İçeriğe atla

İstanbul tarihi

Bizans İmparatorluğu döneminde İstanbul (Konstantinopolis).

İstanbul tarihi, günümüzde Türkiye toprakları üzerinde bulunan İstanbul şehrinin tarihini anlatır. İstanbul'un tarihi, ana hatlarıyla beş büyük döneme ayrılabilir: Tarih öncesi dönem, Roma İmparatorluğu dönemi, Bizans İmparatorluğu dönemi, Osmanlı İmparatorluğu dönemi ve Türkiye Cumhuriyeti dönemi.

18. yüzyıldaki İstanbul'u tasvir eden bir çizim.

İstanbul, 4. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar yaklaşık on altı yüzyıl boyunca dünyanın en önemli ve en büyük metropolleri arasında bulunmuş bir şehir olmuştur.[1] Avrupa, Asya ve Afrika kıtalarının buluştuğu geniş bir bölgenin tartışmasız tek hâkimi olmuş ve bu süreç içerisinde dünya tarihini önemli derecede etkilemeyi başarmıştır. İstanbul yaklaşık 1600 yıl boyunca, M.S. 330'dan 1922'ye kadar bulunan dönemde; sırasıyla Roma İmparatorluğu (330-395), Bizans İmparatorluğu (395-1204, 1261-1453), Latin İmparatorluğu (1204-1261) ve Osmanlı İmparatorluğu (1453-1922) olmak üzere dört farklı imparatorluğa başkentlik yapmıştır. Bu imparatorlukların üçü, var oldukları dönemde dünyanın iktidar sahibi ve en güçlü devletleri olarak tarihe geçmiştir. Hepsinin İstanbul'dan yönetildiği düşünüldüğünde, şehrin tarihsel önemi ve değeri kolaylıkla anlaşılabilir.

1922'de Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılıp 13 Ekim 1923'te Ankara'nın yeni kurulan Türk devletinin başkenti olmasıyla birlikte yüzyıllık köklü başkentlik özelliğini kaybeden İstanbul şehri, 4. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar on altı yüzyıl boyunca koruduğu her alanda etkin bir dünya şehri olma özelliğini, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan sonra tekrar kazanmaya başlamış ve günümüzde Avrupa ve Orta Doğu’nun en önemli merkezleri arasında kendine yer bulmuştur.

İstanbul'un yerleşim tarihi yaklaşık 300 bin, kentsel tarihi yaklaşık 3 bin, başkentlik tarihi ise 1600 yıla kadar uzanır. Avrupa ile Asya kıtalarının kesiştiği noktada bulunan İstanbul, çağlar boyunca farklı uygarlık ve kültürlere ev sahipliği yapmış, yüzyıllar boyu çeşitli din, dil ve ırktan insanların bir arada yaşadığı kozmopolit ve metropolit bir şehir olmuş ve tarihsel süreçte eşsiz bir mozaik hâlini almıştır. Uzun zaman dilimleri boyunca her alanda merkez olmayı ve iktidarda kalmayı başaran dünyadaki ender yerleşim yerlerinden biri olmuştur.

Orta Çağ'da İstanbul'un nüfusu azalmıştı; ancak şehir Osmanlı İmparatorluğu'nun zirvesine yaklaştıkça, 16. yüzyılda 700.000'e yakın bir nüfusa ulaştı ve bir kez daha dünyanın en kalabalık şehirleri arasına girmeyi başladı.[2] Günümüzde İstanbul, 2021 yılı TÜİK verilerine göre 15,8 milyonu aşkın nüfusuyla Türkiye'nin ve Avrupa'nın en kalabalık şehridir ve dünyanın da en kalabalık 15. şehridir.[3]

Tarih öncesi dönem

Küçükçekmece Gölü kenarında bulunan Yarımburgaz Mağarasında yapılan kazılarda insan kültürüne ait ilk izlere rastlanmıştır. Bu dönemde gölün çevresinde Cilalı Taş Devri ve Bakır Çağı insanlarının yaşadığı sanılmaktadır.

