Elam, İran'ın güneybatısında MÖ 3000'li yıllarda var olmuş antik bir medeniyet ve tarihsel bölge.
Alfabe veya abece, her biri dildeki bir sese karşılık gelen harfler dizisidir. "Abece" kelimesi, Türkçedeki ilk üç harfin okunuşundan oluşur. Benzer biçimde Fransızca kökenli “Alphabet” kelimesinden Türkçeye geçen "alfabe" sözcüğü, eski Yunancadaki ilk iki harf olan "alfa" ile "beta"nın okunuşundan gelir.
Dilbilim, dil bilimi, lengüistik ya da lisaniyat; dilleri dilbilgisi, söz dizimi (sentaks), ses bilgisi (fonetik), ses bilimi (fonoloji), biçimbilim (morfoloji) ve edimbilim (pragmatik) gibi çeşitli yönlerden yapısal, anlamsal ve bildirişimin çıkış bağlamını temel alarak sözlerin gönderimlerini ve iletişimde dilin yaptırım gücünü inceleyen bilim dalıdır.
Hint-Avrupa dil ailesi, yüzlerce dil ve lehçe içeren dünyanın en büyük dil ailesi. Dünyada 3,2 milyarı aşkın kişinin anadili bu aileye ait bir dil olup, bu değer dünya nüfusunun %46'sına tekabül etmektedir. Avrupa'nın en büyük dilleri, Güney ve Batı Asya dilleri, Kuzey ve Güney Amerika ve Okyanusya'da en çok konuşulan diller Hint-Avrupa dilleridir. Ethnologue'a göre yaşayan 445 Hint-Avrupa dili bulunmaktadır ve bu dillerin üçte ikisinden fazlası (313) Hint-İran koluna bağlıdır.
Babil, Mezopotamya'da adını aldığı Babil kenti etrafında MÖ 1894 yılında kurulmuş, Sümer ve Akad topraklarını kapsayan bir imparatorluktur. Babil'in merkezi bugünkü Irak'ın El Hilla kasabası üzerinde yer almaktadır. Babil halkının büyük bir kısmını tarih boyunca çeşitli Sami asıllı halklar oluşturmuştur. Bölgede konuşulmuş en yaygın dil Akadca olmuş olmasına rağmen Sümerce dinî dil olarak kullanılmıştır. Aramice ise ilerleyen yıllarda bölgenin geçer dili konumuna gelmiştir.
Basklar, İspanya'nın kuzeyi ve Fransa'nın güney batısındaki özerk bölgede yaşayan bir halktır.
Nil-Sahra dilleri, Nubiya da dahil olmak üzere, Chari ve Nil nehirlerinin üst kısımlarında konuşulan bir Afrika dilleri grubudur. Merritt Ruhlen'in 1987 yılındaki hesaplarına göre, Nil-Sahra dilleri kabaca 11 milyon kişi tarafından konuşulmaktadır. Bu dil ailesi kendi içinde aşırı derecede farklılıklar gösterir ve Hint-Avrupa ve hatta Nijer-Kongo dillerine göre bile çok daha fazla olan bu farklılıklar nedeniyle de tartışmalı durumdadır. Az sayıda tarihsel dil bilimci bu aileyi bir bütün olarak çalışmaya çaba göstermiş ve bunların bazıları da geçerliliğini reddetmiştir. Özellikle tartışmaya yol açan konu, Songhay dillerinin eklenmesidir.
Sümerce, Sümerlerin ana dili. Güney Mezopotamya'da MÖ 4000 yılında konuşuluyordu. MÖ 2000'li yılların başlarında yerini konuşma dili olarak Akadcaya bıraktı ancak Mezopotamya'da MS 1. yüzyıla kadar kutsal, şölensel, edebî ve bilimsel bir dil olarak kullanılmaya devam etti. Daha sonra ise bu dil 19. yüzyıla kadar unutuldu. Mezopotamya'da konuşulan diğer dillerin aksine Sümercenin izole dillerden olduğu kabul edilir.
Baskça (euskara), Baskların konuştuğu izole dil. Baskça, dil bilimcileri tarafından Hint-Avrupa dilleri Avrupa'ya yayılmadan önce Avrupa'da konuşulan dillerden arta kalan biri olarak kabul edilir. Bu sebepten bu dilin dünyada konuşulan başka hiçbir dille yakından akraba olmayan çok eski bir dil olduğu düşünülür. Hint-Avrupalılar buraya gelmeden önce çok geniş bir bölgede, tüm İber yarımadasında ve Gaskonya/Akitanya bölgesinde, konuşulmakta idi.
İtalik diller, bilinen ilk üyeleri MÖ 1. milenyumda İtalyan Yarımadası'nda konuşulmuş olan bir Hint-Avrupa dil ailesi koludur. Eski dillerinin en önemlisi, milattan önce diğer İtalik halkları fetheden Antik Roma'nın resmi dili olan Latinceydi. Diğer İtalik diller; MS ilk yüzyıllarda, konuşanları Roma İmparatorluğu'nda asimile olduğundan ve Latinceye kaydıklarından dolayı yok oldu. MS 3. ve 8. yy. arasında Halk Latincesi, günümüzde ana dil olarak konuşulan tek İtalik dil grubu olan Latin (Romen) dillerine ayrıldı, ayrıca Edebi Latince de hayatta kaldı. Latincenin yanında bilinen diğer antik İtalik dilleri; Faliskçe, Umbriyaca ve Oskanca ve Güney Pikencedir. Yarımadada konuşulmuş ve sınıflandırması tartışmalı olan diğer İtalik diller Venetçe ve Sikulcadır. Uzun zaman önce yok olmuş bu diller, yalnızca arkeolojik bulgulardaki birkaç yazıttan bilinmektedir.
