Düşük tansiyon ya da hipotansiyon, düşük kan basıncı demektir; sistolik kan basıncının 90 mmHg'dan az olmasıdır.
Yüksek tansiyon da denilen hipertansiyon, atardamarlardaki kan basıncının sürekli yükseldiği uzun süreli tıbbi bir durumdur. Yüksek tansiyon genellikle semptomlara neden olmaz. Ancak felç, koroner arter hastalığı, kalp yetmezliği, atriyal fibrilasyon, periferik arter hastalığı, görme kaybı, kronik böbrek hastalığı ve demans için önemli risk faktörüdür.
Romatoid artrit (RA), öncelikle eklemleri etkileyen uzun süreli bir otoimmün hastalıktır. Tipik olarak sıcak, şiş ve ağrılı eklemlerle sonuçlanır. Ağrı ve sertlik genellikle istirahatten sonra kötüleşir. En yaygın olarak, bilek ve eller tutulur ve aynı eklemler tipik olarak vücudun her iki tarafında tutulur. Hastalık ayrıca cilt, gözler, akciğerler, kalp, sinirler ve kan dahil olmak üzere vücudun diğer kısımlarını da etkileyebilir. Bu, düşük alyuvar sayısı, akciğer çevresinde iltihaplanma ve kalp çevresinde iltihaplanma ile sonuçlanabilir. Ateş ve düşük enerji de mevcut olabilir. Genellikle semptomlar haftalar ve aylar içinde kademeli olarak ortaya çıkar.
Prostat, üriner sistemin son kısmına yakın bölümde mesane ve üretra arasına yerleşmiş kestane şekli ve büyüklüğünde bir organdır. Yapı olarak üretral kret, seminal kolikulus, boşalma kanalı, prostatik sinüs, prostatik kanallar, prostatik utrikülden oluşur.
Parkinson hastalığı (PH) veya kısaca Parkinson, başlıca merkezî sinir sisteminin etkilendiği, uzun süreli bir nörodejeneratif hastalıktır ve hem motor hem de motor olmayan sistemleri etkiler. Semptomlar genellikle yavaş yavaş ortaya çıkar ve hastalık ilerledikçe motor olmayan semptomlar daha yaygın hale gelir.
Kalp krizi, kalp enfarktüsü ya da akut miyokard enfarktüsü, kan akımının azalması veya durması sonucunda koroner arterlerden birinde meydana gelen enfarktüs ile karakterize edilir. Tipik belirtiler arasında, sıklıkla sol omuz, kol veya çeneye yayılan, göğüs kemiğinin arkasında (retrosternal) göğüs ağrısı veya rahatsızlığı bulunur. Bu ağrı, bazen mide yanması gibi algılanabilir.
Prostat kanseri eril üreme sisteminde yer alan bir bez olan prostatta gelişen bir kanserdir. Prostat kanserlerinin çoğu yavaş gelişim gösterir; bununla beraber, görece hızlı gelişim gösterenleri de vardır. Prostat kanseri hücreleri prostattan vücudun diğer kısımlarına, özellikle kemiklere ve lenf düğümlerine yayılabilir. Başlangıçta hiçbir belirti vermeyebilir. İlerleyen aşamalarda ise işemede zorluk, idrarda kan ya da pelviste, sırtta veya işeme sırasında ağrıya sebep olabilir. İyi huylu prostat büyümesi olarak bilinen hastalık da benzer belirtiler verebilir. İleri aşamada ortaya çıkan diğer belirtiler arasında düşük alyuvar hücresi sayısından kaynaklanan yorgunluk hissi sayılabilir.
