
Sokrates, Antik Yunan filozofudur. Heykeltıraş Sophroniskos'un ve Ebe Fenarete'nin oğludur. Yunan felsefesinin kurucularındandır.

Biyografi ya da yaşam öyküsü, bir kişinin yaşamını ayrıntılı bir biçimde açıklayan bir edebiyat türüdür. Kişi kendi hayatını anlatıyorsa buna otobiyografi, şairlerin yaşam hikâyesi anlatılıyorsa da buna tezkire denir. Biyografiler eğitim, iş, ilişkiler ve ölüm gibi temel olaylardan daha fazlasını içerir. Bir biyografi, bir konunun yaşam öyküsünü sunar, deneyimle ilgili samimi ayrıntılar da dahil olmak üzere yaşamlarının çeşitli yönlerini vurgular ve öznenin kişiliğinin bir analizini içerir.

William Godwin İngiliz gazeteci, politik filozof ve yazardır. Faydacılığın ilk taraftarlarından ve felsefi anarşizmin ilk modern destekçilerinden biri olarak kabul edilir. Godwin en çok bir yıl arayla yazdığı iki kitabıyla ünlüdür: Politik kuramlara bir saldırı olan Politik Adalet Üzerine Bir İnceleme ve aristokratik ayrıcalıklara karşı çıkan Oldukları Gibi Şeyler ya da Caleb Williams'ın Maceraları. Bu iki kitabının başarısı üzerine Godwin 1790’lerde Londra’daki radikal çevrelerde önemli biri hâline geldi. Daha sonraki yıllarda Godwin İngiliz radikalizmine karşı ortaya çıkan muhafazakâr tepkilerin hedefi hâline geldi. Bu tepkiler kısmen öncü feminist yazar Mary Wollstonecraft ile olan evliliğinden (1979) ve onun ölümünden sonra yazdığı dürüst biyografisinden kaynaklanıyordu. Çocukları Mary Goldman Frankenstein’ı yazdı ve şair Percy Bysshe Shelley ile evlendi. Godwin hayatı boyunca çeşitli türde romanlar; tarih ve demografi üzerine kitaplar yazdı. Mary Jane Clairmont ile yaptığı ikinci evliliğinden itibaren Shakespeare’den Hikâyeler ile birlikte yayımladığı çocuklar için İncil'e ve klasik tarihe giriş kitapları yazdı. Godwin’in İngiliz edebiyatına ve edebiyat kültürüne de önemli etkileri oldu.
Anı, edebiyatta kişisel yaşantının bütününü veya belli bölümlerini kapsayan, bu dönemlerdeki gözlemleri dile getirmek amacıyla yazılmış metinlerdir. Otobiyografi ile karıştırılabilen anı, ondan dışsal olaylara verdiği önem ile ayrılır. Anıda kişisel yaşam izlenimlerinin yanı sıra bu izlenimlerin dış boyutları da geniş olarak yer alır. Otobiyografide yazar öncelikle kendilerini konu edinirken anı yazarları çoğunlukla çeşitli tarihsel olaylarda rol oynamış veya bu olayların yakın gözlemcisi olmuş kişilerdir.

Otobiyografi ya da öz yaşam öyküsü, yazarın kendi yaşam öyküsünü anlattığı edebiyat türüdür. Kaynak olarak kişi kendini ve aile büyüklerinden aldığı bilgileri kullanır. Yazarın kendinden söz ederken nesnel olması zor olduğundan otobiyografi yazmak güçtür. Otobiyografilerde yazar kendine ait sanat eserleri, düşünceleri ve yaptığı ya da katkısının olduğu önemli işleri okuyucuya aktarır. Bu yazılı anlatım türü aynı zamanda iyi bir belgeseldir. Bu alanda çalışacaklara ve yazarın yaşadığı dönemin özelliklerine kaynaklık eder.