Dravid dil ailesi, yoğunlukla Güney Hindistan'da ve Sri Lanka'da konuşulan 73 dili içerir. Pakistan, Nepal ve Bangladeş'teki bölgelerde, bunlardan daha az olarak da Afganistan ve İran'da konuşulur. Ayrıca, ABD, Birleşik Krallık, Kanada, Malezya ve Singapur'da Dravid'li göçmenler tarafından konuşulur.
Hint-Avrupa halkları, Avrasya kırları boyunca yaşayan ve çeşitli tarihlerde uygar dünyaya akınlar yaparak yerleşen göçebe halklardır.
Ölü dil, daha önce konuşulmuş olup artık konuşanı kalmayan dildir. Sümerce, Hunca, Matorca, Elamca, Hatti, Hititçe, Trakça ve Ubıhça dili gibi.
Latino-Faliskan veya Latin-Falisk dilleri, Hint-Avrupa dil ailesinin İtalik koluna ait bir dil grubudur. MÖ 1. milenyumun başlarında İtalya'da yaşayan Latin-Falisk halkları tarafından konuşulmuştur.
Nostratik diller, Hint-Avrupa, Ural, Güney Kafkas ve varsayımsal Altay dil ailelerini tek bir makro aile altında birleştiren bir varsayımsal dil ailesidir. Bu varlığı tartışmalı olan dil ailesine sık sık Arap Yarımadası, Afrika Boynuzu, Kuzey Afrika ve Yakın Doğu'ya yayılmış Afro-Asyatik diller ile Hindistan alt kıtasında yer alan Dravid dilleri de dâhil edilir. Nostratik dillerin varsayımsal dil atasına Proto-Nostratik dil denir ve bu dilin son buzul çağının sonuna doğru Mezolotik dönemde MÖ 15.000 ile MÖ 12.000 arasında konuşulduğu varsayılır.
Dil ailesi, birbiriyle aynı kökten gelen ve soysal açıdan akraba dil topluluğuna verilen ad. Aynı dil ailesine mensup dillerin, ortak bir proto dilden türediği kabul edilir. Ethnologue'a göre dünyada 7.000'i aşkın yaşayan dili kapsayan 142 farklı dil ailesi bulunmaktadır.
Proto-Hint-Avrupa dili veya Hint-Avrupa anadili, Hint-Avrupa dillerinin ortak atası olduğu öne sürülen varsayımsal bir dildir. Proto-Hint-Avrupalılarca konuşulmuş bu dile ait herhangi bir yazılı veri bulunmadığından, hakkında bilinenler tarihsel dilbilim ve rekonstrüksiyon yöntemleri kullanılarak bu dil ailesi içinde yer alan dillerin karşılaştırılması ile ortaya çıkarılan özelliklere dayanmaktadır. Tarihsel olarak Hint-Avrupa dilinin MÖ 3500 yılında konuşulduğu düşünülür. Ancak tarih konusunda görüşler çeşitlilik göstermektedir. Dilin asıl konuşurlarının Karadeniz'in kuzeyinde, Doğu Avrupa'nın Hazar bozkırlarında yaşadığı varsayılır. Proto-Hint-Avrupa dili konuşurları göçlerle birbirinden ayrıldığında bu dil de çeşitli alt dallara ayrılmıştır. Bugün Hint-Avrupa dil ailesi içinde yaklaşık 445 yaşayan dil bulunmaktadır.
Arnavutça, ait olduğu Hint-Avrupa Dil Ailesi'ne ait özellikler barındırmasına rağmen bulunduğu grup içinde yalıtılmış bir haldedir. Arnavutçanın dahil olduğu bu grupta konuşulmaya devam eden diğer diller Ermenice ve Yunancadır. Dilin kökeni hakkındaki ilk çalışmaları yapan ve Arnavutçanın Hint-Avrupa Dil Ailesi'ne mensup olduğunu kanıtlayan kişi Alman filolog Franz Bopp'dur. Arnavutçanın, eski zamanlarda Balkanlar'da konuşulan bir dil olan İlir diliyle bağlantısı olup olmadığı sıklıkla tartışılan bir konudur.
Hint-Hitit veya Hint-Anadolu; var olagelmiş tüm Hint-Avrupa dilleri ve de Anadolu dillerini'de içerisine alacak şekilde, bir bütünsel Hint-Avrupa terimine eş değer bir model olarak, ilk defa Amerikalı dilbilimci "Edgar H. Sturtevant" tarafından 1926 yılın da ortaya atılan ve tamamen hipoteze dayalı olan bir dil ailesidir.
Çoğu Avrupa dili Hint-Avrupa dil ailesine üyedir. 2018'le birlikte 744 milyonluk toplam Avrupa nüfusunun %94'ü bir Hint-Avrupa dilini ana dili olarak konuşmaktadır. Her biri 200 milyon konuşanla Latin, Cermen ve Slav dilleri Avrupalıların %90'ını oluşturarak en büyük grubu oluşturmaktadır. Daha küçük Hint-Avrupa dillerine Helenik, Baltık, Arnavutça, Hint-Aryan ve Kelt dilleri örnek verilebilir.