İçeriğe atla

İstanbulin

İstanbulin, Osmanlılarda Tanzimat döneminden Meşrutiyet dönemine değin kullanılan, yakası kapalı bir redingot türü. İçine gömlek giymek, boyun bağı takmak gerekmediğinden kullanışlı bir giysi sayılmıştır. Tanzimat yıllarından Meşrutiyet yıllarına kadar memurlar arasında yaygınlaşan resmi bir giysi olmuştur. Sonradan yerini açık yakalı, palto uzunluğunda olan redingota bırakmıştır. Ama bugün İstanbulin de redingot da tedavülden kalkmıştır.

Etimoloji

Kelime, İstanbul kentinin adından türetilmiştir.

Kaynakça

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Araba</span> Dört tekerlekli kara taşıtı

Araba, yolcu ve yük taşımaya uygun tekerlekli, motorlu veya motorsuz hareket edebilen her türlü kara ulaşım taşıtı. Motorsuz olanlar hayvanlarla ya da insanlar tarafından yürütülür. Çekçekler, el arabaları insan gücüyle yürürken, kağnı, öküz ve mandayla; fayton ve benzeri arabalar at ile, otomobil, kamyon vb. motordan aldığı güçle yürütülür. Keçilerin çektiği hafif arabalar da vardır.

<span class="mw-page-title-main">Recaizade Mahmud Ekrem</span> Türk şair ve yazar (1847-1914)

Recaizade Mahmud Ekrem, Türk şair ve yazardır. 19. yüzyıl Osmanlı dönemi Türk edebiyatının önde gelen isimlerindendir.

Tanzimât, Osmanlı İmparatorluğu'nda 1839 yılında Tanzimât Fermânı olarak bilinen Gülhane Hatt-ı Şerifi'nin okunmasıyla başlayan modernleşme ve yenileşme döneminin adıdır. Sözcük anlamı "düzenlemeler, reformlar" demektir. Batı dillerinde genellikle Osmanlı Reformu deyimi kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Mustafa Reşid Paşa</span> 180. Osmanlı sadrazamı

Koca Mustafa Reşid Paşa, Osmanlı sadrazamı, devlet adamı ve diplomat.

<span class="mw-page-title-main">Keçecizade Fuat Paşa</span> 187. Osmanlı sadrazamı

Keçecizade Mehmet Fuat Paşa, Osmanlı devlet adamı. Tanzimat döneminin önde gelen üç siyasi liderinden biridir. Abdülaziz saltanatında 22 Kasım 1861 - 6 Ocak 1863 ve 3 Haziran 1863 - 5 Haziran 1866 dönemlerinde iki kez sadrazam ve toplam on yıla yakın Hariciye Nazırlığı yapmıştır. Siyasi başarılarının yanı sıra keskin zekâsı ve nükteleriyle ün kazanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Mehmed Said Paşa</span> 201. Osmanlı sadrazamı

Mehmed Said Paşa, Osmanlı devlet ve siyaset adamı. II. Abdülhamid saltanatında yedi kez ve İkinci Meşrutiyet döneminde iki kez olmak üzere, toplam dokuz dönemde dokuz yıla yakın sadrazamlık yapmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlıcılık</span> Tanzimat döneminin sonlarına doğru ortaya çıkan düşünce akımı

Osmanlıcılık veya Osmanlı milliyetçiliği, 19. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu içindeki bütün ulusları ve unsurları Osmanlılık ruhu içinde birleştirmeyi amaçlamış bir ideolojiydi. Tanzimat, Osmanlı İmparatorluğu'nda 1839 yılında Gülhane Hatt-ı Şerifi'nin okunmasıyla başlayan modernleşme ve yenileşme döneminin adıdır. Sözcük anlamı "düzenlemeler, reformlar" demektir. Diğer dillerde genellikle "Osmanlı Reformu" deyimi kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Birinci Meşrutiyet</span> Osmanlı Devletinde ilk anayasal monarşi dönemi (1876–1878)

Birinci Meşrutiyet, Osmanlı İmparatorluğu'nda 23 Aralık 1876'da II. Abdülhamid tarafından ilan edilen, anayasal monarşi rejiminin ilk dönemi. Bu dönemin anayasası Kanun-ı Esasi, yürütme organı padişah II. Abdülhamid, yasama organı ise Meclis-i Umumi'dir.