İdrar yolu enfeksiyonu (İYE), idrar yolunun bir bölümünü etkileyen bir enfeksiyondur. Alt idrar yollarını etkilediğinde mesane enfeksiyonu (sistit), üst idrar yollarını etkilediğinde ise böbrek enfeksiyonu (piyelonefrit) olarak bilinir. Alt idrar yolu enfeksiyonu belirtileri arasında idrar yaparken ağrı, sık idrara çıkma ve mesanenin boş olmasına rağmen idrar yapma ihtiyacı hissetme yer alır. Böbrek enfeksiyonu semptomları arasında genellikle alt İYE belirtilerine ek olarak ateş ve ağrı yer alır. Nadiren idrar kanlı görünebilir. Çok yaşlılarda ve çok gençlerde belirtiler belirsiz veya spesifik olmayabilir.
Osteoartrit veya Osteoartroz, Amerika Birleşik Devletleri'nde 7 yetişkinden 1'ini etkileyen, eklem kıkırdağı ve altındaki kemiğin yıkımından kaynaklanan dejeneratif bir eklem hastalığıdır. Dünyadaki engelliliğin dördüncü önde gelen nedeni olduğuna inanılıyor. En yaygın semptomlar eklem ağrısı ve sertliğidir. Semptomlar genellikle yıllar içinde yavaşça ilerler. Diğer belirtiler arasında eklem şişmesi, hareket açıklığının azalması ve sırt etkilenmesinde kol ve bacaklarda zayıflık veya uyuşma şeklindedir. En sık tutulan eklemler, parmak uçlarına yakın iki eklem ve başparmaktaki dip eklem, diz ve kalça eklemleri ve boyun ve bel eklemleridir. Semptomlar işe ve normal günlük aktivitelere engel oluşturabilir. Diğer bazı artrit türlerinin aksine, iç organlar etkilenmez. Sıklıkla el küçük eklemlerini, diz, kalça ve omurga eklemlerini etkilemektedir. Diz eklemi tutulumu gonartroz, kalça eklemi tutulumu koksartroz olarak da adlandırılır.
Beta blokörler, aynı zamanda β-blokerler olarak da yazılır, çoğunlukla anormal kalp ritimlerini (aritmi) tedavi etmek ve ilk kalp krizinden sonra kalbi ikinci kalp krizinden korumak için kullanılan bir ilaç sınıfıdır. Ayrıca, yüksek tansiyon tedavisinde yaygın olarak kullanılır ancak artık çoğu hastanın ilk tedavisi için ilk tercih değildirler.
Tip 2 diabetes mellitus önceki adıyla insüline bağımlı olmayan diyabet (NIDDM) veya erişkin dönemde ortaya çıkan diyabet –, insülin direnci ve buna bağlı insülin eksikliği bağlamında yüksek kan şekeri ile karakterize edilen bir metabolik bozukluktur. Bu, pankreastaki adacık hücrelerinin yok oluşundan kaynaklanan kesin bir insülin eksikliği bulunan tip 1 diyabetin tam tersine bir durumdur. Klasik semptomlar arasında aşırı susama, sık idrara çıkma ve sürekli açlık bulunmaktadır. Diyabet vakalarının %90’ı tip 2 diyabetten oluşurken tip 1 diyabet ile gestasyonel diyabet, geri kalan %10’unu oluşturur. Genetik olarak obeziteye yatkın olan insanlarda tip 2 diyabetin ana sebebinin obezite olduğu düşünülmektedir.
Diyabetik nöropati, diyabetes mellitus ile ilişkili sinir hasarı bozukluklarıdır. Bu durumların, diyabetik nöropatide birikebilen makrovasküler koşullara ek olarak sinirler sağlayan küçük kan damarlarını içeren diyabetik bir mikrovasküler hasara yol açtığı düşünülmektedir. Diyabetik nöropati ile ilişkili olabilen nispeten yaygın durumlar arasında şunlar yer alır: üçüncü, dördüncü veya altıncı kranyal sinir felci, mononöropati, mononöropati multipleks, diyabetik amiyotrofi, ağrılı bir polinöropati, otonom nöropati ve torakoabdominal nöropati.
Kronik böbrek hastalığı, böbrek yapısında veya işlevinde 3 aydan uzun süreli anormalliklerin görüldüğü bir rahatsızlıktır.
