İçeriğe atla

İzlanda'daki Yahudilerin tarihi

İzlanda'daki Yahudilerin tarihi 17. yüzyılda başlamasına rağmen gerçek anlamda göç 1930'lara kadar gerçekleşmemiştir.

Dil

İzlandalılar, Yahudiler ile ilgili ilk bilgileri İncil'den aldı ve onlar için Gyðingar terimini kullandı. Bu terim 11. yüzyılda kullanılmaya başlanıp Guð (Tanrı)'nın indirgenmiş halidir. Gyðinga Saga (Yahudi [Viking] destanı), 13. yüzyılda yazıldı. Bu kitap Makkabilerin ilk kitabının tercümesi ve Flavius Josephus'un yazılarından parçaları ihtiva ediyordu.[1]

Yahudiler için kullanılan Júði (çoğul: Júðar) deyişi eskiden tarafsız olarak kullanılmaktayken bugün aşağılayıcı bir terimdir.

Erken tarih

İzlanda'ya gelen ilk Yahudiler tüccardılar. Bir Polonya Yahudisi olan Daniel Salomon Hristiyanlığa geçip 1625'te İzlanda'ya geldi.

Bir Hollanda Sefarad Yahudisi olan ve Kopenhag'da yaşayan Jacob Franco, İzlanda ve Faroe Adalarının tütün ihracatı işlerinin başına getirildi. 1710'da Abraham Levin ve Abraham Cantor'a benzer sorumluluklar verildi. Cantor'un ardından yerine 1731'de oğlu Isak geçti.

1815'te Kopenhag Yahudisi Ruben Moses Henriques bir gemi kiralayıp İzlanda'ya vardı.

1853'te, İzlanda parlamentosu Altingi, Danimarka kralının, Danimarka kanunlarında olduğu gibi Yahudilerin ülkeye yerleşme izni verilmesi talebini reddetti. İki yıl sonra ise bu talebi kabul eden meclis Danimarka Yahudilerine ve diğer Yahudilere kapılarını açtı. Altingi, Yahudilerin girişimci tüccarlar olduğunu ve başkalarını kendi dinlerine çekmeye çalışmadığını bildirdi. Fakat, bu teklifi kabul eden bir Yahudinin olduğu bilinmemektedir.

Ticaretin büyük kısmı İzlanda yerlileri tarafından icra ediliyordu, 19.yy'ın sonlarında Danimarka Yahudilerinin, sahibi olduğu az sayıda ticaret acenteleri açıldı.

Altingi'nin 1874'teki bin yıl kutlamalarında, sonradan WZO'nun kurucularından ve bu örgütün başkanı olacak olan, Macar Yahudisi gazeteci Max Nordau'dan bahsedildi.

1906'da Fritz Heymann Nathan, Danimarka'dan gelip kısa bir sürede varlıklı bir tüccar haline geldi. 1913'te, Reykjavik'te Nathan & Olsen'i kurdu. 1917'de evlendikten sonra İzlanda'da bir Yahudi yaşamının idame ettirilemiyeceğini anlayıp Kopenhag'a geri dündü. Şirket, İzlanda hükûmeti 1930'larda kısıtlamalar getirene kadar büyük başarı elde etti.

Nathan, 1916'da, Reykjavik'in 5 katlı ilk büyük binasını inşa etti. Şık olarak kabul edilen bina Guðjón Samúelsson tarafından tasarlandı. Bu, elektrikle çalışan ışıkları olan ilk binaydı.[2]

1930'ların sonları

Ekonomik Bunalım sırasında, bir Alman ve İskandinav mültecinin bir Yahudiye kıyasla, İzlanda'da çalışma ve yerleşme izni alması daha kolaydı. İzlanda'nın göç politikası genelde Danimarka'nın politikasını takip etti. Mayıs 1938'de, Danimarka kapılarını Avusturya Yahudilerine kapatınca birkaç hafta sonra İzlanda da aynı kuralı uyguladı.

1930'ların sonlarında Hilfsverein der Juden in Deutschland (Alman Yahudilerine Yardım Kurulu) Reich'te Auswanderberater'e bir rapor gönderip, Yahudi göçmenlerin İzlanda'ya göç olasılıklarını ve bunun imkansızlığını bildirdi.

1930'ların sonlarında bazı Yahudiler ülkeden kovuldu. İzlandalı yetkililer kovulmaların devam edeceğini, eğer Danimarka otoritesi bu İzlanda'dan kovulan Yahudilerle ilgilenmezse Almanya'ya üstüne para vererek gönderileceğini duyurdu.