<span class="mw-page-title-main">İkinci Meşrutiyet</span> Osmanlı Devletinde ikinci anayasal monarşi dönemi (1908–1920)

İkinci Meşrutiyet, Osmanlı Anayasası'nın, 30 yıl askıda kaldıktan sonra, 23 Temmuz 1908'de yeniden ilan edilmesiyle başlayan ve Mebuslar Meclisinin Sultan Vahdettin tarafından 11 Nisan 1920'de tasfiyesi ile sona eren dönemdir. Bu dönemde parlamenter demokrasi, seçim, siyasi parti, askerî darbe ve diktatörlük olgularıyla tanışılmış, iki büyük savaş yaşanmış ve imparatorluğun dağılmasına tanık olunmuştur.

<span class="mw-page-title-main">İstanbul belediye başkanları listesi</span> Vikimedya liste maddesi

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanları, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti dönemlerinde, İstanbul şehrinin yönetiminden en üst düzeyde sorumlu görevde bulunmuşların listesi.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de laiklik</span> Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması

Türkiye'de laiklik, Osmanlı İmparatorluğu zamanında yargı ve devlet yönetiminde kısmen kendini göstermeye başlamış, Cumhuriyet devrimi ile anayasanın temel unsurlarından biri haline gelmiş, din ve siyasetin birbirine karışmaması ilkesidir. Laiklik terimi Fransızcadaki karşılığı Laïcité kelimesinden Türkçeye uyarlanmıştır.

Müşîr, Osmanlı Devleti'nin son dönemi ve Türkiye'nin ilk yıllarında kullanılan, günümüzdeki en yüksek askerî rütbe olan mareşale denk olan rütbe.

<span class="mw-page-title-main">Tanzimat Fermanı</span> Osmanlıda 1839 tarihli ferman

Tanzimat Fermanı, Türk tarihinde Batılılaşmanın ilk somut adımıdır. 3 Kasım 1839'da Sultan Abdülmecid döneminde Hariciye Nazırı Koca Mustafa Reşid Paşa tarafından okunmuştur. Gülhane Parkı'nda okunması nedeniyle Gülhane Hatt-ı Şerifi, Gülhane Hatt-ı Hümâyûnu veya Tanzimât-ı Hayriye olarak da anılır. Bu fermanla devlet kendisini yenilemesi gerektiğini söylemiştir. Fransız İhtilâli ile Osmanlı ülkesinde aydın kişiler ve yeni fikirler oluşmaya başlamıştır. Özellikle meşrutî yönetim yanlısı aydınların baskıları, yapılan ıslahatların kalıcı olması fikri ve Fransız İhtilâli ile ülkeye giren milliyetçilik fikirlerinin olumsuz etkilerinden kurtulmak amacı ile 3 Kasım 1839 tarihinde Gülhane Parkı'nda ilan edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Avlonyalı Ferid Paşa</span> 207. Osmanlı sadrazamı

Avlonyalı Mehmed Ferid Paşa, Arnavut asıllı Osmanlı devlet adamı.

<span class="mw-page-title-main">Palto</span>

Soğuk havalarda, mevcut giyeceklerin üstüne giyilen kalın kumaştan giysiye palto adı verilir. Paltolar genellikle dizin aşağısına kadar uzanır; soğuğu engellemek için ağır kumaştan veya kürkten yapılır. Dizde veya dizin yukarısında biten türleri de vardır. Bu ikinci türdeki paltoların kumaşları ise daha hafif olur.