Max Brod, Yahudi kökenli Alman yazar, bestekâr ve gazetecidir.
Eski İngilizce şu anki İngiltere olan bölgenin belli bölümlerinde ve Güney İskoçya'da 5. yüzyılın ortalarından 12. yüzyılın ortalarına kadar konuşulmuş İngilizcenin eski şeklidir. Bu dil, Batı Cermen dillerinden birisiydi ve bu yüzden de Eski Frizce ve Eski Saksoncayla yakından ilgilidir. Ayrıca dil, Kuzey Cermen dil grubundan Eski Norsçanın da büyük etkisi altında kalmıştır.

Diogenis Laertios Eski Yunan felsefesinin tarihini aktaran kitabıyla ün kazanmış olan Yunan felsefe tarihçisi ve biyografi yazarı. MS 3. yüzyılda yaşadığı tahmin edilen ve hakkında çok az şey bilinen Laertios'un önemi "Ünlü Filozofların Yaşamları, Öğretileri ve Deyişleri" adlı eserinin, antik Yunan felsefesiyle ilgili ikinci elden bilgi kaynaklarının birincisi ve en önemlisi olmasından kaynaklanmaktadır. 10 kitaptan oluşan bu yapıtında 84 düşünürün yaşamı, yapıtları, doktrinleri ve felsefe okullarıyla ilgili bilgiler verir; yapıtları günümüze ulaşamamış kimi filozofların düşüncelerinden, şiirlerinden, sözlerinden ve mektuplarından alıntılar yapar.
Tezkire, sözcük anlamıyla "zikredilen, zikri geçen" anlamına gelen, Fars ve Türk edebiyatlarında kişilerin yaşamlarını, eserlerini ve edebi kişiliklerini anlatan eserlere verilen ortak addır. Tezkireler ilk kez İran edebiyatında ortaya çıkmıştır.

Türk edebiyatı, Türk yazını veya Türk literatürü; Türkçe olarak üretilmiş sözlü ve yazılı metinlerdir.
Rus Edebiyatı, 11. yüzyılda Ruslar'ın Hristiyanlığı benimsemesinden sonra yazılan yapıtlarla başlar. Doğu Slav toplulukları ilk kez 10. yüzyılın hemen başında Kiev'de merkezi bir yönetim altında bir araya gelmişlerdi. Aynı yüzyılın sonlarında Kiev prensi tarafından benimsenen Hristiyanlığın halkın arasında yayılmasıyla okuryazarlık gelişebilme olanağı buldu. Bu yeni dinle birlikte Rusya'ya Yunanca ya da Slavca dinsel yapıtlar girdi. Yunancadan çeviriler yapılmaya başlandı.
Bu madde, Friedrich Nietzsche'nin bibliyografyasını içermektedir.
- Müziğin Ruhundan Tragedya'nın Doğuşu
- Çağa Aykırı Düşünceler
- David Strauss: der Bekenner und der Schriftsteller, 1873
- Vom Nutzen und Nachteil der Historie für das Leben, 1874
- Schopenhauer als Erzieher, 1874
- Richard Wagner Bayreuth'da, 1876
- İnsanca, Pek İnsanca
- Böyle Buyurdu Zerdüşt
- İyinin ve Kötünün Ötesinde
- Tan Kızılığı
- Şen Bilim
- Ahlakın Soykütüğü Üzerine
- Homeros ve Klasik Dilbilim
- Schopenhauer'ci Felsefe ve Uygarlığı
- Yunanların Trajik Çağında Felsefe
- Zerdüşt Şiirine Eklemeler
- Ecce Homo
- Mektuplar
Latin edebiyatı ya da Roma edebiyatı, Antik Roma yazılı kültürünün oluşturduğu edebî birikim. Yunan edebiyatının etkisinde olan bu edebiyat Yunan edebiyatının devamı niteliğindedir. En verimli ve parlak dönemini MÖ 78 ile MS 14 yılları arasında Altın Çağ adı verilen dönemde yaşamıştır.