İlk belirgin yerleşim sahiplerinin Megaralılar olduğu kabul edilmektedir. Megaralılar, bugünkü Kadıköy'e yerleştiler ve buraya "Khalkedon" adını verdiler. Ayrıca Kadıköy'e bağlı Fikirtepe'de de çeşitli buluntular ortaya çıkmıştır. Mitolojiye göre Batum'a doğru yola çıkan 40 kadar Yunan, İstanbul Boğazı'ndan geçerken, bugünkü Sarayburnu'nda karaya çıkmışlar ve bulundukları yere, "Altın Boynuz" dedikleri Haliç'e ve Khalkedon civarına yerleşmişlerdir.

Antik Çağ dönemi (M.Ö. 667–M.S. 330)

İstanbul, bu dönemde adı "Byzantion" olan bir Antik Yunan şehir devleti olarak kurulmuş, kısa zamanda gelişip güçlenmiş ve ardından dönemin süper gücü olan Roma İmparatorluğu tarafından ele geçirilmiştir. Byzantion, Romalılar tarafından Latinleştirilmiş ve 'Byzantium' olarak Roma İmparatorluğu'nun önemli şehirlerinden biri hâline gelmiştir.

Antik Yunan dönemi (M.Ö. 667–M.Ö. 196)

Byzantion ve Konstantinopolis.

Byzantion ve oligarşi dönemi (MÖ 667 - MÖ 476)

Bugünkü İstanbul'un temelleri MÖ 7. yüzyılda atılmıştır. "Byzantion" şehri Megaralılar tarafından MÖ 667'de tarihi yarımadanın doğusunda, Sarayburnu civarında kurulmuştur. Byzantion uzun süre şehir devlet yapısı göstermiştir. MÖ 478'de Byzantion, Spartalı Pausanlılar tarafından ele geçirilmiştir; ancak yönetimde sadece 2 yıl kalacaktır.

Byzantion ve demokrasi dönemi (MÖ 476 - MÖ 196)

Byzantion, Spartalı Pausanlıların yönetiminde ancak iki yıl kalabilmiş, sonra Pausanlılar şehrin halkı tarafından kovulmuşlardır. Böylece MÖ 476'dan itibaren Byzantion, demokrasiyi yönetim biçimi olarak belirlemiştir. Uzun süre şehir devlet yapısı gösteren Byzantion, stratejik konumuna borçlu olduğu ekonomik gelişme sayesinde tüm Antik Yunan bölgesine müdahale edebilen bir güç olmuştur.

Roma İmparatorluğu dönemi (M.Ö. 196–M.S. 330)

MS 1. yüzyıl

M.Ö. 196'da Byzantion, Roma İmparatorluğu'nun hakimiyeti altına girmiştir. Roma İmparatorluğu'na, İmparator Septimius Severus tarafından Roma Bağımsızlık Bildirgesi ile dahil edilmiştir. Şehir, İmparator Vespasian tarafından 1. yüzyılda imparatorluğa sağlam bir şekilde bağlı kalması amacıyla Latinleştirilmiştir.

1. yüzyıl - 3. yüzyıl

Byzantion, İmparator Vespasian döneminde hızlı bir Latinleştirme politikasına tabi tutulmuştur, adı Latince "Byzantium" olmuştur ve Roma İmparatorluğu'na tam bağlı önemli bir vilayet hâline gelmiştir. MS 196'da Byzantion şehri, Pers İmparatoru Pescennius ile anlaştığı için Roma İmparatoru Septimius Severus tarafından cezalandırılır ve şehir büyük zarar görür. Şehir sonra yine Septimius Severus tarafından baştan başa tekrar inşa edilir.

