I. Osman veya bilinen adlarıyla Osman Gazi ya da Osman Bey, Osmanlı Beyliği ve Osmanlı Hanedanı'nın kurucusu ve beyliğin ilk padişahı olan Türk hükümdar ve komutandır. Yaşadığı dönemde liderliğini yaptığı beylik başlangıçta küçük bir Türk beyliği iken, ölümünden sonraki yüzyıllarda büyük bir imparatorluğa dönüştü. Dedesinin Süleyman Şah veya Gündüz Alp isimli olduğu ve soyunun Oğuzların Bozok koluna mensup Kayı boyuna dayandığı düşünülmektedir. Büyükannesi Hayme Hatun, babası Ertuğrul Gazi ve annesi Halime Hatun'dur. Tarihçi Âşıkpaşazâde'nin yazdığına göre Osman Gazi, bir taraftan kendisinin Oğuzların Üçok koluna mensup "Gök Alp" neslinden olduğunu ileri sürerken diğer taraftan da kendi dedesinin isminin "Kaya Alp oğlu Süleyman Şah" değil, "Kutalmışoğlu Süleyman Şah" olduğunu söylediği iddia edilmektedir.
I. Kılıç Arslan ya da Kılıçarslan, Anadolu Selçuklu Devleti'nin kurucusu Kutalmışoğlu Süleyman Şah'ın oğlu ve ikinci Anadolu Selçuklu sultanıdır.
Orhan Gazi veya Orhan Bey, Osmanlı İmparatorluğu'nun ikinci padişahıdır. 1324 ile 1362 yılları arasında hüküm sürmüştür. Babası Osman Gazi'den 16.000 km² olarak aldığı beyliği, oğlu I. Murad'a 95.000 km² ila 100.000 km² arsa bıraktığı biliniyor.
Osmanlı İmparatorluğu kuruluş dönemi (1299-1453), Osmanlı Devleti'nin kuruluşundan Kostantiniyye'nin fethine kadar devam ettiği kabul edilen dönemdir.
Süleyman Paşa, Gazi Süleyman Paşa veya Süleyman Gazi, Osmanlı Padişahı Orhan Gazi
Saruhanoğulları Beyliği, Anadolu Selçuklu Devleti'nin çökmesi ve dağılmasıyla başlayan Anadolu Beylikleri döneminde, 14. yüzyıl başlarında kökenlerinin Oğuzlardan olan Türkler veya bir başka iddiaya göre Manisa bölgesindeki yer adlarından ve bazı maddî işaretlerden yola çıkılarak Kıpçak olduğu belirtilen beylik. Bölgede Kıpçak boylarına ait adların Harezm emîrleriyle gelenler yanında İznik İmparatoru III. İoannis Vatatzes'in döneminde 1241-1250’lerde Trakya’dan getirtilip Batı Anadolu'ya, Menderes vadisi ve Frigya, Bitinya olmak üzere sınırlara yerleştirilmiş olan Kuman/Kıpçaklar’la ilgili olmasının akla yakın olduğu düşünülür. Ancak Saruhanoğullarını bunlara bağlama konusunda delil olmadığı söylenir. Bu bakımdan Saruhan Bey’in de Selçuklu uç bölgesinde yerleşmiş emîrlerden biri olması dışındaki görüşlerin şimdilik kesin olmadığı belirtilir. Batı Anadolu’da Manisa ve çevresinde, Gediz Nehri havzasında Menemen, Gördes, Demirci, Kemalpaşa, Turgutlu, Ilıca ve Akhisar gibi kent ve kasabalarda ağırlıklı olarak kurulmuş bir Türk beyliğidir.
Çaka Bey veya Çağa Bey, Selçuklu komutanı ve denizcisidir. 1071'deki Malazgirt Meydan Muharebesi'nin ardından Selçukluların Anadolu coğrafyasına yayıldıkları dönemde Smirni merkezli bağımsız bir beylik kurmuştur. Türk tarihinin ilk donanmasını oluşturduğu için tarihteki ilk Türk amirali olarak kabul edilmektedir.
Kutalmışoğlu Süleyman Şah veya kısaca Kutalmışoğlu, Türkiye Selçuklu Devleti'nin kurucusudur. Selçuk Bey'in oğlu Arslan Yabgu'nun torunudur. Babası Kutalmış Bey'dir. Erhan Afyoncu'nun tespitlerine göre mezarı Halep Kapısı'ndadır. Kutalmışoğlu Süleyman Şah öldüğünde Caber Kalesi'ne defnedildiği yönündeki rivayetler doğru değildir. Zira Kutalmışoğlu öldürüldüğünde Caber Kalesi henüz Selçuklu Hanedanı tarafından ele geçirilmemişti.
I. Murad, Murad-ı Hüdavendigâr veya Gazi Hünkar, Osmanlı İmparatorluğu'nun üçüncü padişahı. Babası Orhan Gazi, annesi Nilüfer Hatun'dur. Babası Orhan Gazi döneminde 95.000 km² olan devlet toprakları onun döneminde yaklaşık 500.000 km² kadar genişlemiştir.