Filozof, felsefe ile uğraşan kişidir. Filozof kelimesi Antik Yunanca bilgelik aşığı anlamına gelen φιλόσοφος (filasofos) kelimesinden gelir. Cicero ve Diogenes Laertius’un, Eflâtun’un öğrencisi Herakleides Pontikos’un bugün elde bulunmayan bir eserine dayanarak verdikleri pek kesin olmayan bir rivayete göre filozof kelimesini ilk kullanan düşünür Pisagor olmuştur.

Konstantin Manasses, 12. yüzyılda I. Manuil döneminde görev yapmış Bizans Vakanüvisi.

Azize Bingenli Hildegard, Benedikten tarikatına mensup Alman rahibe, yazar, besteci, alfabe mucidi, filozof, hezârfen.

Margaret Lucas Cavendish 17. Yüzyıldaki İngiliz aristokrat, filozof, şair, bilim insanı, bilimkurgu ve oyun yazarı. Doğum adı Margaret Lucas olan Cavendish, ünlü İngiliz kraliyet soylularından John Lucas ve Charles Lucas'ın en küçük kız kardeşidir. Kraliçe Henrietta Maria'nın görevlisi oldu ve Fransa'da sürgüne gönderildi, bir süre genç Kral 14. Louis'in sarayında yaşadı. 1645'te Newcastle’ın ilk dükü olarak bilinen William Cavendish ile evlenerek onun ikinci karısı oldu. Evlendiğinde William Cavendish henüz bir markiydi. Cavendish, çoğu kadın yazarın isimsiz olarak kitaplarını yayınladığı bir dönemde kendi adıyla eserlerini yayınlayan bir şair, filozof, deneme ve oyun yazarıydı. Kitaplarında cinsiyet, güç, ahlak, bilimsel yöntem ve felsefe gibi bir dizi konuyu ele aldı. Ütopik aşk romanı The Blazing World, bilimkurgu edebiyatının tarihteki ilk örneklerinden biridir. Doğa felsefesi ve modern bilim alanındaki yayınlanan kapsamlı çalışmalarıyla benzeri görülmemiş bir kadındır. Bir düzineden fazla özgün eserin yanı sıra gözden geçirilmiş eserler de eklendiğinde toplam yayınlanan eseri 21'dir. Cavendish, benzersiz ve çığır açan bir kadın yazar olarak savunuluyor ve eleştiriliyor. On yedinci yüzyılın Aristotelizm ve mekanik felsefesini reddeden ve bunun yerine canlı bir model tercih eden Cavendish 1667'de Londra Kraliyet Cemiyeti'nde yapılan ilk toplantıya katılan ilk kadın oldu ve toplantıya katılan filozoflar Thomas Hobbes, René Descartes ve Robert Boyle ile yan yana gelmiş ve onları eleştirmiştir. Cavendish'in ilk hayvan hakları savunucusu ve hayvanlar üzerinde yapılan deneylere ilk karşı çıkan kişi olduğu öne sürülmektedir.

"Bobok" Fyodor Dostoevsky'nin 1873'te ilk kez bir Yazarın Günlüğü'nde yayımlanan kısa öyküsüdür. Başlık Rusçadan "küçük fasulye" olarak çevrilebilir ve hikâye bağlamında anlamsız ya da saçmalıkla eş anlamlı olarak kabul edilir.

Bizans felsefesi, özellikle 8. ve 15. yüzyıllar arasında Bizans İmparatorluğu'nun filozof ve bilginlerinin kendine özgü felsefi fikirlerini ifade eder. Hristiyan bir dünya görüşü ile karakterize edilmiştir, ancak fikirleri doğrudan Platon, Aristoteles ve Neo-Platoncuların Yunan metinlerinden alınan bir dünya görüşüydü.

Biografisch Portaal, Hollanda'nın biyografik metinlerini daha erişilebilir kılmak amacıyla Amsterdam'daki Huygens Hollanda Tarihi Enstitüsü merkezli bir girişimdir.