3.yüzyıl - 330

"Augusta Antonina" adı, baştan başa yeniden inşa edilmiş ve düzenlenmiş şehre İmparator Septimius Severus (193-211) tarafından, oğlu Antonius'un şerefine verilmiştir ve 3. yüzyılda bu ad kullanılmıştır. 330 yılında Byzantion, I. Konstantin tarafından Roma İmparatorluğu'nun başkenti ilan edilmiştir.

Roma başkenti Konstantinopolis (330-395)

İstanbul'un başkentlik tarihi, Roma İmparatorluğu'nun Doğu-Batı ayrışmasından 65 yıl kadar önce başlamıştır. Byzantion şehri, 330 yılında İmparator I. Konstantin'in (Büyük Konstantin) isteğiyle "Nova Roma (Yeni Roma)" olarak Roma İmparatorluğu'nun başkenti yapılmıştır. Sonra, kentin ismi imparatorun ölümünden sonra onun anısına Byzantium'dan "Konstantinopolis" olarak çevrilir. Roma'nın istilası ve yıkılmasıyla onun yerine geçen Konstantinopolis, 395'te ikiye bölünen Roma İmparatorluğu'nun ardılı devlet olan Doğu Roma İmparatorluğu'nun başkenti olur.

Bizans İmparatorluğu dönemi (M.S. 330–1453)

Bizans İmparatorluğu'nda İstanbul, Konstantinopolis

İstanbul'un bu dönemde adı Konstantinopolis olarak değişmiş, önce Roma İmparatorluğu'nun sonra Bizans İmparatorluğu'nun başkentliğini yapmıştır. Bizans başkenti Konstantinopolis yaklaşık 1000 yıl boyunca Orta Doğu'ya hakim bir şehir konumuna yükselmiştir.

Konstantinopolis'in şehir merkezi planı

Bizans başkenti Konstantinopolis ve Bizans İmparatorluğu dönemi (395-1204)

Konstantinopolis, önce Doğu Roma İmparatorluğu adıyla kurulan ve Batı Roma İmparatorluğu'nun yıkılmasından sonra zamanla adı Bizans İmparatorluğu'na dönüşen devletin de 395'te başkenti olmuştur. Konstantinopolis erken Orta Çağ'da da dünyanın en parlak ve zengin şehridir.

Latin başkenti Konstantinopolis ve Latin İmparatorluğu dönemi (1204-1261)

1204-1261 yılları arasında Latinlerin işgaline uğrayan Konstantinopolis Latin İmparatorluğu'nun başkenti haline gelmiştir.

Bizans başkenti Konstantinopolis ve geç Bizans İmparatorluğu dönemi (1261-1453)

Latin egemenliğinden sonra Konstantinopolis daha sonra tekrar 1453'e kadar Bizans İmparatorluğu'nun başkenti olmuştur. Bu döneme Kostantinopolistik denir.

Osmanlı İmparatorluğu dönemi (1453–1922)

19. yüzyıl sonlarında, Abdullah Biraderler tarafından çekilmiş Galata Köprüsü ve Yeni Camii'yi gösteren bir fotoğraf.
Abdullah Biraderler tarafından çekilmiş ve 1895 öncesi Laleli Camii ve etrafını gösteren bir görüntü.
İstanbul'un 1922 yılındaki haritası

İstanbul bu dönemde büyük bir cihan imparatorluğunun başkenti olacak, üç kıtada yayılan toprakları 400 yıldan uzun süre hakimiyetinde bulunduracaktır.

