. Tapиx aлeм apa, c.59, 89-90
  8. ^ Xurşah. Tarixi-İlçiye Nizamşah, s.60-61
  9. ^ Пeтpyшeвcкий. Aзepбaйджaн в XVI-XVII вeкax. c.266.
  10. ^ Xurşah.Tarixi-İlçiyeNizamşah. s.60-62
  11. ^ Həsən Rumlu, s.285-286
  12. ^ Иcкeндep Myнши. Tapиx aлeм apa, c.60
  13. ^ Həsən Rumlu, s.285-286.
  14. ^ Шapaф-xaн Бидлиcи, т.II, c.181-185
  15. ^ Дopн, c.597
  16. ^ Joseph von Hammer. Geschichte des Osmanischen Reiches. Bd. IV, Pest, 1827, t.IV s.61.
  17. ^ Həsən Rumlu, c.285-289
  18. ^ Mюнeджжим-бaши, c.174
  19. ^ Шapaф-xaн Бидлиcи, т.II, c.188
  20. ^ Xurşah. Tarixi-İlçiye Nizamşah, s.62-64
  21. ^ Tarixi Cənnabi, v.61
  22. ^ Дopн, c.600.
  23. ^ 3aкapийa aл-Kaзвини. Acap aл-билaд, изд. Bюcтeнфeльдa, ч.II, 4.392.
  24. ^ Həsən Rumlu, s.289-290, 295
  25. ^ Шapaф-xaн Бидлиcи, ч. Ц, c.188
  26. ^ Mюнeджжим-бaши. c.174
  27. ^ Tarixi-Cənnabi, л.961b.
  28. ^ Xurşah. Tarixi-İlçiye Nizamşah. s.64
  29. ^ Шapaф-xaн Бидлиcи, ц, c.188-189, 191
  30. ^ Həsən Rumlu, s.295, 300
  31. ^ A.Джeнкинcoн. Пyтeшecтвиe в Пepcию. Л., 1938, c.204-205.

Ayrıca bakınız

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Safevîler</span> 1501–1736 arasında İranda varlığını sürdürmüş devlet

Safevî İmparatorluğu, Safevîler veya Safevî Devleti, 1501 ve 1736 yılları arasında varlığını sürdürmüş, sıkça modern İran tarihinin başlangıcı olarak kabul edilen, İran tarihindeki en önemli hanedanlıklardan biri olan Türk kökenli Safevi Hanedanı tarafından yönetilmiş devlet. Bugünkü İran, Azerbaycan, Ermenistan, Irak, Afganistan, Türkmenistan ve Türkiye'nin doğu kesiminde varlığını sürdürmüş, Şiî Onikiciliği resmî mezhep olarak kabul etmiş ve İran'ın varisi olduğu Safevî Hanedanı'nın devletidir.

<span class="mw-page-title-main">I. İsmail</span> Safevî Devletinin kurucusu ve ilk hükümdarı

I. İsmail, bilinen adıyla Şah İsmail veya tam unvanıyla Ebu'l-Muzaffer Bahadır el-Hüseynî, Safevî Tarikatı'nın lideri, Safevî Devleti'nin kurucusu ve ilk hükümdarıdır. Alevilik ve Bektaşilikte Yedi Ulu Ozan'dan birisi olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">I. Tahmasb</span> 2. Safevî şahı

I. Tahmasb, Safevî Devleti'nin ikinci hükümdarıdır.

Muhammed Hüdabende veya Hudabende, Muhammed Şah, Sultan Muhammed, 1578 ve 1587 yılları arasında hükümdarlık yapmış Safevî Devletinin 4. şahı.

<span class="mw-page-title-main">Şirvanşahlar Devleti</span>

Şirvanşahlar Devleti ,(Arapça/Farsça: شروانشاه) — 861-1538 yılları arasında Güneydoğu Kafkasya'da, ağırlıklı olarak günümüz Azerbaycan Cumhuriyeti'de ve kısmen de günümüz Dağıstan topraklarında var olmuş ve sonradan Azerbaycanlılaşmış bir devlettir. Devletin sınırları doğuda Derbent'ten, Kür Nehri'nin Hazar Denizi'ne döküldüğü noktaya kadar uzanarak, Şirvan tarihi bölgesi ile bazen batıda Gence şehrine kadar ulaşmış, ayrıca farklı dönemlerde Şeki, Karabağ ve Beylegan'ı da kapsamıştır. Başkenti Şamahı ve Bakü olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı-Safevî Savaşı (1548-1549)</span> 1548-1549 yılları arasında Osmanlı ve Safevîler arasında gerçekleşmiş savaş

1548-1549 Osmanlı-Safevî Savaşı, 29 Mart 1548 tarihinde I. Süleyman ordusuyla İstanbul'dan hareket edip bir yıl boyunca sürdürdüğü seferin adıdır.

<span class="mw-page-title-main">Şahruh</span>

Şahruh Mirza, Timur İmparatorluğu üçüncü hükümdarı.

<span class="mw-page-title-main">Elkas Mirza</span> İranlı şair

Elkas Mirza, Safevi şahzadesi ve Şirvan Beylerbeyi, Şah Tahmasb'a karşı isyanın lideri. Elkas Mirza, Şah İsmail'nin hayatta kalmış dört oğlundan biridir.

Taçlı Begüm veya Şah Bigi Hanım,, Safevî Devleti Şahı I. İsmail'in eşi ve Elkas Mirza'nın annesi.