Leipzig'li Otto Weg, savaş sırasında İzlanda'da kalmasına izin verilen az sayıdaki Yahudiden biriydi. Tam bir İzlandalı olmak isteyip, Yahudiliği bıraktı ve ismini Ottó Arnaldur Magnússon'a değiştirdi. Jeoloji ve matematikten doktorası olmasına rağmen hiçbir zaman akademik bir iş bulamadı ve inşaat işlerinde çalışıp sonradan el-cebir ve Latin dersleri verdi.

1930 nüfus sayımları hiçbir Yahudinin varlığından bahsetmezken, 1940 nüfus sayımı, 6'sı erkek 3'ü kadın 9 Yahudinin mevcut olduğunu gösterdi.[3]

II.Dünya Savaşı

1940-1941

10 Mayıs 1940'ta, Britanya güçleri Reykjavik'e vardı, askerler içinde Yahudiler de bulunmaktaydı. Hiçbir sinagog bulamadılar fakat oraya önceden varmış Yahudilerle karşılaştılar.

Aynı yıl Yom Kipur'da, İngiltere, İskoçya ve Kanada'dan 25 Yahudi asker, sekiz Yahudi mülteci ve Hendrik Ottósson ile bir araya geldi. Yahudi bir kadınla evlenen Ottósson Gabaylık görevini üstlendi. İzlanda yetkilileri, ibadethane için Reykjavik'in eski mezarlığından bir şapel teklif etti. Ottósson, bu teklifi aşağılayıcı buldu ve Yeşilay lojmanlarından bir hol kiraladı. Şehirde bulunan tek Tora'yı ödünç aldı. Bu, ülkede 940 yıl aradan sonra gerçekleşen ilk gayri-Hristiyan dini töreniydi.

Sonuç olarak İzlanda'da ilk Yahudi cemiyeti resmi olarak kuruldu. Deri ticaretiyle uğraşan Viyanalı Arnold Zeisel cemiyetin ilk başkanı oldu. Ada İngilizlerden Amerika'nın eline geçene kadar cemaat düzenli aralıklarla bir araya geldi.

Matsaların geç ulaşmasına rağmen, İzlanda'da ilk bar mitsva, 1941'de Pesah'a denk gelen bir Şabat günü yapıldı. Cemaat, İngiliz güçlerinin İzlanda'ya bir haham göndermemesine rağmen ayakta kalmaya devam etti.

1941-1944

1941-42'de Amerikan güçleri adaya varınca, Yahudi yaşamı hareketlendi. İzlanda'ya 1941'in sonunda Amerikalı bir haham geldi. Cemaat yeteri nüfusa ulaşınca yeni bir bina ihtiyacı doğdu.

Amerikan askerlerinin oluşturduğu cemaatin yanı sıra bir de Ortodoks cemaat vardı. Oluklu saçtan yapılmış barakayı ayinleri için kullanıyorlardı.

Amerika'nın İzlanda üssüne yerleştirilen haham Yahudi mültecilerle temaslarda bulundu. Almanca konuşan Yahudiler, Almanya ve Avusturya'dan alışık olduklarının aksine Amerikan hahamın liberal görüşlü Reformist Yahudiliğini tercih ettiler.

1944'te Keflavik Donanma Hava Üssünde Roşaşana ayinine 500 Yahudi katıldı ve ABD'den bir Tora tomarı getirtildi.

Bu zamandan 1950'lerin ortasına kadar İzlanda'da iki Yahudi cemaati bulunmaktaydı. 1944'te, tahmin edildiğine göre İzlanda'ya getirilen 70,000 askerin 2000'i Yahudiydi ve haham birkaç yıl boyunca Keflavik üssünde kaldı.

II.Dünya Savaşı sonrası

1955'te, yazar Alfred Joachim Fischer ülkeyi ziyaret edip buradaki Yahudiler hakkında yazı yazdı. Fischer'ın dediğine göre buraya gelen Yahudilerin hemen hemen hepsi naturalize olup yasalar gereği İzlandaca isimler edindiler.

Savaş sonrası dönemde Yahudilerin çoğu dikkatleri üzerlerine çekmemeye özen gösterdiler. Çoğu dindar olmayıp içine kapanıktı. Bazı durumlarda, Yahudiler kökenlerini gizli tutmayı tercih ettiler.

Holokost

İzlanda, 2000'de Stockholm'daki Holokost konferasına katılıp, okullarda Holokost'un öğretilmesi gerektiğini belirten Avrupa Konseyi bildirgesine imza attı. Gerçekte ise İzlanda eğitim sisteminde Holokost'un öğretilmesi için fazladan bir çaba sarfedilmedi.

Bugün İzlanda'daki Yahudiler

İzlanda'da Yahudi cemaati bugün neredeyse kalmamıştır. Dini görüş fazla liberal olup cemaat el yazısı yerine baskılı Tora kullanmaktadır. Son yıllarda Reykjavik'te 4 adet bar ve bat mitsva töreni düzenlendi. Yahudi cemaati bir dini örgüt olmak için kayıt olma işlemini kendi aralarında tartıştı fakat yeterince ilgi toplamadı.

