İçeriğe atla

Şahıs eki

Kontrol Edilmiş

Şahıs eki veya kişi eki, yüklemin kişisini (özneyi) belirten ek.[1] Fiil kiplerine veya ek-fiillere eklenerek işin veya oluşun kim tarafından gerçekleştirildiğinin anlaşılmasını sağlayan eklerdir.

Türkçedeki şahıs ekleri -m, -im, -n, -in, -sin, -k, -iz, -niz, -iniz, -siniz, -ler ve -sinler'dir. Bunlar büyük ve küçük ünlü uyumlarına uyacak şekilde değişiklik gösterir:

  • Duyuyor + um (Birinci tekil şahıs eki -im, şimdiki zaman kipi eki -yor'a uyum sağlamak için -um'a dönüştü.)

Fiil cümlelerinde

Fiil cümleleri, yüklemi bir fiil olan cümlelerdir. Türkçedeki örnek bir fiil çekimi şu şekildedir:

Fiil  + Kip eki + (Yardımcı ünsüz) + Şahıs eki
öğren +   meli  +         y        +    im

Örnek çekim tablosu

1. tekil şahıs / ben2. tekil şahıs / sen3. tekil şahıs / o1. çoğul şahıs / biz2. çoğul şahıs / siz3. çoğul şahıs / onlar
Bilinen geçmiş zamangeldimgeldingeldigeldikgeldinizgeldi(ler)
Öğrenilen geçmiş zamangelmişimgelmişsingelmişgelmişizgelmişsinizgelmiş(ler)
Şimdiki zamangeliyorum
gelmekteyim
geliyorsun
gelmektesin
geliyor
gelmekte
geliyoruz
gelmekteyiz
geliyorsunuz
gelmektesiniz
geliyor(lar)
gelmekte(ler)
Gelecek zamangeleceğimgeleceksingelecekgeleceğizgeleceksinizgelecek(ler)
Geniş zamangelirimgelirsingelirgelirizgelirsinizgelir (ler)
Gereklilikgelmeliyimgelmelisingelmeligelmeliyizgelmelisinizgelmeli(ler)
İstekgeleyimgelesingelegelelimgelesinizgele(ler)
Dilek kipigelsemgelsengelsegelsekgelsenizgelse(ler)
Emir-gelgelsin-gelin(iz)gelsin(ler)

Yukarıdaki tablodada görüleceği üzere özne 3. tekil şahıs (o) ise yüklem sadece emir kipindeyken şahıs eki alır:

  • Dersten sonra sınıfta beklesin. (Emir kipinde şahıs eki var.)
  • O yarın bize uğrayacak. (Gelecek zaman kipinde şahıs eki yok.)

1. tekil ve çoğul şahısların (ben ve biz) emir kipinde çekimleri yoktur.

İsim cümlelerinde

İsim cümleleri, yüklemi isim soylu olan cümlelerdir. İsim cümleleri, isim soylu bir sözcüğe (isim, sıfat vs.) -idi, -imiş, -ise ve -dir ek-fiillerinden biri getirilerek oluşturulurlar.

Şahıs ekleri, isim cümlelerinde de yüklemin kişisini (özneyi) işaret ederler. İsim cümlelerinde de, fiil cümlelerinde kullanılan şahıs ekleri kullanılır:

  • Bugün çok hastayım(dır). (1. tekil şahıs eki)
  • Bu çorak araziyi yeşertenler çalışkan köylülerdi. (3. çoğul şahıs eki)
  • Duyduğuma göre bu sınıfın temsilcisi sizmişsiniz. (2. çoğul şahıs eki)[Not 1]
  • Elma ne kadar da tatlıymış. (3. tekil şahıs, eki yok)
  • Dün çok yorgundum. (1. tekil şahıs eki)
  • Bu oda çok aydınlık(tır). (3. tekil şahıs, eki yok)
  • Biz oldukça azimli bir milletiz. (1. çoğul şahıs eki)

İsim cümlelerinde kullanılan şahıs ekleri sıklıkla iyelik (sahiplik) ekleri ile karıştırılır:

  • Şu çocuk benim öğrencim. (iyelik eki, öğrencinin kime ait olduğunu belirtiyor) (3. tekil şahıs: [O] öğrencim[dir].)
  • Ben öğrenciyim. (şahıs eki, özneyi işaret ediyor) (1. tekil şahıs)
  • Ben sıkı bir okurum. (şahıs eki) (1. tekil şahıs)
  • Şu gördüğün kalabalıktaki herkes benim okurum. (iyelik eki, okurun kime ait olduğunu belirtiyor) (3. çoğul şahıs: [Onlar] okurum[dur] / okur[lar]ım[dır].)
  • Soldan birinci kapı senin odan. (iyelik eki)
  • Kapının arkasındaki Ali'nin ceketiymiş. (iyelik eki)