<span class="mw-page-title-main">Çabani Meydan Muharebesi</span>

Çabani Muharebesi ya da Çabani Meydan Muharebesi - Şirvan şahı I. Farruh Yasar ile Safevî şeyhi Şah İsmail arasında Ekim 1501'de, günümüzde Azerbaycan sınırları içinde olan Şamahı şehri yakınında yer alan Çabani Ovası'nda yapılan savaş. Muharebe Safevî ordusu'nun kesin zaferiyle sonuçlandı.

Ustaclu Muhammed Han, Türkmen komutan, Safevilerin Diyarbekir valisi. Şah İsmail'in Anadolu ve Mezopotamya'daki fetih ve genişlemelerinde kilit rol oynamıştır. Şah İsmail, Dulkadiroğlu Alâüddevle Bey'in üzerine yürürken Diyarbekir Valisi Emir Bey şehri Şah'a teslim etti. Bunun üzerine Şah Diyabekir valiliğine Ustaclu Muhammed Han'ı getirdi. Ustaclu Muhammed Han, Ulaş Bey'in kardeşi Mirza Bey'in oğlu ve Şah İsmail'in kız kardeşlerinden birisinin kocasıydı. Adı bilinmeyen bir yazarın "Tarih-i Kızılbaşan" adlı eserinde kendisi hakkında kısa bilgi verilmektedir:

I. Mirza Muhammed Han, Bakü Hanlığı'nın kurucu hanıydı.

<span class="mw-page-title-main">I. Faruk Yaşar</span>

Faruk Yaşar, Şirvanşahlar devletinin otuz altıncı hükümdarı ve Şirvanşah I Halilullah'ın oğludur.

Şah İsmail'in Gürcistan seferleri; Safevi şahı I. İsmail (1501-1524) döneminde, günümüz Gürcistan topraklarına yapılan Kızılbaş yürüyüşleri olarak bilinir.

I. Tahmasb'ın Gürcistan seferleri - Safevi imparatorluğunun ikinci hükümdarı I. Tahmasb'ın Günümüz Gürcistan topraklarında bulunan Kartli ve Kaheti krallıklarının topraklarına yaptığı seferler olarak bilinir.

<span class="mw-page-title-main">I. Tahmasbın Seferi (1552)</span>

I. Tahmasb'ın Anadolu seferi (1552) — Safevi imparatorluğunun ikinci hükümdarı Şah Tahmasb'ın Sultanı Süleyman'ın seferlerine yanıt olarak gerçekleştirilen yürüyüşü kabul edilir. Seferin amacı, Osmanlı İmparatorluğu'nun Osmanlıların bir sonraki seferde erzak sıkıntısı çekmesi, esir almak ve barışa zorlamaktı.

Emir İsfahan, Kara Yusuf'un Pir Buddağ'dan sonraki ikinci oğludur. Kara İskender'in üvey kardeşidir.

1535 yılında Kanuni Sultan Süleyman'ın ordusuyla Safevi komutanları Emir Sultan Rumlu ve Çırak Sultan Ustaclu arasında Deregezin'de yapılan savaş. Kanuni Sultan Süleyman'ın Irakeyn Seferi'nde Şah Tahmasb Emir Sultan Rumlu ve Çırak Sultan Ustaclu'yu Osmanlılarla savaşmaya gönderdi. Deme ve ya Dema isimli köyde Osmanlı ordusuna yetişen Safevi ordusu, Osmanlılarla savaşmaya başladı. Osmanlı ordusu savunmaya başladı ve bunun sonucunda Çırak Sultan Ustaclu firar etdi, fakat Emir Sultan Rumlu savaşı devam ettirdi. Savaşın sonucunda Safeviler zafer kazandı ve Osmanlı askerleri kaçmaya başladı. Emir Sultan Rumlu, kaçan askerleri takip etmemişti. Bazı Osmanlı kaynakları bu savaş ile bir bilgi vermeyip Şah Tahmasb'ın bizzat Sultan Süleyman'la savaşmadığı için seferin sonlandırlığını diyor, fakat gerçekte bu savaşın sonucu olarak geri çekilmiştir. Hatta modern Türkiye kaynaklarında, Şah Tahmasb'ın İsfahana çekildiğini diyor, fakat Şah Tahmasb'ın saray tarihçisi Hasan bey Rumlu, Şah Tahmasb'ın Sultaniye yakınlarında olduğunu demektedir.

Hamza sultan Kazah'ın oğlu Şahkulu Sultan Ustaçlı (?-1568), Kızılbaş komutanı, Astrabad ve Çukur Saad eyaletinin Beylerbeyi (1551-1568), olan Azerbaycan ve Horasan emiri el-umarası.

Abdi bey Şamlı veya Ebdi bey Şamlı - Herat'ın hükümdarı Şamlı ailesine mensup Kızılbaş emiri. Anonim bir yazarın yazdığı "Tarih-i Kızılbaşan" adlı eserde onun hakkında şöyle denilmektedir: "Abidin Bey, Şam şehirlerinden 200 gençle birlikte Sarıtarcan'dan Şah I. İsmail'in yanına gelerek, Hazretlerinin dikkatini çekti. Bütün emirlerin arasından seçilerek, Emir Han'ın ardından Herat'ın hükümdarı olmuş ve 931 (hicri) yılında vefat etmiştir. Fermana göre kardeşi Herat hükümdarlığına atandı."