İzlanda'daki lagunlara gelen Yahudi turistler için Şabat servisleri sunulmaktadır. Yahudilerin Reykjavik'teki eski mezarlığa gömüldüğüne dair bilgiler mevcuttur ve mezar taşlarında Davud'un Yıldızı kullanılmaktadır. Fakat masonlar da mezar taşlarında Davud Yıldızı kullandıklarından, her yıldızın olduğu mezarın Yahudi mezarı olduğu anlamına gelmemektedir.

İzlanda'da az sayıda Yahudi bulunmasına rağmen ülkenin Başbayanı Dorrit Moussaieff isimli bir Yahudidir. Kendisi İsrailli bir Buhara Yahudisidir. Ayrıca Moussaieff, Yahudi kültürünü İzlanda toplumuna olumlu bir şekilde tanıtmıştır.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ "Sagas From Latin Sources". 30 Eylül 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ocak 2011. 
  2. ^ "Nathan & Olsen". 2 Ocak 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ocak 2011. 
  3. ^ "Arşivlenmiş kopya". 26 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ocak 2011. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

İzlanda tarihi, Norveç ve Büyük Britanya'dan gelen Viking yerleşimcilerle başlamıştır.

Azerbaycan Yahudileri Azerbaycan'da yaşayan Yahudilere denir.

<span class="mw-page-title-main">Bulgaristan'daki Yahudilerin tarihi</span>

Bulgaristan'daki Yahudilerin tarihi MÖ 2. yüzyıla kadar uzanır. Bu zamandan beri her zaman bir Yahudi nüfusu olan Bulgaristan'da Yahudilerin Bulgaristan tarihinde antik çağlardan Orta Çağa ve bugüne kadar önemli rolleri bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Hırvatistan'daki Yahudilerin tarihi</span>

Hırvatistan'daki Yahudilerin tarihi 3. yüzyıla kadar dayanmasına rağmen 10. yüzyıl ve 15. yüzyıla kadar az bilgi bulunur. II. Dünya Savaşı'ndan evvel 20,000 kişilik cemaatin hemen hemen hepsi Holokost'ta yok edildi. Savaştan sonra sağ kalanların yarısı İsrail'e göç ederken 2500 Yahudi Hırvatistan'da yaşamayı tercih etti. Bu rakam tahmini bir rakam olup 1500 kişilik Zagreb Yahudi cemaatinin %80'i karışık evliliklerin çocukları olduğu hesaba katıldığında bu nüfusun daha da fazla olduğu düşünülür. Holokost'tan kurtulanların torunlarının çoğunun dede veya ninelerinden sadece bir tanesi Yahudidir.

Çekya'daki Yahudilerin tarihi 1918-1938 yılları arasındaki Çekoslovakya'nın Birinci Cumhuriyet döneminin uzantısıdır. 2005 itibarıyla Çek Cumhuriyeti'nde 4000 Yahudi bulunmaktadır ve bunlar ağırlıklı olarak Aşkenazlardan oluşur. Yedisi Bohemya'da ve üçü Moravya'da olmak üzere ülkede on küçük Yahudi cemaati bulunur. Bu cemaatler Yahudi Cemaatleri Federasyonu (FZO) şemsiyesi altında toplanmıştır. Prag ve diğer şehirlerde hizmetler sunmaktadır.

Çekya'nın başkentindeki Prag Yahudi cemaati Avrupa'nın en eski ve en bilinen cemaatlerinden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Danimarka'daki Yahudilerin tarihi</span>

Az sayıdaki Danimarka'daki Yahudilerin tarihi 17. yüzyıla kadar dayanır.

Yahudilerin Hong Kong'daki varlığı 19.yy'ın ortalarından beri sürmektedir. Hong Kong'un finansal merkez olması sebebiyle maddi sebepler için geçici olarak gelen Yahudilerin cemaatinde ABD, İsrail ve Avrupa ülkelerinden Yahudiler bulunur.

Kazakistan'da uzun geçmişi olan Kazak Yahudileri'nin nüfusu 12,000 ila 30,000 olup toplam nüfusun %1'inden azını oluşturur.

