İstanbul Futbol Ligi
İstanbul Futbol Ligi ya da özgün adıyla Constantinople Football Association League, 1904 yılında, İstanbul'da düzenlenmeye başlayan eski bir futbol ligidir. Cadi-Keuy kulübünün de kurucularından James LaFontaine'in önderliğinde, Henry Pears ve Horace Armitage'ın yardımlarıyla kuruldu. Lig şampiyonuna verilmek üzere İngiltere'den getirtilen ve üzerinde kalp şeklinde 10 gümüş levha çakılı şilde, sezon sonunda şampiyon olan takımların isimleri yazılacak ve şampiyon olan takım şildi ertesi sezonun sonuna kadar muhafaza edecek ve her sezonun şampiyonuna birer kupa verilecekti. On sezon sonunda şiltte ismi en çok yazılan takım ise bu şildin sahibi olacaktı.
Şildin getirilmesinin ardından toplamda 9 sezon boyunca lig devam etti. 1914-15 sezonuna kadar Galatasaray 3, Fenerbahçe ve Cadi-Keuy (Kadıköy) ikişer, Moda ve İmogene ise 1'er şampiyonluk elde etmişti. Son sezon yaşanan bazı tartışmalar yüzünden iki ayrı lig oluşturuldu. Önceki ligin devamı niteliğindeki İstanbul Futbol Birliği Ligi'ni Galatasaray, yeni takımlardan oluşan İstanbul Futbol Şampiyonluğu Ligi'ni ise Fenerbahçe şampiyon olarak tamamladı. Balkan Savaşları sebebiyle düzenlenmeyen 1912-13 sezonu ve son sezon olan 1914-15 sezonu için şilde ismini kazıyan Fenerbahçe, ödülün sahibi oldu.
Tarihçe
Cadi-Keuy kulübünün de kurucularından James LaFontaine'in önderliğinde, Henry Pears ve Horace Armitage'ın yardımlarıyla kuruldu.[1] LaFontaine ayrıca, lig şampiyonuna verilmek üzerine İngiltere'den özel bir şilt ısmarlamıştı.[2] Abanoz ağacı üzerine işlenmiş, üzerinde kalp şeklinde 10 gümüş levha çakılı şilde, sezon sonunda şampiyon olan takımların isimleri yazılacak ve şampiyon olan takım şildi ertesi sezonun sonuna kadar muhafaza edecekti. On sezon sonunda şiltte ismi en çok yazılan takım ise bu şildin sahibi olacaktı.[2] Öte yandan sezonu şampiyonlukla tamamlayan takımlara, bir de kupa verilecekti.[3] Ligin ilk sezonu olan 1904-05 sezonuna İngiliz takımları Imogene, Cadi-Keuy ve Moda ile Rum takımı Elpis katıldı. Imogene'nin şampiyon olduğu sezon şilt henüz İstanbul'a getirilmediğinden, Imogene'in ismi şiltte yer alan kalplerin üstüne kazınamadı.[3] Bu yüzden ilk sezonu, deneme sezonu olarak da kabul edilmektedir.[3]
1905-06 sezonunda, bir önceki sezondaki dört takım mücadele etti. Bir önceki sezon gibi Papazın Çayırı'nda oynanan sezonu Cadi-Keuy şampiyon olarak bitirdi. Bu sayede şilde ismini yazdıran ilk kulüp Cadi-Keuy oldu.[4] Ertesi sezon bu dört takıma ek olarak lige dahil olan Galatasaray, herhangi bir futbol liginde mücadele eden ilk Türk takımı oldu.[4] Tek devreli olarak yapılan sezonu Cadi-Keuy, ikinci kez şampiyon olarak tamamlayarak şilde ikinci kez ismini kazıdı.[4] Dördüncü sezonda ise Moda, ilk ve tek şampiyonluğunu kazandı. Fakat Cadi-Keuy; lig tertip edilmeye başlanmadan belirlenen kurallar çerçevesinde, bir sezon boyunca elinde bulundurduğu şildi Moda takımına vermeyi reddetti. Bu sebeple Moda'nın ismi üçüncü gümüş kalbe kazınamadı.[5]