Bileşik zamanlı fiillerde

Bileşik zamanlı fiillere şahıs ekleri en sondaki kip ekine uyum sağlayacak şekilde, haber ve dilek kiplerinde olduğu gibi eklenir:

  • Bu şarkıyı sen öğretmiştin. (-mişli geçmiş zamanın hikâyesi kipine eklenen 2. tekil şahıs eki)
  • Fiyatlar hızla yükseliyormuş. (3. çoğul şahıs ve eksiz. Şimdiki zamanın rivayeti)

Notlar

  1. ^ Tekil şahısa hitap edilmesine rağmen saygı amacıyla çoğul kullanılmış.

Kaynakça

  1. ^ "şahıs eki." Gramer Terimleri Sözlüğü. 2003. Türk Dil Kurumu. Erişim: 13 Kasım 2012

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Grekçe</span> Yunancanın İlk Çağda konuşulan hali

Grekçe veya Antik Yunan dili, Antik Yunanistan'da ve Doğu Akdeniz havzasında MÖ 9. yüzyıldan MS 6. yüzyıla kadar konuşulmuş olan ölü bir dildir. Arkaik, Klasik ve Helenistik dönemleri vardır. Antik Yunanca olarak da bilinir.

Kip, dilbilgisinde bir fiilin kök veya gövdesinin zaman, yargı veya niyete göre girdiği geçici kalıptır. Kip, bir fiilin haber veya dilek kipi eklerinden birini almış hâlidir.

Özne ya da fâil, bir cümlede yüklem ile bildirilen işi, eylemi ya da oluşu yerine getiren veya yüklem aracılığıyla hakkında bilgi verilen ögedir. Özne, yükleme sorulan "kim" ve "ne" sorularıyla bulunur.

Fiil veya eylem, varlıkların yaptığı işi, hareketi, oluşu çeşitli ekler alarak şahıs ve zamana bağlı olarak anlatan kelimedir.

Yüklem; cümlede özne tarafından gerçekleştirilen eylemi, oluşu, hareketi veya bir olguyu ya da yargıyı bildiren sözcük veya sözcük grubu. Özne ile birlikte cümlenin ana öğelerinden biridir. Yüklemler fiil veya isim soylu olabilir:

Cümle veya tümce; bir ifade, soru, ünlem veya emiri dile getiren; kendi başına anlamlı sözcükler dizisi. Çoğunlukla özne, tümleç ve yüklemden meydana gelir. Bazen yan cümleciklerle anlamı pekiştirilir veya genişletilir.

İyelik ekleri veya sahiplik ekleri, isimlere ve isim görevinde kullanılan sözcüklere eklenerek kime veya neye ait olduğunu bildiren ekler.

Türkçede ekler, yapım eki ve çekim eki olmak üzere ikiye ayrılır. Türkçe sondan eklemeli bir dil olduğu için ekler Türkçedeki en önemli dil yapılarındandır. Yabancı kökenli bazı sözcükler hariç, Türkçede ön ek bulunmaz. Türkçede sözcük köklerine getirilen ekler, cümlede sözcükler arasında geçici anlam ilişkileri kurmak veya yeni sözcükler türetmek amacıyla kullanılır.

Çekim ekleri, gerek isim soylu gerekse fiil soylu kelimelerin sonuna eklenerek cümle içinde diğer kelimelerle anlam bağlantısı kurmalarını sağlayan ekler. Kendi başlarına bir anlam ifade etmezler.

Ek-fiil, ek-eylem veya cevher fiil, Türkçede isimlerin sonuna eklenerek onları yüklem haline getiren bir ektir. Bu ek Eski Türkçe "ér- : olgunlaşmak, yetişmek, tamam olmak" fiilinden evrilip zaman içinde "i-mek" haline gelmiş ve zamanla kökünün de erimesiyle bugün sadece “şu veya bu durumda bulunmak” manalarını cümleye katan (i)-di, (i)-miş, (i)-se ve (i)-dir halleri kalmıştır. Diğer dillerden muadil olarak İngilizce "to be",Latince "esse" fiilleri örnek verilebilir.