<span class="mw-page-title-main">Umman'daki Yahudilerin tarihi</span>

Eskiden yüzyıllar boyunca Yahudilerin varlğı süren Umman'da bugün bir Yahudi cemaati bulunmamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Yeni Zelanda'daki Yahudilerin tarihi</span>

Yeni Zelanda'daki Yahudilerin tarihi, Yahudi tüccarların 1830'larda ülkeye gelmesiyle başladı. Yeni Zelanda, 1840'ta Britanya sömürgesi olmadan önce aralarında Joel Samuel Polack'ın da bulunduğu 30'dan az Yahudi yaşamaktaydı. Göçlerle Yahudiler dört ana gruba ayrıldılar: 19. yüzyılda Birleşik Krallık'tan gelen en eski Yahudi aileler; 1930'lar ve 1940'larda gelen Avrupa Yahudisi mülteciler; Britanya'dan 1950'lerde gelenler; son zamanlarda Güney Afrika Cumhuriyeti, İsrail ve eski Sovyetler Birliği'nden gelenler. Ülkedeki Yahudi cemaati, Başbakan Julius Vogel ve aralarında Dove-Myer Robinson da bulunduğu 5 Auckland valisi çıkarmıştır. Şimdiki Başbakan John Key, Yahudiliği icra etmemesine rağmen Aşkenaz kökenlidir. 14 Mayıs - 30 Mayıs 1925 tarihleri arasında kısa bir dönem başbakanlık yapan Francis Bell Hristiyan olmasına rağmen Yahudi ataları vardı.

Okyanusya'daki Yahudilerin tarihi, ilk kaşifler, fok ve balina avcılarıyla başlamaktadır. Yahudiler ve diğer yerleşimciler Okyanusya'ya 18. yüzyıldan başlayarak gelmişlerdir. Avustralya, Yeni Zelanda ve Okyanusya'nın diğer adalarına yerleşmişlerdir.

Abrişami Sinagogu Tahran, İran'ın ortaüst sınıf muhidi olan Kah Şomali'de Eylül 1965'te tamamlandı. Sinagog-okul kompleksinin bulunduğu 1025m2'lik toprak, hayırsever bir İran Yahudisi olan Ağacan Abrişami tarafından bağışlandı. Abrişami Sinagog-Okul Kompleksi'nin bakımı ve hizmetlerinden sorumlu olan Tzedek Kültür Vakfı kuruldu. Vakfın kurucuları Ağacan Abrişami, Nasır Aktarzad, David Beruhim, Menaşe Purat, Benjamin Şaban, Mehdi Musazadeh, Habib Lavi, haham Adbullah Netan Eli ve Musa Nassir'di.

Latin Amerika'daki Yahudilerin tarihi, bazı bakış açılarına göre Christopher Columbus'un İspanya'dan yola çıkıp Atlantik Okyanusu'nu geçtiği tarih olan 3 Ağustos 1492'de başlar. Onun yola çıktığı tarih, Katolik Monarklar olan I. Isabel ve II. Fernando'nun İspanya'daki Yahudilere ya Katolisizm'e geçmelerini ya da ülkeyi terk etmelerini emreden bildirgeyi yayınladığı tarihe denk gelir.

<span class="mw-page-title-main">Nikaragua'daki Yahudilerin tarihi</span>

Nikaragua Yahudileri, Nikaragua'da doğmuş veya oraya göç etmiş Yahudilere veya onların nesillerinden gelenlere denir. Yahudi diyasporasının bir parçasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Tunus'taki Yahudilerin tarihi</span>

Tunus'taki Yahudilerin tarihi Roma dönemine kadar dayanır. 1948'de önce Tunus'taki Yahudi nüfusu 110.000'lere kadar ulaştı. 1950'lerde nüfusun yarısı İsrail'e diğer yarısı Fransa'ya göç etti. 2011 itibarıyla Tunus şehrinde 700 ve Cerbe Adası'nda 1000 Yahudi yaşamaktadır.

Suriye'deki Yahudileri, ilk çağlardan beri Suriye'de yaşayan Yahudiler ile 1492'de İspanya'dan kovulan Sefaradlar oluşturur. Halep, Şam ve Kamışlı'da asırlar boyunca büyük Yahudi cemaatleri var olmuştur. 20. yüzyılın başlarında Suriye Yahudilerinin büyük bir yüzdesi ABD, Orta ve Güney Amerika ve İsrail'e göç etti. Bugün Suriye'de çok az Yahudi yaşamaktadır. Suriye Yahudilerinin oluşturduğu en büyük cemaat 75.000 kişilik nüfusuyla Brooklyn, New York'tadır.

Yahudilikte matem Yahudiliğin klasik Tora ve rabbani metinlerindeki minhag ve mitsvaların bileşiminden türemiştir. Matemin uygulanış şekli, Yahudi cemaatinden Yahudi cemaatine çeşitlilik gösterir.

Letonya'daki Yahudilerin tarihi, 1571'de Piltene'de kurulan ilk Yahudi kolonisine dayanıyor. Yahudiler, Letonya'nın nüfusunu azaltan Büyük Kuzey Savaşı'na (1700-1721) kadar Letonya'nın gelişimine katkıda bulundular. Yahudi cemaati, esas olarak Prusya'dan gelen bir akın yoluyla 18. yüzyılda yeniden oluştu ve Letonya'nın ekonomik yaşamında temel bir rol oynamaya başladılar.