İkinci Meşrutiyet'in ilân edilmesinden birkaç ay sonra başlayan 1908-09 sezonunda tüm maçlarını kazanarak şampiyon olan Galatasaray, lig şampiyonluğunu kazanan ilk Türk takımı oldu.[5] Geçen sezon şilde el koyan Cadi-Keuy, bu sezonun sonunda şildi Galatasaray'a teslim etti.[5] Galatasaray ise kendi ismiyle birlikte Moda'nın da ismini şilde kazıdı.[5] Öte yandan bu sezonda Galatasaray ile Cadi-Keuy arasında oynanan maçta Union Club, maçı kazanan taraf için Union Club Kupası isimli bir kupa da hazırlattı.[5] 31 Ocak 1909'daki maçı 4-0 kazanan Galatasaray, bu kupanın da sahibi oldu.[5] Bu kupa, Galatasaray Spor Kulübü'nün herhangi bir spor dalında kazandığı ilk kupa olarak tarihe geçti.[5]
1909-10 sezonunda, lide ikinci Türk takımı olarak Fenerbahçe katıldı. Diğer taraftan Rumlar tarafından kurulan Strugglers ile geçen sezona katılmayan Elpis bu sezon ligdeki yerini alırken; şimdiye kadarki tüm sezonlarda yer alan Imogene kulübü kapatıldı.[6] Sezonu Galatasaray şampiyonlukla tamamlarken, 9 Ocak 1909 tarihinde Fenerbahçe ile Galatasaray arasındaki ilk resmî maç oynandı.[6] Şampiyonluk için verilen kupa ise, Galatasaray oyuncularından Raşit Bey tarafından kaybedildi.[6] Bir sonraki sezonda Elpis ve Moda takımları yer almazken; Galatasaray'dan ayrılan oyuncular tarafından kurulan ve bazı kaynaklara göre Galatasaray'ın ikinci takımı olarak gösterilen Progres dahil oldu.[7] Bu sezonda tekrar şampiyonluğa ulaşan Galatasaray, üçüncü kez bu sevinci yaşadı.[7]
1911-12 sezonunda lige, kapatılan Elpis ve Moda kulüplerinin oyuncuların kurduğu Rumblers katıldı. Bu kulübün verdiği destekle Fenerbahçe, iki sayfalık bir bildiri yayımladı.[8] Bildiriye göre aynı kulübün iki farklı takımı lige katılamayacak ve sert oyunundan dolayı Galatasaray oyuncusu Adnan İbrahim bir sezonluğuna ligden uzaklaştırılacaktı.[8] Bu şartları kabul etmeyen Galatasaray, ligden çekilme kararı aldı. Fenerbahçe sezonu şampiyonlukla sonlandırdı ve ismini şilde kazımak için Galatasaray'dan istedi.[8] Fakat Galatasaraylı bazı yöneticiler Fenerbahçe'nin haksız yere şampiyonluk elde ettiği ve bu şampiyonluğu hak etmediği gerekçeleriyle bu duruma karşı çıktı.[8] En nihayetinde şildin sahibi olan Fenerbahçe, ismini ilk kez şilde kazıdı. 1912-13 sezonu başlarında ise Birinci Balkan Savaşı'nın başlamasıyla maçlar yarım kaldı. Buna rağmen şildin son sahibi Fenerbahçe, ikinci kez ismini gümüş kalplerden birinin üstüne kazıdı.[9]
Savaşın sona ermesinin ardından düzenlenen 1913-14 sezonunda Cadi-Keuy ligden çekilirken, İstanbul Telefon Şirketi'nde çalışan İngilizlerin oluşturduğu Telefoncular adlı takım lige katılsa da bu takım ligin ikinci yarısındaki maçlara çıkmadı. Sezon şampiyonu Fenerbahçe olurken, ismini üçüncü kez şilde kazıdı.[9] Öte yandan sezon ortalarında Progres takımı isim değişikliğine gitti ve Altınordu adını aldı. Ertesi sezon ise tüm yabancı takımlar kapanmasıyla birlikte diğer Türk takımları da lige katılmak istedi.[9] Diğerlerine göre güçlü takımlar olan Galatasaray, Fenerbahçe, Altınordu, Anadolu ve Anadoluhisarı İdman Yurdu kulüplerinin katılımıyla İstanbul Futbol Birliği Ligi adı altında bir lig düzenlenmeye başlandı.[10] Başta, kadrosunun zayıflığı sebebiyle lige katılamayacağını belirten ve yerine Süleymaniye'nin lige dahil edildiği Fenerbahçe; sezon ortalarına doğru katılmak istedi.[10] Fakat diğer kulüpler buna karşı çıktı. Bunun üzerine ekip; Türk İdman Ocağı, Darüşşafaka, Hilâl ve Dârülmuallimîn'in mücadele ettiği İstanbul Futbol Şampiyonluğu Ligi'ne katıldı.[10] Bu ligde şampiyonluğu Fenerbahçe, diğerinde ise Galatasaray elde etti. Bu sayede 1914-15 sezonunda İstanbul'un iki şampiyonu olmuş oldu.