Pelekanon Muharebesi, Osmanlıların Kocaeli Yarımadasındaki fetihleri ve İznik'i kuşatmaları sebebiyle 10-11 Haziran 1329 tarihinde Bizans imparatoru III. Andronikos ile Osmanlı hükümdarı Orhan Bey arasında yapılan muharebe. Muharebe, Osmanlıların zaferiyle sonuçlandı ve o güne kadar dikkat çekmeyen Osmanlılar ön plana çıktı.
İznik İmparatorluğu ya da İznik ''Rum'' İmparatorluğu, Dördüncü Haçlı Seferi sırasında Batı Avrupalı ve Venedikli orduların 1204 yılında Konstantinopolis'e gelip şehri talan etmesi ve şehirde Katolik Hristiyanlar idaresinde bir Latin İmparatorluğu'nun kurulmasının ardından Bizans İmparatorluğu asilleri tarafından kurulan Yunan devletlerinden en büyüğüdür. 1204 ile 1261 arası hüküm sürmüştür. İznik Rum İmparatorluğunun resmen, kültürel ve dinsel başşehri İznik olmakla beraber, ikinci hükümdar olan III. İoannis ve sonraki imparatorlar hükümdar sarayı yerleşkesi ve efektif idari merkezi olarak Kemalpaşa’yı kullanmışlar ve bu imparatorluk Kemalpaşa’dan idare edilmiştir.
Edirne'nin Fethi, Bizans İmparatorluğu'nun elindeki Edirne'nin Osmanlı İmparatorluğu kontrolüne geçmesiyle sonuçlanan süreç. Olayın gerçekleştiği yıl kaynaklara göre 1361-1371 arasında değişiklik gösterirken fethi gerçekleştiren isimler de kaynaklara göre değişir. Alınmasından bir süre sonra Osmanlı İmparatorluğu'na başkentlik yapan şehir, 1453'te İstanbul'un ele geçirilmesi sonrasında başkent oluşuna kadar bu statüsünü sürdürdü.
Ebu'l-Kasım, Anadolu Selçuklu Devleti'nin ilk döneminde İznik valisidir. Hanedanın kurucusu ve ilk sultan Kutalmışoğlu Süleyman Şah'ın ölümünden sonraki Fetret döneminde 3 yıllık bir süre Anadolu Selçuklu Devleti'ni yönetti. Süleyman Şah doğu seferine çıkarken akrabası Ebu-l Kasım'ı devletin başına vekili olarak atamıştı.
Nikea Kuşatması, Bizans İmparatorluğu kontrolündeki Nikea 'nın 1328 ile 1331 yılları arasında Osmanlı Devleti tarafından kuşatılması. Kuşatmanın ardından şehir, Osmanlı Devleti egemenliğine girdi.
Şehzade Halil, Orhan Gazi'nin beşinci karısı Theodora Hatun'dan olan oğludur. Annesi Theodora Hatun, Bizans İmparatoru VI. İoannis'in kızıdır.
Orhan Camii, İzmit'te, Orhan Mahallesi bulunan 14. yüzyıl Osmanlı camisi.
Sinop Kuşatması, Küçük Asya'da bir liman kenti olan Sinop'un 1214 yılında Selçuklu Sultanı I. İzzeddin Keykâvus (1211-1220) Tarafından başarılı bir kuşatılması ve fethidir. Sinop, Dördüncü Haçlı Seferi'nden sonra kurulan Bizans ardıl devletlerinden biri olan Trabzon İmparatorluğu'nun elinde bulunan, Karadeniz kıyısında önemli bir liman kentiydi. Şehrin fethi Selçuklu tarihçisi İbn Bîbî tarafından ayrıntılı olarak belgelenmiştir. İzzettin Keykavus, bölgeyi tanıyan kişilerden kalenin silah zoru ile değil, içerdekilerin karadan ve denizden irtibatını kesip uzun süreli kuşatma ile düşürülebileceği bilgisini almıştır. Trabzon İmparatoru I. Aleksios (1204-1222) Kuşatmayı kırmak ve Şehrin düşmemesi için Trabzon ordusuna liderlik etti, ancak mağlup oldu ve esir düştü, şehir 1 kasımda teslim oldu. Önceleri teslim olmak istemeyen halk I. Aleksios'un öldürülmemesi, kimsenin canına kıyılmaması ve herkesin istediği yere gidebilmesi şartıyla 3 Kasım 1214 tarihinde kalenin anahtarlarını Selçuklulara teslim etmiştir. Bazı kaynaklara göre, ortak İmparator ve İmparator Aleksios'un kardeşi David Komninos'un kuşatma sırasında savaşırken ölmüştür.
Bu sayfada 1350'lerde Osmanlı İmparatorluğu'nda yaşanan olaylar yer alır.
Bu sayfada 1330'lu yıllarda Osmanlı imparatorluğu'nda yaşanan olaylar yer alıyor.