  • Kentin 29 Mayıs 1453'te II. Mehmed tarafından fethedilmesinden sonra Osmanlı dönemi başlar.
  • Müslümanlarca Konstantiniyye olarak adlandırılan şehri, Rumlar Yunanca "εις τήν Πόλι(ν)" (/is tin boli/) yani "şehir'e" olarak kullanmışlardır. Osmanlı'da da bu ismi İstanbul olarak sıkça kullanılmıştır. Ruslar ise şehre Çarigrad (Çarın şehri) adını kullanmışlar. Şehrin Balkanlar'daki adı Stambul olmuştur.
  • 1910 yılında İstanbul’da sokak köpeklerinin sayısının aşırı artışı üzerine o dönemin belediye başkanı Suphi Bey, kentteki köpekleri toplama kararı aldı. 80 bin kadar köpek Hayırsızada’ya taşındı. Bir kayalıktan ibaret olan adada su da yoktu. Köpekler burada açlığa ve susuzluğa terk edildi. Köpeklerin birbirini yediği, İstanbulluların günlerce bu köpeklerin seslerini duyduğu, sonunda seslerin kesildiği anlatılır. Tarihe “Hayırsızada Köpek Katliamı” olarak geçen bu olayın ardından İstanbul'da art arda yaşanan depremleri halk bu katliama bağlamıştır.[4][5] Sonradan Sivriada adı verilen Hayırsızada’da ölen 80 bin köpeğin anısına bir "anı taşı" dikilmiştir.[6]
  • 13 Kasım 1918 tarihinde İtilaf devletleri tarafından işgal edilen şehir, 6 Ekim 1923 tarihinde Türk ordusunun şehre girmesiyle sona ermiştir.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde İstanbul'un panoramik görüntüsü

Türkiye Cumhuriyeti dönemi (1923–günümüz)

İstanbul'un tarihsel önemi

Osmanlı döneminde İstanbul

İstanbul 4. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar on altı yüzyıl boyunca dünyanın en büyük ve en önemli metropolleri arasında yer almıştır. Avrupa, Asya ve Afrika kıtalarının kesiştiği geniş bir bölgenin tartışmasız tek hakimi olmuş ve bu süreçte dünya tarihini önemli derecede etkilemeyi başarmıştır.

İstanbul kesintisiz bin altı yüz yıl boyunca, 330'dan 1922'ye kadar olan dönemde; Roma İmparatorluğu (330-395), Bizans İmparatorluğu (395-1204, 1261-1453), Latin İmparatorluğu (1204-1261) ve Osmanlı İmparatorluğu (1453-1922) olmak üzere dört farklı imparatorluğa başkentlik yapmıştır. Bu imparatorluklardan üçü var oldukları dönemde dünyanın en büyük güç ve iktidar sahibi devletleri olarak tarihe geçmiştir. Hepsinin İstanbul'dan yönetildiği düşünüldüğünde şehrin tarihsel önemi ve değeri anlaşılabilir.

1923'te Ankara'nın başkent olmasıyla köklü başkentlik özelliğini yitiren İstanbul, 4. yüzyıldan 18. yüzyıla kadar on dört yüzyıl boyunca koruduğu her alanda etkin bir 'dünya kenti' olma özelliğini Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan sonra cumhuriyet tarihiyle birlikte tekrar kazanmaya başlamış, günümüzde Orta Doğu ve Avrupa'nın en önemli merkezleri arasında yerini almıştır.

Bugüne kadar İstanbul'un bağlı bulunduğu devletler

1696'da İstanbul

İstanbul'un başkentlik yaptığı devletler

Ayrıca bakınız

Bir resimde İstanbul'un fethi

Kaynakça

  1. ^ "Arşivlenmiş kopya". 13 Ocak 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ocak 2017. 
  2. ^ Bosworth, Clifford Edmund (1 Ocak 2007). Historic Cities of the Islamic World (İngilizce). BRILL. ISBN 978-90-04-15388-2. 11 Kasım 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Kasım 2022. 
  3. ^ "TÜİK Kurumsal". data.tuik.gov.tr. 4 Şubat 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Şubat 2022. 
  4. ^ ""3-4 Haziran: 80 bin köpeğin Hayırsızada'da katledildiği 1910 sürgününün 109. yılı"". 8 Haziran 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Ekim 2020. 
  5. ^ "Street Dog Genocide: The Sad History of Turkish Street Dogs". A Street Dog's History. 6 Ekim 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Ekim 2014. 
  6. ^ ""Hayırsız Ada'da bir "Katliam" Anıtı!"". 11 Ocak 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Haziran 2019. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Konstantinopolis</span> İstanbulda Sarayburnu ve çevresine (Fatih) tekabül eden tarihî şehir, Doğu Roma ve daha sonra Osmanlı İmparatorluğunun başkenti

