Şahmeran
Şahmeran[1] ya da Şahmaran[2] (Farsça: شاهماران "şâhmârân" [yılanların şahı]; Kürtçe: şahmaran; Tatarca: Şahmara, Zilant ya da Aq Yılan, Çuvaşça: Вĕреçĕлен "Vӑrӑşӑlen" [ateş yılanı]; Pencapça: ਸੱਪ ਦੇ ਸ਼ਾਹ "Sapa dē Shaha"), Türk-İran-Irak-Kürt[3] ve Anadolu mitolojilerinde rastlanan akıllı ve iyicil olarak tanımlanan bellerinden aşağısı yılan, üstü ise insan şeklindeki Maran adı verilen doğaüstü yaratıkların başında bulunan ve hiç yaşlanmayan, ölünce ruhunun kızına geçtiğine inanılan varlık.
Etimoloji
Şahmeran sözcüğü, Farsça شاه (şâh) ve ماران (mârân; yılanlar) kelimelerinin birleşmesiyle meydana gelmiştir.[1][2] Her ne kadar "şah", erkekler için kullanılan bir unvansa da Şahmeran'a ilişkin tüm efsanevi kayıtlarda ve Şahmeran efsanelerine özgü tüm betimlemelerde varlık dişidir.
Efsanenin kökenleri
Hititler zamanında anlatılmakta olan İlluyanka efsanesinde yılana benzeyen bir yaratık olan İlluyanka'nın fırtına tanrısı Teşup ile olan savaşı anlatılmaktadır. Şahmeran Efsanesi'ne kaynak olabilecek bir diğer mitolojik yaratık da Yunan mitolojisinde Perseus tarafından başı kesilen Medusa'dır.
Anadolu'daki rivayetler
Anadolu'da Şahmeran'ın yaşıyor olabileceği söylenen çok yer mevcuttur. Bir rivayete göre Mersin'in Tarsus ilçesinde yaşamaktadır. Bir diğerine göreyse Adana'daki Ceyhan ile Misis arasındaki Yılankale'de yaşar. Gaziantep'in ilçesi Islahiye'nin Şahmaran mahallesi (köyü) Şahmaran dağı eteğine kurulmuştur. Islahiye'nin güneydoğusunda ve 10 km uzaklıktadır. Hititlerden kalma Yesemek yakınlarındadır. Şahmaran'ın bu dağda yaşadığına inanılır. Aynı isimli bir efsane Mardin yöresinde de geçer. Bu yörede Şahmeran bir resimle tasvir edilir ve Şahmeran ustaları tarafından yapılan tablolar evlerin duvarlarını süsler.[4]
Efsaneye göre Şahmeran bir yeraltı ülkesinde yılanlarıyla birlikte yaşamaktadır.[5]
Şahmeran'la tanışan ilk insanın ismi bazı kaynaklarda Belkıya olarak geçerken, bazı kaynaklarda bu isim Camşab olarak değişmektedir. Kimi kaynaklarda ise Şahmeran'la ilk buluşan kişinin Lokman olduğu anlatılmaktadır.
Şahmeran'ın öldürülmesi olayı, her değişik söylencede ortak sondur. Bu ortak sonun, yani Şahmeran'ın öldürülüşünün ana amacı insanın sağlık ve şifa bulmasıdır. Hatta bazı anlatımlarda Lokman Hekim'in Şahmeran ile karşılaşması uzun uzun anlatılmakta, şifa veren otların neler olduğu Lokman Hekim'e Şahmeran tarafından söylenmektedir.
Cemşab ve Şahmeran
Binlerce yıl önce 7 katlı yeraltında Tarsus'ta yaşayan yılanlar vardı. Meran adı verilen bu yılanlar, gerçekten akıllı ve şefkatliydi. Barış içinde yaşarlardı. Meranların kraliçesine Şahmeran denirdi. Genç ve güzel bir kadındı. Efsaneye göre, Şahmeran'ı gören ilk insan Cemşab oldu. O, geçimi için odun satan fakir bir ailenin oğluydu. Bir gün Cemşab ve arkadaşları bal dolu bir mağara keşfederler.[6] Balı çıkarmak için Cemşab'ı aşağıya indiren arkadaşları, paylarına daha çok bal düşmesi için onu orada bırakıp kaçarlar. Cemşab mağarada bir delik görür ve buradan ışık sızdığını fark eder. Cebindeki bıçak ile deliği büyütünce, ömründe görmediği kadar güzel bir bahçeye girer. Bu bahçede eşi benzeri olmayan çiçekler ve bir havuzla pek çok yılan görür. Havuzun başındaki tahtta süt beyazı vücutlu bir yılan oturmaktadır. Şahmeran'ın güvenini kazanan Cemşab uzun yıllar bu bahçede yaşar. Şahmeran ona tıp biliminin bilinmediklerini söyler. Yıllar sonra, ailesini çok özlediğini söyleyip gitmek için yalvarır. Bunun üzerine Şahmeran da kendisini salacağını, ancak yerini kimseye söylemeyeceğine dair söz vermesini ister.
Şahmeran'a söz verip ailesine kavuşan Cemşab uzun yıllar verdiği sözde durarak Şahmeran'ın yerini kimseye söylememiş. Bir gün ülkenin padişahı hastalanmış. Vezir, hastalığın çaresinin Şahmeran'ın etini yemek olduğunu söylemiş ve her yere haber salınmış. Ülkenin veziri herkesi tek tek hamama sokmuş. Sıra Cemşab'a gelmiş. Cemşab soyununca vezir Cemşab'ın derisinde pullar olduğunu görünce Cemşab'ı konuşturmayı başarmış. Cemşab kuyunun yerini gösterince Şahmeran bulunup dışarı çıkarılmış. Şahmeran Cemşab'a, "Benim başımı kaynatıp padişaha içir, padişah kurtulsun, gövdemi de vezire içir, ölsün, kuyruğumu da kaynatıp sen iç, böylece Lokman Hekim ol" demiş.[5] Böylece vezir ölmüş, padişah da iyileşip Cemşab'ı veziri yapmış. Ve rivayete göre de Cemşab böylece Lokman Hekim olmuş. Efsaneye göre Şahmeran'ın öldürüldüğünü yılanlar o günden beri bilmemektedirler. Tarsus'un, Şahmeran'ın öldürüldüğünü öğrenen yılanlar tarafından bir gün istila edileceği rivayet edilir.
Kaynakça
- ^ a b TDK Türkçe Sözlük 29 Aralık 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.'te "şahmeran" kelimesi
- ^ a b şahmaran 29 Haziran 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. - Nişanyan Sözlük
- ^ Raphael Emmanuel (1944) - The Ring of Shah Maran: A Story from the Mountains of Kurdistan 31 Ocak 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Danville, Illinois: Interstate Printers and Publishers.[1]
- ^ Türk Söylence Sözlüğü, Deniz Karakurt, Türkiye, 2011, (OTRS: CC BY-SA 3.0) 7 Kasım 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- ^ a b "Şahmaran Efsanesi". 10 Mart 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ocak 2012.
- ^ Sahmeran[]
Dış bağlantılar
- Shahmaran, Queen of Serpents (İngilizce)
- Shahmaran Serie (İngilizce)
- Tarsus et le hammam de Sahmeran 19 Mart 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (Fransızca)