Ali Galib Paşa, Osmanlı Devleti'ne Tanzimat döneminde hizmet vermiş bir devlet adamıdır.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı İmparatorluğu'nda kadının toplumdaki yeri</span>

Osmanlı İmparatorluğu'nda kadının toplumdaki yeri geleneksel ve dinsel birçok nedenden dolayı kısıtlıdır. Bu tutum Tanzimat Dönemi'ne kadar devam etmiş olup Tanzimat döneminin getirdiği eşitlik anlayışı kadın ile erkek arasındaki eşitsizliklere de yansımıştır. Tanzimat döneminde kâğıt üzerinde eşitlik sağlansa bile uygulamada önceki tutum devam etmiştir. Osmanlı'da hukuk kurallarının İslami kaynaklarca belirlenmesi kadın hakları üzerinde de etkisini göstermiştir. Ayrıca Türklerin Orta Asya kökenli olmasından dolayı İslamiyet öncesi dönemlerdeki Türk kültürü, Osmanlı döneminde kadınların sahip oldukları hakların kısıtlı olmasına neden olmuştur. Teokratik ve monarşik rejimli Osmanlı İmparatorluğu'nda şeriat hükümlerinin etkili olması kadınları ev yaşamına itmiştir. Osmanlı'da miras konusunda da kadınların erkeklere oranla daha az miras payına sahip olduğu gözlenmiştir. Osmanlı Mahkemelerinde 2 kadın ancak bir erkeğe denk tutulmuş, dini eğitimde ise kız-erkek ayrımı yapılmayıp kız çocukları sıbyan mekteplerinde eğitim görmüşlerdir. Köydeki kadınlar ise erkekler gibi tarlalarda çalışarak evini yönetip, halı ve kilim dokumasına karşın asla erkekler ile eşit haklara sahip olmamışlardır.

Osmanlı İmparatorluğu'nda feminizm genel olarak II. Meşrutiyet sonrasındaki göreceli özgürlük ortamında ivme kazandı. Daha öncesinde ise dinsel ve geleneksel nedenlerden dolayı kısıtlı olan kadın yaşamı Tanzimat ile değişime uğramıştı. Tanzimat döneminde yetişen eğitimli kadınlar sonraki kuşaklarda Osmanlı'da hak arayışlarına girdi. II. Meşrutiyet döneminde ise örgütlü hareket edilmeye başlandı ve çeşitli kadın cemiyetleri kurulup kadın dergileri çıkarıldı. 19. Yüzyılda Avrupa feminizmi oy hakkını savunup bu konuda mücadele verirken Osmanlı kadını daha fazla özgürlük, iş olanağı, eğitim ve sosyal yaşam mücadelesi veriyordu. Özellikle Kadınlar Dünyası adlı dergi ile Osmanlı Müdafaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti feminizm bağlamında Osmanlı'da uç noktalardaydı. Ülkeye geç gelen milliyetçilik anlayışı doğrultusunda da bazı kadınlar eski Türklerde var olan kadın-erkek eşitliğini verdikleri mücadelede dile getiriyordu.

<span class="mw-page-title-main">Pelerin</span>

Pelerin, bir tür gevşek giyim türüdür. İç giysilerinin üzerine giyilir ve bir palto ile aynı amaca hizmet eder. Kişiyi soğuktan, yağmurdan veya rüzgardan korur. Zamanla pelerin tasarımları moda ve mevcut tekstillerle eşleşecek şekilde değiştirildi. Ekli bir kapüşon başlıkları olabilir, ön tarafı kapatabilir ve sabitleyebilirler.

İstanbul Muhafız Dairesi, Seraskerlik Dairesi, Askeri Tevkifhâne Binası veya halk arasındaki adı ile Bekirağa Bölüğü Gaspare Fossati tarafından 1841 yılında tasarlanan ve hapishane olarak kullanılan bina. Bölük, Tanzimat yöneticilerinin mimarlık eğitimi görmüş bir mimara yaptırdıkları ilk yapı olması bakımından önemlidir. Bekirağa Bölüğü, Osmanlı İmparatorluğu döneminde önce Seraskerlik, sonra da Harbiye Nezareti'nin içinde cezaevi olarak kullanılmıştır. Binanın resmî adı İstanbul Muhafız Dairesi'dir.