Zanamivir, grip hastalığına neden olan influenza A ve B virüslerinin tedavi edilmesinde ve önlenmesinde kullanılan bir ilaçtır. Bir nöraminidaz inhibitörüdür ve Avustralyalı biyoteknoloji firması Biota Holdings tarafından geliştirilmiştir. 1990'da Glaxo'ya lisans verildi ve 1999'da ABD'de sadece grip tedavisinde kullanılmak üzere onaylandı. 2006 yılında, influenza A ve B'nin önlenmesi için onaylandı. Zanamivir, ticari olarak geliştirilen ilk nöraminidaz inhibitörüdür. Halen GlaxoSmithKline tarafından Relenza ticari adı altında oral inhalasyon için toz formunda pazarlanmaktadır.
Tadalafil erektil disfonksiyon (ED), iyi huylu prostat hiperplazisi (BPH) ve pulmoner arteriyel hipertansiyonu tedavi etmek için kullanılan bir ilaçtır. Ağızdan alınır. Etkisi genellikle yarım saat içinde başlar ve süre 36 saat kadardır.
Allilestrenol, tekrarlayan ve tehdit altındaki düşükleri tedavi etmek ve hamile kadınlarda erken doğumu önlemek için kullanılan bir progestin ilacıdır. Bununla birlikte, kanıtlanmış progesteron eksikliği durumu dışında, bu amaçlar için kullanımı artık önerilmemektedir. Japonya'da erkeklerde iyi huylu prostat hiperplazisini (BPH) tedavi etmek için de kullanılır. İlaç tek başına kullanılır ve bir östrojen ile kombinasyon halinde formüle edilmez. Ağızdan alınır.
Melioidoz, Burkholderia pseudomallei adı verilen gram negatif bir bakterinin neden olduğu bulaşıcı bir enfeksiyon hastalığıdır. B. pseudomallei'ye maruz kalan çoğu insan genellikle hiçbir semptom göstermez ancak semptom gösterenlerde ateş ve cilt değişiklikleri gibi hafif belirtilerden şiddetli zatürre, apseler ve septik şok gibi ölüme neden olabilecek belirtiler ve semptomlar görülebilir. Melioidoz hastalarının yaklaşık %10'u iki aydan uzun süren "kronik melioidoz" olarak adlandırılan semptomlar geliştirir.
İstemsiz idrara çıkma olarak da bilinen üriner inkontinans (Üİ), kontrolsüz idrar kaçağıdır. Yaşam kalitesi üzerinde büyük etkisi olabilecek yaygın ve rahatsız edici bir sorundur. Geriatrik sağlık bakımında önemli bir konu olarak tanımlanmıştır. Enürezis terimi genellikle, geceleri enürezis gibi, özellikle çocuklarda idrar kaçırmayı ifade etmek için kullanılır. Üİ, başarılı yönetimin önünde engeller oluşturan ve sorunu daha da kötüleştiren, damgalanmış bir tıbbi duruma bir örnektir. İnsanlar tıbbi yardım almaktan çok utanabilir ve başkalarından gizlilik içinde semptomu kendileri yönetmeye çalışabilirler.
Pelvik taban egzersizi olarak da bilinen Kegel egzersizi, artık halk arasında bazen "Kegel kasları" olarak anılan pelvik tabanın bir parçasını oluşturan kasların tekrar tekrar kasılmasını ve gevşemesini içerir. Egzersiz, bir seferde birkaç dakika olmak üzere günde birçok kez yapılabilir, ancak bir etkiye sahip olmaya başlaması bir ila üç ay sürer.
Aşırı aktif mesane (AAM), kişinin hayatını olumsuz etkileyecek derecede sık sık idrar yapma ihtiyacı hissinin olduğu yaygın bir durumdur. Sık idrara çıkma ihtiyacı gündüz, gece veya her ikisinde birden ortaya çıkabilir. Mesane kontrol kaybı bu durumla birlikte ortaya çıkabilir.