[10] Galatasaray; kendi liginin, önceden düzenlenen liglerin devamı niteliğinde olduğunu ve şilde kendi isminin kazınması gerektiğini belirterek, Fenerbahçe'de bulunan şildi almak istedi.[10] Kulübün şildi vermemesi üzerine Galatasaray başkanı Ali Sami Yen, rakip takıma gönderdiği mektupla iki takım arasında bir maç yapılmasını ve kazananın gerçek şampiyon olarak kabul edilmesini teklif etti. Fakat bu teklifi reddeden Fenerbahçe, şilde dördüncü kez ismini kazıdı.[11]
Bu sayede şildin üzerinde dört Fenerbahçe, üç Galatasaray, iki Cadi-Keuy, bir de Moda kulüplerinin ismi yazılı oldu. Bu bağlamda şilt Fenerbahçe'de kaldı ve kulübün müzesinde sergilenmeye başlandı.[12]
Ligin sonlanmasının ardından
8 Mayıs 1922 tarihinde Fenerbahçe Spor Kulübü, Galatasaray'a bir mektup yazarak özel maç teklifinde bulundu.[13] Buna cevaben Galatasaray Spor Kulübü'nün 10 Mayıs 1922'de yazdığı mektupta teklifin memnuniyetle karşılandığı; ancak maçın oynanması için şildin Galatasaray'a verilmesi gerektiği ifadeleri yer aldı.[13] Fenerbahçe ise 12 Mayıs 1922 tarihli mektubunda şildin Fenerbahçe'ye ait olduğu ve kimsenin üzerinde bir hak iddia edemeyeceği görüşüne yer verdi.[14] Böylece iki kulüp arasındaki mektup teâtîsi âkim kaldı.
Fenerbahçe'nin sahip olduğu ve kulüp müzesinde sergilenen şilt, 1932 yılında müze binasında çıkan yangınla birlikte yandı.[14] Olayın ardından kulüp tarafından şildin bir kopyası yaptırıldı. Bu kopya hâlen müzede sergilenmektedir.
Şampiyonluklar
Sezonlara göre şampiyonlar
Sezon | Şampiyon |
---|---|
1904-05 | Imogene[B] |
1905-06 | Cadi-Keuy |
1906-07 | Cadi-Keuy |
1907-08 | Moda |
1908-09 | Galatasaray |
1909-10 | Galatasaray |
1910-11 | Galatasaray |
1911-12 | Fenerbahçe |
1912-13 | Balkan Savaşları sebebiyle düzenlenmedi. |
1913-14 | Fenerbahçe |
1914-15[A] | Galatasaray (İstanbul Futbol Birliği Ligi) Fenerbahçe (İstanbul Futbol Şampiyonluğu Ligi) |
Takımlara göre şampiyonlar
Takım | Şampiyonluk |
---|---|
Galatasaray | 4[A] |
Fenerbahçe | 3[A] |
Cadi-Keuy | 2 |
Imogene | 1[B] |
Moda | 1 |
Notlar
- A. ^ 1914-15 sezonunda Galatasaray İstanbul Futbol Birliği Ligi'ni; Fenerbahçe ise diğer lige oranla daha güçsüz takımların yer aldığı İstanbul Futbol Şampiyonluğu Ligi'ni şampiyon olarak tamamladı. Galatasaray, kendi liginin önceki liglerin devamı olduğunu ve esas şampiyonun kendisi olduğunu iddia ederek Fenerbahçe'den şildi istedi. Aksini iddia eden Fenerbahçe ise şildi vermedi ve kendi ismini şildin üzerinde bulunan onuncu gümüş kalbe kazıdı. Sonuç olarak şilt, Fenerbahçe'de kaldı.
- B. ^ Bir bakıma deneme sezonu olan 1904-05 sezonunda şampiyon olan Imogene'in ismi, henüz İstanbul'da olmayan şildin üzerine kazınmadı.
Kaynakça
- Özel
- ^ Yüce 2009, s. 74.
- ^ a b Erdoğan Arıpınar (Haziran 1992). Türk Futbol Tarihi (1904-1991). Türkiye Futbol Federasyonu Yayınları. s. 28.
- ^ a b c Yüce 2009, s. 75.
- ^ a b c Yüce 2009, s. 76.
- ^ a b c d e f g Yüce 2009, s. 77.
- ^ a b c Yüce 2009, s. 78.
- ^ a b Yüce 2009, s. 79.
- ^ a b c d Yüce 2009, s. 80.
- ^ a b c Yüce 2009, s. 81.
- ^ a b c d e Yüce 2009, s. 82.
- ^ Yüce 2009, s. 82-83.
- ^ Yüce 2009, s. 83.
- ^ a b Yüce 2009, s. 84.
- ^ a b Yüce 2009, s. 85.
- Genel
- Yüce, Mehmet (Şubat 2009). "On gümüş yürek". Galatasaray Dergisi. ISSN 1303-5703.