Konstantinopolis veya Kostantiniyye, Roma İmparatorluğu (330–395), Bizans İmparatorluğu, Latin İmparatorluğu (1204–1261) ve Osmanlı İmparatorluğu'na (1453–1922) başkentlik yapmış tarihî bir şehir. Günümüzde şehir, Atatürk'ün inkılaplarından biri olarak 1928'de Latin harflerine geçilmesi sonrası, kentin Türkçe adının Latin harfleriyle yazılmış hali olan İstanbul olarak adlandırılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">İznik İmparatorluğu</span> 1204te Bizans İmparatorluğunun Haçlılar tarafından yıkılmasından sonra kurulan Bizans ardıl devleti

İznik İmparatorluğu ya da İznik ''Rum'' İmparatorluğu, Dördüncü Haçlı Seferi sırasında Batı Avrupalı ve Venedikli orduların 1204 yılında Konstantinopolis'e gelip şehri talan etmesi ve şehirde Katolik Hristiyanlar idaresinde bir Latin İmparatorluğu'nun kurulmasının ardından Bizans İmparatorluğu asilleri tarafından kurulan Yunan devletlerinden en büyüğüdür. 1204 ile 1261 arası hüküm sürmüştür. İznik Rum İmparatorluğunun resmen, kültürel ve dinsel başşehri İznik olmakla beraber, ikinci hükümdar olan III. İoannis ve sonraki imparatorlar hükümdar sarayı yerleşkesi ve efektif idari merkezi olarak Kemalpaşa’yı kullanmışlar ve bu imparatorluk Kemalpaşa’dan idare edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Nikomedia</span> Bitinya bölgesinde bir antik kent

Nikomedya Marmara Denizi'ne açılan İzmit Körfezi'nin ucunda Bitinya Kralı I. Nikomedes tarafından kuruldu.

<span class="mw-page-title-main">Bizans imparatorları listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Bizans imparatorları listesi, Bizans İmparatorluğu'nun imparatorları hakkında kısa ayrıntılar sağlayan ve bu uzun süren imparatorluğun başına geçmiş olan kişileri hepsini bir arada gösteren bir bilgi kaynağıdır. Bu genel olarak, tek başına imparatorluk yapmayan ya da kıdemli imparator unvanını hiçbir zaman taşımayan birçok Bizans hükümdarlarının isimlerini kapsamamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Bizantion</span> Eski İstanbulun bulunduğu topraklarda kurulmuş olan antik Yunan kolonisi

Bizantion ya da Byzantium, İstanbul şehrinin kent olarak ilk atası ve Konstantinopolis'ten önceki adıdır. Antik Yunanistan'da bugünkü Topkapı Sarayı'nın bulunduğu bölgede, Boğaz'ın güneybatı girişinde, Haliç ve Marmara Denizi'nin arasında tarihi yarımadanın doğu ucunda kurulmuş bir şehirdir. Efsaneye göre Megara, Argos, Korint'ten gelen Helen kolonici Dorlar tarafından MÖ 667'de kurulmuş ve adını Kral Bizas veya Bizantas'tan almıştır.

Nova Roma, İstanbul şehrinin Roma İmparatorluğu'nun başkenti ilan edildiği dönemde imparator I. Konstantin tarafından konulmuş, fakat benimsenmemiş kısa süreli (330-337) Latince adıdır.