Biçimbilim, yapıbilim, biçim bilgisi, şekil bilgisi, morfoloji veya yapı bilgisi dilbilimde sözcüklerin içyapısını inceleyen alt dalıdır. Temel inceleme nesnesi, dilin anlam taşıyan en küçük parçaları olan biçimbirimlerdir. Biçimbilim, sözcükleri, nasıl oluşturulduklarını ve diğer sözcüklerle ilişkilerini inceler ve sözcüklerin kök, gövde ve ek gibi bileşenlerinin yapısını çözümler.

Fransızca dil bilgisi, diğer Latin dilleri dil bilgileriyle benzerlikler barındıran, Fransızcanın yani Fransız dilinin kullanımındaki kuralların bütünü, dil bilgisidir.

Gramerde subjonktif kip, genelde yan cümlelerde kullanılan bir fiil kipidir. Dilek, his, ihtimâl, hüküm, görüş, ihtiyaç veya henüz gerçekleşmemiş bir fiil gibi çeşitli gerçekleşmemiş durumları ifade etmek için kullanılır. Bazen konjonktif kip veya şart kipi olarak da değinilebilir, konjonksiyonları (bağlaçları) izlediği için. Subjonktifin kullanımına dair ayrıntılar dilden dile değişir.

Dilek kipleri veya tasarlama kipleri; Türkçede fiillerin gereklilik, istek, dilek, şart veya emir bildiren hallerinden her biri. Optatif olarak da bilinir. Bu kiplerde "zaman" ifadesi yoktur. Türkçede dört dilek kipi vardır:

<span class="mw-page-title-main">Geniş zaman</span> Türkçede bulunan haber kipi

Geniş zaman, dilbilgisinde bir eylemin ya da durumun geçmişte, şu anda ve gelecekte gerçekleştiğini belirten zaman yapısı. Geniş zaman yapısı, eylem veya durumun ne zaman başladığını ya da ne zaman biteceğini bildirmez, sadece gerçekleştiğine dair bilgi verir.

Bildirme eki veya bildirme koşacı, Türkçede yükleme kesinlik, belirsizlik, ihtimal gibi anlamlar katan -dir eki. Türkçedeki dört ek-fiilden biridir. Eklendiği kelimedeki ses kurallarına uyarak -dır, -dur, -dür, -tir, -tır, -tur ve -tür hâllerine dönüşebilir:

Özne-yüklem uyumu; Türkçe bir cümlede özne ve yüklemin şahıs (kişi), tekillik-çoğulluk ve olumluluk-olumsuzluk yönünden uyumlu olması. Özne-yüklem uyumsuzluğu, dil bilgisi açısından bozukluklara neden olur.

Anlatım bozuklukları, yazılı veya sözlü anlatımda karşılaşılan hatalardır. Bu hatalar yapısal (dilbilgisel) veya anlam ve mantık bakımından olabilir. Öge eksikliği, ek eksikliği gibi yapısal bozukluklara "bağlaşıklık hataları"; gereksiz sözcük kullanımı, yanlış sözcük kullanımı gibi anlamsal bozukluklara ise "bağdaşıklık hataları" denir.

Esperanto dilbilgisi, kuralları aşırı şekilde düzenli olması için tasarlanmıştır. Eklemeli bir dil olan Esperanto'nun kelime dağarcığı Hint-Avrupa dil ailesi, özellikle de Latin, Slav ve Germen dilleri esas alınarak hazırlanmıştır. Esperanto serbest cümle dizimine sahiptir, cümledeki ögelerin yerleri değiştirildiğinde cümlenin anlamı değişmez.

Bükümlü dil, çoklu dilbilgisel, sözdizimsel veya anlamsal özellikleri belirtmek için tek bir çekimsel morfem kullanma eğilimleriyle sondan eklemeli dillerden ayrılan bir tür sentetik dildir. Örneğin, İspanyolca comer fiili ("yemek") birinci tekil geçmiş zaman kipli comí ("Yedim") biçimine sahiptir; tek eki, her özellik için ayrı bir eke sahip olmak yerine, hem birinci tekil şahıs uyumunun özelliklerini hem de geçmiş zaman kipini temsil eder. Bükümlülüğün bir başka örneği Latince bonus ("iyi") kelimesidir. Biten -us eril cinsiyeti, yalın hali ve tekil sayıyı belirtir. Bu özelliklerden herhangi birinin değiştirilmesi, -us ekinin farklı bir ek ile değiştirilmesini gerektirir. Bonum biçiminde, -um bitişi eril tekil ve belirtme durumunu veya nötr tekil veya nötr belirtme hali ve tekil durumunu veya nötr yalın hal ve tekil durumu belirtmektedir.