<span class="mw-page-title-main">Latin İmparatorluğu</span> Katolik Latinlerin 1204te Konstantinopolisi işgal ettikten sonra kurdukları devlet (1204–1261)

Latin İmparatorluğu ya da Konstantinopolis Latin İmparatorluğu, Latinlerin 1204 yılında Dördüncü Haçlı Seferi'nin neticesinde Konstantinopolis'i işgal ederek kurduğu bir devlettir. Haçlıların Romanya adını verdiği bu devlet 57 yıl ayakta kalmış, 25 Temmuz 1261 tarihinde İznik İmparatoru VIII. Mihail'in Konstantinopolis'i Haçlılardan geri almasıyla ortadan kalkmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Dukas Hanedanı</span>

Dukas veya Dükas Hanedanı Bizans İmparatorluğu'nu 1059-1081 yılları arası yönetmiş ve tarihin çeşitli dönemlerinde var olmuş bir hanedan.

<span class="mw-page-title-main">İstanbul kuşatmaları listesi</span> Vikimedya liste maddesi

İstanbul kuşatmaları listesi, günümüzde Türkiye sınırları içerisinde yer alan İstanbul'un tarih boyunca yaşadığı kuşatmaların derlendiği listedir. Marmara Denizi'nin Karadeniz'e açıldığı boğazı denetleyen noktada, Asya ile Avrupa arasındaki kara bağlantısının üzerinde kurulu olan şehir, İpek Yolu'nun da geçtiği bu stratejik konumu nedeniyle farklı halklarca birçok kez ele geçirilmek istenmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Dafni Sarayı</span>

Dafne Sarayı, Bizans İmparatorluğu başkenti Konstantinopolis şehrinin Büyük Saray'ının ana kanatlarından biridir. George Kodinos'a göre Roma'dan getirtilen bir Nemf olan Dafni heykelinden sonra bu isimle anılmaya başlanmıştır. Sultan Ahmet Camii altında kalması nedeniyle kesin planı ve sarayın görünümü belirsizdir, bilinen tüm kanıtlar yazılı kaynaklardan gelmektedir

<span class="mw-page-title-main">Paleologos Hanedanı</span> Aristokrat aile

Paleologos veya Palologoz Hanedanı, 1259-1453 arasında hüküm sürmüş Bizans hanedanı.

<span class="mw-page-title-main">İstanbul 2020 Yaz Olimpiyatları adaylığı</span>

İstanbul 2020 Yaz Olimpiyatları adaylığı, Türkiye'nin en büyük şehri İstanbul'un 2020 Yaz Olimpiyatları adaylığının Uluslararası Olimpiyat Komitesi tarafından onaylanması ve adaylık süreci.

<span class="mw-page-title-main">Bizans takvimi</span>

Bizans takvimi, "'Konstantinopolis'in Yaratılış Dönemi'" ya da "'Dünya Dönemi'" olarak da bilinir takvimi Doğu Ortodoks Kilisesi tarafından 691'dan 1728'e kadar Rum Ortodoks Patrikhanesi olarak kullanıldı. Ayrıca bu takvim 988 ile 1453 yılları arasında Doğu Roma İmparatorluğu'nun ve aynı zamanda 988 ile 1700 yılları arasında Rusya'nın resmî takvimi olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Roma ve Bizans imparatoriçeleri listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Roma İmparatoru eşi ya da Roma İmparatorluğu hükümdarı olan Roma İmparatoriçeliği yapmış kadınların listesidir.

<span class="mw-page-title-main">Mistra</span> Mistra

Mistra, Mezistre veya Misehor, Mora Vakainamelerinde (kroniklerinde) Μυζηθράς Myzithras, kale için bir kasaba ve Lakonya, Mora'nın eski bir belediyesi. Yunanistan'da 2011 yılında gerçekleşen yerel idareler reformundan beri Sparta belediyesinin bir parçasıdır. Antik Sparta'nın yanında Taygetus dağında konumlanmıştır. 14 ve 15. yüzyıllarda Bizans Mora Despotluğu'na başkentlik ettiği dönem zenginlik ve kültürel bir yükseliş yaşamıştır. Şehirde yerleşim Osmanlı döneminde devam etmiştir ancak Batılı Seyyahlar yanlışlıkla burayı antik Sparta olduğunu düşünmüşlerdir. 1830larda burası terk edilip, yaklaşık sekiz kilometre doğusunda yeni kasaba Sparta inşa edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Latin imparatorları listesi</span> Wikimedia liste maddeleri

Latin imparatorları listesi, Latin İmparatorluğu hükümdarlarını içerir. Dördüncü Haçlı Seferi'nden (1204) sonra Konstantinopolis'te kurulup 1261 yılında Bizans Rumları tarafından geri alınmasına kadar Haçlıların krallığının tarihsel düzenidir. İsmi, Katolik ve Batı Avrupa ("Latin") tabiatından türemiştir. Resmi unvanı Imperium Romaniae olan İmparator, topraklarının çoğu Haçlılar tarafından alınıp paylaşılan Doğu Roma İmparatorluğu'nun doğrudan varisi olduğunu iddia etmiştir. Fakat bu iddia Bizans Rumları'nın halife devletleri, İznik İmparatorluğu, Trabzon İmparatorluğu ve Epir Despotluğu, tarafından da öne sürülmüştür. Bu üçü arasında, İznikliler 1261 yılında Latin imparatorlarını yerini almayı başarıp Bizans İmparatorluğu'nu tekrar kurmayı başarmışlardır.

<span class="mw-page-title-main">Bizans Yunanistanı</span>

Bizans Yunanistanı tarihi başlıca Doğu Roma ya da Bizans İmparatorluğu ile örtüşür.

<span class="mw-page-title-main">Trabzon hükümdarları listesi</span> Vikimedya liste maddesi

bu, 1204'te Trabzon İmparatorluğu'nun kuruluşundan 1461'de Osmanlı İmparatorluğu tarafından Trabzon'un Fethi'ne kadar uzanan Trabzon hükümdarları listesi'dir. Trabzon imparatorları Trabzon'u yönetmişlerdir. Dördüncü Haçlı Seferi sırasında Latinlerin 1204 yılında Konstantinopolis'e gelip şehri talan etmesi ve şehirde Katolik Hıristiyanlar idaresinde bir Latin İmparatorluğu'nun kurulmasının ardından Bizans İmparatorluğu'nun devamı olduğunu iddia eden üç Bizans Yunan devletinden biridir. Bu üç devletten, İznik İmparatorluğu 1261 yılında Konstantinopolis'i geri alıp Bizans İmparatorluğu'nu Paleologos Hanedanı altında yeniden kurmayı başarmıştır. Trabzon İmparatorluğu, Konstantinopolis'te yeniden kurulan imparatorluktan daha uzun yaşayacak ve imparatorluk unvanını sona erene kadar biraz değişmiş olsa da kullanmaya devam etmiştir.

<span class="mw-page-title-main">İstanbul'un isimleri</span>

İstanbul'a çağlar boyunca değişik adlar verilmiştir. Bu kent adları, kent tarihinin farklı dönemleriyle ilişkilidir. Bu adlar tarihsel sırayla, Byzantion, Augusta Antonina, Nova Roma, Konstantinopolis, Kostantiniyye, İslambol ve İstanbul'dur. Bunun dışında tarihte Moğollar Çakduryan, Polonlar Kanatorya, Çekler Aylana, Macarlar Vizenduvar olarak adlandırmışlardır.

<span class="mw-page-title-main">Bizans İmparatorluğu'nun gerilemesi</span>

Bizans İmparatorluğu, 7. yüzyılın İslam'ın yayılışı sırasında büyük kayıplar da dahil olmak üzere, yaklaşık bin yıl boyunca birkaç büyüme ve bozulma döngüsü yaşadı.